YENİDEN DOĞUŞLARI SAVAŞLA GERÇEKLEŞTİRECEKSİNİZ
“Halka dayanmak demek, onun tüm acılı yaşamına ve umutlarına dayanmak, ona devrimci tarzda sahip çıkarak karşılık vermek demektir.”
Parti çizgisi, her somut koşula ve tüm sorunlara uygulanacak düzeyde özümsenmelidir. Yetersiz, dogmatik bir tarzda kavramakla fazla ileri gidilemez. Basmakalıp laflarla, eskiden bir anlam ifade eden, ama siyasal yetkinlikten uzak ve salt propaganda dönemine özgü olan çalışma tarzı ile yetinemeyiz. Bugün artık siyasette ustalaşmak gerekmektedir. Yurtseverliğe adının ilk harfi olarak bakanlar ve bunu her şeyin önüne koyanlar, tüm sosyal ilişkilerinde ekonomik, siyasal ve kültürel olarak kendilerini ulusal kurtuluş çıkarlarına tabi kılmalıdırlar. Her şeyin hesabı buna göre yapılmalı, zaman ve imkanlar boşa harcanmamalıdır. Çocuklar biraz kendilerine gelip oyun oynamaya başladıklarında bu bilinç ve ruhla büyütülmeli, kısaca beşikten son nefesin verildiği mezara kadar, ulusal kurtuluşçuluk bir yaşam şekli olarak konuşulmalı, tartışılmalı, benimsenmeli ve örgütlenmelidir.
Devrimci kişilikler zor dönemlerde kolay boyun eğmeyen, cezalandırılmayı ve mükafatlandırılmayı kendileri için bağlayıcı ve koşullandırıcı bir etken olarak görmeyen kişiliklerdir. Onlar yeniye olan tutkularıyla, çok az bir donanımla da olsa ileri atılmaktan kendilerini alıkoymazlarsa, bu konuda gittikçe dayanacakları zemini iyi seçer ve harcayacakları çabayı iyi ayarlarlarsa ileri süreçlerin önderleri olmaya adaydırlar.
Bütün yürüyüşümüz, ilk günün o sadeliğini ve tazeliğini sürekli göz önüne getirerek günü ve görevi başarmak anlamında olmalıdır. Ve her yeni güne, çok ciddi bir göreve yürümek için kalkan bu taze ve sade girişimimizi esas alarak, bundaki yüksek başarıyı tutturarak yürüyebilmeliyiz.
Yaşanan tüm lanetli geçmişe rağmen PKK’nin gerçeğini, yargılama gücünü ortaya çıkarıyoruz. Bunu içinizde duyacaksınız ve yeniden doğuşu yapacaksınız. Eğer “çürümüşüz, bir daha dirilme şansımız yok” diyorsanız, o zaman bu ortamda bulunamazsınız. Sonuç, er geç parti görevleri karşısında devrilmenizdir. Kendimize gelelim. PKK’nin doğuş gerçekleri ile oynanmaz. Bizim bu hususu bu kadar ısrarla savunmamızın nedeni, birçok örnekten de anlaşıldığı gibi, çarpık ve dilediği gibi hareket eden keyfi yaklaşım sahiplerine büyük felaketler getirdiği içindir.
Önder adam, komutan adam kendisine hakimdir, kelimenin tam anlamıyla böyledir. Hakimdir, kapsamlıdır, kavrayışlıdır. Ulaşılabilir, bilimsel bir önderliktir. Bazı tehlikelere ölümüne göğüs germişsen, o zaman o yaşama layık ol. Bir çalışmanın sorumluluğunu üstlendin mi, sen doğransan da çalışma gerilememeli, komutan budur. Bir çalışmayı komuta etmek de budur.
PKK olayı bütün olumlu özelliklerin bileşkesidir. Bunda büyük rol aldığımızı ve başarılı olduğumuzu görebilirsiniz. Ama siz de bu gerçeklerin yoğunlaşmış ifadesi olarak partiyi, önderlik olayını özümsemek durumundasınız. Bu aynı zamanda kendi yaşamınızın tutarlı bir ifadesidir. Bununla zayıf olmazsınız, bununla inisiyatifiniz kesilmez, bununla küçülmezsiniz.
Bütün gerçekleri görmekten başka çareniz yoktur. Başka çare, ölümdür. O hoşunuza gidiyorsa eğer, biz acımayız. Ölümü kendisine layık görene acımamak gerekir. Biz yaşamı temsil etmek istiyoruz. Öyle ahım-şahım bir yaşam da değil, sadece insanca yaşamak istiyoruz.
Savaş sizin için vardır; bundan kaçamazsınız. Halk olarak sorunlarımız vardır ve bunlar kesin sorunlardır. Bu sorun benim değil, ortaya çıkaran ben değilim, ben icat etmedim. Bunun ölümcül etkisi altında, ateş hattındayız. Bunu anlamayanın hiç de saygı duyulacak yanı yoktur. Zaman zaman şunu söylüyoruz; Kürdün sevgi de dahil hiçbir hakkı yoktur. Sevginin de koşulları vardır, hatta yeme ve içmemizin bile bir tek şartı vardır. O da savaşmaktır. Yaşamanız, kendinize gelmeniz için savaşıyoruz. Savaş yaşama yol açıyor, yaşam bizler için bir şeyler yaratıyor. Eğer bunlar böyle ise sahte olanı yaşayamazsınız.
Birey artık PKK yolunda daha iyi nefes alabilir, daha iyi kendine gelebilir, ulusallığa kavuşabilir. Hiç şüphesiz kendini yüzyılların geriliğinden ve her türlü düşman etkilerinden bu denli uzaklaştırmış bir PKK, geleceği daha hızlı ve daha yoğun kazanabilir. Ve sizler, PKK’li militan ve savaşçılar, böylesi bir PKK silahıyla her alanda, onun en vurucu kolu olan gerillasında, onun en sonuç alıcı halk yığınlarının isyanında kuşanabilir, sonuç alıcı savaşçılığı sergileyebilirsiniz.
Birey olarak belki de yüzyıllarca sürecek bir çabayla ulaşamayacağınız bu silahlara bugün her zamankinden daha fazla ulaşmış bulunuyoruz. Ve gerçekten bununla en çok hak sahibi olan şehitlerin anısına güçlü bir karşılık vererek yarınların temelini güçlü kılma şansını elde ediyoruz. Hiç kuşkusuz bunu sonuna kadar iyi kullanmak, sizin savaş ustalığınızın, parti militanlığınızın yaratıcılığıyla, her düzeyde kolay düşmeyen, kolay düşürmeyen yürüyüşle mümkündür. Bu temelde sizler de, bu silahla iyi savaşarak, insanlığı, halkımızı, ülkemizi ve kendimizi kazanmak için tüm gücünüzü sarf etmelisiniz.
Devrimcilik nasıl sosyal yaşanıldığını kavramak kadar, bunda çıkışı da çok iyi kararlaştıran ve bunu hangi örgüt aracılığıyla ve eylemiyle gerçekleştireceğini belirleyen ve yürüten eylemin adıdır, faaliyetin bütünlüğüdür.
Dünya sana o kadar kapatılmış ki, yaşam o kadar ölümün sınırına kadar getirilip dayatılmış ki, o kadar çılgınlaştırıcı kılınmış ki, bu durum devrim için her olanağı ve her eylemi mükemmel ele almanı çok iyi hissettiriyor. Neden anlamayacaksın ki? Gerçekler bu kadar yakıcıysa, kurtuluşun seçeneği de bu kadar biricikse, o zaman her türlü işe sağlam girersin ve hakkını verirsin.
Devrimci yaşamın kesin kanunları var. Bu kanunların gereklerine göre oldu mu yaşarsın. Kendinizi neden müthiş eğitmeniz gerektiği, neden devrimin kanunları ve kurallarına uygun hale gelmeniz gerektiği çok açıktır. Bu, yaşamanız içindir. Başka yolu yoktur.
Siz niçin devrimci oldunuz? PKK türü bir devrimin kabul edilebilmesi için, yaşamın nasıl katledildiğinin mutlak anlaşılması kadar, yaşam sürdürülmek isteniyorsa, özgürlük sınırları dahilinde hem bilinci ve planlı, hem de çabasıyla nasıl götürülmesi gerektiğine emin olmanız gerekir ki, bu parti içinde yaşayasınız. Yoksa yaşam büyük bir işkence olur; çok soysuz, sorumsuz, serserice ve kendini yük yapma anlamında yaşanır ki, bu hiç kabul edilmez.
Kahraman, cüceler gibi kalamaz, sıradan savaşamaz. Her şey sizi kahraman olmaya ve savaşmaya zorlar. Bu da bir kanundur. Benim icat ettiğim bir tarz değil, özgür yaşama ulaşmanın tarzı ve kanunudur.
HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN
YORUM GÖNDER