ÖZGÜRLÜĞÜN BİLİNCİ: ÖNDERLİK
Adım Abdullah,
‘allah’ın kulu’;
ama kul olmayı tam yüreğime oturtmadım.
Kendime saygımı yitirmedim,
tanrısal güçler ne kadar üzerime gelirlerse gelsinler,
özgür insanı savunmanın erdem olduğuna inandım…
Mitolojik anlatılar bu çağın ruhunu okur gibidir. Tarihsel diyalektik gelişim ve onun döngüsü kabulleniş bu çağı ötelese de, kendi zamanını oluşturma savaşımı hep var olmuştur. Reddiye tarihi devrimler tarihidir. Bu anlamda Önder Öcalan’ın açtığı yol kendini bilme ve onun zamanını oluşturma çağıdır. Önderliksel doğuş esas olarak büyük kopuşu ifade eder. Bu kopuş tüm kodlamaları, öğretileri ve sistemi elekten geçirme ve kalan buğday taneleri ile yeni bir zamanı anlam ve kavrayış gücü ile oluşturmanın ritmik düşüncesidir.
Etik ve estetik tanımı üzerinden perçinleşen duygu, his, düşünce ve ruhun anlam bulduğu insan prototipi, kendi zamanını da aşan bir dervişler ordusuna dönüşüyor. Hakikatin ordusu dervişler! Kürdistan toplumunda ana tanrıçayı çağıran Ya Star çığlıkları, özgür dağlarda devrimin kusursuz zılgıtları olarak yankılanıyor. Peki neydi tufanı yaratan hakikat?
O hakikat, büyük emek ve bedeller ile örülen ama asla geriye dönülmeyecek bir irade ile özgür yaşamın özgür geleceğin türküsüydü. Uzunca bir devrim yürüyüşünün şiiriydi o hakikat. Ölü ruhları dirilten, yok oluşu yeni bir doğuş serüvenine götüren o hakikat olmuştu. 1973 baharında Ankara’nın kıraç topraklarında yeşeren tomurcuk 2023 baharında koca bir ormana dönüşüp nefes olurken canlı türüne, 50 yıllık bedelin kutsallığı bozar an’ın sessizliğini. Bu çağ vahşeti simgelese de, öte yanında özgürlük kokar mevsim. Kan revan zamanın üstesinden gelebilecek insanüstü bir iradeyi mayalamış BİLGE İNSAN düşüncesi, felsefesi ve duruşu.
Gidenlerin devrettiği kutsal özgürlük ateşi hiç sönmedi bu dağlarda. Harlandıkça öldü zulüm, alevlendikçe dirildi ruhum. Hakikat İmralı kayalıklarına çivilense de bu aşkı ölümsüzleştirmeyi engelleyemedi kahpe pusular. ‘Hakikat aşktır, aşk ise özgür yaşamdır’ bilgeliğine sığındıkça, daha çok büyüdü umut. Ve şimdi gökyüzünün mavisi kadar sonsuzdur sevdamız. Her yanı kavga kokar özgürlüğün sığınağı dağlarımız. Dağların kutsal bilgeliğine dayamışız sırtımızı, yüzümüz GÜNEŞ’e dönük.
Özgürlüğün bilincidir Kapitalist Modernite tanrılarını çıldırtan. Çağın tanrıçalarını ayaklandıran ve zulmün kalelerine yürüyen dağların çocukları. Tarihi ters yüz eden o inancın yarattığı sarsılmaz cesaret. İşgale geçit vermeyen fedailik ruhunun basmadık toprak bırakmadığı yorgun ülke Kürdistan, şimdi zaman özgürlüğü çağırıyor çığlık çığlığa. Çiçekleri sulayın yoldaşlar bahar geldi, 50. yılında yeniden doğuruyoruz kendimizi. Ya özgür Önderlik, Özgür Kürdistan ve özgür yaşam ya da hiç diyoruz. Özgürlüğün bilinci yeniden ayak basmalı bu kutsal ülke toprağına. Onsuzluk yokluktur, yoksulluktur!
An Azadî an Azadî
Bîjî Serok APO
İSYAN EYLEM
pajk.org
YORUM GÖNDER