TALİBAN - AFGANİSTAN
Peştuca dilinde “Talebeler” anlamına gelen Taliban, 1994 yılında Afganistan’ın güneyindeki Kandahar kentinde Molla Ömer Ahund liderliğinde kuruldu!
Taliban’ın kuruluş aşamasındaki kadroları, 1980’lerde Amerika Birleşik Devletleri’nin desteğiyle Sovyet güçlerine karşı savaşan “mücahit”lerden oluşuyordu!
Taliban, kuruluşundan itibaren başta Pakistan olmak üzere Katar, Suudi Arabistan,BAE gibi bölgesel ve Kapitalist Modernite güçlerinden büyük destek gördü! Bu desteklerin çoğu örtülü olsada Taliban hareketinin bu kadar güçlenmesi ve son kertede çok kısa bir sürede Afganistan'ın neredeyse tamamını kontrol etmesi bu güçlerin desteği olmadan mümkün olmadığı su götürmez bir gerçektir!
KURUCULAR - LİDERLER
Muhammed Ömer (Kurucu, 1994–2013)
Abdulgani Birader (kurucu ortak)
Ahtar Mansur (2015–2016)
Hibetullah Ahundzade (2016–günümüz)
İDEOLOJİ
Taliban ideolojisi, Hindistan'ın Diyobend kentindeki Darul Ulum Diyobend medresesinden çıkan Hanefi İslam hareketi ve Nakşibendi Diyobendi'dir! Müslümanların Hinduizm ve Hıristiyanlığa kaymasını önlemek amacıyla kurulan medreselerin çevresinde oluşan Diyobendiye özellikle Hindistan, Pakistan, Afganistan ve Bangladeş merkezli ve siyasetin tam ortasında, hayatın her alanında aktif bir cemaat! Hindistan ve Pakistan'da güçlü siyasi partileri olan, meclise giren ve seçimlerde başka cemaatlerle "işbirliği" yapan bir cemaat!
DESTEKÇİ YAPILAR
HAKKANİ AĞI: Asimetrik savaş taktiklerini kullanan, ABD öncülüğündeki NATO güçleri ve Afganistan devleti ile savaşan Afgan gerilla isyancı grubudur. Mevlevî Celaluddin Hakkani ve oğlu Siraceddin Hakkani'nin önderlik ettiği bu grup Taliban'ın bir koludur ve Pakistan'ın Miranşah bölgesinde konuşlanmıştır!
LEŞKER-İ TAYYİBE: Çoğunlukla Güney Asya'da faaliyet gösteren radikal İslamcı bir silahlı bir örgüttür!
TEHRİK-İ-TALİBAN PAKİSTAN (Pakistan Taliban Hareketi):
Alternatif olarak Pakistan Talibanı, Pakistan'ın Afganistan sınırında bulunan çeşitli İslamcı militer grupların şemsiye organizasyonudur!
ÖZBEKİSTAN İSLAMİ HAREKETİ: Özbekistan'da şeriata dayalı bir İslam devleti kurmak amacıyla 1998 yılında kurulan radikal İslamcı bir silahlı örgüttür. Örgüt, daha sonraki yıllarda kendisini El Kaide ve Taliban'ın müttefiki olarak tanımlamış olup 2015 yılının ortalarında IŞİD'e biat etmiştir!
CEYŞ-İ MUHAMMED: Ceyş-i Muhammed, 'Muhammed'in Ordusu" anlamına geliyor ve örgüt, Keşmir'in Hindistan'a açılacak bir kapı olduğunu, bu tartışmalı bölgenin Pakistan'a bağlanmasından sonra 'Hindistan'da yaşayan Müslümanları kurtarmayı hedefliyor"!
HAREKET-ÜL MÜCAHİDİN: Filistin merkezli ve dünyanın birçok ülkesinde faaliyet yürüten cihadist bir örgüt!
TEHRİK-İ NAFAZ-İ ŞERİAT-İ MUHAMMEDİ: Özellikle Pakistan' ın kuzeybatı bölgesinde faaliyet yürüten, kız okullarını havaya uçuran, kelle kesip, kadınları eve kapatan cihadist örgüt!
HİZB-İ İSLAMİ GULBUDDİN: Gulbeddin Hikmetyar tarafından 1975 yılında Afganistan'da kurulmuştur 1969'da komünizme karşı savaşmak amacıyla Kâbil'de Kâbil Üniversitesi'nden bir grup öğretmen ve öğrencinin kurduğu "Müslüman Gençlik" organizasyonunun çatısı altında büyümüştür. İdeolojisini Müslüman Kardeşler, Ebu'l A'lâ el-Mevdudî ve Pakistan İslam Cemaati'nden almıştır.
SOVYET MÜDAHALESİ (1978 – 1992)
Sovyetler Birliği, 1979'da Afganistan'ı işgal ettikten sonra, mücahitler Sovyet güçleriyle savaşa girdi!
Pakistan Devlet Başkanı Muhammed Ziyâ ül Hak, Sovyetlerin Pakistan'ın Belucistan kentini de işgal etmeyi planladığını düşünerek Akhtar Abdur Rahman'ı Sovyet işgal kuvvetlerine karşı Afgan direnişine destek toplamak için Suudi Arabistan'a gönderdi. Bir süre sonra, CIA ve Suudi Arabistan Genel İstihbarat Müdürlüğü, Pakistan Servislerarası İstihbarat Teşkilatı (SİT) aracılığıyla Afgan mücahitlerine fon ve ekipman sağladı!
İKTİDAR
Taliban, 1996'dan 2001'e kadar, Afganistan'ın kabaca dörtte üçüne hükmetmiş ve Şeriat hukukunun katı bir şekilde yorumlanmış bir hâlini uygulamıştır.1994 yılında Afgan İç Savaşı'nın önde gelen gruplarından biri olarak ortaya çıkmış ve büyük ölçüde Afganistan'ın doğu ve güneyindeki Peştun bölgelerindeki geleneksel İslami okullarda eğitim görmüş ve Sovyet-Afgan Savaşı'nda savaşmış talebelerden oluşmaktaydı. Muhammed Ömer'in önderliğindeki hareket, Mücahid liderlerinden aldığı güçle Afganistan'ın çoğu bölgesine yayıldı!
Taliban, Sovyet işgalinin sona ermesinin ardından iç savaşların ülkeyi kasıp kavurduğu, savaş ağalarının kendi bölgelerinde derebeylik tarzı hüküm sürdüğü, yolsuzlukların, infazların ve rüşvetin ayyuka çıktığı bir dönemde sahnede yerini alan ve Afganistan'ın son 25 yılına damgasını vurdu! Pakistan'dan ve bazı Körfez ülkelerinden para ve silah desteği aldığı bilinen Taliban, 1996 yılının Eylül ayında Kabil'e saldırmak üzere hazırlık yaptı!
Kanlı sokak savaşına girmek istemeyen Tacik komutan Ahmet Şah Mesut, kendine bağlı tüm güçleri 26 Eylül 1996'da Kabil'den çekti!
Otorite boşluğundan faydalanan Taliban 27 Eylül 1996'da Kabil'e girdi. İlk olarak BM binasına sığınan eski Devlet Başkanı Muhammed Necibullah Ahmedzay ile kardeşi Şahpur Ahmedzay idam edildi!
Başkentin ele geçirilmesi zamanına kadar milis bir yapı olan Taliban, bu tarihten itibaren kendi hükümetini kurduğunu açıkladı. Adını Afganistan İslam Emirliği, kurucu lider Molla Ömer'i de Emirel Müminin (Müminlerin emiri) olarak ilan etti. Bayrak değiştirildi. Molla Ömer adına camilerde hutbe okundu!
Pakistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan, Taliban'ı resmen tanıdı!
TALİBAN İKTİDARINDA UYGULAMALAR :
Taliban'ın uygulamalarından bazıları:
Önceleri nispeten yumuşak bir görünüm veren örgüt Kabil'in ele geçirilmesinin ardından çok katı kurallar uygulamaya başladı!
Şeriata dayalı anayasal sistem yürürlüğe girdi. Hanefi mezhebi ön planda tutuldu!
Şeriatın gündelik hayatta uygulandığını takip etmek için Emr-i bil Maruf (iyiliği emretme) Bakanlığı oluşturuldu!
Hayatın her alanından soyutlanan kadınların çalışması, kız çocuklarının okula gitmesi ve eğitim alması tamamen yasaklandı!
Kadınlara peçe zorunluluğu erkeklere ise takke ve sakal mecburiyeti getirildi!
Sakalını kesenler için 6 aydan başlamak üzere hapis cezası verildi. Yüzü görülen kadınlar kırbaçlandı!
Afganistan Televizyonu'nun yayını durduruldu. Fotoğraf dahil her türlü görsel yayın ve müzik yasaklandı!
Erkeklere, evine en yakın camide 5 vakit namaz kılma mecburiyeti getirildi!
Emri bil Maruf görevlileri camilerde yoklama aldı!
Mazeretsiz camiye gitmeyenlere ağır yaptırım uygulandı!
Namaz surelerini bilmeyenler kırbaçlandı!
Bütün okullar medreseye dönüştürüldü. Ders kitaplarındaki görseller yok edildi!
'Medreselerde' 3'üncü sınıftan itibaren tüm öğrencilere en az 3 metre olmak üzere sarık sarma mecburiyeti getirildi!
Ele geçirilen tüm bilgisayarlar TV kabul edilerek kırıldı!
'İslam devletine karşı gelenler' hain ilan edilerek doğrudan idam edildi!
Özellikle farklı mücahit gruplara mensup kişiler, yakalandıklarında şer ve fesat hükmü ile idam edildi!
Çok sayıda kişinin çeşitli sebeplerle eli kesildi!
İdamların ve el kesmelerin birçoğu cuma namazlarından sonra gerçekleştirildi ve halka izlettirildi!
Kesilen eller, şehrin merkezinde sergilendi!
Resmi kurumlarda Peştu dili mecbur edildi!
Toplu taşıma araçlarındaki aynalar, kadınlara bakılabileceği gerekçesiyle kaldırıldı!
ABD İŞGALİ
El Kaide'nin 11 Eylül 2001'de ABD'ye saldırmasından günler sonra, George W. Bush, 'Amerikan güçlerinin Afganistan'da konuşlu terörist gruba ve Taliban hedeflerine yönelik saldırılar başlattığını' duyurdu!
7 Ekim 2001 - ABD ordusu Britanya Ordusu’nun da desteğiyle Taliban’a karşı "Sürekli Özgürlük" (Operation Enduring Freedom) harekâtını başlattı. Kanada, Avustralya, Almanya ve Fransa bu harekete destek olacaklarını ilan etti. ABD ve İngiliz Hava Kuvvetleri, El-Kaide ve Taliban güçlerine karşı büyük bir hava saldırısı yaptı!
9 Kasım 2001- Özbek Abdureşit Dostum ve Kuzey İttifakı güçleri Mezar-ı Şerif, Bamyan, Herat, Kabil ve Celalabad'i Taliban'dan aldı!
14 Kasım 2001- Birleşmiş Milletler, Afganistan’da barışı savunan güçlerin bir geçici Afgan Hükümeti kurmasını sağladı!
Aralık 2001- Usame bin Ladin, Afganistan’ın güneydoğusunda dağlık bir bölge olan Tora Bora’ya kaçtı. Tora Bora’da ABD ve Britanya güçleriyle Taliban arasındaki savaş sonucunda ise Pakistan’a kaçtı!
Aralık 2001 itibarıyla, El Kaide lideri Usame bin Ladin ve diğer üst düzey liderler, sözde ABD müttefiki olan Pakistan'da güvenli yerlere kaçtı. ABD güçleri kaçan kişileri takip dahi etmedi ve Pakistan, ilerleyen yıllarda ABD ve Afgan güçlerine saldırmak isteyen Taliban savaşçıları için güvenli bir sığınak haline geldi!
20 yıllık ABD işgalinin bilançosu oldukça ağır oldu ve tahmini 250 000 insan yaşamını yitirdi, 10 milyon insan yerinden yurdundan oldu! Guantanamo gibi insanlık dışı bir çeşit laboratuvar kuruldu ve burdan çıkan binlerce kişi en tehlikeli cihadist terörist gruplara katıldılar! Binlerce kadına tecavüz edildi! En vahşi ve barbar uygulamalarla işgal derinleştirildi!
SONUÇ
ABD öncülüğündeki Kapitalist Modernite güçlerinin Afganistan işgali devam ederken, ABD'nin 20 Mart 2003'de Irak işgali ile beraber süreç farklı bir noktaya evrildi! Vietnam örneğinde olduğu gibi ABD'nin Afganistan işgalide istedikleri gibi yürümedi, peşinden aynı şekilde Irak işgali ve son olarak Suriye iç savaşı ile bölgede kaosu derinleştiren ABD öncülüğündeki Kapitalist Modernite güçlerinin, bu krizi yönetme politikaları da değişime uğradı! Bölgenin ilişki-çelişki diyalektiği ve denge-güç hesaplamaları üzerinden yürüyen bu politikanın Afganistan'a yansıması Taliban'ın tekrar iktidara getirilmesi oldu! Afganistan'ın konumu, uyuşturucunun ana yurdu olması, enerjî kaynakları bakımından zengin oluşu, İran'ın doğu cephesi, Çin'in batı yakası, Pakistan'ın kuzeyi ve cihadist üretim merkezi olması Kapitalist Modernite güçleri ve bölgesel işbirlikçi güçlerin, kirli politikalarının yeni savaş merkezi olması için yeterlidir!
2019 yılında ABD ile Taliban arasında 'barış' görüşmeleri yeniden başlamıştı. Görüşmelerde Taliban, ABD birliklerinin Afganistan'dan geri çekilmesini istemiş; buna karşılık "terörist grupların" Afganistan'da eylem yapmasını önleyeceğini vaat etmişti. Trump'ın halefi Joe Biden ise göreve geldikten üç ay sonra, Nisan ayında Amerikan askerlerinin Afganistan'dan çekileceğini duyurdu!
Taliban bunun üzerine çok hızlı bir şekilde Afganistan'ı yeniden ele geçirmek için talimat almış gibi harekete geçti. Bu esnada hükümetten üst düzey isimlere suikastler düzenlendi; vilayet başkentleri tek tek alındı. Çok kısa bir süre içinde hızlıca ilerleyip başkent Kabil sınırına kadar gelen Taliban, 15 Ağustos'ta Kabil'e, hemen ardından çok kısa bir sürede Başkanlık Sarayı'na girdi!
Bu aradada Cumhurbaşkanı Eşref Gani ülkeden kaçtı. Yine çok hızlı bir şekilde ABD, Taliban ile Kabil hükümetini masada bir araya getirmek için girişimlerde bulundu. Tam bir kaos ortamı yaşanmakta. Binlerce insan Afganistan'ı terketmeye çalışırken, bazı bölgelerde Taliban'a karşı savaş çağrıları yapılmakta!
Özcesi Kapitalist Modernite güçleri, bölgesel işbirlikçi güçler ve destekledikleri cihadist çete gruplarının masum halklara yaşamı zehir edecek kirli ve vahşi politikaları hızlı bir şeklide başlatıldı. Taliban karşıtı Afganistan halkının bu vahşete karşı nasıl bir yöntem izleyeceklerini, mücadele edeceklerini ilerleyen günlerde görmüş olacağız. Hiç kuşku yok ki; bu vahşet düzeni her zaman olduğu gibi mazlum ve masum halkları, kadınları ve çocukları vuracaktır ve barbarlık düzeni insanlığı yine kan deryasında boğmaktan çekinmeyecektir!
Vahşet ve barbarlık düzenine karşı duran, durmaya çalışan mazlum ve masum Afgan halkı ile dayanışma içinde olmak en insani, ilkesel ve devrimci tutumdur! Mazlum ve masum halklarla dayanışma içinde olmak en temel görevdir!
ŞOREŞ MUNZUR
YORUM GÖNDER