ÖNDER APO’YA
Kod Adı: Tekoşin Amed
Adı Soyadı: Zelal Kartal
Doğum Yeri: Amed
Anne – Baba Adı: Afife – Sıddık
Şehadet Tarihi ve Yeri: 10 Eylül 2017 / Amed
Şehit Tekoşin Amed’in fedai eyleme gitmeden önce Önder Apo ve yoldaşları için yazdığı yazılar…
Sizin için kalemi elime alırken, sizin için yazmak isterken tüm kelimeler kifayetsizleşiyor ve var olan anlamını yitiriyor. Sizi anlatabilmek ve yazabilmek belki de en büyük eylem olacaktır. Ama her gün yüzümüze vuran ve bize aydınlığı getiren güneş gibi bir HAKİKAT’i anlatmak hiçte kolay olmuyor. Bunun için yüreğimden geçenlerin tümünü size yazıya dökemediğim için özeleştirimi veriyor, ama bu konuda hep yetersiz kalacağımı da biliyorum. Ölü bir halkı yeniden dirilten, baş kaldırtan ve hepimize “Ben kimim?” sorusunu sorduran Yüce İnsan, ÖNDERİM;
Bu eylemi yapma kararına varırken bir tek şeyin hüznünü derinden yaşadım. Bir an bile olsa başımı omzunuza dayayıp o anın heyecanında kaybolmanın ya da sizi Çiyager’lerin, Jiyan’ların direniş kalesi olan Amed Sur’larında karşılamanın hayalini hep yaşadım. Bunu göremeyecek olmanın hüznünü yaşıyorum, fakat biliyorum ki bu eylemimle size çok daha yakın olacağım ve etrafınızda Zilan’ların, Zınar’ların, Kemal, Çekdar, Avesta ve nicesi fedaileşen yoldaşlarımızın ateşten ördükleri halkanın bir kıvılcımı da ben olacağım. O anı ben göremeyeceğim belki ama bizden sonraki nesiller görecek, yoldaşlar onun heyecanını yaşayacaklardır.
Yaratacağım eylemimle bu hayalimize bir adım daha yakın olacağız ve tüm dünya bunu bir kez daha anlayacaktır ki Önderliğimizin etrafında yanan özgürlük ve zafer meşaleleri hiçbir zaman sönmeyecektir. Bugüne kadar hep size yoldaş olmaya, layık olmaya çalıştım. Sizden aldığım güç, moral ve heyecanla her anımı dolu ve anlamlı yaşamanın çabasını yürüttü. Fakat tüm yaşamımı göz önüne aldığımda buna karşı ne denli yetersiz bir pratiğin sahibi olduğumu görebiliyorum. Size hiçbir zaman güçlü bir yoldaş olamadık ve sizi hep yalnız bıraktık.
Her zaman “yetersiz yoldaşlığın” sorgulamasını yaşarken, size yaraşır bir düzeyde yoldaşlığı yaşayamamanın ezikliğini hep yaşadım. EYLEM’imle bunun özeleştirisini verecek ve size yoldaş olmaya çalışacağım.
Bir kadın militanınız olarak bu eylemi yapacak olmanın bende yarattığı coşku, heyecan ve moral düzeyi anlatamayacağım kadar üst düzeydedir. Biz kadın arkadaşlar için verdiğiniz emek ve gösterdiğiniz sevgi dünyanın hiçbir yerinde görülmemiştir. Kadının ölüm uykusundan uyandıran ve onlardaki muazzam gücü açığa çıkaran Önderliğimiz için ne yapsak az olacağını biliyorum. Fedailiğin ve Tanrıçalığın sembolü olan Zilan yoldaşın da mektubunda belirttiği gibi “Keşke canımızdan öte verebileceğimiz bir şey olsaydı sizin için…”
Üzerinizdeki tecridi kırmak, elinizi güçlendirmek ve sizi yoldaşların arasında görebilmek için bu sorumluluğu büyük bir AŞK’la üsleniyorum. Kendimi sizin için feda etmeye amedeyim…
Dost, düşman herkes bir kez daha anlayacak ki Önderliksiz yaşam bize de, onlara da haram olacaktır. Olacaksa bir yaşam ya Önderlikle olacak ya da o yaşamı biz yaşamdan saymayacağız. Herkese bir kez daha hatırlatacağız ki dönemin başarı ve zafer anahtarı İMRALI adasındadır.
Bir kez daha size karşı yetersiz yoldaşlığımın ve eksik katılımımın özeleştirisini veriyor, eylemimle size yoldaş olabilmenin sözünü yineliyorum.
Bê Serok Jiyan Nabe!
Ya Önder Apo’yla Birlikte Yaşayacağız, Ya Da Hiç…
Devrimci Selam Ve Saygılar
Tekoşin Amed
04-09-2017
Değerli Yoldaşlarıma
Tarihte bazı dönemler olur nefes kesecek kadar şiddetli ve zorlu geçer. Bazı dönemlerde olur ki, özgürlüğün kokusu her yere siner. Ve çok yakın olduğunu tüm benliğinle hissedersin. Öyle bir süreçteyiz ki, hepsini birlikte yaşıyor ve her anına tanıklık eden özgürlük neferleriyiz. Yıllardır süre gelen bir mücadele ve bu mücadelede ödenen çok ağır bedeller oldu. Şüphesiz bunu hepimiz biliyoruz ki, devrim çok ağır bedeller gerektiriyor. 40 yıllık mücadele tarihi boyunca sayısız yoldaşlarımızı bu uğurda yolculadık. Kadınıyla erkeğiyle çok değerli ve bir o kadar da güzel yoldaşları kaybettik. Bunun için Önderliğin bize yakıştırdığı fedailik düzeyinde bir katılımı ve yine o düzeyde bir eylemin sahibi olabilmeliyiz. Hepimiz bu soluksuz yolculuk serüvenine dahil olurken her şeyimizi feda ederek geldik. İlk eylemimiz PKK’ye adım attığımız gün olmuştur. Asıl ve en zor mücadeleyse ondan sonra başlar. Kişiliğinle yürüttüğün mücadele olur. Düşman sisteminin Kürdistan bölgelerinde yürüttüğü inkar-imha ve asimilasyon politikalarında şüphesiz ki, hepimiz payımızı fazlasıyla almışızdır. Geri ve klasik kişiliklerden arınıp Apocu kişiliklere erişebilmek için ise öyle kolay değildir. Bunu başardığın an ilk devrimini gerçekleştirdiğin andır. Ama yaşamının her anında bunun mücadelesi devam eder. Nasıl yaşamalı? Ne yapmalı ? ve nereden başlamalı sorularını her an kendimize sorup yoldaşlara yoldaş olabilme temelinde katıksız hesapsız katılabilmeliyiz. Tüm kirlerden arınarak en temiz halimizle güçlü yürek ve beyinlerimizle ancak önderliğin yol arkadaşı olabiliriz. Başka hiçbir şekilde ne önderliğe dürüst yoldaş olabiliriz nede bu kutsal yaşamı hak edebiliriz.
Her yerden hareketimize karşı çok yoğun saldırılar gerçekleşiyor. Ve düşman her seferinde bitireceğiz, tek birini de bırakmayacağız diyor. Ama unuttukları bir şey vardır ki Önder Apo nun fedaileri asla bitmez. Ve her saldırı sonrasında birer volkan gibi üzerinize geleceklerdir. T.C devleti her bitti dediğinde en büyük eylemlerimizle Doza’ların, Zınarin’lerin , Azat’ların, Laşer, Rezan, Zenda, Axin ve nicesinin en görkemli biçimiyle devam ediyor, devam edecek, diye haykıracağız. Düşman bunu bilecek ki Zınar, Arjin, Roger ve Kemal’lerin ardılları asla bitmeyecek. Ve bizler korkulu rüyaları olarak bir an bile rahat nefes almalarına izin vermeyeceğiz.
Değerli yoldaşlarım..
Hepimizde biliyoruz ki çok zorlu ve çok kanlı bir süreçten geçiyoruz. Bu süreç hepimizden büyük sorumluluklar ve güçlü eylemsellikleri bekliyor. Kimi yarattığı eylemleriyle güçlü cevap olacak, kimi de yaşamdaki yoldaşlığı ve dürüst katılımıyla cevap olacaktır. Ben hiçbir zaman istenilen düzeyde katılamadım. Hep yetersiz ve eksik kaldım. olması gerektiği gibi bir yoldaşlığı yaşayamamanın kızgınlığını hep yaşadım kendime karşı. Bunun özeleştirisini ancak yapacağım eylemle verebilirim. Çok şey sığdırmak isterdim tarihe, ama hep yetersiz kaldım ve bu yetersizliğe bir son demenin vakti geldi. Eylemim tüm yetersizliklerime karşı büyük bir özeleştiri olacaktır. Her anımı sizlerle dolu, dolu yaşamak ve tarihe mal etmek isterdim. Kimi zaman oldu kavga ettik bazen kızdık, kızdırdık, bazen çocuklar gibi olduk ve yoldaşların gülüşlerinde kendimizi bulduk yeniden. Ama şunu hiçbir zaman unutmadım ki iyi ya da kötü her anında senin yanında yoldaşın vardır. Bizler canlı varlıklarız ve ne yazık ki kendimi mükemmellik olgusuna ulaştırmış değiliz. Muhakkak yetersizlikler çıkar eksiklikler olur. Çünkü değişim-dönüşüm içersin de olan varlıklarız.
Ama önemli olan bunun farkına varabilmek ve o temelde yoldaşlığı güçlendirmektir. Bizler güçlü yoldaş oldukça Önderliğe daha yakın oluruz ve ona yoldaş olabiliriz. çünkü artık bazı şeyleri kaybetmenin değil, yeniden ve büyük başarmanın zamanıdır. “Anladığın an uyguladığın andır” diyorsak ve anlıyorsak birçok şeyi peki o zaman neden uygulamıyoruz?
“Devrim fırtınalı kişilikler ister” diyor yüce insan. Bizler fırtınalı kişilikler olabiliyor muyuz? Devrimin ve zamanın hızına yetişebilmeyiz, hep önde olmalı ve hangi zamanda neyin gerekli oluğunu bilmeli ona göre adım atmalıyız. Bunları yazmak belki de eylemin son anından bile daha zor olan bir şeydir. Biliyorum ki şu an bir çok yoldaş benim yerimde olmak ister. Çünkü hepsinin gözlerinde aynı öfkeyi nefreti ve intikam hırsını görebiliyorum. Bu eylem sadece Tekoşin’in eylemi olmayacak onunla birlikte tüm yoldaşların eylemi olacak. Ve ben sizler için başaracağım. Son anında bile yürekleriniz yüreğimle çarpacak ve benimle olacaksınız.
Önderliğe karşı en ağır tecrit uygulanırken her gün canımızdan bir parça alırken düşman bizden sıradan bir katılım ve yaşamı asla kabul etmemeliyiz. Çünkü unutmamalıyız ki, gidenlerin yarım kalan hayalleri omuzlarımızda yüktür ve bizim onlara borcumuzdur. Bu hayalleri gerçek kılmak sıradan bir katılım ve yetersiz yoldaşlık bizleri her zaman önderlikten uzak kılacaktır. Bunu hepimiz biliyoruz ki kader tayin edici süreçler de başarı ve başarısızlığın en temel ve belirleyici etkeni biz kadroların kendi rollerini oynayıp oynamaması olmuştur. Yani düşünce de yaşam da ve eylem de Apocu tarzı ne ölçüde hayata geçirebildiğine bağlı olmuştur. Süreç bize dördüncü kelebek olup özgürlük ateşinde yanmayı emrediyor. Kimiz de bir eylemle kimimiz de ise bir bütün yaşam duruşu ve çizgiyle kahramanlık tanımı somutlaşır. Ama hiçbir zaman kolay ölüm ve anlamsız yaşamı kendimiz için kabul etmeyiz. Verilecek bir can varsa eğer düşmana büyük kayıplar yaşatarak verilmelidir. Çünkü her bir PKK ve PAJK kadrosu yüzlere bedel bir candır. Bu eylem kendi canından vazgeçerken başkalarına can olabilmektir, yaşatabilmek içindir.
Tarihimizde kahramanlıklarla örülen bir köprü vardır ve bu köprü günümüze kadar da uzanıyor. günümüzde de kendi kahramanlıklarını yaratarak tarihin baş sayfalarına yazılan yoldaşlarımız oldu. 21. Yy’ın kahramanlığın yüzyılı olacağını Çiyager, Berfin, Jiyan, Delil, Kemal ve adını yazamadığım bir çok yoldaş bir kez daha ispatlamıştır. O yoldaşların özgürlük halayında serkeşlik çekmeye aday olduğum için en şanslı insan olduğumu söyleyebilirim.
Amed’te çok değerli ve bir o kadar da güzel yoldaşlar tanıdım. Her yoldaştan bir şeyler almak, her biriyle farklı anılar yaşamak, benim için çok anlamıydı. Yoldaşlığımla herkeste güzel bir iz bırakmak istedim. Bunu yapabildim mi bilmiyorum. Ama her yoldaştan bir iz kaldı bana. Çok değerli yoldaşları şehit verdik. Ve hepimize çok ağır geldi. Ama önemli olan bıraktıkları yerden güçlü bir katımla devam edebilmektir. Önemli olan Laşer ve Azad’lar gibi genç ruhunu koruyabilmektir. Rezan gibi kaygısız ve tereddütsüz yoldaş olabilmektir. Zenda ve Axin gibi fedakar ve sorumlu katılabilmektir. Kemal ve Çekdar gibi en temiz en saf haliyle gönüllerin tacı olabilmektir. Önemli olan yoldaşlara yoldaş olabilmektir.
Bu eylemimi gerçekleştirirken onu daha anlamlı kılacak olan ise gerçekleşecek olan mekandır. Amed Lice de bu eylemi yapmak benim için daha farklı bir anlamı taşıyacaktır. Düşmanın en çok yöneldiği ve iradesini kırmak istediği yer olan Lice bizler içinde her zaman önemli bir anlama taşımıştır. Düşmanın irademizi kırmak istediği yerde iradesini kıracağız ve beyninde patlayacağız. Lice’nin hiçbir zaman suskun kalmayacağını ve her an patlamaya hazır bir dinamit gibi olacağını herkese bir kez daha göstereceğiz. Bunun için eylemin Lice de olması da bende daha büyük bir heyecan yaratıyor. Amed eyaletin de hiç durmaksızın devam eden operasyonlara ve yaşanan ağır kayıplara güçlü cevap olacağınıza inanıyorum….
Mektubumun sonuna gelirken bir çok şeyi yazamadığımı da biliyorum. Belki de hiçbir şey bunları yazmak kadar zor değildir. Yine tüm yoldaşlarıma karşı güçlü yoldaş olamadığım için özeleştirimi veriyor ve eylemimle onlara da cevap olacağımı da belirtiyorum. Sizden istediğim son bir şey vardı ki Önderliğimizin “NEDEN” sorularına doğru ve anlamlı cevap olalım. Güçlü cevap olamadığımız için Önder APO’yu hep yalnız bırakıyoruz. Her zaman iç muhasebeyi yapmalı ve kişiliğimizi derinden sorgulayabilmeliyiz. Ancak bu biçim de Önderliğin elini güçlendirebilir ve ona yoldaş olabiliriz.
Fedai ruhlu komutanlarımız olan Çiyager ve Berfin’lerin dediği gibi “SON MUHTEŞEM OLACAK” ve bizler özgürlükle taçlandıracağız yarınları. Mezopotamya’nın esmer yüzlü ve güzel gözlü çocukları özgür yarınlarda, özgür hayallerde büyüyecekler. Eylemimi ülkemin küçük generallerine adayacağım.
Her militan feda etme anı geldiğinde verebilecek ya da verilmesi gereken şeyleri kendinde yaratabilmelidir. Yeni çağın Zilan’ı Agit’i ve Çiyager’i olabilmeliyiz. Hepinizi çok seviyorum…
Biji Serok Apo
Bê Serok Jiyan Nabe
Ya Önderlikle Yaşam ya da Yaşamama ve Yaşatmama!…
Devrimci Selam ve Saygılar
TEKOŞİN AMED
04.09.2017
pajk.org
YORUM GÖNDER