DUYGU ZAMAN ANLAMSALLIĞI VE YENİ HAKİKAT BİLMELERİ (18.BÖLÜM)
ÇAĞIN RUH SADELİĞİ YEDİNCİ HİSSİ DUYUMSAMAK
“Gelişmenin anahtarı, her zaman azınlıktaki insanların elindedir. Her topluluk, her zaman diğerlerinden farklı olmaktan çekinmeyen, insanların sayesinde gelişti...” Raymond B. Fosdick
Tüm çağların insanlığa getirdiği felaketlere yakından bakıldığında birbiriyle örtüşen ortak noktalar hemen göze çarpar. Bütün yıkımların özünde insanın değerlerine yabancılaşmasının yarattığı trajedi ve kaos yatar buna da genellikle güce tapan ve güç zehirlenmesi yaşayan seçkin elitler sebebiyet verirler.
Kulaklarını hakikat çığlığına kapatanlar esnek geri dönüşlere olanak tanımazlar uçuruma yuvarlanırken bile egolarına toz kondurmazlar. İnsanlık tarihi bu tekçi kör zihniyetin kurbanlarıyla dopdoludur.
Oysa her çağın kendisine has hakikatin ruh sadeliğini temsil eden bilgeleri vardır ve toplumsal yıkımları önceden gören yedinci sezgilere sahiptirler sözleri dinlendikleri ve dikkate alındıkları ölçüde yıkımlardan-toplumsal felaketlerden kurtulma olasılıkları ortaya çıkar.
Büyük ahlaki ve vicdani yozlaşmanın yaşandığı günümüz reel durumu bizlere tehlike çanlarının oldukça yakından duyulduğunu hatırlatıyor. Toplumsal alt üst oluşlara gebe hayli kritik bir zaman diliminden geçiyoruz.
Yalın iç gözlerle ileriyi gören saflığın bilgelerine böylesi süreçlerde büyük ihtiyaç duyuluyor. Yazgı bildirir gibi zamanın çok ötesinden bakan ve vicdani çözümler öneren erdemli çıkışlara olanak tanımak gerekir. Kaosun derinleşmesini ve toplumsal psikolojinin bozulmasını ancak bu bilgeler durdurabilirler bu güç onlar dışında hiç kimselerde bulunmaz. Toplum adına bu yıkıcı ortamı bir tek onlar fırsata çevirebilirler, demokratik politik uzlaşılar yaratabilirler ve değişim-dönüşümlere toplumsal zemin yaratabilirler.
Ansal zamanda pozitif düşünceleri tazelemek özgür ruhlara has bir meziyettir. İnsan iradesini ortaya çıkaran ve hakikat ile güven oluşturup toplumla buluşturan bu bilgeler konuştukça çare üretirler ve susturulduklarında ise yaşam adeta cehenneme bürünmekte.
Yaşama farklı bir anlayış getirmek, insan odaklı sorunlara bakabilmek ve toplumsal hislere tercüman olacak çıkışları acilen açığa çıkarma basireti gösterebilmek gerekiyor. Öz içsel netleşmesinin farkına varanlar dışsal gözlemlerde var olan sorunları çözümleyen bir güç kazanırlar ve şimdiye dair yaşamsal sentezler üretirler. Yedinci hisse dayalı ruhsal manevi uzlaşılar politik çözümsüzlükleri aşma öz gücüne fazlasıyla sahiptirler.
KEREM ÇİFTÇİ
YORUM GÖNDER