ÖNDERLİK GERÇEĞİ-41.BÖLÜM
Önderlik gerçeği esas itibarı ile bağlı kalınması gereken değerler sistemidir. Tüm değerlerin toplamıdır. Hatta bunun da ötesinde bu değerlerin yaratıcısıdır. O açıdan Önderliğe bağlılık değerlere bağlılıktır. Zaten Önderlik bunu çok net ifade ediyor. Önderlikten kastının sadece kişi olmadığını, bunun aslında evren anlayışı olduğunu, yeni toplumsallık olduğunu, temel insanlık olduğunu çok net ortaya koyuyor. Aslında Önderliğe bağlılığın bunlara bağlılık anlamına geldiğini söylüyor. Önderlikten uzaklaşma bu anlamda değerlerden uzaklaşmadır. Tasfiyeci-provokatif eğilimin örgüt içerisinde egemen olmak istediği süreci göz önüne getirelim. Bu süreçte Önderliğin geliştirdiği eleştiriler vardı, değil mi? Mesela medyaya yönelik eleştirileri vardı. Görüşlerim yeterince yer almıyor, görüşlerime sansür uygulanıyor ya da tecrit içerisinde tecride alınıyorum, dedi. Kendi içerisinde doğruluk payı vardı belki ama o zaman gerçekten de basının durumu biraz ters yansıtıldı. Aslında kopuş basında değildi.
Önderliğin görüşme notları yayınlanıyordu. Daha farklıydı. Örgüt içersinde Önderlikten kopuş vardı. Önderlik buna karşı bir mücadele istedi. Örgütte kendi içerisinde bir mücadele yürüttü ve belli bir düzeye getirdi. Mevcut duruma bakılabilir. Mesela Önderliğin eleştirdiği durumun tersine çevrildiği ve dolayısı ile her anlamda Önderliğe bağlılığın test edildiği söylenebilir mi? Mesela bugün ne oluyor? Somut bir örnek vereceğim. EDİ BES E hamlesi sürecinde bazı milletvekilleri Avrupa’ya çıktılar. Toplantılar yapıyorlardı. Bu toplantılardan bir tanesi İngiltere’de yapıldı. Bu toplantıya Sebahat Tuncer ile ya Ağrı ya da Batman yani Bengi ve Özdal’dan biri katıldı. Yani iki kişi katıldı. Toplantı Londra’daki bir işçi derneğinde, bizim dernekte yapılıyor. Sahnede yer aldıkları kürsünün gerisinde Önderliğin resimleri var. Önderliğin tüm resimlerinin üzeri beyaz örtüler ile örtünmüştü. Önderlik görünmesin diye üzeri örtülüyor ve önünde konuşuyorlar. Buna kim sesini çıkardı? Buna karşı kim tavır aldı? En azından orada onu dinlemeye gelenler tavır almadılar, onu onayladılar. Önderliğin resimlerinin üzerinin örtük olmasını onaylıyorlardı. Bu bir sembolik eylem biçimi. Bu ne anlama geliyor? Önderlik olmasa da olur anlamına geliyor. Özü itibarı ile anlamı bu değil mi? Bu mudur Önderliğe bağlılık? Düşman ne diyor? çok sık konuşuyorlar, sık sık dile getirdikleri şeyler var. Kürtlere hitaben “bir an için APO’suz düşünün” diyorlar. Halkı bu yönlü çağrılar yapıyorlar. Bir an bile olsa APO’suz düşünün. Bir an için APO’suz düşündün mü sonu gelir.
Bir an için APO’suz düşünmek bir an için Kürdistansız düşünmektir, bir an için özgürlüksüz düşünmek demektir, bir an için demokrasisiz düşünmek demektir, bir an için düşmanın istediği gibi düşünmektir. Bir an için Önderliğin üstünün örtülmesi. Ebediyen üstünün örtülmesi anlamına gelebilir. Kefen gibi bile değerlendirilebilir. Mesela ses yok. Bu tür anlarda kıyamet kopar. Bu tür anlarda halklar kendi değerlerine bağlıdır. Sen peygamber ile dalga geçersin, Humeyni fetva çıkararak ölüm emri verir. Kolay bir şey midir? PKK hiçbir zaman şeyh Sait çıktı mı düşünce özgürlüğü var, adam söyleyebilir, ne var yani peygamberi bu kadar yüceltmenin ne anlamı var dedi mi? Tersini söyledi. Dünyanın bilmem şu kadarı bu sisteme inanıyor. Sen nasıl insanlığın bağlı olduğu temel değerler ile insanlığın üçte birinin en azından inandığı temel değerler ile bu kadar dalga geçebiliyorsun. İnsanlar günlük yaşamlarında sabah kalkar kalmaz peygamberin adını anıyorlar. Sen nasıl onunla alay edersin?
Aslında özü itibarı ile PKK’nin tutumu biraz böyleydi. Şimdi yeni bir peygamberlik diyorsun, İbrahim hareketi diyorsun, çağdaş İbrahim diyorsun, ama senin adına biri kalkıp üzerini örtüyor. Örgütte de buna karşı ciddi bir tavır yok. Bir öfke dalgası yaratma yoktur. Ben kendi kendime şöyle düşünüyorum. T.C buraya ilk eyleminde kendi değişleri ile yirmi milyon dolarlık bomba yağdırdılar. Onlara yirmi milyon dolar zarar verdik. Önderliğin resminin üzeri örtülmesi ve bunun orada bulunan herkes tarafından görülmesi bize en büyük zararı verdi. Bunlar dostluk adına yapılıyor. İyi niyetle yapılıyor. Burada art niyet yok. Konuşmama burada başlarken dedim ya Allah insanın aklına sınır koymuş, ama ahmaklığında sınır tanımamış. Ahmakça bir tutum. Ahmaklık gerçekten de düşmana hizmettir. Türk basını bunu çok izledi. Ne Sebahat ne de diğeri zaten konuşmasını bilmiyor. Onların konuşmaları çok mu önemli? Kitlelerin bilmediği bir şeyi mi ifade ediyorlar? Halkın içerisinde öyle insanlar var bir milletvekilinden, bizden daha iyi şeyler dile getiriyorlar. Bizden çok daha iyi gerçekleri ifade ediyorlar. Bazı konularda çok daha duyarlılar, çok daha hassaslar. Onlar tavır bekliyorlar. Dayanışma bekliyorlar. Sen oraya gittin mi oradaki topluluk ile dayanışma içerisine giriyorsun. Yoksa çok değerli görüşlerin ile o halkı aydınlatmak için oraya gitmiyorsun. Dayanışmak için gidiyorsun. Ben senin ile birlikteyim diyorsun. Ben de EDİ BES E diyorum. Kime karşı? İşin içerisinde bir de EDİ BES E vardı, Önderliğin sağlığı vardı. Her şey Önderlik için. Önderliği yaşa ve yaşat dedik. Ama üzerini bez ile örterek değil. Üzerine kefen örterek değil.
Mesela PKK okulu olarak siz ne tavır alıyorsunuz? Madem Önderlik Fuat konuşsun diyordu. Ben de böyle konuşuyorum. Sen ne tavır alıyorsun. Hangi tavrın var? Hangi protesto eylemini ortaya koydun? Hangi düzeltme hareketine giriştin? Ürkütücüdür değerli arkadaşlar. İslam hareketini bir an için Muhammetsiz düşünebilir miyiz? Bir an için peygambersiz düşün, bir an için allahsız düşün. Git bir İslam cemaati içerisine deki: Bir an için bile olsa Muhammet’i aklıma getirmedim. Ne yaparlar? Bize söylenen, dayatılan budur. Bu bir geri adım atmadır. İhanet durumu değil, ama teslimiyet böyle başlar. Bu bir mevziden vazgeçmedir. O mevzinin yerini düşman dolduruyor. Orada Önderliğin üzerin örtülen bez düşmanın kazandığı bir mevzidir. Önderlik resminin üzerine örtülen bez düşmanın oradaki mevzisidir. Düşman orada bir mevzi aldı. Daha ileri giderek fotoğrafı indirir, daha sonra kafaya girer, yüreğe girer ve Önderliği oradan da indirirler. İhanete böyle girilir. Cezaevlerinde ne diyorlardı? Teslimiyet ihanete götürür. Önderlik de sonsuz direniş çizgisi var. Bildiğinden ödün vermezsin. En temel değerinden ödün vermezsin. Her şeyden ödün verilebilir. Ne diyorduk? Her şey olur, ama Önderliksiz asla. Önderliksiz yaşam olmaz.
Çünkü Önderlik ülkedir, özgürlüktür, şehitler gerçeğidir, onların temsilidir, Önderlik onların dünyasıdır, tarih bilincidir, bu halkın coşkusudur, heyecanıdır, yaşam gerekçesidir. Her şeydir. Bunu elinden alırsan ne olur? Geriye ne kalır? Geriye bir kabuk kalır. İçini emersin geriye dışı kalır. İçi bomboş bir kabuk. Geriye teneke yürekli insanlar kalır. En tehlikeli eylem biçimleri bunlardır. Bombalamalar o kadar etki yaratmaz. Bizi nasıl öldürürler? Diyelim ki gerillayı bitirdiler. Bitiş bu mudur? Kürt halkı var, yeniden gerilla yaratır. Ama senin dönüştürürlerse, seni ruhen bitirirlerse fiziki olarak kalırsan o zaman gerçek anlamda bitmiş olursun. Gerçek bitiş öyle başlıyor. Buna karşı tepki fazla yoktur. Kitlelerin ona uyum göstermesi bile ürkütücüdür. Belki de Sebahat’ın babası oraya gitmiştir. Zorlanmasın diye resmin üzerine örterseniz iyi olur demiştir ve o tarzda örtmüşlerdir. Neyi kullanmışlardır? Hemşericiliği, dostluğu, ahbap çavuşluğu kullanmışlardır. Böylece de Önderliğin resminin üzerini örtmüştür. Sebahat bunu istemeyebilir. Ama Sebahat’ı korumak adına bu tür şeyler yapılmıştır. Milletvekilini koru Önderliği ise saldır. Bu zihniyet ne olur? APO olmazsa daha sağlıklı milletvekili oluruz. Daha güzel milletvekilliği yaparız. İşte yaşam yolunun açılması budur. APO olmazsa bize daha rahat yaşam yolu açılır.
Mesela ben bu olaya ilişkin yazdım. Sonra vazgeçtim göndermedim. Bugün yazı günümdü gönderecektim, fakat göndermedim. Örgütün tavrı yok. Üzerinden zaman geçmiş, bir de pat diye üzerlerine düşersen. Zaten düşmanında üzerlerinde şeyleri var. Düşman onları kazanmak istiyor. Düşerler. Tuzağa düşerler.
ALİ HAYDAR KAYTAN (HEVAL FUAT)
YORUM GÖNDER