Ortadoğu’nun Savaş Sarmalı ve Çözüm Arayışları
Ortadoğu, uzun yıllardır şiddet ve savaşların pençesinde. İsrail, “vaadedilmiş topraklar” söylemiyle; İran, Pers medeniyeti mirası üzerinden; Araplar, İslam dini çatısı altında; Türkler ise Osmanlı mirasıyla bu kaotik denklemi yeniden inşa etmeye çalışıyor. ABD, bölgeye askeri müdahaleler ve “Büyük Ortadoğu Projesi” aracılığıyla çözüm üretmeyi hedefliyor. Buna karşılık Kürtler, günümüze uyarlanmış Med İmparatorluğu’nun konfederal sistemi üzerine kurulu bir alternatif öneriyle, Ortadoğu’nun kaosuna yeni bir yön vermeye çalışıyorlar. Burada Med İmparatorluğu’nun tarihsel konfederal yapısının günümüze nasıl uyarlanabileceği ve Ortadoğu için nasıl bir çözüm sunabileceği üzerinde durulmalir .
Diğer tarafda küresellesen bir dünya içinde yaşıyoruz. Çözümler bu süreçte uyumlu olmakla birlikte tarihin ruhu ve coğrafya dediğimiz toprağın renginden oluşan kültürler üzerinde şekillenecektir
Bu yönüyle Med İmparatorluğu’nun Konfederal Yapısı ve Yönetim Modeli üzerinde yoğunlaşmalı ve kanKırana dönüşmüş sorunların çözümde tarihsel mirası olarak ele alınmalıdır. Çünkü Tarihin oluşturduğu miraslar yok saymak ve güncel siyasal sistemlerin oluşturduğu perspektifler ve projeler üzerinde çözümler gelisemiyor . Bu tür çözüm dağıtmalari bölgeye nasıl bir bataklığa dönüşmüs olduguda gozler önündedir .
Med İmparatorluğu, tarihsel olarak Ortadoğu’nun en eski ve etkili devletlerinden biridir. Bölgedeki çok etnili ve çok kültürlü yapıyı yönetmek için konfederal bir sistemi benimsemiştir. Bu sistem, yerel toplulukların kültürel ve siyasal özerkliklerini muhafaza ederek merkezi bir otoriteyle dengeli bir ilişki kurmasını sağlamıştır. Bu model, modern ulus devletlerin tek tipçi ve merkeziyetçi anlayışlarına karşı, halkların kendi kimliklerini yaşatabildikleri bir yönetim sistemi sunuyordu.
Medler, aşiretler ve yerel yönetimler arasında bir çeşit iş birliği ve koordinasyon mekanizması oluşturarak, farklı toplulukların kendilerini özgürce ifade etmelerine olanak tanımıştır. Bugün Ortadoğu’da ulus devletlerin baskıcı politikaları karşısında, Med İmparatorluğu’nun bu sistemi, bölgenin tarihsel gerçeklerine daha uygun bir model olarak ortaya çıkmaktadır.
Ortadoğu’da ulus devletler, özellikle son yüzyılda bölgenin tarihi dokusunu bozan, etnik ve dini gruplar üzerinde baskı kurarak toplumsal çatışmaları derinleştiren yapılar haline gelmiştir. Bu devletler, merkezî yönetimleri aracılığıyla çok kültürlü ve çok etnili toplulukları baskı altına almış ve homojen bir toplum yaratma çabası içine girmişlerdir. Ancak bu durum, toplumsal huzursuzlukları artırmış ve bölgedeki çatışmaları daha da körüklemiştir. Med İmparatorluğu’nun konfederal yönetim anlayışı, modern ulus devletlerin merkeziyetçi yapısına alternatif bir çözüm olarak değerlendirilebilir.
Kürtler başta olmak üzere birçok yerel topluluk, Med İmparatorluğu’nun konfederal modelini günümüz koşullarına uyarlayarak, ulus devletlerin çözüm bulamadığı sorunlara yanıt aramaktadır. Bu bağlamda Kürtlerin geliştirdiği demokratik konfederalizm fikri, Med İmparatorluğu’nun konfederal sistemine dayanmakta ve günümüz koşullarına uygun olarak modernize edilmektedir.
Demokratik Konfederalizmi Medlerin Mirasının küreselleşen Günümüz dünyasına Uygulaması olarak ele alınmalıdır.
Med İmparatorluğu’nun konfederal yapısının modern bir versiyonu, Kürtlerin Rojava’da uyguladığı demokratik konfederalizm sistemidir. Bu sistem, yerel toplulukların özerkliği ve katılımına dayalı, merkezi otoritenin ise koordinatör rol oynadığı bir yönetim biçimidir. Rojava’daki bu yapı, ulus devletlerin merkeziyetçi ve baskıcı yapısına karşı, farklı halkların ve inançların bir arada barış içinde yaşayabileceği bir çözüm önerisi sunmaktadır. Demokratik konfederalizm, Med İmparatorluğu’nun çok etnili ve adem-i merkeziyetçi yönetim anlayışını günümüz şartlarına uyarlayan bir projedir.
Bu sistem, özellikle Kürt siyasal hareketinin geliştirdiği “üçüncü yol” stratejisi ile örtüşmektedir. Kürtler, bölgedeki ulus devletlerin ve Batı’nın müdahaleci politikalarının dışında, yerel halkların kendi kaderlerini tayin edebileceği, kültürel ve siyasal haklarını tanıyan bir yönetim modeli geliştirmeye çalışmaktadırlar. Abdullah Öcalan’ın ortaya attığı demokratik konfederalizm fikri, bu anlamda Med İmparatorluğu’nun yönetim anlayışına dayanmaktadır.
Türkiye ve Batı’nın Stratejik Dengeler üzerine geliştirdiği çözüm önerilerine karşı Kürtler Ortadoğu Konfederalizmle bu arayışlara karşı tarihsel Meydan Okuma olarak görülmelidir
Med İmparatorluğu’nun konfederal yapısının günümüzde yeniden hayata geçirilmesi, Türkiye ve Batı’nın Ortadoğu’daki stratejik dengelerini de etkileyebilir. Türkiye, “Yeni Osmanlıcılık” olarak adlandırılan bir politika ile ulus devletin merkezî yapısını güçlendirmeye çalışırken, Kürtlerin önerdiği konfederal sistem, bu politikaya bir meydan okuma niteliği taşımaktadır. Batı, bölgedeki çıkarlarını korumak için yerel güçlerle iş birliği yaparken, Med konfederalizmi gibi modeller, merkezi güçlerin hâkimiyetine karşı daha demokratik ve kapsayıcı bir çözüm sunabilir.
Türkiye’nin Osmanlı mirası üzerinde geliştirdiği politikalar, bölgeye yönelik stratejik çıkarlarını koruma amacındadır. Ancak ulus devletlerin merkeziyetçi yapıları, bölgedeki yerel halklar ve kültürlerle çatışma içine girmekte, bu da uzun vadeli bir barış ve istikrarın önünde engel teşkil etmektedir. Med İmparatorluğu’nun konfederal sistemi, bu merkeziyetçi yapıya karşı bölgenin tarihsel dinamiklerine uygun bir alternatif olarak ortaya çıkabilir.
Kürdler Med İmparatorluğu’nun Mirasıni tarihsel bir ozne olarak el almalı Ortadoğu İçin Bir Çözüm Önerisine dönüştürmelidir.
Med İmparatorluğu’nun konfederal yapısı, bölgedeki etnik, dini ve kültürel farklılıkları tanıyan ve yerel halkların özerkliğini koruyan bir yönetim modeliydi. Bu sistemin günümüzde yeniden hayata geçirilmesi, Ortadoğu’nun uzun süredir devam eden savaş sarmalından kurtulması için bir çözüm önerisi olarak değerlendirilebilir. Ulus devletlerin tek tipleştirici ve baskıcı politikaları, bölgedeki çatışmaları derinleştirirken, Med İmparatorluğu’nun konfederal modeli, bölgenin tarihsel ve kültürel gerçeklerine uygun, daha demokratik ve kapsayıcı bir çözüm sunmaktadır.
Günümüzde Med İmparatorluğu’nun mirası üzerine inşa edilecek bir konfederal sistem, Ortadoğu’da barışı ve istikrarı sağlayacak bir model olabilir. Bölgedeki halkların ve kültürlerin tanınması, ulus devletlerin çözümsüzlüğü karşısında yeni bir çıkış yolu olarak görülmektedir. Savaşın ve şiddetin bölgeyi parçaladığı bir dönemde, Med İmparatorluğu’nun konfederalizmi, Ortadoğu’nun geleceği için umut verici bir öneri sunmaktadır.
MERDAN BİRLİK
YORUM GÖNDER