APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (33.BÖLÜM)
KENDİNİ DOĞRULARA ADAYAN KİŞİLİK HER ŞEYİ BAŞARABİLİR
Yaşamın bütün çözümlemesi yapılmıştır. Böyle yaşamak “zormuş”, zor olsun. İnsan aç bile kalabilir. Bizim için kolay denilen düşmandan kalmadır. Kolay yaşam boş gezenin yaşamıdır. Kaldı ki o da bizde yok. Kaldı ki yaşamın yegane yolunu biz bulduk. PKK kadar birlik olan bir güç var mı? PKK kadar güçlü olan var mı? PKK kadar maneviyatı, cesareti yüksek olan var mı? PKK kadar kendi üyelerine doğru yediren, içiren var mı? Demek ki her şeyin doğrusu PKK‟de var. Başkası niye yapamıyor? Başka gücün savaşı var mı? Yok. En “Kürt‟üm” diyen bile düşmanın uşaklığı ile kendini yaşatır, hem de düşmana o kadar hizmetine rağmen ölüm korkusu içindedir. Demek ki PKK‟deki Önderlik kendi tarzıyla kazanmıştır. PKK‟deki Önderlik her konuda yaşamın gücü olabilmiştir. Öncelikle Önderlik gerçeğinin incelenmesi zevkle yapılır. Sıradan, çok çeşitli alanlardan gelen dostlar bile heyecanla inceliyor ve doğruları anlamaya çalışıyor. Siz neden anlamayacaksınız? PKK‟nin militanı iradelidir. PKK‟nin militanı cesurdur. Yanlışlar karşısında boyun eğmeyeceği bellidir. Bu kadar işkenceye, zorluğa dayanan, neden yanlışa boyun eğsin. Gençsiniz, bir de öyle yorulmuş, yıpranmış bir haliniz yok. Doğrulara adanmaktan daha değerli bir şey var mı. Kendini doğrulara adayan kişilik her şeyi başarabilir. Tarzı, yöntemleri belirleyebilirsiniz. Sizi özenle hazırladık.
Bizim ortamımıza gelen, kesinlikle kendisini doğrulara adayabilir. Kötü yetiştirilmiş, çok aldanmış ve aldatılmış olabilirsiniz, ancak yaptığınız çocukluk hatalarını tamamen aşabilirsiniz. Biz her şeyi doğrultuyoruz. Doğru anlamanın bütün yönlerini ortaya koyuyoruz. Geçmişte nasıl yaşadığınız önemli değil, önemli olan şu andaki doğrulara çok çarpıcı anlam vererek yaşamaktır. Kendimi her zaman bir çocuk gibi öğrenmeye açık tutuyorum. Aynı mütevazılığı siz de göstermelisiniz. Hiç durmaksızın olup bitenler üzerinde duruyorum. Siz de tüm bunların üzerinde durmalısınız. Benden daha mı anlı-şanlı, etkili-yetkilisiniz? Kadın konusunda da yaşamanın bütün doğru yolları gösterilmiştir. Kendinizi doğru ele alma, doğru koruma, erkek kimliğiyle, kişiliyle tanışma ve hesaplaşma imkanları soruna kadar verilmiştir. Bununla oynama olmaz. Oynama olursa, kendinize en büyük kötülüğü yapmış olursunuz. Bu kadar çabayı boşuna harcamıyoruz. Üzerinde ucuz yaşamanız için değil, size çok gerekli olan, hatta her şeyden daha fazla gerekli olanı bulmanız için bu ortamı açık tutuyorum. Bu çabalara değer biçmezseniz bizim ortamımızda kalmazsınız. Dolayısıyla bu şansı en iyi değerlendirmesi gereken kişiler konumundasınız. Yılların alışıla gelmiş ucuz duygusallığını en başta kendiniz mahkum edeceksiniz. Özlemleri gerçekleştirmek ve özgürlüğü yakalamak o kadar kolay değil. Namusu yakalamak bu anlamda o kadar kolay değil. Görülüyor ki, bu temelde savaşa devam etmemiz gerekir. Her şey, bunun dışında başka hiç bir kurtuluş yolunun olmadığını ortaya koyuyor, dolayısıyla en çarpıcı heyecan kadar anlayış ve koparıcı bir iradeyle sizi bu şansı değerlendirmeye zorluyor. Ucuz heveslerle hiçbir şey kazanılamaz. Yüksek bir çabanın, emeğin sahibi olmadan yaşamaya tenezzül bile edilemez.
Önderlik bu konuda son derece çarpıcıdır ve bir şanstır. Bu çalışmalarımız, tarihin en büyük gelişmelerinden birini yakalayabileceğimizi göstermiştir. Bunları neden değerlendirmeyelim? Bu gelişme büyük bir şanstır ve emekle yaratılmıştır, kendiliğinden elinize düşmüş değildir. Büyük ve zorlu bir savaşımla ulaşılan bir imkandır. Benim heyecanımı ve halen yüksek duyarlılığımı görmüyor musunuz? Halen eski hızımdan bir şey kaybetme şurada kalsın, daha bilinçli ve planlı değil miyim? Siz bu işe daha yeni başlıyorsunuz. Eskiden küçük bir gelişme bizi son derece heyecanlandırıyordu. Bu tarihi gelişmeler sizi neden heyecanlandırmasın ve en önemlisi de zafer tarzına bağlamasın. Bundan daha değerlisi var mı? Sizler, “çocuğuz, yaşam tecrübemiz yok” diye bu çalışmalara anlam veremeseniz bile ben size anlamını çok yönlü gösteriyorum. Bir işi yapmadan önce anlayın. Önderlik tarzının en önemli bir özelliği de budur. Ben kırk defa ölçüp biçmeden, anlamadan bir tek sözcüğü söylemedim. Bir sömürgecilik kelimesini söylemek için yıllarca kendi içimde tekrarladım. Bugünkü tarzımla yıllar sonra sonuçları ne olabilir diye düşünerek söyledim. Uçarcasına, ele avuca sığmamacasına ve gereklerine amansızca ulaşırcasına söyledim. Ve sonuç beni buraya kadar getirdi. Sözcüklerle oynamadım, gerekenlerini yaptım. Öyle ilk günlerden sonra bırakmadım, sürekli geliştirdim ve derinleştirdim.
Bugün en büyük ideolojik üstünlüğe ulaştım, yalnız pratikte durmadım. El atacağım her ilişkiyi örgütleyebilecek güce ulaştım. Bu bir yöntemdir. Bundan daha değerlisi var mı? Size bundan daha çok gerekli olan var mı? Her türlü yara berenize ilaç olan ve bundan daha çok muhtaç olduğunuz bir şey var mı? Aksi halde ne kadar zavallı, acınacak ve utanılacak durumda olduğunuzu bilmiyor musunuz? Başka türlü her şeyin size kaybettirdiğini bilmiyor musunuz? Sıradan bir yaşam iddiası olan için bile, eğer bir serseri, bir alçak veya bir gafil değilse bundan daha değerli yol, yöntem olabilir mi? Bunun dışında başka bir çare olabilir mi? Yalnız günümüzde değil, tarihte de PKK‟nin Önderlik tarzından daha güçlü, daha fazla başarılı olan bir tarz var mı? Zengin, güçlü, güzel olmak, sevmek ve sayılmak istiyorsanız, bunların hepsi bu tarzla mümkündür. Bu çok açıktır, size düşen ise bunu öğrenmek ve duyumsamaktır. İddialı olanlar bu tarzı iliklerine kadar da yaşayabilir. İsteyen bu tarzda kendisini her türlü zafere doğru taşırabilir. Şimdi biz bundan nasıl vazgeçebiliriz, başka şeyler değerlidir diyebilir miyiz? Başkaları da “ideolojimiz, örgütümüz var” dediler, ancak şu an karınlarını bile doyuramayacak haldeler. Düşmana bir fiske bile atamayacak durumdalar. Her şey bu kadar açık. Başka partilerin de tarihi var, ama günümüzde konuşamayacak, hatta bir aileyi bile besleyemeyecek durumdadırlar. Başka önderlikler de vardı, ancak konuşacak tek bir kelimeleri bile yok. Konuşmaları ise bir hiçtir. Eğer bütün bunlar doğruysa o zaman size düşen, bu doğrulara ekmek sudan daha fazla ihtiyaç duyup, kendinize mal etmektir. Eğer bu tarzı öğrendiyseniz, o zaman başarılı, güçlü ve her yürüyüşünde bir zafer olan militan haline gelmeniz kesindir. Yeter ki nefes alıp verilsin, gerisi başarıdır.
Çünkü Önderlik budur. Bu Önderlikte yalan olamaz, bu Önderlikte takılma olmaz, bu Önderlikte uzun süre başarısızlık hiç mümkün değildir. Bu Önderlikte adeta yoktan var etmek, küçük bir imkanı yenilmez kılmak vardır. Hiç kimse “ben yine de umduğumu bulamadım” demesin. Burada her şeyin en yücesine hem anlam verilir hem de her şey yoluna koyulur. Israrla “ben kendimi yaşamak istiyorum” diyenlere de, eğer biraz anlayabilirlerse onun yol ve yöntemi öğretiliyor. Gerekli olan bu kişilerin beyinlerine ve yüreklerine bazı doğruları yedirmektir. Hemen her şeye ilişkin, doğru olanın ne olduğu ve bu doğruya nasıl ulaşılabileceği ortaya konulmuştur. Tabii ki bundan sonra mazeret kabul etmem. Çünkü her şeyin doğrusu ortaya konulmuştur. Ancak bu doğruları bir türlü kavramayan ya ajan ya da iflah olmaz birisi olabilir. Ancak ikisinin de çaresi vardır. Ajanı çözümleriz, iflah olmazı enterne ederiz. Bir mikrobu sağlıklı bir ortama bile bile süremezsiniz. Belki ortamda tutamazsınız, ama hemen öldüremiyorsanız bile enterne edersiniz. Ajansa teşhis edersiniz, bozuyorsa enterne edersiniz. Toplumda ajanlar, hastalıklar cirit atıyor, eğer burada da cirit atıyorlarsa bu, siz görevlerinizin hiç farkında değilsiniz, hatta onlarla uzlaşıyorsunuz demektir. İşte tüm bunları size gösterdim. Eğer böyle bir durum yoksa, gerisi müthiş gerçekçi olarak amaca bağlanmadır. Zaten cesaretiniz, fedakarlığınız vardır, ölüm de her zaman gelebilir, ama yürüyenler, savaşanlar er ya da geç sonuca ulaşırlar. PKK‟nin bütün tarihi bu gerçeği doğruluyor. Zafer PKK‟sinin bu olduğu kesindir. Biz, partimize gelmiş hiç kimseyi dıştalamak istemeyiz. Nereden gelmiş olursa olsun, geçmişte günahları, zaafları, hatta suçları ne olursa olsun esas itibarıyla kabul ediyoruz. Ama bu demek değildir ki, gelsin günahlarını, suçlarını sürdürsün. Islah olmak için, onlardan kurtulmak için adım atsın. Süre tanıyoruz, hızla bunlardan uzaklaşacak.
Çünkü insan ıslah olmayı da, hızla ve samimice günahlarından kurtulmayı da bilmelidir. Ne de olsa iyilik, güzellik buradadır. Bir kişi olumsuzluklarında çok ısrar ederse, kesinlikle o bir ajandır veya ıslah olmazın biridir diyeceğiz ve üzerinde derin derin düşüneceğiz. Değil ona yetki, komutanlık vermek, sonuna kadar onu düzeltmeye çalışacağız. Ülkedeki tehlikeli durumlardan bahsettim. Bizim sahamızda bile yaklaşım yöntemlerinizin yetersizliğinden bahsediyorum. Bunları kesinlikle aşacaksınız. Bunun için öncelikle ciddiyet, görüş keskinliği ve alınması gereken tavrı anında gösterme olmalıdır. Bunu bir gün bile aşındırırsanız komutanlıkta kaybettiniz demektir. Bir hataya veya bir alışkanlığa bir defa göz yuman kişi ömür boyu sürecek bir yanlışlığın temelini atmıştır ve o, güçlü bir kişilik olamaz. Kendi tarzımı size özetleyeyim: Bir doğruya inanılmaz derecede bağlılığım vardır. Bu doğruyla çelişen tutumla mücadele etmeye belki bir anda gücüm yetmez, ama bu sorunu büyütürüm, mesele yaparım, boğuşurum, hiç olmazsa teslim olmam, boyun eğmem ve aşıncaya kadar görmezlikten gelmem. Bu bazen kırk yıl, bazen on yıl sürebilir, ama yanlışlara boyun eğmem, göz ardı etmem ve onlarla boğuşurum. Sonuç, başarı kişiliğidir. Beni ben yapan bu özelliktir. Yenebilirsem o an yaparım, yenemezsem zamana yayarım. İşte halk savaşının bizdeki uzun vadeli karakteri böyle ortaya çıkmıştır. Hem çok şiddetli ve tempoludur hem de gerektiği kadar sürece yayılır. Ama kişi bu anı unutmaz, bu anın en şiddetli devrimcisidir. Gelecek bu temelde daha şimdiden kazanılmıştır.
PKK tarihi, PKK‟nin Önderlik tarihi budur. Bu, tabii ki adınızdan daha çok bellemeniz gereken bir husustur. Sizin için ekmek sudan daha önce gereklidir, çünkü ekmeği de, suyu da, yaşamı da bu getirir. Bunun için elbette bir kararınız olacaktır. Bunun için birinci olarak yapılması gereken, kendine hakim olarak “tüm bunları öğreneceğim” kararı; ikinci olarak ise, bu kararları yürütme tutarlılığını gösterme kararlılığıdır. Gerisi emektir, çabadır. Ve o da zaten siz de var. Cesareti ve fedakarlığı zaten fazlasıyla gösteriyorsunuz. Dolayısıyla partimiz içinde olup bitenleri bir kez daha değerlendirirken; en önemlisi de güncel olarak karşımızda duran görevleri ele alır ve özellikle bize çok ucuz -düşmanın bile ummadığı kadar alçakça, rezilce- kaybettiren nedenler üzerinde dururken; yine kimlikler, kişilikler, savaş birliklerinin durumu, komuta ve yöntem sorunu üzerine giderken, bu hususları çok sıkı ve ciddi ele alacaksınız. Hiç olmazsa bundan sonra gittiğiniz, ulaştığınız herhangi bir yerde ve görevde, “ben varım ve benim olduğum yerde de hata olmaz” diyeceksiniz. Böyle çok kaba, hele hele düşmanın bile beklemediği durumlara yol açmak hiç olmaz. Bu sözün sahibi olmayı kesinleştireceksiniz. Bunun için gereken bütün tarz inceliğini öğrenebilir ve irade keskinliğini sağlayabilirsiniz. Eğer PKK‟liliği böyle şekillendirirsek, yani eskiden beri varolan, ancak gerekirse yeniden sağlanması gereken tutarlı ve kabul edilebilir PKK militanlığı yakalanırsa, bu aşamaya geldikten sonra bu imkanlarla ulaşılacak sonuç kesin başarı olabilir. Bazıları ısrarla bununla oynamak ve dağ gibi imkanlarımızı düşmana peşkeş çekmek istiyor.
Bu mücadeleye hayatımızı adamışız, bu kadar şehidin sahibiyiz, gayet tabii bu tutumları anında görüp yüklenecek ve hesap soracağız. İmkanlar var diye bu yaklaşımlar gevşek ele alınabilir mi? Elbette ki hayır. Öyle yapmak, kendine en büyük kötülüğü etmektir. PKK‟nin esas gerçeği budur. Bizim yürüttüğümüz PKK budur. Kimseye asla bir şey dayatmıyoruz, herkes gönüllüce geliyor ve adeta “ben, PKK olmadan bir gün bile yaşayamam” diyorlar. O halde PKK ile olmayı, onunla yaşamayı çok seviyor, çok istiyorsanız, bilin ki PKK‟nin gerçeği budur. İyi niyetlice geldiğiniz ve onunla sonuca ulaşmak istediğiniz PKK budur. PKK‟yi kendinize mal edin ve onun bütün sahalardaki savaşımını doğru verin. Adanmış yaşamınıza bulabileceğiniz en değerli karşılık budur. Bu konudaki büyük düzeltmeyi yeniden gözden geçirerek, size acı da gelse kendinizi hatalarınızdan sıyırın. Noksanlıklarınızı gidererek, gizli kalmış yeteneklerimizi alevlendirerek, keskince düşünmek kadar onun pratikleşmesini iç içe yayarak yürütün. Kısaca zaferi yakalayan tarza ulaşarak en doğru olanı yapmış olursunuz. Öncelikle yakalanması gereken PKK‟nin militan hattı budur. Biz PKK‟nin militan hattını fazla tartıştırmak istemeyiz. Bununla kimsenin oynamasına da asla izin veremeyiz. PKK tarihi bunu bütünüyle öğretir. Günün yaşayan ve başarıyla yürüyen Önderlik gerçeği de amansızca bunu emreder. Sizlere şimdiye kadar bu temel kazandırmıştır. Dostun da, düşmanın da artık “bu tarz sonuç alabilir” dediği noktaya gelinmiştir. Bu aşamadan sonra yapılması gereken, çok yönlü çabalar kadar, nicel ve nitel gücümüzü de başarıya göre değerlendirmektir. Yine gerektiğinde yeniden yaratmak ve böylece bu kadar şehitlere verilmiş sözleri yerine getirmek, halkımızın dayanılmaz beklentilerine yanıt olmak artık bizim kılınması gereken yaşamın kendisine anlam verebilmek ve cevap olabilmektir.
Bir militan sadece ve sadece bu temelde kendini anlamlandırabilir. Bu temelde kendini görevlendirebilir, yürüyebilir ve başarabilir. Bunun dışında hiç bir militan tanımı, PKK‟lilik ne akla getirilebilir, ne yürütülebilir, yaşatılabilir, ne de savaştırılabilir. Bunları ben amansız emrettiğim için değil, hiç bir hareketin tarihinde görülmemiş bu kadar şehide bu temelde bir anlam vermek, bu halkın tek yaşam imkanına yanıt olmak ve tarihteki ilk ve son yaşam şansını kalıcı bir başarıyla temsil etmek için öğreneceksiniz. Kişi olarak da bunun dışında hiçbir şeye ne anlam verebilir, ne kabul edebilirim. Bu günleri böyle hazırlamış, yakalamış bir kişi olarak, elbette ki hepinize daha çarpıcı, sonuç alıcı bir tarzda başarılı olmayı emretmekten başka bir şey yapamam. Kendimi bu kadar çalıştırdıktan sonra elbette kimseyi bu değerler üzerine kondurtmam. Kaldı ki, yine üzerime düşeni hepinizden daha fazla militanca yapmaya varım. Madem ki hemen herkes sözünün eridir, yorulmuş yıpranmış bir haliniz de yoktur -olsa bile önemli değil, ölüm her zaman vardır- kaldı ki, ilk defa kabul edilebilecek bir yaşam şansını elde etmişiz, o halde görevleri başarıyla yürütebilirsiniz. Ben ne kadar heyecanlı, ne kadar umutluysam, siz de o kadar umutlu ve heyecanlı olacaksınız. Ben ne kadar yaşama geliyorsam, siz de o kadar geleceksiniz. Bizde her şey kolektif yürütülür. Ama her şey savaşla ve onun başarı tarzıyla yaratılır. Bunu yaşamın her anında kendinize her zamankinden daha fazla layık görecek ve önemli görevlere karşı da göstereceksiniz. Bu süreçle birlikte artık yıkılma, dağılma, kaybetme şurada kalsın, başarıya oldukça yakınlaşmış olduğumuzu düşünüyoruz. Ama bunun gerekleri var.
Bunlara çarpıcı bir biçimde anlam verirseniz, bir çok görevde de yüksek başarı kazanma imkanı vardır. Geç de olsa onlara ulaşabildik, şimdiye kadar tam istediğimiz gibi yapamadıysak da, bu sefer bu imkanı yakaladık. Ne içte, ne dışta hiçbir şeyin başarıya engel teşkil etmeyeceği gibi, sıradan bir imkanı bile başarıya götürebiliriz. Mevcut PKK mevzileri, imkanları kolektif değerlendirildiğinde, yine herkes görevlerinin gereklerini militanca yerine getirdiğinde görülecektir ki, başarı her zamankinden daha fazla yakındır. Buna hem çok coşkuyla yaklaşıyoruz hem de buna mecbur ve mahkumuz. Zafer her zaman ve her yerde PKK militanlığındadır.
HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN (28 Haziran 1997)
YORUM GÖNDER