NATO KÜRT TASFİYE KONSEPTİ DEVREDE
DAIŞ fatihi Kürt özgürlük ve demokrasi mücadelesi yaratılan Ukrayna savaşıyla gündemden düşürülmek ve kirli pazarlıklara konu edilmek isteniyor. Kürt özgürlük mücadelesi ve Önderliğini zamana yayılan Rusya- Ukrayna savaşına kurban etme çabası var. Son NATO toplantılarında TC ile yürütülen gizli pazarlıklarda Kürt özgürlük gerillası ve Önder Öcalan’ın tasfiyesinin konuşulduğu sır değil. Zira yaşanan tehlikeli gelişmeler bunu doğrulayan düzeydedirler. Önderlik üzerinde fiziki imha dahil tarihin en büyük yönelimi söz konusudur. Kürt halkının acilen “Güneşimizi karartamazsınız” onurlu çıkışını tekrar bağrından çıkarması gerekiyor. Gün pasif bekleme günü değildir. Güncelleştirilmiş yeni uluslararası komployu boşa çıkarma görevine sahip çıkma günüdür!
Sürekli karakter değiştiren küresel ve bölgesel denklem üzerinden bu Kürt tasfiye planlarına bakmakta yarar var. Küresel kapitalizmin kaos aracı faşizan dalgaya alternatif Apocu demokratik paradigma hedeftedir. Ukrayna Rusya savaşının yarattığı kaotik riskler yüzünden durum Kürt halkı ve kazanımları için giderek tehlikeli bir hal alıyor. Bölgesel ve küresel Konjonktür biraz da yeni enerji yolları üzerindeki hakimiyet savaşı eksenli gelişiyor. Yine Ortadoğu için yeniden güncellenmiş bir ihvan projesi hayata geçirilmek isteniyor. Tüm bunlar yaşanırken Zap başta olmak üzere Kürdistan özgürlük Gerillaları bulundukları her yerde düşman ve işbirlikçilerine darbe üstüne darbe vuruyor. Oysa düşmanı yıldıran bu görkemli direniş adeta yokmuşçasına gündemden düşürülmek isteniyor. Yaşanan hezimeti halktan saklamaya dönük büyük bir sansür var!
Son bir haftadır Güney Kürdistan da yoğunlaştırılan Kürt yurtseverlere yönelik suikastler de bu süreçle direk ilişkilidir. Kürt halkını hedefleyen uçaklara ve İHA ve SİHA’lara uçuşa kapalı olması gereken hava sahası tümden açılmış durumda. Bu karanlık dönemdeki kirli hesaplardan dolayı tekonolojik katiller Drone, Siha ve İHA sürüleri de etkin bir şekilde Kürt avında. Düşman her yol ve yöntemle Kürt halkına darbe vurmaktan çekinmiyor ve caydırıcı bir karşı koyuş gelişmese bundan asla çekinmeyecektir. SADAD ve Hizbi kontra çeteleri bu amaçla devreye sokuldular bile. AKP-MHP faşist diktatörlüğün mafyatik terör örgütlerine karşı Kürt halkı sivil angajman hakkını aktif kullanmalıdır. Kürt halkını umutsuzluğa sevk etmek isteyen TC artık can evinde vurulmalıdır. Tüm bu kirli yönelimler NATO Kürt tasfiye konseptinin bir parçasıdır.
Kürt halkı üçüncü dünya savaşının yaşandığı bu süreçte kirli çıkarlara kurban edilmek isteniyor. Tarihi kazanımlarına dönük büyük bir saldırı konsepti var. Dün gece TC özel savaş aracı TV’lerinden birinde yayınlanan ve senaryosu Türk özel savaş rejimi tarafında yazılan “Yalnız Kurt” dizisiyle hem Süleymaniye'de işlenen cinayetler hem de DAİŞ ile ortaklaşa yürütülen Şengal katliamı resmen üstlenilmiş oldu. Dizinin bir hafta önce çekilmesine rağmen bu somut ayrıntıları vermesi konseptin boyutları konusunda çok önemli ipuçları verdi. Zira bu dizi tümden yalana, çarpıtmaya ve toplumu manipüle etmeye dayalı bir amaç güdüyor. Türk özel savaşı tarafından senaryoları yazılan bu dizi furyası üzerinden toplumu iç savaşa hazırlamaya dönük kirli psikolojik harp yöntemleri ustaca servis ediliyor.
Bu özel savaş merkezinin bir ayağı da KDP eliyle Güney Kürdistan'da harıl harıl dezenformasyon yayıyor. Küresel kimi güçlerin desteklediği KDP-TC işbirliğinin Ortadoğu reel gerçekliğine ve kendisine has dengelerine çarpması oldukça yüksek bir olasılıktır. Kürt halkına karşı yapılan seri suikastler zinciri altında YNK-KDP arasında Cumhurbaşkanlığı gerilimine küresel güçlerin çözüm bulduğu konuşuluyor. KDP’nin İran’ın kapısında af dilediği konusunda da çok güçlü duyumlar mevcut. İngiltere, Irak ve İran bölgesel dengelerinde kilit önemini koruyor. Kerkük ve 140. madde konusunda İngiltere'nin KDP’ye sözler verdiğine dönük yerel kaynaklardan gelen bilgiler de var. Ortadoğu kazanı yeniden kaos kaynıyor. Kaynayan bu küresel kazan bir çok yerel güçleri yutacak riskleri de barındırıyor.
İngiltere Kürt halkına karşı kullandığı silahlardan kaynaklı Türkiye’ye karşı artan tepkilerden dolayı uyguladığı bazı askeri ürünlere dönük ambargosunu dün kaldırdı. 13 Aralık 2021'de Türkiye'ye yönelik savunma sanayisi ürünlerinde oluşturduğu listede değerlendirmeye tabi hiçbir kalem kalmadı, askeri araçların tamamı listeden çıkarılarak ihracat edilebilir hale geldi. Bu zamanlaması bir hayli manidar hamleler yürürlükteki NATO patentli Kürt soykırım konseptinin de etkin bir parçası.
Özetle: Kürt halkı tarihi bir kavşaktan geçiyor. Sırat köprüsü dedikleri bu kavşak olsa gerek. Düşman Avrupa ve Kuzey başta olmak üzere mücadele alanları arasında bir ritim bozukluğu amaçlıyor. Buna karşın Önderlik direniyor, gerilla kimyasal silahlara karşı bile canını halkına siper ediyor. Nitekim Asrın Hukuk Bürosu avukatlarının BM ilgili kurumuna yaptıkları acil kodlu “incommunicado /alıkoyma” rehine durumuna ilişkin başvuruları ve tespitleri Sayın Öcalan üzerinde uygulanan yok etme konseptinin vahametini gözler önüne seriyor. Bu soykırım konsepti çerçevesinde gerillaya karşı kullanılan kimyasal silahların da haddi hesabı yok. Kürt halkı için söz eylemini yitirmiştir. Tüm iş vicdanları ayaklandırmaya kalıyor Kurdino rabin cenge!
SERDEM AMED
YORUM GÖNDER