SAVAŞ BİR KURAL İŞİ, BİR ÖZ İŞİ, İLKE İŞİ, BİR ÖRGÜT İŞİDİR; SAVAŞ DEVRİMCİ YAŞAM İŞİDİR
SAVAŞ BİR KURAL İŞİ, BİR ÖZ İŞİ, İLKE İŞİ, BİR ÖRGÜT İŞİDİR; SAVAŞ DEVRİMCİ YAŞAM İŞİDİR
0 Yorum
704
03-05-2022

Sizde bu gerilik, emredilen, anlaşılması gereken hedefe göre, çizgiye göre değerlere gelmedikçe bizdeki tabi kendimizi kaybetmeyeceksek sözümüzün sahibi olacaksak bu yüklenme devam edecektir. Dayatmalarla size iş yaptırmak mümkün değil de, fakat bir insanın kendi içinden bazen hırsları, öfkeleri, kederi olur ve her zaman dediğim gibi herkesin üzerinde düşünmesi gereken gerçeklere ilişkin anlayışının arzusunun gelişmesi gerekir. Siz de bunlar da çok zayıf. Gelip böyle bir düşmanın sadece bir halkın siyasi iradesini kırması ve mutlak yönde hakimiyetini kurmasını yeterli görmediği, beyinlerine, yüreklerine kadar girip tanınmaz hale getirmesi, hem oldukça hasta ve çaresiz, hem de tüm yönleriyle bir sinir hastalığına tutulmuş kişiler yarattıkça işlerin ne kadar zor olduğunu her geçen gün daha iyi anlıyoruz.

Mesele sadece siyasi anlamda yenilgi hakimiyeti olsaydı, onu çözmek ona karşı tedbir geliştirmek rahat olabilirdi. Biz bunu daha önce yaptığımızı sanıyorduk, ama şimdi görüyoruz ki yürüyemeyen kişilik yapınız, daha değişik, çok daha derinlikli bir vuruluşu, beyinden ve yürekten büyük tahribatı yaşıyor. Hatta birde birisi kendinden tamamen vazgeçtimi, sağlığına kavuşmayı bile mesele yapmadı mı bu insandan herşey beklenebilir. Hasta hep kendine bakılmasını ister, halbuki kurtuluş örgütünün tarifi gereği hasta bir toplumu sadece tedavi etmek değil, onu sağlığına kavuşturmakla onun için düşmanlarıyla, mikroplarıyla da savaşmayı gerektirir. Bırakalım bunu, kendi sağlığınıza bile fazla emniyet vermeyişiniz sizi nereye götürecek? Tabii bu bir anlatım türü.

Devrimciler için özellikle olmaması gerekiyordu. Başlarken bu işe, devrime başlarken diyeceğim bunu da fazla tutarlı gerçekçi bulmuyorum. Aslında sizin, yaşamın edebiyatına herhangi bir anlam verdiğinizi sanmıyorum. Bireycilik anlamında bile birşeyler yapmak istediğiniz de kuşkulu, o kadar derbeder. Şimdi ben devrimciliğe birkaç sözcükle başladığımda o gündür bu gündür tarzımı, tempomu düşürmeden geldim. Mesele öyle bilinç, bazı imkanlarla yola çıkmak değil, dünyada benim kadar az bilinç ya da az imkanla yürüyen ve düşmana karşı çıkan olmamıştır, ama biz buraya kadar kendimizi getirdik ve şimdi sizi zafere götürecek imkanları bile önünüze koyduğumuzda sorun olmaktan başka elinizden gelen ne var?

Düşünün, bizde de bir sorumluluk anlayışı vardı. Biz tek başımıza çıktık. Olağanüstü anlayışlı olma, olağanüstü ilgi duyma, büyüme, çok sıradan imkan var mı, yok mu, onu yaratma, bununla biz buraya geldik. Halen uğraşıyoruz. Kendinize bakın, kendinizden iğrenmiyor musunuz? Hazır bu kadar imkanla devrimde yürümemeyi siz nasıl kendinize izah edeceksiniz? Sadece yaramazlık, dediğim gibi düşmanın provake ettiği kişilik. “Ben sinirliyim, ben bozuğum, ben şuyum.” Sersemliktir, bu kelimelerle siz neyi izah edebilirsiniz? Bunu söyleceğinize bu işin içine ilk adımı bile atmayacaktınız. Hayret ettiğim nokta bu, insanın biraz saygısı bile olsa, bırakalım devrimin içinde niye böyle yaşıyorsunuz? Size kim söyledi böyle yaşanılabilinir?

Yani ilk terbiyeyi nasıl almak gerektiğini size söylüyorum. Şimdi çok açık ki rezilsiniz, çok açık ki düşman kapısında da beş metelik etmiyorsunuz. Nereye gidiyorsanız kapılar kapalı. Bu çok açık, herşey aleyhimize. Peki insan bundan hiç bir sonuç çıkarmaz mı? En çok çıkarılan sonuç; lümpenizme sarılma, 'kafam karışık, her tarafım delikdeşik', her türlü ucuz kişilik numaraları. Peki bununla ne kazanılabilinir?

Önyargıları yaşam konusunda kırmak gerekir ve çok ciddi bir hazırlanmayı becermeniz gerekiyor. Aklınız biraz çalışmaya başlamışsa kendinize soru sormayı ve işlerin gidişatı hakkında bir hükme varmayı bilmeniz lazım.

Benim bu devre süresince sadece size değil, kendime de dahil hep sorduğum soru; 'keşke böyle yaşanılmasaydı'. Hep anama söylediğim o ilk söz aklıma geliyor. 'Sen misin beni doğuran, sen suçlusun' dedim. Bütün doğuşunuzu suç olarak görüyorum. Aslında bu halinizle suç kişiliğidir. Fakat ben dersimi almıştım ve kendimi müthiş eğittim. Düşünüyorum, benim eğitilecek hiçbir imkanım yoktu. Sömürgeci okullar insanı zaten sürekli baştan çıkarıyordu. Üniversitesine kadar, yaşam konusunda, gerçekler konusunda. Tek başıma bana yön verebilecek doğruları bulmaya çalışıyordum. Bu yaşam şansını kaybetmemek veya yaşayacaksam doğru yaşayabilmek için.

Şimdi size bakıyorum hiç yaşamı sorgulama yok, yanlış yaşayıpyaşamadığını değerlendirme yok. Bir hastalık ki hepsi Kemalizmin veya onun zorla ayakta tuttuğu her tür gericiliğin şartlandırması altında, ipe sapa gelmez, yaşam adı altında her türlü rezalet, kepazelik, beyinsizlik, yüreksizlik var. Ben hala şaşıyorum. Başını sallıyor, geliyor. Yaşam hakkında bu büyük bir ayıptır. Ben onun için terbiyemi çok sıkı yapmaya çalıştım. Yani insanlar karşısına çıkacaksam illa bir doğru çözümüm olacak dedim. Ve kesin attığım adım kabul görecek. İşte terbiye, ilkem bu iki kelimede gizli, ben hiçbir zaman düşman da dahil karşısına bir anlayışsızlıkla çıkmadım. Yersiz bir söz söylemedim. Size bakıyorum, bu kadar eğitmeye çalışıyorum yanlışlıklar şurda kalsın hepsi çaresizlikten ibaret. Bir gururla bir yere giriş yok, ülkeye gidecekler, endişeliyim yani hangisinin doğru bir adım atacağı konusunda sağlam bir güvenim pek gelişmiyor. Gidecek, nasıl kandıracak kendisini, nasıl kişilerle oynayacak, nasıl kendi kendini uyduruk yöntemlerle dayatacak? Budur genele hakim olan anlayış. Çünkü gurur yok. Çünkü derinden anlama yok. Çünkü gerçekten büyük bir işi yapma istemi yok.

Örgütlenmemiş kişilik yapısı, dayatmacı, oldukça despotik, anlayışsız ve çirkince. Fırsat buldu mu eğer biraz da yetkiye kavuştu mu, onun hiç anlam önemini gözönüne getirmeden, kör güdülerinden ne geliyorsa onu dayatır. İsterse canı çıksın. Vicdanı buna kadar götüren bir kişi hiçbir şeyi başaramaz, iyi geliştiremez, zaten diğerleri de büyük çaresiz. “Ben devrim yapacağım. Ben işlere yön vereceğim, birşeyler başaracağım.” Bırak bu duyguyu rahat yaşayabildiyse kırıntılar da yeter. Hele bir sigara buldu mu o kadar. Büyük hevesler, büyük arzular, büyük umutlar, bazı büyük işlere kendini yatırma aklına bile gelmez. Peki biz ne olacağız? Düşünüyorum da sizleri, yaşamı bundan sonra nasıl geliştireceksiniz? Hadi hepsinden istemiyoruz da, 'burada şöyle bir yaşam rotası geliştirelim veya rotası çizilmiş bunda yürüyelim' diyen bir yiğit çıksa insan yine 'bravo' diyecek. Binlerce içinden bir tane yiğit çıkmadı. Göreceksiniz belki siz de o kadar söz vereceksiniz herhalde yine çıkmaz. Tekrar söyleyeyim, bunda kasıt aramıyorum fakat kurgulanmış kişilikleriniz buna fazla yer vermeyecek.

Bu saha çalışmaları bana göre çok önemli. Biraz iddiası olana dağlar kadar iş yaptıracak çözüm gücünü herhalde suyun bu tarafında bırakıp gidecek, Yine kendisi nasıl bilirse öyle yapacak. Başarıymış, planmış, imkanmış, önemli imiş, birşeyler yapmak imiş, havaya uçar hepsi. Gerçekten insanı üzen şeyler. Nasıl vurulduğunu bile anlamadan gitmek. Savaştığını sanarken, belkide çok acımasız bir şeye girerken tüm bunları normal kabul etme. Bana doğalken,  nerede ne mümkün doğal gelmesi  bunu insana en büyük hakaret ve talihsizlik olarak görüyorum. Sizin bu tarz yürüyüşünüzü, herşeye bakışınızı, yorumlayışınızı zaten yorumlayışta yok  tamamen çaresiz.

Olgun olmayı redediyorsunuz, anlayışlı olmayı redediyorsunuz. Birbirinize ne kadar muhtaç olduğunuzu anlamak istemiyorsunuz. Doğru temellerde yaklaşımın özünde inkar var. Nasıl böyle olmuşsunuz şaşıyorum. Bu bir güç meselesi. Neden bu kadar güçsüz düşürülmüşsünüz, neden biraz güç olmayı bilemediniz, hayatı neden bu kadar boşa geçirdiniz? Gerçi geçirttiler size artık yani sizin güç olma gibi durumunuz da hiçbir zaman olmadı ki. Düşmandan bir maaş alan kendini dünyanın en mutlu insanı hissediyor. Felsefe bu iken güç olma nerede aklınıza gelebilir?

Fakat bu benim adıma olunca ben öfkeleniyorum. Düşman sizinle herşeyi yapabilir de benimle bu olmaz, ben farklıyım. Bana aynı numarayı yapmak çok büyük öfkeme yol açıyor. Çok disiplinli, çok çalışmayı doğru bilen ve sonuçlarını da müthiş değerlendiren birisiyim. Sizin bu bana yaptıklarınızı yememyutmam imkansız. Benim adıma değil, sizi çalışma sahamda tutmam çok zor, sizi kabul etmem, yönlendirmem çok zor. Çünkü benim arkadaşlarım böyle olmaz. Böyle değil savaşçılık, böyle sürü bile besleyemez veya çobanlık bile yapamazsınız. Önderlik diyorsunuz, ama sizin yaşam çalışma tarzınızı bir çobanlık düzeyinde  kabul edip size maaş vermem bile imkansızdır. Yapacağım ilk iş sizi muhasaraya (ablukaya alma) alıp, bir deliyi tımar eder gibi tamir etmek olacaktır. Bu kadar hassasiyet var.

Tabi hep öyle sözler söylemek istiyorum ki, yani bu anlamsızlık bana düşmanımdan daha öfkelendirici  geliyor. Bunları yalnız başına size söylemiyorum, bütün camiaya, sözümona bu çizgi dahilinde olanlara söylüyorum. Nasıl cesaret ediyorlar bu sahada anlamıyorum, nasıl benim okulumda uluorta yapılıyor? Size bunu kim söylüyor? Daha da kötüsü oldu yanıbaşımızda, benim mutlak kurallarımla çelişen sürü sürü kişi eğitime gelmiş. Sözde burada bu kadar ders verdik, bir tek dersin ruhuna uygun davranış göstermediniz. İlgisizlik, bilmem her türlü sergilediğiniz o tutumlarınz var. 'Çok önemli bir hususa kafa yordum, kendimi burada müthiş ele aldım' diyeceğine, bırak onu tabi derin tarihi endişesi olmayanlar, bir halk uğruna gerçekten birşeyler yapma gereği bulmayanlar böyle davranır. Sanırım sizin durumunuz biraz buna da benziyor. Sanki o düşmanın söylediği; ‘bizim bu kölelerimizi baştan çıkardın’ gibisiniz. Köydeki yaklaşımlar da  buydu, devletin de yaklaşımı buydu. Aslında sizi baştan çıkarmakla saflara kazanmıştım. Baştan çıkarmaya uygun durumunuz da yok. Bunu da sanırım iyi biliyorsunuz.

Bütün bunları kendi adıma hata yapmamanız için çok çarpıcı konuşma gereğini duyuyorum. Şunu hiç unutmayın bu ülkede değil elde silah savaşmak, benim gerçeklerim dışında yaprak bile kıpırdayamaz. Bunu kulağınıza gerçekten küpe değil kurşun yapın, asın. Bu böyledir; siz serserisiniz, siz bu ülkede silahla dolaşırken süper serserisiniz, bize hakim olan anlayışla uzaktan yakından alakanız yok. Benim bunu kabul etmem imkansiz. Savaşmayin bunu çok açik söylüyorum, benim adıma diyorum veya kendi adınıza olduğunuzu sanıyorsanız yanlış anlıyorsunuz. Gidin büyükbabalarınıza söyleyin böyle elde silah dolaşılamaz, hata yapıyorsunuz. Yürekleri hoplatıyorsunuz, büyük yanlışı yapmaya hakkınız yok, kimse size bu yanlışı yapın demiyor. Bu savaşın sıfırdan başlatıcısı benim ve sorumluluklarıma halen sahip çıktığımı açıklıkla belirtiyorum. Ama siz de o zaman bu neyin nesidir diye biraz kafa yormaya çalışın.

Tekrar vurguluyorum gidin bütün dünyaya danışın, silahsız mücadele çizgisi mümkünse ben sizi kabul ederim veya bu sandığınız bireysel tarzınızla silahçılık mümkünse onu da kabul ederim. Ama araştırın bütün kitapları, Kürdistan tarihini, sizin devrimciliğinizi kabul eder mi? Benden aldığınızın hepsi sizin olsun ama böyle bir durum yok. Kendinizi çok ters dayattınız ve tanınmaz hale getirdiniz. Şimdi bizi de patlatmak istiyorsunuz. Ayıp, gidin babanızın yanına, o size izin versin, benden neden onay istiyorsunuz?

Onay benim bizzat kendime uyguladığım yaşam gerçeklikleriyle mücadele tarzıyla bağlantılıdır. Eğer onunla olursa onay olur. Başka türlü ben sizin bu savaşçılığınızı mümkün değil onaylamam. Hiç moralinizi bozmayın, gidiyorsunuz eğer bizden birşey anladıysanız uygulama gücünüz varsa izin isteyin aksi halde imha olunur, ben onun altından kalkamam. Ölürseniz sağıma dönüp cesedinize bile bakmayacağımı bilmelisiniz. ‘Bir Başkanımız var, duyarlıdır, biz onunlayız’, hayır! Bu bir hastalıktı gitti diyeceğim. Ben sağlığıma çok düşkün bir insanım, gerçekten fiziki olarak bile ufak bir yaram oldu mu mutlaka onu aşmak zorundayım. Ufak bir sızıntıyı bile kolay kolay kendimle taşımam. Bunlar Önderlik hassasiyetleri. Bu hassasiyetle olmayan savaşçı benim savaşçım olamaz. Dolayısıyla savaşamaz da. Yeniden uyarıyorum yani bu hassasiyeti yakalayamamışsanız söyleyin size bir çare bulayım. Bir kenarda, bir köşede sizi bir yere yerleştirelim.

Biz gerçekten çok sağlam kişiliklerle yürümeyi esas alan kişilikleriz. Ben sizde ucubeliği gördüm. Bu son yıllarda savaşçılık adı altında sergilediklerinizle, çok büyük amaç bağlılığımız olmasa, düşmana karşı yenilmemek için çok büyük bir savaşımın içinde olmasaydım, sizin değil yıllarca saflarımızda kalmanızı, bir gününüzü bile kabul edemezdim. Bunu itiraf etmeliyim. Bana ne böyle yanlış yetişmişseniz? Vurmuş düşman, düşürmediği, kırmadığı, dökmediği, biçim vermediği hiçbir yer bırakmamış, bunu bana sunmak mümkün müdür?

Şiddetle kendimi savunma gereği duydum bu devrede. Ben de bir savaşçıyım. Sizden en yaşlısıyım fakat dikkat edin yani bir savaşçının olması gereken tüm özelliklerini kusursuz sergiliyorum. Ben de disipline bağlıyım, mesela düşünce, duygularıma tamamen savaş temelinde hakim olacak durumdayım. Değerlendirmelerim, tedbirlerim hep yerinde değil mi? Gözleriniz bunu görmüyor mu? Siz gidiyorsunuz bir ad bile veremiyorum yani savaş adı altında işlemedikleri halt yok, neymiş de bu da Apoculukmuş. Tamamen uyduruyorsunuz. Herşey olursunuz da Apocu olamazsınız. Bu trajikliği mutlaka sona erdirmeliyiz. Sizin gibi ne savaşılır, ne yaşanılır, ne ölünür.

Siz Agit’i büyük bir komutan olarak adlandırıyorsunuz. Bunda da büyük bir abartmacı, yalancısınız. Agit’in özelliği şuydu; saygılıydı, hareketlerinde hiç rahatsız edici yön bulamıyordum, zaten savaşmadı, bir yılı ya oldu ya olmadı, böyle büyük eylem falan da yapmadı. Agit’in özelliği bu işte yüreğini, beynini doğru koymaya çalışmasıydı. Benim onun kişiliğinde gördüğüm tek yan buydu. Bunu yücelttim, ben böyle sizin sandığınız gibi “büyük komutan, büyük işler yapan” diye değerlendirmedim. Atıyorsunuz siz, atıyorsunuz. Ama ahlakı çok güzeldi, çok terbiyeliydi ve oldukça disiplinliydi, attığı her adımı günlük olarak not ediyordu, ders çıkarıyordu. Toplantıda arkadaşlarına vermeye çalışıyordu ve oldukça çekici bir dille, kişilik davranışlarıyla bunu sergiliyordu. Yaşayamadı zaten, dediğim gibi bir senesi olmadı pratik içinde, ama bizim için çok önemliydi.

Sizin bütün özellikleriniz bizim esas aldığımız bu kişilik tarzı ile çelişiyor. Bakın günlük olarak yaşamında ders çıkarmak, bir toplantıda tartışmak, not etmek, yarını doğru planlama, tabi bütün bunları yaparken şematik değil, oldukça gerçekçi düşüncesini biraz zorlayarak ve yoldaşlarını hiç zorlamadan, onların bütün temel ihtiyaçlarına anlam vererek eğitme, siz hiç bunları yaptınız mı şimdiye kadar? Çok tuhaf adamlarsınız. Haki Karer’i hatırlıyorum. Antep’te ben bir gün odasına, çalıştığı yere gittim. Biriketlerle yeni yapılan ve pencereleri açık, hiçbir sıvası bile olmayan bir odada bir küçük grup gençle eğitim yapıyordu. Açtı çalışmasını önüme sabahleyin halen hatırımda. Birkaç zeytinle o çocuklara neler veriyordu, artık birkaç kuruş parayı sanırım zor bela kazanıyor. Ki sonradan Adana'da bir ara hammallık bile yapmış diye duyduk. Bu şekilde o grubu besliyormuş ve gecegündüz onların eğitimiyle uğraşıyormuş. Bir günlük çabasını böyle hatırlıyorum.

Şimdi size bakıyorum; eldeki parayı çarçur etmede, silahları paslandırmada, lojistiği bilmem tonlarca sağdasolda çürütmede, düşmana kaptırmada, dağ gibi mevzilerin gereklerini yerine getirmemede üstünüze yok. Sizin PKK militanlığı ile ne alakanız var? Hele bir de günlük yapılan hatalara bak, en ufacık bir savaş kuralını gözönüne getirmiyor. Son kayıplara bakın; roket düştü 3 kişi öldü, 5 kişi öldü, 10 kişi yaralandı. Rakamlar hep böyle. Kayıpların hepsi topla ilgili, gelen mermiyle ilgili. Savaş sırasında bir top en çok 5 metre çapında bir yeri tahrip eder. Olsa olsa orada da 1 kişi bulunur. Ya değer, ya değmez, değse de yüzde 50 şehit olur, yüzde 50 kalabilir. Ama bakın bizimkilere top geliyor içlerine düşüyor. Belli ki hepsi grup halindedir. Sürü psikolojisi ile hareket ediyorlar.

Bin defa size söyledik, düşman havadan ve karadan teknik kullanıyor, siz de bunu biliyorsunuz. Niye peki 10 metre aralıklarla mevzilen miyorsunuz? Çünkü onlara hakim olan gerilla psikolojisi, tarzı değil, sürü psikolojisidir. Bu basit kural size tarzınızı hatırlatmak için, “boşver gerek yok” tek elimden gelen bu. Utanmadan bir de soruşturuyorlarmış, ne soruşturması. Hergün kendini kandırmanın binbir örneklerini sergilerler. Gidin bakın yaşadıkları yere sefalet kokuyor. Burda bile bizim biraz yaklaşımlarımızın gücü kesilse kendinizi düşüremeyeceğiniz bir durum var mı? Hani devrimin sözünü vermiştiniz. Devrimciliği gerçekten altı ay da yapacaksanız bu çerçevede yapın, tarihe bir iz kalsın. Söylediklerim açık, yapmazsanız yine size yazık olacak, bazı olumlu yanlarınız var. Devrimcilik en güzel meslektir, devrimcilikte zorakilik yoktur. Devrimcilik hep en doğruyu arar, en güzeli arar, en başarılısını yapar.

PKK bu, bunu saptırmayalım. Bunun biraz ciddiyetini gösterelim. Tekrar söyleyeyim yani, bununla çok zavallı, çok güçsüz haliniz aşınır, adam olursunuz, yani saygı duyulan, ne yaptığını bilen, karşımıza çıktı mı bir değer arz eden biri olursunuz. Siz hep bir suçlu gibi karşıma çıkıyorsunuz. Yakışır mı bu? Sağlam bir iş konusunda ne kadar çaliştiğini, ne kadar plan, ne kadar gerekleri uğruna çaba harcadığını anlatın, bunu yapın, en büyük yenilgiyi yaşasanız da biz yine sizi saygıyla karşılarız. Kimse neden zafer kazanamadın diye sizi suçlamıyor. Dikkat edin, neden yanlış yaşadınız, neden bu kadar kurallarla oynadınız diye sizi eleştiriyor veya suçluyoruz. ‘Ben bütün elimden geleni yaptım, elimde olmayan nedenlerle veya gücüm yetmediği için başaramadım’. Biz bu tutuma da saygı gösteririz, çünkü ciddidir, birisinde başaramadıysa mutlaka başka birisinde başarır.

Onbinlerce insanı çağırdık, bir tane akıllı dediğim gibi çıkma gücünü gösteremedi. Ben demiyorum hakim olmayın, tam tersine doğrular temelinde müthiş hakim olun, gücünüz, yetkiniz sürekli artsın, ama işleri başarma temelinde artsın yoksa yaratılan sorunlar yaptıklarınızı burnumuzdan adeta fitil fitil çıkarıyor. Bu kadar sorun çıkaracağınıza hiç yapmayın, hiç girişmeyin.

Umarım ciddiyete veya anlayışa, saygınlığa gelirsiniz. Burada yapılacak aslında hiçbir şey yok. Anlamlı bir eğitim anlamında bir dersin bile yeterli olduğuna inanarak biz verdik. Ama malesef bekleneni gösteremediniz. Sizi daha da zorlasak problem çıkar, dayanacak haliniz yok. Yüksek eğitim desem, hepsi yüksek eğitimli, ilkokul çocuğu ile üniversiteliyi de birlikte ayarlayarak, buluşturduk, verdik. Mesele benimle ilgili değil. Yine yaşam sizindir ve başarıya bağlı, değerli olanlarla ben zaten birlikte olmaya devam edeceğim. Yok özgürlük değerlerimizden, bizden kopmaya ya da bildiğini okumaya göre olanlar da özgürlük onun olsun, ne bildiği varsa yapsın derim. Ama sıkıştığında yalnız benden medet ummayacak, Parti’ye zarar vermeyecek. Tekrar söylüyorum, Parti’ye göre olmayan, sıkıştığında bize böyle yaramaz gibi dayatana ben en ufacık bile acı duymadan iyi bir kurşun sıkarım.

Açık söylüyorum, görev vereceğim. İşte korktuğunuz Cuma arkadaş adam vuruyormuş, evet Cuma’ya söyleyeceğim, işin gücün vurulması gereken adamları ayrıştır ‘vur’ diyeceğim. Bunun içinde bazılarınız da olabilir. Biz de yüreğimizi böyle soğutalım. Bütün bu çabalara layık olunamıyora 'bu itleri temizleyin' diyeceğim. Ne yapalım, eğitime gelemiyorsanız, işiniz, gücünüz bir yaşamı, kuralı bozmaksa 'iyi niyetliymişsin' ben ne yapayım? Savaşın iyi niyetle alakası yok ki. Savaş bir kural işi, savaş devrimci yaşam, bir öz işi, bir ilke işi, bir örgüt işidir. İşi gücü bunu bozmaksa yapma bir, etme iki, şöyle olur üç. Bütün bunlardan çıkar ne? Ucubelik. Başka yerde değil, ömür boyu veya yıllar boyu böyle olmak, birkaç yerde kusurlu, hatalı olan adamı içeri atarlar. Siz bunun da sınırlarını zorluyorsunuz. Tam tersine diyorsunuz ki ben böyle dayatacağım. Ordulaşmayı kabul etmiyor, yaşamın doğru, yenilmez tarzını kabul etmiyor. Ben kendim varım. Çok açığa çıktı ki, bu kendiniz dediğiniz olay düşmanın baştan çıkardığı bir canavar. Yani ben isim vermek istemiyorum. Düşman yarattığını bilir. 'Kıro' diyor, bu bir kırrodur. Devrimcilikle alakası yok. Kırro, kero yani eşşek. Ben bunu nasıl kabul edeceğim? Onun için biraz görüşlere değer verin. Özgürlük o değil.

Bizim için özgürlük amaçlara kilitlenmeyle birlikte kurallara doğru içeriği, doğru özü hayata geçirmek için böyle şiddetli çabaya bağlıdır. Özgürlüğün bunun dışında bir tanımı yoktur. Bütün bunları yine şunun için söylüyorum: Gidiyorsunuz, size perspektifleri hiçbir dönemde veya şimdiye kadar yapmadığımız kadar açıklıkla yapıyorum. Bütün bunları aynı zamanda kendi vicdan azabımı da halletmek için yapıyorum. Benim bir yürek sorunum vardır. Yüreğimi dayanılır kılmak için layık olmayanların, zora sokanların yarattığı sorunları yük haline getirmemek için gerekçelerini yaratmak zorundayım. Bu sizin için şu anlama gelir: Belirlenen ölçülere göre davranmadınız mı, değeriniz beş metelik bile etmez. İlgi beklemeyin, destek beklemeyin. Yaramazın tekisiniz, ona göre başınıza geleni kabul edin. Deliliğe, subjektif niyetlerle kendinizi yaralamaya hiç yetinmeyin. Yaparsanız, biraz ısrar ederseniz, bir kurşunla halledilirsiniz. Biz bu halka bir ordu, doğru savaş tarzı yaratmaya mecburuz. En büyük söz, ordu sözü budur, askeri söz budur.

Hiç kimse burayı serseri yatağına çeviremez. Ben gerekçelerinizi kabul etmiyorum. Şunu da size söyledim. Ananızdan yanlış doğmuşsunuz. Tekrar ananızın yanına. Benim nasıl bir savaşçı olduğumu herhalde çoktan anlamış olmanız lazımdı. Aylardır üzerinizde duruyorum. Anlayın, yok siz bir ordu kuracaksınız, ilkelerini ilan edin, ben geleyim, içine gireyim. İlkelerimden metelik kadar taviz vermedim. Tektim, tekrar söylüyorum, öyle gücüm de ortada yoktu, halim böyleydi. Halk adına yola çıkmadan önce çok hastalıklı, zavallı birisiniz ama halk adına yola çıktığımı anladıktan sonra tek bir güç buna ses bile çıkaramadı. İşte bir militan için gerçek budur, bunlar önemlidir.

İstemeye hiç hakkınız yok. İsteyin bakayım nasıl hizmet veriyorum size gösteririm. Bütün bunları anlayacaksınız. Bırakalım herşeyi, hercümerc, yazboz tahtası biçiminde sürüp gitsin. Öldürseniz bile bana bunu yutturamazsınız. Dağınık, bu sistemsiz, kendi kendine dağıtmış kişiliğinize alet olmam şurda dursun, affetmem imkansız. Bildiğinizi okursanız tekrar uyarıyorum, bildiğinizi okumaya eskisi gibi anlayışla karşılık verilmeyecek. Size çok çok uyanık olmanızı öneriyorum. Dert ortağınız olmayacağım. Bize duygusal bağlanmayacaksınız. O duygularınızın çirkinliğini şimdiden görerek kendimizi doğru ayarlayalım.

Dikkat edin tam bu noktada çocuklar gibi işi gücü ağlamazırlama sınırlarına götürme var. Normal bir ağlama var, bir de biliyorsunuz içini böyle davul gibi şişirip sonuna kadar zırlaması var. Politikada sizinki böyle bir ağlamadır aslında. Bu kadar zurnanın sesi midir sonuna kadar çıkarsa zırlar, onu görüyorum. Yapmayın güzel bir ses değil ki kulakları sağır eder biliyorsunuz. Peki ne sanıyorsunuz. Bakın hergün bizi sorguya çekiyorlar, hergün bizi imtihan ediyorlar. Peki biz aleme karşı kendimizi nasıl savunayım? Sizin çok yaptığınız gibi ağlayayım mı? Bir halk militanı bu rezil duruma düşer mi? Ben bu kadar zorluklarıma rağmen hiç bir gün karşınızda ağladım mı? Bu kadar kişi var etrafımda istifimi en ufacık tarzda bozdum mu? Çünkü ben halk adına onursuzluk edemem, kendimi küçük duruma düşüremem, yalvarmam. Ama sizin bütün hareketleriniz yalvarma, acındırma veya terbiyesizlik, zavallılık.

Tekrar söylüyorum, ben tektim, yıllarca herkes dalga geçiyordu benimle, ama istifimi bozmadım. Yüceliğimden metelik kadar taviz vermedim. Tekrar söylüyorum tektim, öyle gücüm de ortada yoktu ve halen de öyleyim. Halk adına yola çıkmadan önce çok hastalıklı, zavallı birisiydim. Ama halk adına yola çıktığımı anladıktan sonra tek bir gün rahatsız bir ses bile çıkarmadım. İşte gerçek budur. Bir militan için bunlar önemlidir, nettir. Kısa çerçeve size ömürboyu yeterlidir. Eğer anlayışınız varsa ben bu temelde sonuna kadar varım, zaten amansız çalışıyorum. Anlayamadık demeye hiç hakkınız yok. Çok güçsüzlük numaraları yaparak da boşa çıkarmaya hakkınız yok. Zorluklar hepimiz içindir ve biz bunları aşa aşa başarıyoruz.

Halk ordusunun ilk esası budur. Böyle söz verilir. Gücünüz yetmiyorsa hemen yanıbaşınızdakinden affınızı istersiniz. Ama yok, halk ordusunun bir eriyim diyorsanız, esas budur. Hiç kimse 'işte ordudur, benim yükümü kaldırır, ben yetkiyi ele geçirdim ve boşluk var' diyemez. 'Kimse beni görmüyor' deyip bu esasla çelişirse bu gerçekten hata yapıyor ve ağır ceza görecek.

Ordunun şöyle bir özelliği var. Herkes milimi milimine gereklerini yaparsan ordu ordudur. Meşhurdur yani Cengiz Han’ın hikayesini bilirsiniz. Atın nalı meselesi, bir çivisi bile eksik olduğunda büyük sorun çıkarır. 'Bir çivinin eksik olması, bir orduyu bozar' der. Düşünün sizin yalnız çivinizin bozuk olması değil, neredeyse her tarafınız bozuk çalıyor. Ordu böyle kurulur mu? Güçlü denetim alanlarımız yok diye, günlük denetimi size dayatmıyoruz diye, herkesin istediğini yapma anlamına gelmeyeceğini bilmelisiniz. Özdisiplin en iyi disiplindir. Özdenetim en iyi denetimdir.

Bütün bunlar yeniden doğuş dersleridir. Özgürlük için, ordu temelinde ve doğru savaşma esaslarıyla birlikte. Böyle yürüyenler kesinlikle engel de çıksa aşarlar, sorun da çıksa çözerler, eksiklikte olsa giderirler, dağ gibi sorunlar birikse de onları aşmasını bilirler. Bu benim yaşamımın bana öğrettiği en temel dersidir. Hiçbirinizin yükü bizimki kadar ağır olmadığı gibi, hiçbiriniz bizim bütün süreçler boyunca yokluklarla savaştığımız kadar, yokluklarla karşı karşıya değilsiniz. Gittiğiniz her yerde varlık nedenleri çoktur. İş yapma olanakları fazladır. Aydınlatmaya ihtiyaç duyuyorsanız son derece aydınlatılmışsınız. Gerisi sağlam yürür diye düşünüyorum. Ben bu yargımı değiştiremem. Değiştirenin kaybettiğini hepiniz biliyorsunuz. Değiştirmediğim için ben ayaktayım. Diğerleri güçsüz, bana ne? Çünkü kendileri bu tarihi doğru yargının gereklerine göre yürümediler. Ondan güçsüz düştüler.

Diyemezsiniz ki, sen kendi kendini dayattın, güçlendirdin. Hayır ben milimi milimine kurallara, devrimin genelde gereklerine, özelde kendi savaşımımızın ince sorunlarına büyük bir yürekle karşılık verdiğim için güçlüyüm. Siz bir çok gereklerini bir tarafa bıraktığınız için güçsüzsünüz, mahvoldunuz, suç sizin. Bu çabanızı doğru verseydiniz her biriniz bir destan yazardınız. Doğru vermediğiniz için şimdi zavallısınız. Suçu kendinizde arayacaksınız. Çözümünü de dolayısıyla kendinizde arayacaksınız.

Bir de 'imkansızdır' falan demeyin. Çok açık yani, biz işleri buraya getirdik. Artık kim imkansızdır diyebilir? Elinizi uzatsanız olduğunuz yerde iktidar olacaksınız. Güçsüz olan ne? Bütün bunlar eğer doğruysa, sözünüzün bu çerçevede sahibi iseniz, sizden haklı olarak önemli gelişmeleri beklemek kaçınılmazdır. Bir talihsizlik hep beni endişelendirir. Nedir o? Teknik nedenlerle işte bot devrildi, suya düştü veya aniden beklenmedik bir pusu diyeceğim, o da bana göre doğru değil, çünkü planlı yürüyüş pusuyu da kesinlikle açığa çıkartır. Kaza nedeni ne olabilir? Düşmanın hava saldırısı olabilir ki o da kaza nedeni olamaz, çünkü onun da tedbirlerini almak mümkündür. Dikkat edilirse kaza payı giderek azalıyor. Tedbirlik ne kadar fazla gelişirse, kaza diye bir şey olmaz, su kazası bile olamaz. Kar kazası bile olamaz, çünkü ona karşı da alınacak tedbirler çok. Giderek kaza ihtimali de en aza indirgenmiş olarak gidiyorsunuz. Dolayısıyla sizden hep önemli başarılar beklemek doğru bir anlayıştır. Doğru bir tutumdur. Sözü bu çerçevede veriyorsunuz. Bu bile sağlam yürümek ve sürekli başarmak için bence yeterlidir.

HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN

YORUM GÖNDER

ZİYARETÇİ YORUMLARI

BENZER KONULAR

15 AĞUSTOS ATILIMI BİR KEZ DAHA DOĞRULANMIŞ VE ZAFERE OLAN İNANCI SARSILMAZ KILMIŞTIR!

ÖLÜMSÜZLÜK,BİRAZ DA KAHRAMANCA DİRENİŞTEN GEÇER

ÖNDERLİĞİN 29 HAZİRAN 1999 İDAM KARARI

ÖNDERLİK SAVUNMALARINDA KUANTUM  

AŞK ÖZGÜRLÜĞÜ ARAYIŞTIR

PKK'YE DAYATILAN TASFİYECİLİK VE TASFİYECİLİĞİN TASFİYESİ

HALKIMIZI TASFİYE ETME TARİHİNE PKK'DE VERDİĞİMİZ  CEVAP  

MEŞRU SAVUNMA BİLİNCİ

HALKIMIZI TASFİYE ETME TARİHİNE PKK'DE VERDİĞİMİZ CEVAP

HALKIMIZI TASFİYE ETME TARİHİNE PKK'DE VERDİĞİMİZ  CEVAP  

ÖZGÜRLÜK PROBLEMİ (1. BÖLÜM)

ÖZGÜRLÜK PROBLEMİ (2. BÖLÜM)

TOPLUMSAL ADALETİN HUKUKLA OLAN İLİŞKİSİ

EMEK VE TOPLUM (1.BÖLÜM)

EMEK VE TOPLUM (2.BÖLÜM)

ETİK-ESTETİK ÜZERİNE 1.BÖLÜM

ETİK-ESTETİK ÜZERİNE (2. BÖLÜM)

LI SER RÊBAZ Û REJÎMA HEQÎQETÊ NAVEROK (BEŞA 1 E MİN)

LI SER RÊBAZ Û REJÎMA HEQÎQETÊ NAVEROK (BEŞA 2 E MİN)

LI SER RÊBAZ Û REJÎMA HEQÎQETÊ NAVEROK (BEŞA 3 E MİN)

LI SER RÊBAZ Û REJÎMA HEQÎQETÊ NAVEROK (BEŞA 4 E MİN)

LI SER RÊBAZ Û REJÎMA HEQÎQETÊ NAVEROK (BEŞA 5 E MİN)

LI SER RÊBAZ Û REJÎMA HEQÎQETÊ NAVEROK (BEŞA 6 E MİN)

LI SER RÊBAZ Û REJÎMA HEQÎQETÊ NAVEROK (BEŞA 7 E MİN)

LI SER RÊBAZ Û REJÎMA HEQÎQETÊ NAVEROK (BEŞA 8 E MİN)

LI SER RÊBAZ Û REJÎMA HEQÎQETÊ NAVEROK (BEŞA 9 E MİN)

LI SER RÊBAZ Û REJÎMA HEQÎQETÊ NAVEROK (BEŞA 10 E MİN)

KOMPLO ORTAMININ OLUŞUMUNA DAİR-I

İMRALI ADASINDA CEZAEVİ YAŞAMIMA DAİR

KOMPLO ORTAMININ OLUŞUMUNA DAİR-II

DEVRİMCİ HALK SAVAŞINA KARŞI NATO’NUN GLADİO SAVAŞLARI

‘YA ÖZGÜR YAŞAM YA SOYKIRIM!’-1-

ÖZGÜRLÜK ÇOCUKLUKTA BAŞLAR

‘YA ÖZGÜR YAŞAM YA SOYKIRIM!’-2-

DEMOKRASİNİN ÖNCÜLÜĞÜNÜ HALKIMIZ YAPACAKTIR 

GÜZELLİĞİN İÇERİĞİNDE TOPLUMSALLIK VARDIR, KOLEKTİVİZM VARDIR

UCUZ YAŞAM YOKTUR, UCUZ YAŞAM ÖLÜMDÜR

YAŞANAN PATLAMA OLAYI TARİHLE EN ŞİDDETLİ HESAPLAŞMADIR

ZEMİNİMİZ SON DERECE DEVRİMCİDİR

NASIL YAŞAMALI?

RUHUMU SATMAMAM ÖZ SAVUNMAMDIR

DEMOKRATİK ANAYASAL ÇÖZÜM GELİŞMEZSE HALKIN DİRENME HAKKI VARDIR!

DEMOKRATİK ULUS ÇÖZÜMÜNÜN ARAYIŞÇISI OLMAK

KÜRT HALKININ ÖZGÜRLÜK İRADESİ BENİ UMUTLANDIRIYOR

PKK BİR ÖZGÜRLÜK HAREKETİDİR

KARARLIYIZ KESİN KAZANACAĞIZ

DEVRİM BÜYÜK BİR GÖNÜLLÜLÜK OLAYIDIR

ÖZGÜRLÜĞE GÖZÜNÜ DİKMEYEN ÖZGÜR OLAMAZ

PKK EVRENSEL BİR HAREKETTİR

PKK, MEZHEPLER MOZAİĞİDİR

ÖZGÜRLÜK OLMADAN ETİK VE ESTETİK OLMAZ

KADIN KURTULMADAN

DEMOKRATİK ULUS KÜLTÜRÜ

CHE GERİLLA TARZININ BÜYÜK TUTKUSUDUR

SOSYALİZM CİNSLER ARASI UÇURUMUN VE EŞİTSİZLİĞİN YIKILMASIDIR

PKK, BÜYÜK YAŞAYANLARIN PARTİSİDİR

GÖÇ, GÖÇ...

DEVRİM, KENDİ İÇİNİ NETLEŞTİRME HAREKETİDİR (1. BÖLÜM)

DEVRİM, KENDİ İÇİNİ NETLEŞTİRME HAREKETİDİR (2. BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK  (1. BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (2.BÖLÜM)

KÜRT AŞKI

TOPLUMUN ÖZGÜRLEŞMESİ

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (3.BÖLÜM)

SINIRSIZLIK VEYA MEZOPOTAMYALI OLMAK

ALEVİLİK KARDEŞLİĞİN ÖZÜDÜR

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (4.BÖLÜM)

ORTADOĞU'DA DEMOKRATİK MODERNİTE ÇÖZÜMÜ

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (5.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (6.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (7.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (8.BÖLÜM)

ÖNDERLİK GERÇEĞİ VE PKK DENEYİMİ

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (9.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (10.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (11.BÖLÜM)

BİZİM ÖYKÜMÜZ BİR HALKIN DİRİLİŞ ÖYKÜSÜDÜR

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (12.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (13.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (14.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (15.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (16.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (17.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (18.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (19.BÖLÜM)

KÜRT HALKININ EN BÜYÜK SİLAHI PKK’DİR

PARTİLEŞME HALK TARİHİMİZİN VE İNSANLIĞIN EN ANLAMLI İFADESİDİR

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (20.BÖLÜM)

ORTADOĞU TOPLUMUNUN İKİNCİ BİR KADIN DEVRİMİNE İHTİYACI VARDIR

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (21.BÖLÜM)

PARTİLEŞME; YÜCE HALK TARİHİMİZİN KUTSAL YÜRÜYÜŞÜDÜR

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (22.BÖLÜM)

PARTİMİZİN ÇIKIŞ TARZINA UYGUN YETİŞMEK PARTİ ŞEHİTLERİNE SAHİP ÇIKMAKTIR

PKK EN ZORU BAŞARAN HAREKETTİR

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (23.BÖLÜM)

PKK ŞEHİTLERİN ANISINI YAŞATMA HAREKETİDİR

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (24.BÖLÜM)

PKK; KÜRDİSTAN HALKININ GERÇEK OKULUDUR, TOPLUMSAL BİLİNCİNİ KAZANDIĞI, SAVAŞMASINI ÖĞRENDİĞİ BİR OKULDUR

BAŞARI YOLUNA GİREN PARTİ MİLİTANLIĞI KESİN ZAFERİ KAZANIR

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (25 .BÖLÜM)

PKK TARİHİ ÖNDERLİK TARİHİDİR

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (26.BÖLÜM)

PKK TARİHİ YENİLMEZLİK TARİHİDİR

KÜRDİSTAN ROMANI

PKK TARİHİNİ İYİ BİLMEYENLER PKK KİŞİLİĞİNİ DOĞRU TEMSİL EDEMEZLER

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK(27.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK(28.BÖLÜM)

PKK VE KÜRT HALKI ARTIK TASFİYE EDİLEMEZ

PKK, BİR İNSANLIK SAVAŞIMININ ÖZNESİ DURUMUNDADIR

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK(29.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK(30.BÖLÜM)

PKK’LİLEŞME HİÇ ŞÜPHESİZ SOSYALLEŞMEDİR

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK(31.BÖLÜM)

PKK HAREKETİ TARİHİ OLARAK BİR YARGILAMA HAREKETİDİR(1.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (32.BÖLÜM)

PKK HAREKETİ TARİHİ OLARAK BİR YARGILAMA HAREKETİDİR (2.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK(33.BÖLÜM)

PKK'DE YAŞAMIN TEK ŞARTI DÜŞMANIYLA BOY ÖLÇÜŞTÜRMEDİR

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (34.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (35.BÖLÜM)

PKK'LİLİK EN SOYLU DÜŞÜNCE VE DAVRANIŞ DEMEKTİR

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (36.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK(37.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK(38.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK(39.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK(40.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK(41.BÖLÜM)

PKK'NİN ŞARTLARI , YAŞAMIN ŞARTLARIDIR

APOCU MİLİTAN KİŞİLK (42.BÖLÜM)

BU SAVAŞ HALK SAVAŞIDIR

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (43.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (44.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (45.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (46.BÖLÜM)

PKK'LİLİK GERÇEKÇİ OLMADIR

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (47.BÖLÜM)

''1990’LARDAN SONRAKİ DEVRİMCİ HALK SAVAŞI, KÜRDİSTAN POLİTİKALARINI BOŞA ÇIKARMIŞTI''

''ADIM ABDULLAH''

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (48.BÖLÜM)

ORTADOĞU'DA DEMOKRATİK MODERNİTE ÇÖZÜMÜ

SAVAŞ VE SANAT

PKK’NİN SORUNLARA GETİRDİĞİ YENİ ÇÖZÜM MODELİ

HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN İMRALI'YI ANLATIYOR (1.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (49.BÖLÜM)

HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN İMRALI'YI ANLATIYOR (2.BÖLÜM)

KÜRDİSTAN'IN VARLIĞI VE ÖZGÜRLÜĞÜ ÖZ SAVUNMASIZ OLAMAZ

YENİ DÖNEMDE PKK’NİN KİMLİĞİ VE ANLAMI

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (50.BÖLÜM)

HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN İMRALI'YI ANLATIYOR (3.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (51.BÖLÜM)

HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN İMRALI'YI ANLATIYOR (4.BÖLÜM)

PKK BİR İNSANLIK SAVAŞIMININ ÖZNESİ DURUMUNDADIR

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (52.BÖLÜM)

HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN İMRALI'YI ANLATIYOR (5.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (53.BÖLÜM)

HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN İMRALI'YI ANLATIYOR (6.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (54.BÖLÜM)

HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN İMRALI'YI ANLATIYOR (7.BÖLÜM)

PKK'NİN TARİHE AĞIRLIĞINI NASIL KOYDUĞUNU VE HALKININ KURTULUŞ SEVİNCİNİ BU GÜNLERDE NASIL YÜKSEKLERE ÇIKARDIĞINI İSPATLAR

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (55.BÖLÜM)

HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN İMRALI'YI ANLATIYOR (8.BÖLÜM)

PKK’DEKİ DÖNÜŞÜMÜN ÖZÜ

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (56.BÖLÜM)

BİR KİŞİNİN GÜCÜNÜ BELİRLEYEN YAŞAM FELSEFESİDİR

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (57.BÖLÜM)

HALKLAR TARİHİNE BÜYÜK KATKIMIZ OLDU (1.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (58.BÖLÜM)

HALKLAR TARİHİNE BÜYÜK KATKIMIZ OLDU (2.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (59.BÖLÜM)

HALKLAR TARİHİNE BÜYÜK KATKIMIZ OLDU (3.BÖLÜM)

ÖNDERLİK GERÇEĞİ, BAŞARIYA KİLİTLENMEKTİR

MEŞRU SAVUNMA PERPEKTİFLERİ (1.BÖLÜM)

SANATIN DEVRİMCİ İŞLEVİ

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (1. BÖLÜM)

MEŞRU SAVUNMA PERSPEKTİFLERİ (2.BÖLÜM)

SANAT, EDEBİYAT VE RUH

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (2. BÖLÜM)

MEŞRU SAVUNMA PERSPEKTİFLERİ (3.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (3. BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (4. BÖLÜM)

İLKEL MİLLİYETCİ VE OPORTÜNİST YAKLAŞIMLAR, BİRLİK DEĞİL ÇATIŞMA DOĞURUR

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (5. BÖLÜM)

BİR HALKIN MÜSLÜMANLIĞINA SAHİP ÇIKMASI

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (6. BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (7. BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (8. BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (9. BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (10. BÖLÜM)

HALK TARİHİNE BÜYÜK KATKIMIZ OLDU (4.BÖLÜM)

14 TEMMUZ DİRENİŞİ PKK'NİN EN BÜYÜK  GEREKÇESİDİR

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (11.BÖLÜM)

FELSEFE’NİN KISACA TANIMI

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (12.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (13.BÖLÜM)

HALK TARİHİNE BÜYÜK KATKIMIZ OLDU (5.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (14.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (15.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (16.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (17.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (18.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (19.BÖLÜM)

PKK'YE KARŞI GLADİO SAVAŞLARI

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (20.BÖLÜM)

TASFİYE PLANI ‘DEMOKRATİK AÇILIM’ ADI ALTINDA PİYASAYA SUNULDU

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (21.BÖLÜM)

PKK’NİN ASIL BUNDAN SONRA ROLÜNÜ BAŞARIYLA OYNAMASI GEREKİR

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (22.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (23.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (24.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (25.BÖLÜM)

TARİHİ HESAPLAŞMA GÜNLERİNDEYİZ

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (26.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (27.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (28.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (29.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (30.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (31.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (32.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (33.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (34.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (35.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (36.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (37.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (38.BÖLÜM)

KÜRDİSTAN KÜLTÜRÜ ÜZERİNDE ZORAKİ ASİMİLASYON POLİTİKALARI

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (39.BÖLÜM)

KÜRTLERİN KÜLTÜREL SOYKIRIMI

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (40.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (41.BÖLÜM)

KADIN VE TOPLUMSAL DEVRİM (1.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (42.BÖLÜM)

KADIN VE TOPLUMSAL DEVRİM -2

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (43.BÖLÜM)

KÜRDİSTANİ VE EVRENSEL

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (44.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (45.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (46.BÖLÜM)

1985 YILINDA ALMANYA MERKEZLİ NATO GLADİOSU PKK'YE KARŞI HAREKETE GEÇİRİLDİ

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (47.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (48.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (49.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (50.BÖLÜM)

YAŞAMAK ÖLMEKTEN DAHA ZORDUR VE BEN ZOR OLANI TERCİH ETTİM

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (51.BÖLÜM)

KOMPLO ÇEMBERİNDEKİ BİR HALKIN ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇISI OLMAK (1.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (52.BÖLÜM)

KOMPLO ÇEMBERİNDEKİ BİR HALKIN ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇISI OLMAK (2.BÖLÜM)

YÜCELTECEK TUTUMLARA, KARARLARA ULAŞMAK

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (53.BÖLÜM)

KOMPLO ÇEMBERİNDEKİ BİR HALKIN ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇISI OLMAK (3.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (54.BÖLÜM)

KOMPLO ÇEMBERİNDEKİ BİR HALKIN ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇISI OLMAK (4.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (55.BÖLÜM)

KOMPLO ÇEMBERİNDEKİ BİR HALKIN ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇISI OLMAK (5.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (56.BÖLÜM)

KOMPLO ÇEMBERİNDEKİ BİR HALKIN ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇISI OLMAK (6.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (57.BÖLÜM)

KOMPLO ÇEMBERİNDEKİ BİR HALKIN ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇISI OLMAK (7.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (58.BÖLÜM)

BERİTAN ÇİZGİSİNİ TAKİP EDİN!

KOMPLO ÇEMBERİNDEKİ BİR HALKIN ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇISI OLMAK (8.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (59.BÖLÜM)

KOMPLO ÇEMBERİNDEKİ BİR HALKIN ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇISI OLMAK (9.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (60.BÖLÜM-SON)

KOMPLO ÇEMBERİNDEKİ BİR HALKIN ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇISI OLMAK (10.BÖLÜM)

15 ŞUBAT KOPLOSU 21. YÜZYILIN EN BÜYÜK KOPLOSUDUR

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (ÖNSÖZ-1)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (ÖNSÖZ-2)

YÜCELTECEK TUTUMLARA KARARLARA ULAŞMAK (2.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (ÖNSÖZ-3)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (ÖNSÖZ-4)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (1.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (2.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (3.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (4.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (5.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (6.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (7.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (8.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (9.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (10.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (11.BÖLÜM)

ORTADOĞU'DA TEKNOLOJİK DEVRİM VE EKOLOJİK-TOPLUM

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (12.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (13.BÖLÜM)

GERÇEĞİN DİLİ OLARAK EDEBİYAT(1.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (14.BÖLÜM)

GERÇEĞİN DİLİ OLARAK EDEBİYAT(2.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (15.BÖLÜM)

GERÇEĞİN, ADALETİN VE SEVGİNİN ARAYİŞÇİLARİNA

GERÇEĞİN DİLİ OLARAK EDEBİYAT(3.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (16.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (17.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (18.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (19.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (20.BÖLÜM)

KADIN GERÇEKLİĞİ (1.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (21.BÖLÜM)

KADIN GERÇEKLİĞİ (2.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (22.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (23.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (24.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (25.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (26.BÖLÜM)

MAZLUM YOLDAŞIN ANISI YOLUMUZU AYDINLATAN SÜREKLİ BİR MEŞALEDİR!

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (27.BÖLÜM)

BAHARA YAŞAM GÜCÜ KADAR GÜÇLÜ VE CANLI KARŞILIK VERELİM!

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (28.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (29.BÖLÜM)

MAZLUM DİRENİŞCİLİĞİ PARTİNİN BÜYÜK RUHUDUR

HALKIMIZIN NEWROZ İSYANLARI ULUSAL KİMLİĞE, ÖZGÜRLÜĞE DÖNÜŞ HAMLESİNDE ZAFERİN KANITIDIR

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (30.BÖLÜM)

HER NEWROZ SÜREKLİLEŞEN BİR YENİLENMEDİR

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA (31.BÖLÜM)

PKK BİR NEWROZ PARTİSİDİR (1.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (32.BÖLÜM)

PKK BİR NEWROZ PARTİSİDİR (2.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (33.BÖLÜM)

NEWROZ ZAFERİ KESİNLEŞTİRMEK! (1.BÖLÜM)

PKK BİR NEWROZ PARTİSİDİR (3.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (34.BÖLÜM)

NEWROZ ZAFERİ KESİNLEŞTİRMEK! (2.BÖLÜM)

HALKIMIZIN NEWROZ İSYANLARI (1.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (35.BÖLÜM)

DİRENİŞ ŞEHİTLERİMİZ GELİŞMENİN GERÇEK SAHİBİDİR (1.BÖLÜM)

HALKIMIZIN NEWROZ İSYANLARI (2.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (36.BÖLÜM)

DİRENİŞ ŞEHİTLERİMİZ GELİŞMENİN GERÇEK SAHİBİDİR (2.BÖLÜM)

HALKIMIZIN NEWROZ İSYANLARI (3.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (37.BÖLÜM)

DİRENİŞ ŞEHİTLERİMİZ GELİŞMENİN GERÇEK SAHİBİDİR (3.BÖLÜM)

HALKIMIZIN NEWROZ İSYANLARI (4.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (38.BÖLÜM)

DİRENİŞ ŞEHİTLERİMİZ GELİŞMENİN GERÇEK SAHİBİDİR (4.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (39.BÖLÜM)

AGİT'İ ANMAK, O'NU ANLAMAKTIR!

DİRENİŞ ŞEHİTLERİMİZ GELİŞMENİN GERÇEK SAHİBİDİR (5.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA (40.BÖLÜM)

AGİT YOLDAŞ, PKK'DE ŞEKİLLENDİRİLMEK İSTENİLEN MİLİTAN KİŞİLİKTİR

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA (41.BÖLÜM)

AGİT YOLDAŞI ÇÖZÜMLEMEK ARGK’Yİ ÇÖZÜMLEMEK DEMEKTİR (1.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA (42.BÖLÜM)

HALK SAVAŞI ÖZGÜRLÜK SAVAŞIDIR, KAHRAMANLAR SAVAŞIDIR (1.BÖLÜM)

KAHRAMANLIK DÖNEMİ ŞEHİTLERİNE BAĞLILIK, SAVAŞAN HALK KAHRAMANLIĞI GERÇEKLİĞİNE ULAŞMAKLA MÜMKÜNDÜR

AGİT YOLDAŞI ÇÖZÜMLEMEK ARGK’Yİ ÇÖZÜMLEMEK DEMEKTİR (2.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA (43.BÖLÜM)

KIZILDERE ŞEHİTLERİNE BAĞLILIĞIMIZI TÜRKİYE DEVRİMİ’NE YENİDEN SARILARAK GÖSTERELİM (1.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (44.BÖLÜM)

KIZILDERE ŞEHİTLERİNE BAĞLILIĞIMIZI TÜRKİYE DEVRİMİ’NE YENİDEN SARILARAK GÖSTERELİM (2.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (45.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (46.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (47.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (48.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (49.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (50.BÖLÜM)

İMRALI NOTLARINDAN GENÇLİĞE İLİŞKİN DEĞERLENDİRMELER

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (51.BÖLÜM)

SAVAŞLA YAŞAM HAKKI KAZANILMIŞTIR

HAKİKAT ALGISIYLA BÜYÜYEN YAŞAM, EN ZOR ACILARI BİLE MUTLULUĞA DÖNÜŞTÜREBİLİR(1.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (52.BÖLÜM)

HAKİKAT ALGISIYLA BÜYÜYEN YAŞAM, EN ZOR ACILARI BİLE MUTLULUĞA DÖNÜŞTÜREBİLİR(2.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (53.BÖLÜM)

HAKİKAT ALGISIYLA BÜYÜYEN YAŞAM, EN ZOR ACILARI BİLE MUTLULUĞA DÖNÜŞTÜREBİLİR(3.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (54.BÖLÜM)

HAKİKAT ALGISIYLA BÜYÜYEN YAŞAM, EN ZOR ACILARI BİLE MUTLULUĞA DÖNÜŞTÜREBİLİR(4.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (55.BÖLÜM)

HAKİKAT ALGISIYLA BÜYÜYEN YAŞAM, EN ZOR ACILARI BİLE MUTLULUĞA DÖNÜŞTÜREBİLİR(5.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (56.BÖLÜM)

HAKİKAT ALGISIYLA BÜYÜYEN YAŞAM, EN ZOR ACILARI BİLE MUTLULUĞA DÖNÜŞTÜREBİLİR(6.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (57.BÖLÜM)

HAKİKAT ALGISIYLA BÜYÜYEN YAŞAM, EN ZOR ACILARI BİLE MUTLULUĞA DÖNÜŞTÜREBİLİR(7.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (58.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA I.CİLT (59.BOLUM)

BEN ÖZGÜRLÜĞÜN KOMUTANIYIM

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA I.CİLT (60.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA I CİLT (61.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA I CİLT (62.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA I CİLT (63.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA I CİLT (64.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA I CİLT (65.BÖLÜM)

HEDEF ÜLKE VE ÖZGÜRLÜK SAHİBİ OLMAKTIR

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA I CİLT (66.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA I CİLT (67.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA I CİLT (68.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA I CİLT (69.BÖLÜM)

KOMPLE DEVRİMCİLİK KOMPLE KİŞİLİK İSTER

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA I CİLT (70.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA I CİLT (71.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA I CİLT (72.BÖLÜM)

KÜRDİSTAN PKK'NİN DAMGASINI TAŞIMAKTADIR

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA I CİLT (73.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA I CİLT (74.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA (75.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA I CİLT (76.BÖLÜM)

1 MAYIS, SOSYALİZM VE PKK’DE GELİŞEN EVRENSEL ÇÖZÜM (1.BÖLÜM)

1 MAYIS, SOSYALİZM VE PKK’DE GELİŞEN EVRENSEL ÇÖZÜM (2.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA I CİLT (77.BÖLÜM)

1 MAYIS, SOSYALİZM VE PKK’DE GELİŞEN EVRENSEL ÇÖZÜM (3.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA (78.BÖLÜM)

SAVAŞ BİR KURAL İŞİ, BİR ÖZ İŞİ, İLKE İŞİ, BİR ÖRGÜT İŞİDİR; SAVAŞ DEVRİMCİ YAŞAM İŞİDİR

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA I CİLT (79.BÖLÜM)

SOSYALİZM ÖZGÜRLÜK İNANCI VE BİLİNCİDİR

DERSİM’DE KIŞLA KÜLTÜRÜ ÜZERİNE

PKK ŞEHİTLERİN ANISINI YAŞATMA HAREKETİDİR (1.BÖLÜM)

PKK ŞEHİTLERİN ANISINI YAŞATMA HAREKETİDİR (2.BÖLÜM)

HAKİ KARER YOLDAŞIN ANISINA

HAKİ KARER, HİÇBİR ÇIKAR GÖZETMEKSİZİN DOĞRULARI YÜREĞİ İLE SAVUNUYORDU

PKK BİR İNSANLIK HAREKETİDİR

BU BAŞARI TARZINI HİÇ KİMSE ÖNLEYEMEZ

ZİLAN KADININ DİRİLİŞİDİR

ZİLAN YAŞAM MANİFESTOSUDUR (1.BÖLÜM)

ZİLAN YAŞAM MANİFESTOMUZDUR (2.BÖLÜM)

ZİLAN’I ÇÖZÜMLEDİK, ZİLAN BİR AŞK…

14 TEMMUZ DİRENİŞİ PKK'NİN EN BÜYÜK GEREKÇESİDİR (1.BÖLÜM)

14 TEMMUZ DİRENİŞİ PKK'NİN EN BÜYÜK GEREKÇESİDİR (2.BÖLÜM)

14 TEMMUZ DİRENİŞİ PKK'NİN EN BÜYÜK GEREKÇESİDİR (3.BÖLÜM)

BİZ KAYALIKLARDAN KÖK SALIP YEŞEREN BİR HAREKETİZ (1.BÖLÜM)

BİZ KAYALIKLARDAN KÖK SALIP YEŞEREN BİR HAREKETİZ (2.BÖLÜM)

PKK FELSEFESİ VAR OLANLA YETİNMEMEK, HEP FAZLASINI DÜŞÜNMEK VE BAŞARMAKTIR

BİR HALK DİRENMEYE KARAR VERİRSE, HER TÜRLÜ GERİCİ EMPERYALİST HESAPLARI BOŞA ÇIKARIR

BENİM YAŞAMIM SADECE BİR ULUSUN HİKAYESİ DEĞİL, İNSANIN ÖZGÜRLEŞMESİNE DE EN GERÇEKCİ CEVAPTIR

ÖLÜMSÜZLÜK BİRAZ DA KAHRAMANCA DİRENMEKTEN GEÇER

TÜMÜYLE ŞEHİTLERE VE ZİNDAN DİRENİŞÇİLERİNE SELAMIMIZ; SAĞLAM BİR PRATİKTİR (1.BÖLÜM)

TÜMÜYLE ŞEHİTLERE VE ZİNDAN DİRENİŞÇİLERİNE SELAMIMIZ; SAĞLAM BİR PRATİKTİR (2.BÖLÜM)

İMRALİ KAYALIKLARINA ZİNCİRLENDİM!

BİLİMİN ETİKTEN YOKSUN GELİŞMESİ, ÇAĞDAŞ HASTALIKLARIN TEMELİDİR

HALKLARIN ÖZGÜRLÜK OLASILIĞI: ÖZEL SAVAŞ

HALKLARIN ÖZGÜRLÜK OLASILIĞI: ÖZEL SAVAŞ (2.BÖLÜM)

DEVRİMLER EN YAKICI SÖZ VE EYLEMDİR

YENİDEN DOĞUŞLARI SAVAŞLA GERÇEKLEŞTİRECEKSİNİZ

DEVRİM MUAZZAM ÖZGÜRLEŞME İMKANI VERİYOR

KADIN SORUNU ÇÖZÜMLENDİĞİ ORANDA DEVRİMLER GÜÇ KAZANIR

SAVAŞ BİR HALKI KENDİNE GETİREN KÖKLÜ BİR EYLEMDİR (1.BÖLÜM)

DEMOKRATİK MODERNİTENİN YENİDEN İNŞA SORUNLARI

GENÇLİĞE İLİŞKİN DEĞERLENDİRMELER (1.BÖLÜM)

GENÇLİĞE İLİŞKİN DEĞERLENDİRMELER (2.BÖLÜM)

GENÇLİĞE İLİŞKİN DEĞERLENDİRMELER (3.BÖLÜM)

DEMOKRATİK ULUS ÇÖZÜMÜNÜN ARAYIŞCISI OLMAK

YEREL, BÖLGESEL SORUNLAR VE DEMOKRATİK ULUS ÇÖZÜMÜ

GENÇLİĞE İLİŞKİN DEĞERLENDİRMELER (4.BÖLÜM)

GENÇLİĞE İLİŞKİN DEĞERLENDİRMELER (5.BÖLÜM)

DEVRİMLER EN YAKICI SÖZ VE EYLEMDİR (2.BÖLÜM)

BİZDE ŞEHADET YAŞAYAN KAYNAKTIR, YAŞATAN KAYNAKTIR

ULUS-DEVLET KISKACINDA KÜRTLÜĞÜ SAHİPLENMEK

PARTİ HALKI KÖLELİKTEN ÖZGÜRLÜĞE TAŞIYAN KÖPRÜDÜR

BENİM DURUMUM, GERÇEKLEŞEN VE ÖZGÜR KİMLİKLİ BİR HALK OLAYIDIR (1.BÖLÜM)

BENİM DURUMUM, GERÇEKLEŞEN VE ÖZGÜR KİMLİKLİ BİR HALK OLAYIDIR (2.BÖLÜM)

15 AĞUSTOS ATILIMI’NIN ESAS ANLAMI, SİZİN BÖYLE SAVAŞMAYA CESARET EDEN BİR HALK DURUMUNA GELMENİZDİR

15 AĞUSTOS ATILIMI SİZİ SAVAŞAN BİR HALK DURUMUNA GETİRMEKLE EN BÜYÜK BAŞARISINI ORTAYA ÇIKARMIŞTIR

PARTİMİZ KENDİNİ KANITLAMIŞ BİR PARTİDİR

SAVAŞAN HALKIMIZA!

FİZİKİ VE KÜLTÜREL TASFİYE

BENİ TARTIŞMAK, BİR HALKIN KADERİNİ TARTIŞMAKTIR

BİZ HER ZAMAN DOĞRULAR İÇİN YAŞADIK

BUNDAN SONRASI KESİN ZAFERE DOĞRU YÜRÜMEDİR

SİZ YAPACAK VE SİZ BAŞARACAKSINIZ

HALKLARIN ÖZGÜRLÜK OLASILIĞI GERİLLASIZ DÜŞÜNÜLEMEZ

İMHACI SÖMÜRGECİLİĞİN YAŞAMINA“HAYIR” DEDİK

GERİLLA…

ÜLKEYE, PARTİYE VE ÖNDERLİĞE BÜYÜK SADAKATLE BAĞLILIĞIN ŞEHİDİDİR

ÖZGÜRLÜĞE GÖZÜNÜ DİKMEYEN ÖZGÜR OLAMAZ

HALKLARIN ÖZGÜRLÜK OLASILIĞI GERİLLASIZ DÜŞÜNÜLEMEZ (2.BÖLÜM)

GER QONAX BAŞ NEYÊ VEKOLANDIN KESAYET BAŞ NAYÊ DAHÛRANDIN

ULUSUN GERÇEK TEMSİLCİ GÜÇLERİ HALK MECLİSLERİDİR

İDEOLOJİK KİMLİK VAZGEÇİLMEZ BİR OLGUDUR

ÖZGÜRLÜK İDEOLOJİSİ, İNSANI MÜTHİŞ SAVAŞTIRIRSA ÖZGÜRLÜK İDEOLOJİSİDİR

PKK’DE GELİŞEN EVRENSEL ÇÖZÜM

KADIN ORDULAŞMASINA DOĞRU

YAŞANAN PATLAMA TARİHLE HESAPLAŞMADIR (1.BÖLÜM)

“HAKİ PARTİMİZİN SİYASİ VE ASKERİ RUHUYDU''

DEMOKRATİK VE EKOLOJİK TOPLUM (1.BÖLÜM)

DEMOKRATİK ULUS KÜLTÜRÜ

TARİH İLE HESAPLAŞMA

ORTADOĞU SAVAŞLARI NASIL SONUÇLANABİLİR?

ZİLAN VE SEMA TARİHİN VE KADININ DİRİLİŞİDİR

DEVRİME KALKAN HER ZAMAN GENÇTİR (1.BÖLÜM)

DEVRİME KALKAN HER ZAMAN GENÇTİR (2.BÖLÜM)

DEVRİME KALKAN HER ZAMAN GENÇTİR (3.BÖLÜM)

PKK’NİN ORTAYA ÇIKIŞI, SANATIN DİRİLİŞİDİR

BİZ DE KENDİ KENDİMİZİ YÖNETEBİLİRİZ

SANATIN YÜREĞİ DEVRİM İÇİN ATMALI (2.BÖLÜM)

SANAT, ZİHNİN VE RUHUN KANATLANMASIDIR (3.BÖLÜM)

KENDİNİ ÖRGÜTLEYEN İNSAN BİR ORDU GÜCÜNDEDİR-1.BÖLÜM

KENDİNİ ÖRGÜTLEYEN İNSAN BİR ORDU GÜCÜNDEDİR-2.BÖLÜM

KENDİNİ ÖRGÜTLEYEN İNSAN BİR ORDU GÜCÜNDEDİR-3.BÖLÜM

KENDİNİ ÖRGÜTLEYEN İNSAN BİR ORDU GÜCÜNDEDİR-4.BÖLÜM

KENDİNİ ÖRGÜTLEYEN İNSAN BİR ORDU GÜCÜNDEDİR-5.BÖLÜM

SANATIN YÜREĞİ DEVRİM İÇİN ATMALI-2.BÖLÜM

SAVAŞ ÖRGÜTÜ KADAR, SANAT ÖRGÜTÜNE İHTİYAÇ VARDIR

MÜCADELE ÖNCELİKLE ZİHNİYET ALANINDA KAZANILMALIDIR

DÎROKA MÊTINGERIYÊ Û CIVAKA ÇÎNDAR

II-CIVAKA KOLEDAR Û MÊTINGERÎ

III- CIVAKA FEODAL Û MÊTINGERÎ

IV-CIVAKA KAPÎTALÎST, MÊTINGERÎ Û SERXWEBÛNA NETEWEYÎ

MÊTINGERÎ Û PÊVAJOYA KAPÎTALÎZMÊ YA REKABETA SERBEST

EMPERYALÎZM, MÊTINGERÎ Û SERXWEBÛNA NETEWEYÎ

DI NAVBERA HER DU ŞERÊN PARVEKIRINÊ YÊN EMPERYALÎST DE REWŞA CÎHANÊ

ÖZGÜR KADIN PERSPEKTİFLERİ-1.BÖLÜM

REWŞA WELATÊN SOSYALÎST

REWŞA MÊTINGEH Û TEVGERÊN RIZGARIYA NETEWEYÎ

ÖZGÜR KADIN PERSPEKTİFLERİ-2.BÖLÜM

ÇÎNA KARKER Û KOMÎNÎST

DEMOKRATİK MODERNİTEYİ YENİDEN İNŞA GÖREVLERİ -1.BÖLÜM

DEMOKRATİK MODERNİTEYİ YENİDEN İNŞA GÖREVLERİ -2.BÖLÜM

ÖZGÜR KADIN PERSPEKTİFLERİ-3.BÖLÜM

PKK ÖNDERLİĞİ HALKÇIDIR VE BAĞIMSIZDIR

CIVAKA KURDISTANÊ

B) DI SERDEMA FEODAL DE KURD Û KURDISTAN

3-DI HEGOMONYAYA TIRK U ÎRANIYAN DE KURDISTAN

C-DI NAV SÎSTEMA EMPERYALÎST DE KURDISTAN

İMRALI ADASINDA CEZAEVİ YAŞAMIMA DAİR

İMRALİ KAYALIKLARINA ZİNCİRLENDİM!

HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN 1999 KOMPLO SÜRECİNİ DEĞERLENDİRİYOR

HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN İMRALI'YI ANLATIYOR -1.BÖLÜM

HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN İMRALI'YI ANLATIYOR -2.BÖLÜM

HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN İMRALI'YI ANLATIYOR -3.BÖLÜM

HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN İMRALI'YI ANLATIYOR -4.BÖLÜM

HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN İMRALI'YI ANLATIYOR -5.BÖLÜM

HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN İMRALI'YI ANLATIYOR -6.BÖLÜM

HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN İMRALI'YI ANLATIYOR -7.BÖLÜM

HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN İMRALI'YI ANLATIYOR -8.BÖLÜM

ÖZGÜR KADIN PERSPEKTİFLERİ-4.BÖLÜM

KOMPLO ÇEMBERİNDEKİ BİR HALKIN ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇISI OLMAK -1.BÖLÜM

KOMPLO ÇEMBERİNDEKİ BİR HALKIN ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇISI OLMAK -2.BÖLÜM

KOMPLO ÇEMBERİNDEKİ BİR HALKIN ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇISI OLMAK -3.BÖLÜM

KOMPLO ÇEMBERİNDEKİ BİR HALKIN ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇISI OLMAK -4.BÖLÜM

KOMPLO ÇEMBERİNDEKİ BİR HALKIN ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇISI OLMAK -5.BÖLÜM

KOMPLO ÇEMBERİNDEKİ BİR HALKIN ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇISI OLMAK -6.BÖLÜm

KOMPLO ÇEMBERİNDEKİ BİR HALKIN ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇISI OLMAK -7.BÖLÜM

KOMPLO ÇEMBERİNDEKİ BİR HALKIN ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇISI OLMAK -8.BÖLÜM

KOMPLO ÇEMBERİNDEKİ BİR HALKIN ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇISI OLMAK -9.BÖLÜM

KOMPLO ÇEMBERİNDEKİ BİR HALKIN ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇISI OLMAK -10.BÖLÜM

ÖZGÜR KADIN PERSPEKTİFLERİ-5.BÖLÜM

ÖZGÜR KADIN PERSPEKTİFLERİ-6.BÖLÜM

ÖZGÜR KADIN PERSPEKTİFLERİ-7.BÖLÜM

MÊTINGEHKIRINA KURDISTANÊ JI ALIYÊ KOMARA TIRKIYÊ VE

MÊTINGEHKIRINA BAŞÛRÊ KURDISTANÊ

MÊTINGEHKIRINA ROJHILATA KURDISTANÊ

DIVÊ JI BO ZIMANÊ KURDÎ CIHÊN AZAD WERIN AFRANDIN

ÖZGÜR KADIN PERSPEKTİFLERİ-8.BÖLÜM

II- CIVAKA BAKURÊ KURDISTANÊ PÊKHATEYA EKONOMÎK

PÊKHATEYA (YAPI) CIVAKÎ

ÖZGÜR KADIN PERSPEKTİFLERİ-9.BÖLÜM

ÖZGÜR KADIN PERSPEKTİFLERİ-10.BÖLÜM

PROLETARYA

PKK BİR NEWROZ PARTİSİDİR-1.BÖLÜM

NEWROZ ZAFERİ KESİNLEŞTİRMEK!-1.BÖLÜM

NEWROZ ZAFERİ KESİNLEŞTİRMEK!-2.BÖLÜM

PKK BİR NEWROZ PARTİSİDİR-2.BÖLÜM

PKK BİR NEWROZ PARTİSİDİR-3.BÖLÜM

ŞOREŞA ME ŞOREŞA AFIRANDINA HEZKIRINÊ YE

DEVLET YERİNE DEMOKRATİK YÖNETİM

KADIN DOĞASI

SEVGİ ANLAMAYA DAYALI OLURSA ANLAMLIDIR

PERWERDE Û PÊKHATEYA ÇANDÎ

PÊKHATEYA NETEWEYÎ