İNSANA DAİR SEZGİSEL YAKARIŞLAR (2.BÖLÜM)
ZAMANIN GERİSİNDE KALINDIĞINI BİLMEMEK!
"Çıplak gerçeği o kadar sevmeyenler var ki, çıplak hakikatte uygunsuz bir şey buluyorlar." F. H. Bradley
Zamansız anılarla avunan bir bezginliğin eşlik ettiği düşünce dağılmasında ve duygu yönsüzlüğünde çağın insanının ruh hali betimleniyor. İnce ve asil bir ruhtan yoksun olanlar çoğunlukla kaba genellemelerle konuşurlar. Susma erdemliliği yerine başı boş kaotik bir ses kirliliğiyle takadsız bırakılıyoruz. İç güdüsel etiğin varlığı bile uğramamış kişiliklerle yaşama zorunluluğu çilekeşliği. Zira iç güdüsel ahlakın sahip olduğu anlam derinliği doğal duygu bilmelerinden kaynağını alır. Duygu kaynağı kurumuşa bir toplumun haliyle çorak olur ruhları. Eğer yaşam çabamız insanlığın özgürlük akışı için bir amaca hizmet edebiliyorsa anlamlıdır yoksa çorak ruhlar bezirganlığına talime devam ederiz.
Vakur kalabilme ayrıcalığına sadece özgürlük bilincini duygu yalnızlığında olgunlaştıranlar sahiptirler. Hayata geri dönüp bakanların reel zaman olgusunu hesaba katmalarında yarar vardır. Şimdiki zamanda geçmişi tartmak, yargılamak ve sağlıklı sonuçlara ulaşmak epeyce bir yanılma payına sahiptir. İnsanların toplumsal kaygılarla düşüncelerini ansal zamanda derinleştirip biçimlendirmeleri önemlidir. Ana cevap olmayan her düşünüş bir anlamda mahzene hapis edilmiş acı anılar turşusudur. Oysa zamanın turşusu kurulmaz. Öyle bol keseden biriktirecek zamanında olmaz insanın.
Çoğu insan akışkan hayatta zaman kargaşası yaşar. Geçmişi şimdi de, şimdiyi dünde ve dünü de yarında arar durur. Kendi dar zaman ekseninde dramatik arafını yaşar . Aslında bu keşmekeş tezat yaşam pratikleri zamandan tümden düşmeyi ifade eder. Zamanın azade ruhunda anlam kazanmalı insan; sürekli aşkla doyum ve doğum yaşamalı. Zamanın akışında sürekli doyum ve doğum yaşamayanlar sadece anlamsız çırpınışlarla kendi buhranlarında tükenirler. Ondandır tüketen tüketene ve tükenen tükenene! Zamanı özgür ruhundan yoksun yaşayan insanların tadı tuzu yoktur! Tatsız tuzsuz bir travma salgını!
Aşkın zamanla olan simbiyotik ilişkisinden bihaber olanlar körebe oyunda onu el yordamı ve kuru güdülerle arar dururlar. An zamanın ruhuna açılan gizemli kapıdır; Aşkın duygu anını kaçıranlar o kapıyı zor bulurlar. Çağın çiğ/ham insanı zaman bilgeliğinin Aşka giden kılavuzluk olduğunu bilmez. Aşkın zaman etiği çıplak olarak anda derin bir anlam arayışı olanlarda sezinlenir. İnsanın arzuları ile zamanı yaşayışı arasındaki binlerce fersahlık uzaklık trajik bir drama işaret ediyor. Ruhsal ve düşünsel özgürlüğün derinliği Aşka giden zamanın çilingiridir! Bu iş keder ve kader odaklı biçimlendirilmiş olanlarla olmaz. Aşkı yaşamak için özgür yaşam hakikati adına mücadele edebilecek, zamanın ruhunu okuyan yeni insanlara ihtiyaç var!
Yaşamın baskılarıyla başa çıkmanın en büyük tılsımı zamanı yaşarken onun farkında olma bilgeliğidir. Zamandan düşmek ve onun gerisinde kalmak sadece ve sadece nafile bir Aşk trajedisidir. Aşk ve zaman arasındaki “özgürlük” sırrını çözen erenlerin bilgeliğine karşın siyasal bilinçten yoksun çiğ ve sıradan insanların onları nasıl bir hale getirdiklerine bakın ne demek istendiğini kolayca anlarsınız. Anlam ve his insanları zamanın ruhunu yaşarlar. Zamanın ruhunu yakalamış bilgeler; zamanın gerisinde kalmış toplumlarının acısını ve ızdırabını çekerler. Seviyesizliğin seviye yaptığı bir dünyada: İnce ruhlu, soylu duygulara sahip olanları özgür zaman bağlamından koparamazsınız ve kendi seviyesizliğinize çekerek asla dönüştüremezsiniz!
İnsan her daim kendi varlığının anlamını sezmeli ve yaşadığı hayatın zaman akış döngüsünü özgürce duyumsamalı. Lakin çağın insanı soğuktur duygu zamandan çekilmiş bir ruh ne kendisini nede sizi ısıtabilir. İnsanların; duygu zamanın ruhunda sınanmış politik aklından yoksun kimi eklektik ve derme çatma inançlarını dillendirmeleri çokta bir şey ifade etmez. Çağın ruhunu yakalama fırsatını sunan aydınlanma ve arınma olanaklarını boşu boşuna tüketmemek gerek. Yine de siz siz olun insana ve zamana dair olacakları sezme yetisine sahip olmanız, sonuçlarını değiştirebileceğiniz anlamına geliyorsa işe yarar yoksa sizi bu zamane tellalı popülist siyasetçiler gibi fena aldatır!
KEREM ÇİFTÇİ
YORUM GÖNDER