SİYASET ÜZERİNE (12.BÖLÜM)
TOPYEKÜN AKP FAŞİZMİNE KARŞI YEKVÜCUT BİR DİRENİŞ
AKP gerici faşizmi demokratik toplumsallığı zorbalığın gücüyle dağıtarak topyekün bir savaş için hazırlığını tamamlamış ve aktif saldırı pozisyonuna geçmiştir. Bu AKP faşist kalkışması toplumun zayıf demokratik bağlarını ve çelişkiler üzerinden parçalanmışlık karakterini görmüş ve sistematik siyasi ayak oyunlarıyla bundan feci yararlanmıştır.
CHP Ergenekon milisleri ve MHP ülkücü faşistleri gibi kendini devletin eşik bekçileri olarak kurgulayanların da her yönüyle bu gerici rejimin kuyruğuna takılması toplumsal barışa felaket ve çöküş getirmiştir. Siyaset geleneği ülkede mezara gömülmüş, kurumsal olarak ortadan kaldırılmıştır.
AKP gerici faşizmi toplumsal gericilik üzerindeki uzlaşısını Kürt halkını ve onun Örgütlü demokratik mücadelesini tasfiye üzerine kurmuştur HDP %30 oy alsa bile baraj altında bırakılacaktır bu kırgınlık-kırılganlık üzerinden faşist gerici saldırganlık boyutlandırılacaktır. Ismarlama İYİ (?!) katiller-kontralar partisi Asena meral öncülüğünde sistemi tamamlama adına kurdurulmuş ve şiddet temelli sokak karmaşası görevi ona verilmiştir.
Yeni sürecin karakteri partilerin bile şiddet temelli kurgulanması örgütlendirilmiş cezasızlık zırhıyla korunan sivil faşist milisler üzerinden toplumsal muhalefetin bastırılması noktasında şekillendirilmiştir. Yeniden biçimlendirilen AKP Türkiye’sinin rotası gerici faşizmdir ve Faşizm asla seçimler yoluyla gitmez. Son KHK iç savaşın yasal altyapısını oluşturma girişimine açık bir kanıttır artık mücadeleden başka seçenek kalmamıştır pasif bir teslimiyeti kabullenenleri bile yaşatmayacak faşizm! Toplum dost ve düşman olarak ikiye böldürülmüştür.
KHÖ Öcalan ve HDP lideri Demirtaşı’ın on binlerce devrimciyle birlikte rehine olarak tutulması unutturma, tecridi derinleştirme ve zindanlara faşist bir hırsla yönelme startıyla paralel yürütülen Mezarlıklara saldırı vahşeti yeni sürecin savaş politikalarını gözler önüne sermiştir.
Bu savaş konsepti Kürt halkı ve kazanımlarına karşı salt Türkiye coğrafyasını kapsamıyor Avrupa- Rojava-Rojhılat ve aktif olarak Güney Kürdistanı da kapsıyor güney artık fiili olarak AKP gerici faşizminin etkin savaş sahasıdır. Silahlandırılan Türkmen partileri, teknolojik savaş aygıtlarıyla donatılan askeri üsler, Kürtleri birbirine kırdırtmak için dağıtılan milyarlarca doların karşılığında örgütlendirilen yapılar bu kaos-savaş planı dahilindedir. Artık Güney fiili işgal potasındadır.
İşte bu yönelimlerini tümünü kıracak bir karşı direniş hamlesi de artık gün sayıyor. Direnişi yaşamın her alanına taşıracak görkemli bir toplumsal karşı koyuş zorunluluğu 2018 yılını final yılı haline getiriyor.
Çeşitlilik arz eden direniş odaklarını oluşturup faşizmi sür klase edecek çok yönlü kesintisiz bir eylemsellik süreci bizi bekliyor halkların direnişçi özünü birleştirip sürece hazırlamakta herkesin üzerine düşen hayati bir görevdir hem de “Ji serxwebûn û azadîye bi rûmettir tiştek nîne.” Ruhuyla…
AKP derin devletinin ve topyekün gerici faşizminin topluma açtığı savaşa karşı yekvücut bir direniş seferberliği her yeri çağın direniş abidesi Kobane’ye çevirecektir. Mehmet Tunç geleneği döneme damgasını vuracak. Siyasete aktarılan enerji boykot üzerinden direnişe kanalize edilirse pozitif sonuçlar yaratacak ve RTE-AKP’siz bir demokratik Türkiye halklar Cumhuriyetinin önünü açacak! Ortadoğu barışına en büyük katkıda bu olacak.
Direnişçi fikirlerin esin kaynağı Apoist felsefe kapalı salonlardan çıkarılıp sokaklarda efsanevi direnişlerin ruhunda gerçek ifadesini bulacak asıl olan eylemdir gerisi teferruattır şiarı yaşamsallaşacak. Bu yeni Çiyager nesli Kürtlerin içinde tutulmak istendiği karamsarlık psikolojisini de bu süreçte tufana dönüştürecek ve dönemin halk öncülerini yaratacak. Kapsamı sınırsızlaştırılmış gerici faşizme karşı her yer de ve her koşulda özgür yaşamı savunacak! Zindan da, dağda, ova da, şehirlerde bahanesiz ve ama’sız direniş kazanacak!
2018 yeni bir mücadele stratejisi ve baş eğmez bir ruhla zafere göz kırpıyor insan iradesi ve onurunun özgürlük umudunu büyütüp tarih yazacağı günlerin arifesindeyiz Özgür Önderlik İnancı her türlü zor koşul ve teknik karşısında adanmış insanı yenilmez kılar tıpkı KHÖ A.Öcalan’ın dediği gibi “En büyük teknik insandır.” Kendini çareye dönüştürecek olanda yine insandır.
Bu bağlamda 2018 yılının toplumsal özgürlüğe sahne olacağı inancıyla tüm ilerici insanlığın yeni yılını kutlarım.
KEREM ÇİFTÇİ
Aryen Arşiv: 26 Aralık 2017
YORUM GÖNDER