GÜLBAHAR’IN GÜLÜŞÜ
Kod adı: Gülbahar Gülhat
Adı soyadı: Selma Kaya
Doğum tarihi-yeri: 1978 / Batman
Anne-baba adı: Meryem – Ahmet
Katılım tarihi: 1991 / Batman
Şahadet tarihi: 4 Aralık Botan Gabar’da
Selama dursun dağlarımız…
Başı dik göğsü açık Gülbahar’ı duruşuyla selama dursun. Bu dağlar bağrında büyüttüğü, kucağında yetiştirdiği evlatlarını sonsuz özgürlük yolculuğuna uğurlasın yoldaşlarıyla. Her biri bir destan, bir tarih ve birer özgürlük kahramanlarıydı. Ey toprak ana! Özgürlüğe sevdalı evlatlarını kucakla. Yabancısı değilsin, bu özgürlük abidelerinin. Onlar özgürlüğe susamış, bedenleriyle on binlerin peşinden giden ne ilk ne de son savaş kahramanıydılar. Onlar ki, kendi ülkeleri için savaşanlardı. Tarih sayfalarına özgürlük destanları yazdılar onlar. Her biri tarihi, güzellikleriyle ve acılarıyla yeniden yazmanın, yüzlerce sayfasını doldurabilecek hakikat ve sadeliğe sahiptirler. Özgür insanı yeniden yaratan mücadelemiz dört temel hakikatle anlam kazandı. “ Kadın gerillaların, dağda özgürlük tutkusuyla bütünleşen hakikat.” Evet! Dağ- kadın- gerilla ve özgürlük tutkusu. Dağlarımız kadın gerillaların rengiyle, sesiyle ve güzellikleriyle hakikate erdi. Kadınlarımız Gülbahar’ın gülüşünde özgürlüğe tutkulandı. Yaşam Gülbahar’ın rengiyle süslendi dağlarımızda. Gülbahar’ın bedeni Şekif’in doruklarında heyecan, Çarçella’nın eteklerinde ise tutkuyu yaşattı. Ülkemde ilkbahar mevsimi, Gülbahar’ın güzelliğinden esinlenerek çiçeklerini renklendirdi. Gülbahar bencil değildi, bütün mevsimleri doğayla birlikte paylaşırdı. Gülbahar kaç baharı, kaç yazı ve kaç mevsimi kucakladı özgürlük yürüyüşünde. Ama doymak bilmezdi ülkesinin güzelliğine.
Gidişinden sonra bu dağlar nasıl kucak açar yeni yıllara, nasıl selamlayabilir yenibaharları, bir daha kutlayabilir mi kardelenlerin direnişini. İlkbaharın tazelik kokan günlerinde, menekşeler kimden alır esrarengiz kokusunu. Ve nergisler kimler için koku saçar bu dağların ovalarında. Ya laleler hep böyle sessiz mi? ağlayacak Gülbahar’ların ardından. Toprak ana feryatlar mı? Kapanacak Xwinda’nın gencecik bedeninin gidişine. Yine sonbaharın hüzün dolu mevsimi Beritan’ı arar tüm zirvelerinde. Beritan’ı bulamazken gömer kendisini kışın kederli günlerine. Belki de Kafya izin vermeyecek bir daha nergislerin arasında yeşermesine. Yasa gömecek kendisini bir ömür boyunca. Gelincikler karalara bürünecek ülkemin yaylalarında. Papatyalar hüzün dağıtacak ülkemin her yanına.
Gülbahar’ı anlatmak çok zor. O yaşadığımız dağlarda özgürlüğün tadını almış bir ceylandı. Gülbahar, yüzü güneşe dönük ve özgürlüğe aşkla koşan bir kadın gerilla idi. Bu dağların asiliğinde, o isyankar bir militandı. Yüzlerce özgürlüğe koşan kadın savaşçılar, Gülbahar yoldaşın denetiminde cesareti öğrendi. Paylaştı yoldaşlığı, emeği ve fedakarlığıyla karakterini yarattı. Gülbahar yoldaş karma taburlarda komutanlık yapmış, savaş cephelerini koordine etmişti. Kürt halkının öz değerlerini koruyan, ülkesine bağlılığının bedelini canıyla veren Gülbahar yoldaş, HPG (gerilla ordusunda) komuta konseyinde kadın gerillalarının özgürlükçü arayışlarının ve onurlu yaşama ideallerinin temsiliydi. Gülbahar yoldaş, binlerce erkek arkadaşa komutanlık yapmış ve kendi öz güveni, cesaretiyle gerillaları dağda savaştırmıştı. Halkının geleceğini aydınlatmakla en büyük ve en eşsiz kahramanlığı başarandı. Gülbahar ülkesinin sömürge altında olmasına ve halkının sürgüne uğramasına karşı gösterdiği direnişiyle Kürt Jean Darc’ını temsil etmekteydi.
Evet! Gülbahar ülkesi ve halkı için savaşan bir Kürt kızıydı. O halkının, Kürt halkının Jean Darc’ıydı. Duruşuyla, heybetiyle ve karakteriyle saygı uyandıran, yürütücü gücüyle cesaretlendiren, emeğiyle güzelleştiren bir Kürt kadın gerillası, komutanıydı. O öz gücüne Güneş’in ışınlarından ve özgürlük ruhundan alan gerçek bir militandı.
Bakmayın, Zağros’ların asiliğine ve gururlu duruşuna. Gülbahar yoldaş eylemden geri çekilip koşarken bile selama dururlardı saygıdan. Cudi yarım kalan bir aşk destanına daha tanık oldu bu yeryüzünde. Gabar ise Gülbahar’ları kucaklarken daha çok gururlandı heybetiyle. Dağlar tarihine yeni kahramanların adını yazdı kış mevsiminin karlarıyla. Sorxwin’lerin, Rozerin’lerin, Roza’ların, Zelal’lerin ve daha binlercesinin direniş kalesine Gülbahar kendi özgür ruhuyla katılacaktı bu şafak vakti.
Gülbahar’ın her tebessümlü gülüşünde yeşeren umutları toplasınlar kadınlarımız. Özgürlüğe doğru yol alan savaşçılar “özgürlük” kapısını Gülbahar’ın gözlerindeki ışıltıyla açacaklar artık. Yaşam ancak bu kahraman yoldaşların rengiyle yaşanılır. Unutma ki güzel yoldaş, varlığınla bütün yoldaşlarının yüreğinde umut sevdalısı olarak yeşereceksin. Ve şehitlerimiz arkalarında bıraktıkları miraslarıyla ölümsüzleşir. Asıl şehit yoldaşlar, halkı tarafından unutulduğu an da ölümsüzlük sırrını kaybeder. Bundandır ki; kendi adımızı unutur ama asla şehit yoldaşlarımızı bir an olsun unutmayız.
Güzel yoldaş sende mi katıldın özgür meleklerin uçan sürüsüne? Sen de ortak oldun yıldızlara ve çember oluşturdun. Sohbetlerinde benliği canlandıran güçlü bir oyuncuydun. Sen mütevazi, emekçi, sorumlu, cesaretli, asi ve kendine olan öz güveninle sahnede tüm izleyicilerde hayranlık, heyecan uyandırandın. Her yoldaşın umut kapısı olur, emeğin ve mütevaziliğinle yoldaşların yüreğini nakş ederdin. Gülbahar yoldaş da yüce insan Reber APO’nun özgürlük öğretisiyle şekillenmiş ve yıllarca yüce insanı görme umuduyla (hasretiyle) yaşadı dağlarda. Ama ışıldayan gözleri göremedi yüce insanı. Düşmanından aldığı en büyük intikam, yirmi dört saat yüce insanla yaşayarak yüreği en büyük darbeyi vurmuştu düşmanına.
Gülbahar yoldaş 1992’de gerilla kavgasına, saflarına katıldı. Yıllarca özgürlük mücadelesinde yaşamını anlamlandırarak güçlendi. Gözlerindeki umut, dudaklarındaki tebessüm ve yüreğindeki özgürlük tutkusunu eksik bırakmadan, her yaşadığı anı güneşe dönük yaşadı. Tüm geriliklere inat edercesine kendisini baştan yaratan gerçek bir militandı. Gülbahar yoldaş yaşama gülümsediği gibi, ölüme giderken bile, yaşama olan tutkusunu gülüşüyle ifade etti. Çocukluğundan bu yana anlamlı yaşadığı mücadele yıllarına çok şey sığdırmıştı hayattan. Bundandır Gülbahar tadında yaşamalıyız.
Botan’da günlerce çatışarak yedi şehit yoldaşıyla, şehitler kervanına katılan Gülbahar yoldaşı, yaşamak, yaşatmak ve yeniden yazabilmeliyiz. Yeniden yazdığımız kadın tarihinin en önemli sayfalarına nakşetmek, tüm kadın yoldaşların vazgeçilmez görevidir. Aynı zamanda Gülbahar yoldaşı tanıyan ve onunla mücadelenin en zorlu ve de mücadelenin en zorlu günlerini yaşayan yoldaşlara daha büyük bir sorumluluk yüklemektedir. Birlikte dağların asiliğini paylaşırdık. Birlikte sevdalandık özgürlüğe. Ateşin dansına birlikte dalar ve çoban yıldızının randevusunu beklercesine sohbetlerde sabahlardık. Sabahlara dek özgürlüğü paylaşırdık sonra güneşin ilk ışınları bedenimize gezinirken Gülbahar’ın gülüşüyle güne merhaba derdik. Ardından yeni günün gerilla planlamasını hayata geçirmeye başlardık.
Ve şimdi yüreğim…
Botan’ın engin dağlarında seni arıyor bu gece vakti. Gecenin zifiri karanlığında gerilla ateşini yakaladım seninle. Yarım kalan sohbetlerimizi tamamlarız günün verdiği yorgunlukla. Batman ovasını gözleyen en yüksek tepenin zirvesinde sabahlayayım seninle. Sohbetlerimizi dinlesinler halkımız ve izlesinler bir gece boyu sönmek bilmez ateşimizi. Tanık olsunlar kadın gerilla yoldaşların samimiyet ve dürüstlüğüne. Tarihe mal olsun sohbetlerimiz ve özgürlük ateşimiz Agri, Zelal, Berivan ve Zınarin’lerin geçmişini tanısınlar ve yaktığımız ateşlerde yoldaşlarına siper olan gencecik bedenleri tanısınlar.
Unutmayın yoldaşlar sizi uğurlarken Kürt halkının kız ve erkek evlatları silahlarınızı taşıyacaklar ardınızdan. Sizlerin savaştığı bu mevzilerde hiç tereddüt etmeksizin sürdürecekler bu savaşı.
Özgürlük tutkunu yoldaş şuan yüreğim sensiz bu yeryüzüne kırılgan olsa da yüreğim ile zihnim arasında şu sözleri tekrarlıyorum. “her kahraman hak ettiği gibi yaşar ve hak ettiği gibi şahadete uğurlanır.” “Bir militan, bir devrimci ve özgürlükçü” bir kadın için önemli olan uzun yaşamak değil. Yaşamı çok kısa da olsa eğer ki kısacık ömrüne kocaman anlamlı bir mücadeleyi sığdırmışsa yaşadıklarının bir mimari demektir. Yaşadığınız her anı tutkularınızla anlamlandırdınız sizler. Kısa ömründe ve gencecik bedeninde halkının ve özgürlüğe hasret kadınların acılarını hissederek hakikati yaşadınız sizler. Ancak bir tarihi kazanmak tüm bu hakikatleri yaşamak ile başarılır. Sen ki tarihi mücadelemiz aleyhinde kazandırdın ve tarih seni sayfalarına “KAHRAMAN GERİLLA” diye nakşedecektir.
Gülüşlerinde bin umut yeşertti her biri kocaman özgürlük tutkularına dönüştü ülkemin sevdasında. Bu sevdanın adını Gülbahar koyduk yoldaşlarımızla…
BATUFA ÇEKDAR
KAYNAK: PAJK
YORUM GÖNDER