KÜRT HALKINA YÖNELMİŞ JEOPOLİTİK TEHDİTLER
“Hiçbir zaman zorluklar pahasına kazandığımız mevziler dururken ve bu mevzilere dayanırken, umutsuzluktan teslimiyete, oradan da her türlü değerin inkarına varmayı kabul etmeyeceğiz. Her türlü direnişimiz ile bunu mahkum edeceğiz.” Halklar Önderi A. ÖCALAN
Aslında Önderlik içinden geçtiğimiz süreci sanki çok önceden yaşadı, tanımladı ve yazdı. Güncelde yaşanan her yakıcı tarihi gelişme sadece onu doğruluyor. Küresel güçlerin projesi Erdoğan Kürt halkına karşı zamanı geri geriye doğru sararak inkarcı bölgesel statükoyu yeniden egemen kılma derdinde. Esad ile yapılan ve Adana mutabakatına (PKK ve Önderliğini hedefleyen) vurgu yapılan gizli görüşme son Tahran ve Livi görüşmelerinden bağımsız değil. Küresel güçlerin Adana mutabakatına yeni boyutlar kattıkları ve güncelledikleri de sır değil. Adana mutabakatıyla önce Önderlik hedeflendi şimdi de Kürdistan savunma ve direniş örgütünün tasfiyesi hedefleniyor. TC Irk faşizmi ise tüm kirli varyantları ile Kürt soykırımına kilitlenmiş durumda. Rusya ile yapılan S-400 yeni sevkiyat antlaşması Rusya’nın Rojava da TC faşizmine verdiği tavizlerin karşılığıdır. Peki bu yönelime karşı Kürt halkının karşı stratejisi ne olacak?
ABD ve müttefiklerinin Rusya’nın Rojava hamlesine verecekleri refleks Ukrayna denklemi hakkında da önemli ipuçları verecek. NATO genişleme strateji Ukrayna, Rojava ve Güney Kürdistanı da kapsayacak bir şekilde yeniden şekillenmesinde olasılıklar arasındadır. Kürt halkı tümden kuşatılmak istenirken bu projenin taşeronları ayaklarına kurşun sıktıklarının farkında bile değiller. Ortadoğu'da yeni bir Kürt satrancı oynanıyor; Kuzey Kürdistanı da kapsayan sürpriz statü fırsatları Kürt halkının kapısını çalabilir!
ZAP da kilitlenen TC faşizmi Rojava da işgalle çıkış arıyor. Kürt halkının düşmanlarını tümden yönelim merkezlerine alacak bir strateji geliştirmesi gerekiyor. TC ırk faşizminin kendisini pür dikkat Kürt soykırımına bilediği bu süreçte çıkış iklimini iyi duyumsamak ve acil caydırıcı tedbirlere yönelmek lazım. Kürt özgürlük mücadelesi tarihin akışını değiştirecek görkemli bir mücadele içerisinde bunun onurunu yaşamak ve bir parçası olmak onurların en büyüğüdür!
Düşman her hücresiyle Kürt halkını yok etmek için pusuda bekliyor. Kürt siyaset yapıcıları acaba bunun ne kadar farkındalar? Devrimin taban kitlesinin "enerjisi" tali alanlarda emilerek faşizm karşısında korumasız bırakılıyor. Olup bitenler karşısında apolitik, sıradanlaşmış, duyarsız ve tepki göstermeyen bir kitle yaratma amaçlanıyor. Düşmanın bunda kısmi bir sonuç alma durumu da söz konusu. Kendilerini mücadeleden soyutlayan ve yadsıyan kesimlerin faşizmin örgütlü cehalet kitlesinin kurbanları olacaklarını öngörmek ise bir kehanet gerektirmiyor. Geliyor gelmekte olan!
Uluslararası konjonktürün altın tepside Kürt halkına bir çözüm getirecekleri hayaline kapılmamak gerekiyor. Filistin davasını nasıl kullanıp sömürü aracına dönüştürdü iseler şimdi sıra Kürt halkında ve Kürdistan da! Küresel güçler açısından Kürt halkı ve Kürdistan çıkarları için bir pazarlık kozudur. Bu güçlerin Kürt sorununu çözmek gibi bir dertleri de yoktur! Kimi taktiksel yaklaşımlarına bizler stratejik anlamlar yüklüyoruz! Şuan yaşadığımız reel gerçeklik Kürdistan ulusal kurtuluş savaşı verildiğidir peki bizler bunun ne kadar farkındayız?
Siyasi İslamcılara gelince :Siyasi İslamcılık ideolojisi koca bir imparatorluğu çökertti onları tekrar iktidara getirenler şimdi geri kalanını da dağıtıyor olay bu kadar basit. Teolojik safsatalarda ustalaşanlar siyasi yalanların manifestosunu emsali görülmemiş bir talancılıkla yazdılar. Örneklendirecek olursak “Libyalı bir okültist olan Apsethus, tanrı olmak istiyordu. İnsanlara tanrı olduğunu anlatıyordu ama kimse ona inanmıyordu. Sonunda bir plan yaptı ve yakaladığı yüzlerce papağanı kafese kapatarak onlara bir cümle öğretti; ''Aphesetus bir tanrıdır.'' cümleyi öğrenen kuşları tekrar doğaya bırakan Apsethus halk tarafından ilgi görmeye başladı. Çünkü insanlar papağanların Aphestus bir tanrıdır şeklinde haykırışlarına kayıtsız kalamadı. Halk Apsethus'a kurbanlar adayıp ona tapınaklar inşa etti. Lakin zaman ilerledikçe halk Apsethus'un bir sahtekar olduğunu anlayıp onu diri diri yakarak idam etti.” Bu örnek Erdoğan ve siyasi İslamcıların kısa hikayesi gibi duruyor!
SERDEM AMED
YORUM GÖNDER