KCDK-E'DEN GÜNDEME İLİŞKİN AÇIKLAMALAR
ÖNDER APO'NUN ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN ALANLARA!
KCDK-E, 11 Aralık'ta Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için alanlara çağırdı.
KCDK-E Eşbaşkanlık Divanı, 10 Aralık Dünya Abdullah Öcalan'a Özgürlük Günü’ne ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a dönük tecride dikkat çekilerek, "Uluslararası tecridin taşeronluğunu yapan faşist Türk devleti pervasızca işkence sistemini sürdürmekte, Avrupa kurumları ve uluslararası güçlerin sessizliğinden cesaret almaktadır. Faşist Türk devleti tecridi Önder Apo üzerinden tüm Türkiye ve Kürdistan’a yaymıştır" denildi.
Tecride sessiz kalan Avrupa kurumları ve CPT'ye tepki gösterilen açıklamada, "Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin Önder Apo'ya dair aldığı karar önemli bir adım olmakla birlikte, Konseyin Eylül 2022'ye kadar Türk devletine süre vermiş olması ve bu kadar uzun bir sürece yayması kabul edilir bir durum değildir" diye kaydedildi.
'ÖNDER APO ŞAHSINDA TÜM HALKLAR HEDEFTE'
Açıklamada şu ifadelere de yer verildi:
"Önder Apo herhangi biri değildir. Önder Apo Kürt halkı ve Ortadoğu halklarının umudu, savaşa karşı barışın yegâne çözüm gücüdür. Geliştirdiği paradigma ile dünya halklarının, aydınların, demokrasi ve özgür isteyenlerin önderi konumundadır.
Faşist AKP-MHP ittifakının saldırıları ve uluslararası güçlerin sessiz destekleyen tutumları bu nedenledir. Uluslararası tecritle evrensel fikirlerinin yayılması ve sahiplenilmesi engellenmek istenmektedir.
Önder Apo’ya ağır tecrit uygulayarak geriletmek ve özgürlük mücadelesini durdurma istekleri başarıya ulaşmıyor. Her türlü işkence, baskı ve katliama rağmen özgürlük mücadelesi kararlılıkla Önder Apo’nun özgürlükçü paradigmasıyla ilerliyor ve dünya halkları tarafından sahipleniliyor.
Önder Apo şahsında Türkiye ve Ortadoğu’da yaşayan tüm halklara, Kürt halkının tüm değerlerine karşı bir savaş yürütülmektedir. Diktatör Erdoğan soykırımcı ve halklar üzerinde katliamları derinleştirerek ayakta kalmayı hayal ediyor.
Önder Apo üzerindeki tecrit aslında demokratik hak ve özgürlüklere, halkların ortak yaşamını sürdürmek istediği yarınlara karşı bir savaş anlamına gelmektedir. Bu nedenle Rêber Apo’nun özgürlüğü demokrasi, özgürlük ve toplumsal barışın teminatı anlamına gelmektedir.
Türkiye’de, Ortadoğu’da ve dünyada demokrasi yanlısı herkes Rêber Apo şahsında yürütülen tecride karşı ortaklaşarak mücadele ediyor ve destekler her gün daha fazla büyüyor. Kürt sorununun çözümü ve Türkiye’nin demokratikleşmesinin Önder Apo'nun özgür olarak rolünü oynamasından geçtiği gerçeği dünyanın her tarafından yapılan açıklamalarla teyit ediliyor.
Barış, demokrasi, adalet ve özgürlükten yana olan kurumlar, aydınlar, şahsiyetler ve örgütlerin içinde yer aldığı Abdullah Öcalan'a Özgürlük İnisiyatifi, 10 Aralık’ı Dünya Abdullah Öcalan’a Özgürlük Günü ilan etti.
10 Aralık Dünya Abdullah Öcalan’a Özgürlük Günü başta Kürdistanlılar olmak üzere tüm dünyada herkes Reber Apo’ya özgürlük talebiyle yapılacak eylemlere kitlesel olarak katılacaktır. Küresel çapta gerçekleştirilecek eylemler 11 Aralık’ta gerçekleştirilecek.
'HERKESİ EYLEMLERE AKTİF KATILMAYA ÇAĞIRIYORUZ'
11 Aralık’ta gerçekleştirilecek eylemler aynı zamanda dünya çapında gelen dayanışma açıklamalarına da ivme kazandıracak ve Önder Apo’ya özgürlük hamlesine büyük katkı sağlayacaktır. 11 Aralık eylemlerinin yaygın, yaratıcı ve çok yönlü olması halinde dünya çapında ses getirecek ve Önder Apo’nun özgürlüğünü her yerde güncelleştirme eylemi olacak.
KCDK-E olarak, eylemlere başta Kürdistan halkı olmak üzere aydın, sanatçı, ekolojist, kadın hakları savunucuları, özgürlük ve eşitlikten yana olan herkesi farklı ve yaratıcı etkinliklerle katılmaya çağırıyoruz."
10 ARALIK DÜNYA ABDULLAH ÖCALAN'A ÖZGÜRLÜK GÜNÜ İLAN EDİLDİ
Abdullah Öcalan`a Özgürlük İnisiyatifi, 10 Aralık’ı 'Dünya Abdullah Öcalan'a Özgürlük Günü' olarak kararlaştırdı. 10 Aralık’ın ‘İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin kabul edildiği gün olması nedeniyle böyle bir karar alındı. O gün Birleşmiş Milletlere ‘‘İnsan Hakları Evrensel Bildirgesini Abdullah Öcalan için uygulat!” denilecek. Bundan sonra10 Aralık, 'Dünya Abdullah Öcalan'a Özgürlük Günü' olarak karşılanacak.
ŞENGALİ SAHİPLENMEK ULUSAL VE İNSANLIK GÖREVİDİR
Türk devletinin Şengal’e yönelik SİHA saldırısını kınayan KCDK-E, Şengali sahiplenmek ulusal ve insanlık görevidir” diyerek, herkesi bulunduğu yerde katliamı ve saldırıyı protesto etmeye çağırdı.
Avrupa Kürdistanlı Demokratik Toplumlar Kongresi (KCDK-E), Türk devletinin, Özerk Yönetim Konseyi Eşbaşkanı Merwan Bedel’in şehadetiyle sonuçlanan Şengal’e yönelik SİHA saldırısını yaptığı yazılı açıklamayla kınadı.
BM, uluslararası kurum ve güçlerin sessizliğinin, katliamların önünü açtığına işaret edilen açıklamada, Şengal’in uçuşa yasak bölge ilan edilmesi ve Şengal özerk yönetimini tanıyarak yeni katliamların önlenebileceğinin altını çizdi.
Şengal’i sahiplenmek temel ulusal bir görevdir” vurgusunun yapıldığı açıklamada, herkesi bulunduğu yerde saldırıyı protesto etme çağrısı yapıldı.
KCDK-E’nin açıklaması şöyle:
“İşgalci Türk devleti Şengal’e dönük saldırılarında sınır tanımıyor. Çocukların oyun oynadığı alana SİHA’larla yaptığı saldırıda Şengal Özerk Yönetim Eşbaşkanı Merwan Bedel şehit düştü.
Alçak ve korkakça saldırılarla Kürt halkının özgürlük yürüyüşünü engellemek isteyen faşist Türk devleti DAİŞ’in tamamlayamadığı barbarlığı ve vahşeti sürdürmeye devam ediyor.
İşgalci Türk devleti son günlerde Şengal üzerinde keşif uçuşlarını arttırdı. Gerçekleştirilen katliam sonrası keşif uçuşları devam etmektedir.
Halkımızı derinden yaralayan bu alçak saldırı karşısında başta Avrupa’daki Êzidî halkımız olmak üzere tüm Kürdistanlıları ve insanlıktan yana olan herkesi alanlara çıkmaya çağırıyoruz.
Her Kürdistanlı bilmelidir ki bugün Şengal’i sahiplenmek, temel ulusal bir görevdir. Sessiz kalmak, sömürgeci Türk devletin katliamına onay vermektir.
Irak merkezi hükümetinin ve Federal Kürdistan hükümetinin sessizlikleri Türkiye’nin katliamlarına onay vermek vermektir. Eğer bu suçun ortakları değillerse uluslararası mekanizmaları Türkiye’ye karşı harekete geçirerek göstermelidir.
KCDK-E olarak başta BM, uluslararası kurum ve güçlere çağrımızdır. Sessizliğiniz DAİŞ zihniyetli Erdoğan’ın Şengal’deki katliamların önünü açmaktadır. Şengal’i uçuşa yasak bölge ilan ederek ve Şengal'in özerk yönetimini tanıyarak yeni katliamları önleyebilirsiniz.
KCDK-E olarak işgalci Türk devletinin Şengal’e yönelik saldırılarına karşısında herkesi duyarlı davranarak, bulunduğu yerlerde bu katliamı ve saldırıyı protesto etmeye çağırıyoruz."
ANF (MERKEZ)
YORUM GÖNDER