DUYGU ZAMAN ANLAMSALLIĞI VE YENİ HAKİKAT BİLMELERİ (23.BÖLÜM)
HİSSİN İLETİŞİMSEL SESE DÖNÜŞÜMÜ
"Tanrı kuşları sevdi, ağaçları yarattı. İnsan kuşları sevdi, kafesleri yarattı.’’ Jacgues Deval
Günümüz iletişiminin tarihi aslında birçok yönden insanın sakatlanmış-kısırlaştırılmış iletişimsizlik karmaşasından başka bir şey değildir. İletişimin kendisinden dıştalanan hissin yanı sıra anlama dair son kırıntılarda ortadan kaldırılmıştır.
Soyut iletişim diri anlamı ve hissi yaşam zenginliğinden kopartmıştır. Toplumsal ihtiyaçların en belirgin gereksinimlerinden olan sosyal mutluluk ve sevgi moral değerleri olmaktan çıkarılmıştır, kendilerini üretmelerine son verilmiştir gah tabulardan beslenen etik bastırmalar yönünden ayıplanmışlar gah’da zayıflıklarla eş tutulmuştur.
Yaşama tahakküm kuran egemenlerin hisse dayalı yeni bir iletişim arayışını çelişkili kılma oyunlarına karşı bu zorunlu insani değerleri sürekli üretecek yeni bir iletişimsel sosyolojiyi başat kılmak için ısrarcı olmak gerekiyor çünkü His eleştirel düşünüşe katkı sunar ve yaratıcı eylemsellikler yaratır, bellek oluşturur.
Misyonunu yitirmiş kırılganlık yaratan ruhsuz bir iletişimin yerine insani ilişkileri yeniden onaracak herkesin his ritminden bir şeyler kattığı kolektif devrimci bir iletişim oluşturmak şart. Hissin iradesi iletişimde sokağı okur ve yaşamda farklı bir duyarlılık yaratır.
Hissi sese aktaran eşitlerin yatay iletişimi insanlar arası iletişiminde yeni bir çığır açacaktır ve var olan duygu açlığını da giderecektir.
İnsan karşısındakini teorik soyutluklar yerine hislerle ikna edip doyurursa ve özgürce bunu yansıtırsa yaşama ne çok yapay engeli ortadan kaldırabilir! Kategorize eden dikey iletişimi ihlal etme cesaretini göstererek kendi anlatısını iletişime katma özgürlüğünü de kazanabilir.
Sevdiklerinizi engin bir hisle sarmalayıp farklı bir iletişimle giydirdiğinizi bir düşünün! Bazen amatör bir ressamın renk seçimlerindeki acemilikte saklı masumiyette tuval’a yansıyan bir gülümseyiş gibi doğal, bazen bir müzik notasında kendini ele veren kaçamak bir bakışın ritmik düzensizliğinden yansıyan taşkınca bir arzu ve insanca bir histe duyumsanan yüreğe yakın bir yarenlik müthiş olur!
Başlarken sonu gören ve her sonda yeni bir başlangıcı sezinleyen tez ve anti tezi de sentezleyen dayatıcı zamanı da öteleyen doğal bir iletişimi histen sese dönüştürerek yaratmak en güzel buluş olsa gerek!
KEREM ÇİFTÇİ
YORUM GÖNDER