İMRALI’DA NATO TASDİKLİ İMHA PLANI DEVREDE
Dünyanın evrensel hukuk açısından bel bağladığı Cenevre sözleşmesi ve uluslararası ceza mahkemesi hükümleri yine Avrupa insan hakları mahkemesi yetkileri ve CPT safsataları Kürt halk Önderi Sayın Öcalan için bir anlam ifade etmiyor. Zira onun şahsına karşı “Guantanamo özel Nato rejimi” uygulanıyor. Bu korsan ve rehine rejimi imha amaçlı Kürt halk Önderine yönelmiş durumdadır!
21.Yüzyılın insanlık dışı bu en barbar korsanlığı Demokratik modernite evrensel Önderliği Sayın Öcalan ve Kürt halkına karşı yapıldı. Suriye’den çıkış dayatması ve kirli pazarlıklar aslında tasarlanan ve ısmarlanan 3.Dünya savaşı hazırlığıydı. Tüm dünyadaki insanlar için geçerli olan iltica prosedürleri bile onun için korsanca ve barbarca bir şekilde hiç işletilmedi, rehine olarak teslim edilmesi de korsanca bir yöntemle oldu, onun alıkonulduğu şaibeli uçağın kendisi bile korsandı ve konulduğu zindan da yine korsan bir Nato cezaeviydi. Yargılandığı özel savaş rejimi hukuku ve kesilen hükümde yine Nato gladio patentliydi ve şimdi İmralı da uygulanan insanlık dışı korsan rehine rejimi de bunun bir parçasıdır! İmralı da KÖH üzerinde kurgulanan bölgesel çapı aşan bir abluka emareleri var Kürt öncülüğünü içte-dışta kuşatmak-uğraştırmak isteyen yapılara karşı her zamankinden daha fazla uyanık olmak gerekiyor.
Türkiye Kürt halkına karşı işenen bu korsan barbarlıkla darbe dinamiği eksenli yeniden dizayn edildi. AKP’nin bu zemin üstüne oturtulması da planın önemli bir parçasıydı. Erdoğan’ı iktidara getiren ve Hocası Erbakan’ın tasfiyesiyle sonuçlanan ekonomik ve siyasi kriz halkı yeni bir umut olarak sunulan AKP’ye bağlamanın ustaca bir yöntemiydi. Sayın Öcalan’a yapılan komplonun tarihi 1999, AKP’nin iktidara getirilmesi için kurulması da 2001 tarihidir. İlginçtir ki; Türkiye’de ki faşizan çizginin gazetesi olarak da bilinen Yeni çağ gazetesinde çıkan bir yazıda AKP için şu saptamalar yapılmaktaydı; Uzun yıllar CIA Türkiye İstasyon şefi ve Ortadoğu masası şefi olarak görev yapan, CIA’nın Türkiye uzmanlarından Graham Fuller’in, “ılımlı İslam” modeli olarak gördüğü, tam destek verdiği, “ılımlı İslam’a” öncülük edecek parti dediği AKP bize göre milli değildir.
AKP kuruluş sürecinde ve sonrasında defalarca Amerika’ya gidip burada Graham Fuller, Richard Perle, Marc-Grosman, Paul Wolfowitz, Morton Abramowitz ,Michael Rubin,Bernard Lewis, Douglas Feith, Henry Barkey, Grenville Byford, , Elliot Abrams, John Bolton, William Kristol, Stephen Hadley, David L. Phillips vb. bazıları Türkiye’de büyükelçilik yapmış, Ortadoğu’da CIA istasyon şefliği yapmış, çoğu “Neocon” ...Yurtdışında, özel malikanelerde, ofislerde, otellerde, lobilerde bir araya gelenler ve onlarla irtibatlarını hiç koparmayanlar millilikten ve yerlilikten söz edemezler!... AKP 28 şubat ürünü küresel bir projedir.”
“14 Ağustos 2001 yılında kurulan AKP'nin kuruluşu kirli ve karanlıktır. AKP Atlantik/ Londra hattında tasarlanmış, planlanmış ve sınırları çizilmiş bir proje olarak kurdurulmuştur. AKP küresel para oligarşisinin kurdurduğu, dışa bağımlı küresel bir şirkettir.”
AKP İmralı rejiminin sadece gardiyanıdır bu rolü zaman zaman farklı biçimlerde yeniden kurgulanmaktadır. Ortadoğu girdabında Kürt halkını boğma karşılığında yapamayacağı çılgınlıkta yoktur. CPT gibi insan hakları görünümlü kuruluşlarda bu rejimle eş güdüm halinde hareket etmektedirler. İnsan hakları ve hukuk söylemleri sadece birer aldatmacadan ibaret.
Ortadoğu yeniden şekillenirken ve Kürt statüsü dünyada gündemleştikçe AKP çıldırmaktadır. KHÖ. Sayın Öcalan’ın bu sürece müdahil olması durumunda çok şeyler değişecektir, ilkin neo liberalizmin işbirlikçisi AKP projesi çökecektir. Demokratik esaslara dayalı bir Ortadoğu halklar birliği seçeneği daha da önem kazanacaktır. Ortadoğu'nun kaderi KHÖ Sayın Öcalan'a ve Kürdistan Özgürlük Mücadelesine bağlıdır!
Bundan dolayı Kürt halkına ve dostlarına düşen ilk iş acilen demokratik güç birliğine girişerek KHÖ Abdullah Öcalan’a uygulanan Nato gladio özel rejimini kırmak gerekmektedir bu olmadan Türkiye baştan başa bir Guantanamo tipi özel cezaevi olmaktan kurtulamayacaktır!
AKP bir parçası olduğu küresel emperyalist özel hukuka kendisini dayandırarak yine kendisine hak gördüğü evrensel hukuk yasalarını çiğneme ayrıcalığını Kürt halkı ve demokratik çevreler üzerinde şiddeti daha da tırmandırarak bir diktatörlük kurması içten bile değildir. Maxmur-Şengal-Kandil-Musul-Kerkük için korsan ve kontra planları sahada zaten aktiftir. Şimdi nasıl ki Sayın Öcalan’ın hiç bir evrensel hukuki statüsü İmralı da yoksa yakın gelecekte evrensel hukukun diktatörlük olarak mahkum ettiği bu gibi siyasi rejimlerde hiç kimsenin de insani ve hukuki bir statü garantisi mümkün olmayacaktır. Herkes ivedilikle tedbirini bu temelde almalıdır!
İnsanlığın ve Kürt halkının üç özgürlük dervişine karşı alınan ABD korsan kararları da işte bu özel Guantanamo kontra rejiminin varlığına işaret ediyor ve Demokles'in kılıcı gibi Kürt halkını tıpkı İmralı da olduğu gibi yine tehdit ediyor! Bu kararın içerdiği mesaj derindir fakat Kürt halkının ulaştığı düzeyde oyunu bozacak düzeyde ve güçtedir! Kürde ihanet eden kendisine ihanet eder ve bu ihanet er ya da geç bir bumerang gibi kendisine döner!
TC ırk faşizminin Rojava da açığa çıkan Kürt iradeleşmesine karşı intikam endeksli ve düşmanca İmralı tecridine yönelmesi acizliğinin ve yenilgisinin bariz göstergesidir. Bu imha amaçlı yönelime karşı demokratik direniş tüm görkemiyle İmralı da sürüyor. Milyonlar Çağın son büyük barış-insanlık bilgesini yaşatamıyorsa, özgürlüğünü sağlayamıyorsa ve vicdansızların cirit attığı bu puslu ortamda pratik-eylemsel sorumluluk göstermek gerekirken durağan bir gafilliğin oluruna bırakılıyorsa artık teorik söylemler örtük aldanmanın-aldatmanın birer parçasıdırlar. Artık ZAP direnişine denk bir ayağa kalkış ve kenetlenme herkesin boynunun borcudur çökertme ve tasfiyenin zemin bulduğu bu pasif ve yakınmacı tarz, üslup, duruşu şahsımızda mahkum edebilirsek başaracağız! Sıcak mücadele alanlarına akın akın gitme sürecidir. “Sahte dostluk ve yetersiz yoldaşlığın” pratik özeleştirisini ancak böyle verebiliriz.
Özgürlük ruhunu açığa çıkaran ortak histir önderlik onu kitlesel bir ayağa kalkışla ruhumuzda yaşamsallaştıralım! Görkemli Kürt devriminden biliyoruz düşleriyle düşünenler ve gözleriyle inananlar bir araya gelince zapt edilmesi imkansız bir ruh açığa çıkar. Her Kürdün tarihle ve vicdanıyla sınandığı ve netleştiği hayati bir zaman aralığı bu. Dünyanın dört bir tarafında ki Kürt halkı ve dostları adanmışlık ruhuyla tarihe-döneme denk bir heybetle ayağa kalkarak yaşamın her anında-alanın da Sayın Öcalan ve KÖH etrafında kenetlenerek bu tarihi süreci lehine çevirmeyi bilmelidirler. Final dönemine denk bir tempo şart!
SERDEM AMED
YORUM GÖNDER