İMRALI ÇARMIHINDAKİ KUTSAL ÖZGÜRLÜK
NATO Gladyosu'nun 15 Şubat Komplosu Uluslararası İmralı İşkence-Tecrit ve İzolasyon Sistemi ile her alanda en kapsamlı saldırıları ile devam etmektedir. Bu öyle bir saldırıdır ki biz Kürtlerin bu gerçekliği tüm boyutları ile bilince çıkararak bu temelde en etkili ve sonuç alıcı mücadele hattını örmemiz tarihsel bir sorumluluk ve mutlak zorunluluktur. Lozan antlaşmasının 100. yılında nihai hedef özgür Önderlik ve özgür Kurdistan olmalıdır. Zira bu hedef için tüm koşullar olgunlaşmıştır. Siyasi, askerî ve toplumsal temelde 50 yıllık birikim devrim ve direniş cephesi olarak pratikleştirilmiş, tarihsel bir özgürlük iradesine dönüşmüştür.
Uluslararası İmralı İşkence-Tecrit ve İzolasyon Sistemi'nin Kürt halkı için ne ifade ettiğini doğru anlamak gerekir. Önder Öcalan'ı Kürt toplumu ve ezilen toplumlar açısından salt bir Önder-Lider olarak tanımlamak, verilen mücadeleyi ve ideolojik çerçeveyi daraltmaktadır. Önder Öcalan'ı Kurumsal Önderlik olarak kavramak, kuramsal Önderliği açığa çıkaracaktır. Önderlik Kurumu'nu bilince çıkarıp ilk doğru adımı atarsak, Önder Öcalan'ın yalın bir birey olmadığını anlamış oluruz. Ve bu; tecrit sistemini aşmak, Önderliğin fiziki özgürlüğünü sağlamak ve bu temelde doğru mücadeleyi geliştirmek için en gerçekçi yöntemdir.
Kuşkusuz Uluslararası İmralı İşkence-Tecrit ve İzolasyon Sistemi, Önderlik Kurumu üzerinden başta Kürt halkı olmak üzere ezilen tüm toplumları hedef almaktadır. Sömürgeci soykırımcı Türk devletinin Kapitalist Modernite güçlerinden aldığı onay, güç ve destek ile yürüttüğü özel savaş politikası Kürtleri hedef alsa da, kapsam olarak diğer ezilen halkları da içine almaktadır. Zira TC'de estirilen faşizm gözler önündedir. Korkunç bir vesayet ve tahakküm altında ezilen yığınları görmekteyiz. AKP-MHP faşist iktidarı bir rejimi ifade ettiği gibi, devlet aygıtını da rejiminin siyasal, sosyal ve ekonomik sistemine göre dizayn etmiştir. Özcesi rejim devleti de ifade etmektedir. Keza devleti tüm kurumları ve yapısı ile ele geçirmiş bir iktidarın oluşturduğu kendi rejimidir.
Uluslararası İmralı İşkence-Tecrit ve İzolasyon Sistemi neyi ifade etmektedir? 24 yıllık tutsaklığa rağmen Önder Öcalan, oluşturduğu ideolojik-politik, felsefik ve sosyolojik paradigma ile 5000 yıllık uygarlık tarihini dara çekerek, demokratik - komünal toplumcu, kadın özgürlükçü ve ekolojist yaşamın kuramsal Önderliğini yapmaktadır. Kapitalist Modernite'ye karşı Demokratik Modernite kuramı tüm bunların genel ifadesidir. Yerelden evrensele doğru ilerleyen Önderliksel Paradigma doğru anlaşılmadığı sürece inşa edilemez. Edilse bile yapısal sorunlar yaşanır. Dolayısıyla doğru mücadele doğru kavrayış ve anlam gücü ile yaratılır. Bilince çıkarılması gereken neden-sonuç ilişkisi ve ideolojik boyuttur. Uluslararası İmralı İşkence-Tecrit ve İzolasyon Sistemi de ideolojik saldırının ifadesidir. Kürtlerin demokrasi, özgürlük ve kurtuluş savaşımının neden sayıldığı, Uluslararası İmralı İşkence-Tecrit ve İzolasyon Sistemi'nin de sonuç olduğunu kavramak gerekiyor. Kapitalist Modernite ve onun yaşam sistemi ulus-devlet yapıları bir halkın demokrasi, özgürlük ve kurtuluş mücadelesini Önderlik Kurumu'nu ortadan kaldırarak yada tecrit altına alarak bastırmaya çalışıyor.
Önderlik Kurumu sadece kuramsal karakterinden dolayı hedef değildir. Dünya devrimler tarihinde her devrim, öncü güç ve halk - sınıf iradesine dayanan mücadele ile zafer kazanmıştır. Yani devrim örgütlü bir bütünlüğün yarattığı bir gerçekliktir. Karşı sistem, karşı-devrimci güçler esas politikasını bu bütünlüğü bozma üzerine inşa eder. Reel sosyalizme karşı oluşturulan NATO da bu işlevi görüyordu. Bugün Kurdistan Özgürlük Gerillasına karşı NATO'nun görevi de aynıdır. NATO dediğimiz yapı Kapitalist Modernite'nin askeri gücüdür. BM, AİHM, Uluslararası Ceza Mahkemesi, OPCW gibi kurumlarda aynı görevi yürütmektedir. Bu temelde Uluslararası İmralı İşkence-Tecrit ve İzolasyon Sistemi'nin ne ifade ettiğini doğru kavramak gelişecek doğru mücadele için olmazsa olmazdır.
Spesifik bir yapı olan Uluslararası İmralı İşkence-Tecrit ve İzolasyon Sistemi'nin düşünsel ve ruhsal bir yönü de vardır. Tamamen psikolojik savaşın bir parçası olan Uluslararası İmralı İşkence-Tecrit ve İzolasyon Sistemi, topluma psikolojik baskı aracı olarak da kullanılmaktadır. 2 yıla yaklaşan tecrit içinde ağır tecrit politikası da bunu ifade etmektedir. 50 yıllık mücadele tarihinde devrim ve direnişten kopmayan Kürt halkının kopuşunu sağlamak için, Uluslararası İmralı İşkence-Tecrit ve İzolasyon Sistemi psikolojik bir yöntem olarak uygulanmaktadır. Milyonların irade beyanı Önder Öcalan'a uygulanan bu insanlık dışı uygulama esasında Kürt halkının iradesini teslim almayı amaçlamaktadır. 2 yıla yaklaşan tecrit içinde ağır tecrit ve işkence politikası Önderlik Direniş Çizgisini kırmayı da hedeflemektedir. Son 24 yıllık mücadelenin oturduğu zemin Önderlik ideolojisi ve felsefesinin yanı sıra, devrimci-politik bir hat olan Önderlik Direniş Çizgisidir. Kurdistan Özgürlük Gerillasında bu çizgi temel direniş çizgisi olarak alınmış ve insanüstü bir direnişi geliştirmiştir. Doğru çizgi, ilke ve ölçü ve etik olan da budur.
Öz eleştirisel bir yaklaşım ile 15 Şubat Uluslararası Komployu karşılamak gerekir. Bu temelde her birimizin kendimizi tekrar gözden geçirip hızlıca harekete geçmemiz gerekmektedir. İlke ve ölçülere bağlılık temelinde mücadeleyi yükseltmemiz gerekmektedir. Samimiyet ve bağlılık derecemiz önemlidir. Biçimsel yaklaşım ve klasik tarz ile Önderliğe yaklaşım suçtur. Ahlaki çürümedir. Sorumsuzluktur! Önderlik varlık gerekçemizdir ve yaşamsal değerdir. Yetersiz yoldaşlık pratiğini bırakarak, doğru ve gerçek yoldaşlığı sergilemek tarihi bir görev, insani ve vicdani sorumluluktur. Biz olmasak da Önderlik direnir, son nefesine kadar direnir. Öyleyse biz ne için varız? Hangi yurtseverlikten bahsediyoruz? Nerde etik? Nerde ahlâk, ilke ve ölçüler?
Özgürlüğün ideolojisi ve onun Önderliği tecrit içinde ağır tecrit koşullarında direniyorsa bizler her alanda yaşamı durdurmalıyız. Sözün hükmü yoktur, eylemin sözü vardır. Tüm olumsuz pratiklere ve pasif duruşa karşı söz eylemdir. Önder Öcalan'ın üzerindeki tecridin kırılması değildir esas mevzu. Hedef topyekûn direniş ile Önderliğin fiziki özgürlüğünün sağlanması olmalıdır. Bu cendereden kurtuluşun yolu da yöntemi de Önderliğin fiziki özgürlüğünden geçer. Bu hakikat Kürt halkının ve ezilen mazlum halkların kurtuluşudur!
Özgür Önderlik Özgür Kurdistan şiarı ile şimdi Önder Öcalan'ın fiziki özgürlüğünü sağlama zamanıdır!
PİR ALİŞÊR ZİGANA
YORUM GÖNDER