21.YÜZ YILLIN ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ VERENLERE
Tarih 15 Ağustos 1984. İlk kurşun, ilk patlama ve ilk özgürlük haykırışı, olmaz diyene inat sömürgeciliğe hayır denildi. Tam 38. yılında bu tarihe kadar aralıksız ve büyük çaba, emek ve bedellerle milyonlara, halkların, kadınların özgürlük özlemlerine cevap oldu. Ortadoğu’da ve Kürdistan’da sömürgeciliğin kol gezdiği ve inkârın olduğu coğrafyada verilecek mücadele ancak ve ancak özgürlük gerillasıyla seni var kılar. Kürdü inkâr ederek ve üzerini betonlamakla yok edeceğini sanan sömürgecilik bir kez daha yanıldığını yenildiğini tüm insanlığa gösterdik. Demek ki mücadele örgütlülük tüm halklar için kurtuluş yoludur.
50.yıllık özgürlük mücadele tarihimiz aralıksız mücadeleyle var oldu ve bugünde devam etmektedir. Bu tarihi dönemde inkâr edileni var kıldık, sömürülen halkları mücadele eder duruma getirdik, toplumsal örgütlülüğü, demokratik siyaseti, öz savunmayı, kendi kendini yönetme yani demokratik örgütlülük ve demokratik özerklik sistemini geliştirdik.
Kürt kadınları olarak ilk kurşun, ilk özgürlük haykırışıyla, toplumsal örgütlülük, birlikler, gerilla birliklerinde yerimizi alarak bin yılların intikamının mücadelesini verdik, kendi kadın ordulaşmamızı kurduk, kadının savaşabileceğini, kendi kendini yönetebileceğini ve yürütebileceğini özgürlük dağlarında öğrendik ve yürüttük. Özgür kadın karargâhlarını geliştirdik ve giderek büyüyen ve özgürlük yolunda ve hakikatinde ki kadın kendisini, özgür kadın partisiyle ideolojik, felsefi, tarih ve bilincini bileyerek köklerine ana topraklarıyla özgürce buluşmasını geliştirdi.
Kürt kadın özgürlük tarihinin ilk tohumunu eken özgür insan Önderliğimiz öncülüğünde ve büyük emek vererek yaratıldı. İşte özgürlük yolunda karar kılmış ve örgütlenmiş Kürt kadını düşmana aman vermiyor. Özgürlük dağlarımızda özgürlük savaşçılarıyla demokratik gerilla mücadelesi tüm boyutlarıyla devam ederek zafere yürümektedir. Devrimci halk savaşını tüm toplumsal alana yayarak faşist devleti çıkmaza sokmuştur. Bu onurlu ve fedai mücadele tarzı halkların umudu haline gelmiştir.
İlk kurşunla halklar ve kadınlar olarak haykırdığımızda
Halklar ve kadınlar olarak ilk kurşunla var olduğumuzu haykırdığımızda, ilk şehit verdiğimizde artık bu yolun devam edeceğini asla bu yolda dönüş olmayacağının yeminini verdik. İşte kadınlar olarak var olmanın, kendin olmanın, özgürce yaşamak için örgüt ve partileşmen gerektiğinin, önderliğimizin öncülüğünde hakikatin yoluna girdik. Bizi biz eden tarihi mirasımız ve önderlik felsefesi tüm dünya kadınlarına yayılarak bugün büyük fedailikle kök salmıştır. Sömürgecilik soykırımcı ve faşist devlet görmek istemediği ve karşısında yenildiğini itiraf etmekte utanıyor. Oysaki sen daha biz ilk yola çıktığımız da kayıp ettin. Çünkü hakikat yoluna baş koyanlar kararlı, bilinçli, inançlı ve haklıdırlar.
Önderliğimiz “Tarihi toplumsal varoluş süresinin yorumu gerçekleşen sürenin yorumu olarak tanımlamıştır. Tarihini bilmek, tarihinden öğrenmek kadınlar ve halklar açısında çok önemlidir. Çünkü tarihi bilinci olmayan insan güçsüzdür, köksüzdür ve günü birlik yaşar” der. Halkların ve kadınların tarihi egemenler eliyle hep yazıldı. Ama şimdi kendi tarihlerini ve varoluşlarını öz örgütlülüğüyle, öz iradelileriyle, öz bilinçleriyle yazarak gün yüzüne çıkardılar.
Bu sebeple kendilerini var kılan halklar ve kadınları yeniden yok saymak veya yok etmek mümkün değil ve olamazda. Kürt ve Kürdistan halkları salt kendilerini zihniyet haliyle, ideolojik tasarımlar olarak varlık göstermediler. Kendilerini ahlaki ve politik toplumsallık boyutunda demokratik sistemde örgütlediler. Onun için toplumsallık kendin olmaktır dediler. Bu toplumsallıkta kendilerini var kıldılar.
15 Ağustos direniş ve zafer bayramımız milyonların bayrama dönüştü. Halklar ve kadınlar uyandı ve özgürlük uğrunda binlerce bedeller ödediler. 5000 yıllık erkek egemenlikli sistem ve onun yapılanmalarına karşı Kürdistan’da verdiğimiz gerilla mücadelesinin tarihinin soyluluğunu, kutsallığını, oluşturuculuğunu bilmek ve bu süreyi yorumlamak daha özgür ve güçlü bir karakter oluşturmamız için vazgeçilmez bir ilkesel yaklaşımdır.
Ordulaşan Kürt kadını 5000 yıllık intikamını alarak dünya kadınların yüreğinde ve beyninde yer edindi. Ordulaşan kadın isyan eden Kürdistan halkıdır. İsyana kalkan Kürdistan halkı zafere ulaşan gerilladır. Ve her şeyden önce özgürleşen Kürdistan ve halklardır. Savaşarak güzelleşti, güzelleşerek sevildi ve hakikat aşktır, aşk özgür yaşamdır dedi.
Özgürlüğe susamış
50. yıllık özgürlük tarihimizde varlığımızı tamamlayarak sıra kurtuluşa kilitlendik. Şimdi kurtuluş uğruna Zapta, Avaşinde, Metinada, Botan ve Dersimde Onurlu ve Kahramanca fedai çizgisini yaşamsallaştırıyoruz.
Faşist Türk devleti her türlü tekniğini ve gelişmiş hava bombardımanını yaparak, özgürlük gerillasını ve onun şahsında Kürt halkını yok etmek peşindedir.
Özgürlüğe susamış halklar ve kadınlar, özlemlerine kavuşmak uğruna mücadele yolunda her gün daha büyüyerek gelişmektedir. Faşist Türk devleti kendi yenilgisini ört bas etmek için özel savaşa yüklenerek ortamı bulandırmaya çalışmaktadır. Faşistlerin karakterleri gereği kayıp edişlerini örtmek için yalanlara başvurmaktan başkada bir şey yapamamaktadır.
Özgürlük hareketi olarak yoktan var olduk. En zor ve imkânsız denilen zamanda kendimizi örgütledik ve bugün dört parça ve tüm insanlığa ulaştık.
Rojava devrimiyle bir kez daha halklar demokratik ve birlikte ortak yaşamayı seçerek demokratik ulus ve demokratik konfederal yaşamı geliştirdiler. Bu faşist devlet 50 yıldır yok ettik, az kaldılar, birkaç kişiler vb. söyleyerek asıl kendi gerçekliğini dile getiriyor.
Sonuç olarak özgürlük hareketin 50. Yıllık mücadele tarihi bir kez daha ispatladı ki mücadele ve örgütlülük Kürdistan’da olmazsa olmazdır. Özgürlük büyük bilinç, inanç, örgütlülük, partileşme ve iradeyle yürütülmektedir. Tüm bunların öncüsü PKK hareketidir. Faşist devletin tüm tespitleri iflas etmiş bir zihniyet ve buna bağlı olarak insanlığa acıdan başka bir şey verememiş ve veremeyen bir kapitalist modernite sistemidir. Demokratik modernite sistemi tüm halkların özgürce yaşayacağı sistemin ifadesidir.
Önderlik felsefesi tüm halkları ve kadınların özgürlüğünü benimseyerek PKK hareketini ve Kadın Partisi PAJK’ı Geliştirdi. Tüm Ortadoğu ve Kürdistanlı kadınlar olarak özgürlük gerillasının etrafında kenetlenerek kendi varlığımızın mücadelesine katılalım. 15 Ağustos zafer atılımının 38. Yıl dönümünde zafere yürümenin kararını verelim. Faşizmi yıkmak, inkârı ortadan kaldırmak özgürlük saflarında ve içinde yer almakla mümkündür. Özgür dağlarımız tüm evlatlarını bekliyor ve selama duruyor. Özgürce yaşamak ve insanca var olmak hakikat yolunun yolcusu olmaktır. Bu yol halkların ve özgürlüğe susamış kadınların yoludur.
Özgürlük hareketi olarak her zamankinde daha yakınız zafere ve özgürlüğe. Ya özgürce yaşamak ya özgürce yaşamaktır bizim felsefemiz. Gelin hep birlikte özgürlüğü haykıralım ve özgürce yaşayalım. Agitlerin ve Tanrıça Zilanın yoldaşı olmak, onların yolunun yolcusu olmaktır.
PAJK KOORDİNASYON ÜYESİ AYTEN DERSİM
YORUM GÖNDER