SİZ YAPACAK VE SİZ BAŞARACAKSINIZ
Görüyorsunuz, cesetleri bile yakıyorlar, beyinleri parçalıyorlar, kadınları çırılçıplak yollara atıyorlar. Bunlar en vahşi özel savaş yöntemleri değil mi? O zaman biz ne güne duruyoruz? Kürtler, tarih boyunca hiç olmazsa aile koşullarında bile biraz da intikamcı sayılırlar. Şimdi faşist rejim güçleri bunu dostlarınıza yapıyor, yarın hepinize yapar. İşte gün, sizin için de özel devrimci savaş birliklerini oluşturma günüdür derken bunu kast ediyorum.
Bu rejimin sizi imha etmesini başka türlü önleyemezsiniz. Kaçmakla nereye kadar gideceksiniz? Zaten oligarşik rejim bütün dünyayı da başınıza yıkabilir. Teslim olsanız, onu da kabul etmiyor, “Kürtlükten çıkacaksınız” diyor. Faşist Türkeş, “Kürt dili, Kürt topluluğu, Kürt televizyonu olamaz” diyor. Faşist görüş budur ve hakimdir. Başbakan budur, başka başbakan vardır diye aldanmayın. O bayan başbakan filan değil, o göstermelik bir kukladır. Bağlı olduğu asıl başbakanın eli kanlı bir faşist olduğunu basın yayın da biraz yazdı. Kırk yıldır Türkiyeli devrimcilerin hepsini katleden de aslında buydu. O devrimcilerin adı bile unutuldu.
Şimdi sıra bizdedir. Bizi de sözüm ona bir yılda bitirecekmiş. “Altı ayda hazırlık, bir yılda tamamlama” diyor. Uyanık olalım, yüz binlercenizi katledebilir. Zaten on binlercesini şimdiye kadar katliama tabi tuttu. O toplama köylerini yarın katledebilir, kentlerdeki halkımızı katledebilir. Altı ay için hazırlık yapıyor. Belki bir yıl sonra zaman çok geç olur. O açıdan siz de hiç olmazsa bu yıl ve şimdiden bu faşist özel savaşıma karşı, onun başının bizzat işin başına geçmek istediğini de göz önüne getirerek, kendi özel savaşım birliklerinizi, yaşama birliklerinizi, savunma birliklerinizi, intikam birliklerinizi hemen kurun. İki üç kişilik olur, tek kişilik olur, bin kişilik olur, hepsi mümkündür.
İşte sizi önümüzdeki yıla bu temelde karşılık vermeye, kendi öz savaşımınızın yılı haline getirmeye davet ediyorum. Önümüzdeki yılı en fazla halk örgütlenmesi, cephe örgütlenmesi, halk eylemliliği yılı haline getirmenizi, bunun için gerçekten ‘parti iyi savaştı ve kazandı, ARGK iyi savaştı ve kazandı, halkın siyasi ordusu, cephesi de iyi savaştı ve kazandı’ diyecek bir yıl haline getirmenizi bekliyorum. Şimdi bunun tam zamanıdır. Özel savaş güçleri tetikte, çok katletti, tetikte olma sırası şimdi bizdedir. Tetiğe biz geçmeli ve biz de intikam almaya başlamalıyız. Özel savaş güçleri her yöntemle yakıp yıktı, şimdi biz de intikamımızı almalıyız.
Siz değerli halkımızın yeni bir savaşım yılına girişini, kazanan parti, kazanan ARGK ve kazanan 15 Ağustos Atılımı’nın onuncu yılı adına selamlarken, görevinizin bu olduğunu, bunun dışında bir amaç edinemeyeceğinizi, bütün yaşam olanaklarınızı önümüzdeki yıla ve yıllara böyle vererek namus davanızı, intikam davanızı, şeref ve haysiyetinizi, şehitlerin anısının gereklerini, insan haklarının gereklerini, vatan ve özgürlük kazanmanın gereklerini yerine getireceğinizi ve bunun da yegane kurtuluş yolunuz olduğunu söylüyorum. Bunu artık siz yapacak ve siz başaracaksınız diyorum.
Zaferden emin olabilirsiniz. Ancak zaferin en temel şartı da savaşan parti ve ordudur. Hiç şüphesiz bundan sonra partimiz daha sağlam siyaset yapacak, diplomasi yapacak, cephe kuracak ve yönetecektir. Ordumuz daha şimdiden Türk ordusunu dağlarda barınamaz hale getirmiştir ve önümüzdeki yılda daha da getirecektir. Ülkemizin en fazla savaşılabilecek alanları denetimimizdedir. Yarın kentleri de yavaş yavaş kuşatmaya alacağız. Ama bunun için kendi başına ne parti yeter, ne de ordu. Eğer siz de burada belirtildiği gibi savaşım ordunuzu geliştirirseniz, güçlü savaş örgütü, cephe örgütü de bu işe tam katılırsa, ayrıca yarın başka bir adla kendinizi örgütlediğinizde o örgütünüz de bütün Kürdistan adına kendini katarsa, o zaman bu savaşımın kazanılması artık sadece yıl işi olur. On yıl, hatta bir beş yıl da değil, ondan da daha az bir zaman işi olur.
Tarihe ve geleceğe böyle bakmalısınız. Buna göre hazırlık, buna göre sorumluluk, buna göre örgütlülük, buna göre eylemlilik, buna göre topyekün savaş olmalıdır. İşte kurtuluşunuzun yolu, işte kurtuluşunuzun olanakları, işte daha dünkü en lanetli tarihten bugünkü en savaşan özgürlük tarihine geçiş, işte bugünün dirilen, kurtuluş yoluna giren ve savaşan halkından önümüzdeki dönemde kesin zafere doğru yol alan halka, onun bağımsız ülkesine ve iktidarına ulaşma, böylece kendini zaferleştiren halka ulaşma böyledir. Bundan daha değerli bir yaşam düşünülemez, bunun uğruna ne verilmesi gerekiyorsa onun verilmemesi düşünülemez.
Siz buna çoktan hazırsınız, bunu çoktan kabul etmişsiniz. Artık mesele, görevlerin üzerine yerinde ve akıllıca gitmektir. Büyük küçük ayrımı yapmadan, yurtiçi ve yurtdışı ayrımı yapmadan, ülke içinde ve dışında her yönteme sarılarak, basitten karmaşığa, gizli olandan açık olana, silahla yapılandan dille ve dua ile yapılanına kadar bütün savaşım biçimlerini değerlendirmelisiniz. Bu öz savaşımınızı kesin başarılarınızla dolu götürmelisiniz. En başta öz savunma birliklerinizle kendinizi korumalısınız, aile içinde öz savunma, köyde öz savunma, mahallede öz savunma, fabrikada, tarlada ve camide öz savunma, neredeyseniz orada öz savunma ve her zaman öz savunma! Kendinizi böyle bir halk haline getirmelisiniz. Kendini böyle savunan ve böyle savaşan bir halk mutlaka kazanacaktır!
Ben bu temelde tekrar 15 Ağustos Atılımınızın onuncu yıldönümünü kutlar, bundan sonraki savaşım yılında siz halkımızın kesin kazanmasını bekler, selam ve sevgilerimi sunarım.
15 Ağustos 1994
HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN
YORUM GÖNDER