DİRENİŞ ALANLARI’NDA 10 İŞGALCİ CEZALANDIRILDI
Basına ve Kamuoyuna!
Güçlerimizin gerçekleştirdiği 8 eylem sonucunda; en az 10 işgalci cezalandırılmıştır.
İşgalci Türk ordusu Direniş Alanları’nı; 31 kez yasaklı bomba, kimyasal silah ve biber gazlarıyla, 2 kez savaş uçakları, 50 kez saldırı helikopterleri, onlarca kez de obüs, havan ve tanklarla bombalamıştır. Çemço Direniş Alanı’ndaki Şehîd Serxwebûn savaş mevzilerinde kullanılan kimyasal silahların tadının tatlı ve kokusunun ağır olduğu tespit edilmiştir.
Gerçekleştirilen eylemlerin ve yapılan saldırıların ayrıntıları şöyledir;
1. Bazên Zagrosê Devrimci Hamlesi çerçevesinde Zap bölgesinde;
– 29 Eylül’de Çemço Direniş Alanı’ndaki Şehîd Serxwebûn savaş mevzilerine girmek isteyen işgalciler 3 kez sabotaj taktiğiyle vurulmuştur. Bu eylemlerde en az 5 işgalci cezalandırılmıştır.
– 2 Ekim saat 08:40’ta Çemço Direniş Alanı’ndaki işgalciler hareketli timlerimizce suikast taktiğiyle vurulmuş ve 2 işgalci cezalandırılmıştır.
– 2 Ekim saat 08:30’da Sîda Direniş Alanı’ndaki Şehîd Agir savaş mevzileri çevresinde harekete geçen işgalciler suikast taktiğiyle vurulmuş ve 1 işgalci cezalandırılmıştır.
– 2 Ekim saat 16:20’de Çemço Direniş Alanı’ndaki işgalciler hareketli timlerimizce ağır silahlarla vurulmuş ve 1 işgalci cezalandırılmıştır.
– 2 Ekim saat 16:00’da Sîda Direniş Alanı’ndaki Şehîd Agir savaş mevzileri çevresinde harekete geçen işgalciler ağır silahlarla vurulmuş ve 1 işgalci cezalandırılmıştır.
2. Cenga Xabûrê Şehîd Savaş Maraş Devrimci Hamlesi çerçevesinde;
– 1 Ekim gece saatlerinde Girê Amediyê Direniş Alanı’na indirme yapmak isteyen Skorsky helikopteri hareketli timlerimizce hedeflenmiştir. Güçlerimizin etkili vuruşlarının ardından Skorsky helikopteri indirme yapamadan alandan uzaklaşmak zorunda kalmıştır.
3. İşgalci TC ordusunun yasaklı bomba ve kimyasal silahlarla gerçekleştirdiği saldırılar;
– 2 Ekim’de Girê Cûdî Direniş Alanı’ndaki savaş mevzileri ile Çemço Direniş Alanı’ndaki Şehîd Bahoz savaş mevzileri yasaklı bomba ve kimyasal silahlarla 4 kez bombalanmıştır.
– 2 Ekim’de Sîda Direniş Alanı’ndaki Şehîd Felat savaş mevzileri yasaklı bomba ve kimyasal silahlarla 15 kez bombalanmıştır.
– 29 Eylül, 1 Ekim ve 2 Ekim’de Çemço Direniş Alanı’ndaki Şehîd Serxwebûn savaş mevzileri yasaklı bomba, kimyasal silah ve biber gazlarıyla 12 kez bombalanmıştır. Kullanılan kimyasal silahların tadının tatlı ve kokusunun ağır olduğu tespit edilmiştir.
4. İşgalci TC ordusunun gerçekleştirdiği saldırılar;
– 2 Ekim’de Metîna’nın Gundê Şêlazê arazisi ile Çemço Direniş Alanı savaş uçaklarıyla 2 kez bombalanmıştır.
– 2 Ekim’de Saca, Şehîd Fedakar, Kurojahro, Girê Amediyê ve Girê Cûdî Direniş Alanları saldırı helikopterleriyle 50 kez bombalanmıştır.
– 2 Ekim’de Girê FM ve Çemço Direniş Alanları ile Xakurkê’nin Girê Bestanê alanı obüs, havan ve tanklarla onlarca kez bombalanmıştır.
– 2 Ekim’de Saca, Girê Cûdî ve Girê Amediyê Direniş Alanları üzerinde dron hareketliliği gözlenmiştir.
– İşgalci TC ordusu Karker Direniş Alanı’ndaki savaş mevzilerini kepçe ve kırıcı kepçelerle yıkmaya çalışmaktadır.
5. 30 Eylül günü Heftanîn’in Şeranîş bölgesinde görevi başında olan Xebat Xançepek arkadaşımıza Irak devletine bağlı Heres Hudut güçleri tarafından pusu kurulmuş, daha sonra dört tane zırhlı araçla çevresi sarılmış ve teslim olması istenmiştir. Xebat arkadaşımız, çevresini saran bu güçlere seslenerek; çatışmak istemediğini, önünü açmalarını ve kendi yoluna gideceğini belirtmiştir. Arkadaşımızın çevresini saran güçler zorla teslimiyeti dayatınca, Xebat arkadaşımız onurlu bir PKK gerillası olarak teslimiyeti kabul etmeyeceğini belirtip sağ ele geçmemek için tabancasıyla kendisini vurmuştur. Ağır yaralanan Xebat arkadaşımız bu güçler tarafından alınıp KDP Asayişi’ne teslim edilmiş ve Duhok hastanesine kaldırılmıştır. Aldığımız bilgilere göre; arkadaşımızın sağlık durumu ciddiyetini korumaktadır.
6. 2 Ekim’de Xakurkê’deki Goşînê’ye bağlı Helgurt ve Hornê alanları İran güçleri tarafından obüs ve havanlarla bombalanmıştır. Bu bombalamalar sonucunda yöre halkının bağ ve bahçeleri zarar görmüştür.
SÎPAN, RAHİME, EYLEM VE BAHOZ YOLDAŞLARIMIZ ŞEHADETE ULAŞTI
1. Garzan’ın öncü komutanları Sîpan ve Rahime yoldaşlarımız 1 Eylül 2022 günü işgalci Türk ordusuyla girdikleri çatışmada büyük bir cesaretle savaşarak şehadete ulaşmıştır.
Kurdistan Özgürlük Gerillası büyük bir fedai ruh, cesaret, fedakarlık, inanç, irade ve kararlılıkla en zor şartlarda mücadelesini sürdürmektedir. Bu alanların başında da Bakurê Kurdistan eyaletleri gelmektedir. Garzan eyaletinde özgürlük mücadelesini sürdüren ve yeni dönem gerillacılığını pratikleştiren komutanlarımız Sîpan ve Rahime yoldaşlar, bu zorlu sürecin öncülüğünü yapmışlardır. Her iki fedai ve yiğit komutanımızın duruşları, mücadeleleri ve zafer kararlılıkları biz yoldaşları tarafından örnek alınacak, anıları yaşatılıp amaçları mutlaka başarılacaktır.
Şehadete ulaşan yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:
Kod Adı: Sîpan Batman
Adı Soyadı: Turan Özel
Doğum Yeri: Êlih
Anne – Baba Adı: Zümrete – Siyabend
Şehadet Tarihi ve Yeri: 1 Eylül 2022 / Garzan
Kod Adı: Rahime Xebat
Adı Soyadı: Şîlan Ökmen
Doğum Yeri: Mêrdîn
Anne – Baba Adı: Makbule – Mehmet Faruk
Şehadet Tarihi ve Yeri: 1 Eylül 2022 / Garzan
Kurdistan’da yurtseverliğin önemli merkezlerinden olan Êlih bağrından büyük devrimci ve komutanlar çıkararak halkımızın özgürlük tarihinde önemli bir yer edinmiştir. Partimiz PKK’nin ortaya çıkmasından önce olduğu gibi Hareketimizle birlikte de Êlih halkımız her zaman bu büyük devrimcilerin izinden yürüyerek onlara olan bağlılıklarını göstermiş ve özgürlük mücadelemize öncülük yapmıştır.
Sîpan yoldaşımız da böyle bir yurtsever ortamda Kürtlük değerlerine bağlı bir ailede doğup büyümüştür. Yaşadığı çevrenin ve ailesinin bu özelliğinden dolayı Sîpan yoldaşımızda belli bir bilinçlenme gelişmiştir. 1990’lı yıllarda Hareketimizin başta Botan, Amed ve Garzan alanlarında kitleselleşmesi doğal olarak Sîpan yoldaşımızın yaşadığı çevreyi de etkilemiştir. Kurdistan Özgürlük Gerillası’nın Kurdistan’ın her alanında etkinliğini geliştirmesi ile birlikte Sîpan yoldaşımız da gerilla mücadelesini tanımaya ve gerillaya sempati duymaya başlamıştır. Özellikle Kurdistan gerillasının büyük fedakarlıklarla örmeye çalıştığı mücadele ve direniş karşısında yurtsever bir Kürt genci olarak her zaman kendisini borçlu hissetmiş, mutlaka kendisinin de gerilla saflarına katılarak halkımıza karşı olan sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğini düşünmüştür. Sîpan yoldaşımız büyük bir hayranlık duyduğu gerillayı ilk olarak köylerine giden bir grup gerilla şahsında tanımıştır. Gördüğü ilk gerilla grubunun duruşundan, konuşmalarından, birbirleriyle olan seviyeli ve hissiyata dayalı ilişkilerinden, halkımıza karşı mütevazı duruşlarından derinden etkilenmiştir. Bu nedenle kendisi de ilk olarak 1993 yılında gerilla saflarına katılmak istemiştir. Fakat yaşanan bir talihsizlikten kaynaklı o dönem gerilla saflarına katılmamıştır. Daha sonra uzun yıllar milislik görevi ile çalışmalara katılan Sîpan yoldaşımız Kurdistan Devrimine büyük hizmetlerde bulunmuştur. Yaptığı birçok çalışma ile gerilla mücadelemizin büyütülerek halkımıza taşırılmasında ve halkımızın düşmanın tüm saldırılarına rağmen Kürdistan Özgürlük Mücadelesini sahiplenmesinde büyük bir emek vermiştir. Ailesinin ekonomik sebepler ve düşman saldırıları nedeniyle Türk metropollerine göç etmesinden sonra da mücadelesini daha kararlı bir şekilde sürdürmüştür. Ülkesinden uzakta yaşasa da Kurdistan’da yaşanan savaşı hissetmiş; hem yurtsever bir Kürt genci olarak hem de bir milis olarak üzerine düşen bütün görevleri layıkıyla yerine getirmesini başarmıştır. Çalışma yürüttüğü dönemlerde Partimizi ve Önder Apo’yu yakından tanıma fırsatı bulan Sîpan yoldaşımız kendisini Apocu yaşam ve felsefede derinleştirmiş ve daha fazla mücadele etme istemi gelişmiştir. Kendisini her anlamıyla mücadele etmeye adayan Sîpan yoldaşımız düşmanın Önderliğimize, halkımıza ve Hareketimize yönelik yoğun saldırılar geliştirmesi üzerine daha fazla mücadele etme imkanı bulabileceği Kurdistan dağlarına yönelmiştir.
2010 yılında gerilla saflarına katılan Sîpan yoldaşımız nihayet yıllardır özlemini çektiği Kurdistan’ın özgür dağlarıyla buluşmuştur. Gerillaya katıldığı an'ı yaşamının dönüm noktası ve en mutlu günü olarak değerlendiren Sîpan yoldaşımız, büyük bir moral ve heyecanla dağ ve gerilla yaşamına katılmıştır. Gerillaya katıldığında ilk olarak yoldaşlık ilişkileri Sîpan yoldaşımızın dikkatini çekmiş, bu ilişki tarzı karşısında derinden etkilenmiştir. Bundan dolayı kendisi de her zaman Önder Apo’nun iyi bir savaşçısı, yoldaşları için de iyi bir yoldaş olmaya çalışmıştır. Sîpan yoldaşımız yaşamsal tecrübesi ve örgütsel olgunluğundan dolayı kısa sürede büyük gelişmeler kaydederek hem yetkin bir gerilla hem de öncü bir komutan olmuştur. Yaklaşık 3 sene boyunca Metîna alanında gerillacılık yapan Sîpan yoldaşımız bu süreç içerisinde askeri anlamda büyük tecrübeler edinmiş, kendisini gerilla taktik ve tarzında derinleştirmiştir. Aynı zamanda sürekli Önderlik savunma ve çözümlemeleri üzerinde kendisini eğitmiş, kişiliğini Apocu ilke ve ölçülere göre yeniden ele almıştır. Yaşadığı yoğunlaşmalarla kişiliğinde önemli değişimler yaratarak kapitalizmin ve devletçi sistemin etkilerini üzerinden atmış, demokratik modernite özelliklerini içselleştirmeye çalışmıştır. Partimizi tanıdığından itibaren ve şehit yoldaşlarımızın halkımız için yaptıkları büyük fedakarlıklardan sonra her zaman kendisini halkımıza ve şehitlerimize karşı borçlu hisseden Sîpan yoldaşımız bu borcunu ödeyebilmek ve verilen bedellere layık olabilmek için her zaman savaşın yoğun yaşandığı alanlara girmek istemiştir.
Rojava Özgürlük Devrimi’nin gelişmesiyle birlikte soykırımcı Türk devletinin yönlendirmesiyle halkımıza karşı yoğun saldırıların gelişmesi üzerine, halkımıza karşı her nerede saldırı gelirse gelsin savunma sözü veren Sîpan yoldaşımız uzun süre El Nusra ve DAİŞ çetelerine karşı savaşmıştır. Çetelere karşı geliştirilen birçok hamlede öncü bir komutan olarak yer alan Sîpan yoldaşımız, insanlığın başına bela olan çetelerin yenilgiye uğratılmasında büyük bir emeğin sahibi olmuştur. Yer aldığı hamlelerde emekçi, fedakar ve geliştirdiği taktik zenginliklerle öncü bir komutan olmuş ve tüm yoldaşları tarafından sevilip, örnek alınmıştır. Birlikte savaştığı birçok yoldaşının yaşanan savaş sürecinde şehadete ulaşması Sîpan yoldaşımızın daha fazla yoğunlaşmasına ve askeri-ideolojik anlamda derinleşmesini sağlamış ve ancak bu şekilde şehitlerin anısına bağlı kalıp hayallerini gerçekleştirebileceğine inanmıştır. Eyalet ve Saha komutanlığı görevleri üstlenmiş, bu görevleri halkımıza karşı daha fazla hizmet etmenin temeli yapmıştır. Kendisini tamamen halkımızın özgürlüğünü gerçekleştirmeye adayan Sîpan yoldaşımız, bunun için yer aldığı her çalışmada başarılı olmayı esas almıştır. Aksi bir durumu kendisi için asla kabul etmemiş ve bir mücadele gerekçesi haline getirmiştir. Savaştaki başarısı kadar yoldaşları arasındaki mütevazı duruşuyla örnek bir komutanın nasıl olması gerektiğinin en somut göstergesi olmuştur. Yine halkçı özellikleriyle öne çıkmış, halkımızın devrime daha fazla bağlanması ve özgürlüklerine sahip çıkabilmeleri için büyük emek vermiştir.
DAİŞ çetelerinin yenilgiye uğratılmasından sonra yüzünü tekrar kendisini ait hissettiği Kurdistan dağlarına dönen Sîpan yoldaşımız, bir eğitim sürecinden geçmiştir. Yer aldığı eğitim devresinde yaptığı yoğunlaşmalarla, geçmiş pratiğinden dersler çıkarmış ve kendisini yeni dönem görev ve sorumluluklarına hazırlamıştır. Özellikle Önderliğimizin İmralı’daki tarihi direnişinden etkilenmiş, Önderliğimizin bu direnişle verdiği daha fazla ve etkili mücadele mesajının gereklerini yapmanın gayretinde olmuştur. Bu temelde düşmanın halkımıza ve Hareketimize yönelik geliştirdiği kapsamlı saldırılara cevap olmak, Önderliğimiz üzerinde devam eden yoğun tecrit sistemini parçalamak için Bakurê Kurdistan alanına geçmek istemiştir. Kendisini yeni dönemin tarz ve taktiğinde derinleştiren Sîpan yoldaşımız, büyük bir iddia ve kararlılıkla Bakurê Kurdistana geçmiş ve Garzan Eyalet Komutanlığı görevi almıştır. Garzan alanını ve yöre halkını çok iyi tanıyan Sîpan yoldaşımız bu alanda büyük başarılar elde edeceğinin yüksek morali ve coşkusuyla geçmiştir.
Devrime ve Önderliğimizin özgürlüğüne olan inancını her defasında dile getiren Sîpan yoldaşımız bunun gerçekleşmesinin sadece inançla mümkün olmayacağının bilinciyle geçtiği Garzan alanında fedaice ve dervişane bir mücadelenin sonucunda gerçekleşen düşman saldırısında son nefesine kadar kahramanca savaşarak şehadete ulaşmıştır.
Rahime yoldaşımız Mêrdîn’de yurtsever bir ailede doğmuştur. Rahime yoldaşımızın ailesi ve geniş çevresi özgürlük mücadelemizin başladığı dönemlerden itibaren inançla Hareketimize bağlanmış, kahraman şehitlerimizin fedakarca mücadelelerinin halkımıza hakkettikleri özgürlüğü kazandıracaklarına inanmıştır. Böyle yurtsever ve Kürtlük bilincine sahip bir ailede doğup büyümüş olmak Rahime yoldaşımızın da Kurdistan Özgürlük Hareketini tanımasını sağlamıştır. Özellikle yakın akrabalarından şehitlerin olması Rahime yoldaşımızın yürütülen mücadeleye daha fazla ilgi duymasını sağlamış, insanların tereddütsüz bir şekilde şehadete yürümesini sağlayan gücü yakından tanımak istemiştir. Bu temelde gençlik dönemlerinden itibaren devrim mücadelemize dahil olmuş, çoğunlukla toplumsal alan çalışmalarında faaliyet yürütmüştür. Yaptığı çalışmalarda halk gerçekliğimizi daha yakından tanıma fırsatı bulmuştur. Aynı zamanda düşmanın halkımıza yönelik soykırım politikalarına da tanıklık etmiş ve düşmana karşı büyük bir öfke duymuştur. Düşmana duyduğu öfkeyi bilinçli bir mücadelenin gerekçesi haline getiren Rahime yoldaşımız mücadelesini daha da büyütmüştür. Halkımıza karşı çeteler eliyle soykırım saldırılarının gelişmesi, bu saldırılarda halkımızdan ve yoldaşlarımızdan şehadetlerin yaşanması, Rahime yoldaşımızın daha radikal mücadele alanı olan gerilla saflarına yönelmesine neden olmuş ve 2014 yılında gerilla saflarına katılmıştır.
Kurdistan Özgürlük Mücadelesi saflarına Mêrdîn alanından katılan Rahime yoldaşımız Botan’ın efsanevi kadın komutanı Şehit Rahime’nin adını almış, büyük bedeller verilerek yaratılan kadın özgürlük mücadelesinin kararlı bir sürdürücüsü olma iddiasını devrimci mücadelesinin başlangıcında vermiştir. Gerilla saflarına katıldığı Mêrdîn alanında kısa bir süre kaldıktan sonra Besta alanına geçen Rahime yoldaşımız burada yeni savaşçılar eğitimi almıştır. Aldığı eğitimlerle Bakurê Kurdistan’da yıllar boyu yaratılan askeri tecrübeleri alma imkanı bulan Rahime yoldaşımız, yoldaşlarının da yardımıyla kendisini gerillacılık sanatında geliştirmeyi başarmıştır. Gerilla yaşamını paylaşımın ve karşılıklı hissiyatın yarattığı bir yaşam olarak değerlendiren Rahime yoldaşımız, bu yaşamın ancak yaşanılarak anlaşılabileceğini ve herkesi kendisine çeken sırrın da burada saklı olduğunu belirtmiştir. Aldığı eğitimlerden sonra Cûdî alanına geçen Rahime yoldaşımız 2017 yılına kadar bu alanda kalmıştır. Cûdî alanında kaldığı süreçte pratik çalışmalara büyük bir heyecan ve coşku ile katılmış, yürüttüğü her çalışma ile düşmana büyük darbe vurduğunun bilincinde olmuştur. Şehitlere bağlılık temelinde katıldığı gerilla saflarında her anını şehitlerimize layık olabilmenin sorumluluğuyla geçirmiştir. Yine düşmana karşı verilen özgürlük savaşımızda başarılı olmak için çok çabalamış ve kendisini eğitmiştir. Aldığı eğitimleri hemen pratiğe yansıtmak istemiş, pratikten çıkardığı sonuçları da birer eğitim konusu yaparak gelişimini sürekli kılmıştır. Rahime yoldaşımız zorlu 3 yıllık Cûdî pratiğinde düşmana karşı geliştirilen birçok eylemde yer almış ve özellikle Özyönetim Direnişi’ndeki yoldaşlarının yükünü hafifletmek istemiştir. Bu amaçla her anını düşmana karşı gerçekleştirilecek eylemler için yoğunlaşma ile geçirmiş, askeri taktik ve tarz açısından belli bir birikim sahibi olmuştur.
2017 yılında Medya Savunma Alanları’na geçen Rahime yoldaşımız üç yıl boyunca Bakurê Kurdistan’da yürüttüğü pratikten gerekli dersleri çıkarmak ve tecrübelerini yoldaşlarıyla paylaşmak için bir süre askeri ve ideolojik eğitim görmüştür. Eğitim sürecinde öncelikle yaptığı pratikten gerekli dersleri çıkarmak için derin bir yoğunlaşmanın içerisine girmiştir. Yaşadığı yoğunlaşmalarla gerilla savaşında ve taktiğinde eksik kaldığı yönleri bulmuş ve bunları bilince çıkararak birer tecrübe haline getirmiştir. Eğitim sürecinde Önderliğimizin Kadın Özgürlük İdeolojisini daha derinlikli anlamaya başlayan Rahime yoldaşımız, özgür kadın ilkeleri karşısında kişiliğini yeniden ele almış ve kendisine ait olmayan, erkek egemen zihniyetin ürünü olan özelliklerini aşmanın çabasında olmuştur. Eğitim süreçlerinde kendisini daha iyi tanımaya başlayan Rahime yoldaşımız, bütün yoğunlaşmasını “xwebûn” olmaya ayırmış ve bu konuda epey bir mesafe almıştır. Yine başta Özyönetim Direnişinde olmak üzere şehadete ulaşan tüm yoldaşlarının intikamını nasıl alacağının yoğunlaşmasını yapmıştır. Şehitlerin intikamının doğru bir katılımla ve sonuç alıcı bir tarzla alınacağının bilincinde olan Rahime yoldaşımız, yeni dönem savaş tarzının tüm inceliklerini anlamaya ve kavramaya çalışmıştır. Yeni dönemin savaş taktiğinin yanı sıra bu savaşta kullanılan tekniği doğru ve yerinde kullanmak konusunda da kendisini eğitmiş ve profesyonel bir YJA Star gerillası olmuştur. Aldığı eğitimlerden sonra Heftanîn alanına geçen Rahime yoldaşımız, bu alanda bir süre kalmış ve başta Xantûr alanında olmak üzere birçok alanda düşmana karşı eylemlerin içerisinde olmuş ve kendisinden beklenilen öncülük görevini layıkıyla yerine getirmiştir. Daha sonra birçok farklı alan ve görevlerde yer alan Rahime yoldaşımızın yüzü her zaman Bakurê Kurdistan’a dönük olmuştur. Gerillacılığa ilk başladığı, özgür yaşamla ilk tanıştığı ve birçok değerli yoldaşla birlikte düşmana karşı savaştığı bir alan olmasının yanı sıra Bakurê Kurdistan’daki mücadelenin halkımız ve Hareketimiz için stratejik bir önem arz etmesi Rahime yoldaşımızın bu alanda mücadele etme istemini daha da artırmıştır.
Büyük bir iddia ve kararlılıkla yüzünü Bakurê Kurdistan’a dönen Rahime yoldaşımız bu sefer öncü bir YJA Star komutanı olarak Garzan alanına geçmiş ve bu alanda pratik yürütmeye başlamıştır. Garzan alanına geçtiği zaman en büyük hayalini Önderliğimizin fiziki özgürlüğünü gerçekleştirmek olarak ifade etmiş ve bu hayalini gerçekleştirmek için tüm benliği ile çalışmalara yönelmiştir. Yine Bakurê Kurdistan’da gerçekleşecek bir devrimin tüm Kurdistan’a olduğu gibi Ortadoğu’ya da taşacağını öngörmüş ve tüm ezilen halkların özgürlüğünü sağlamak gibi kutsal bir amaçla soykırımcı Türk devletine karşı savaşmıştır.
Rahime yoldaşımız bu amaçla yürüttüğü mücadelesinde zafere kilitlenmiş ve kesin başarı dışında herhangi bir ölçüyü kendisi için kabul etmemiştir. Dürüst ve samimi kişiliği yoldaşlık ilişkilerine de yansımış ve tüm yoldaşlarıyla güçlü bir bağ kurmasını başarmıştır. Mücadeleci tarzı ve hiçbir şekilde bildiği doğrulardan taviz vermeyen duruşuyla örnek bir YJA Star militanı olan Rahime yoldaşımız 1 Eylül 2022 günü Garzan alanında düşmanla girilen bir çatışmada son nefesine kadar kahramanca savaşarak şehadete ulaşmıştır. Rahime yoldaşımızın anılarını yaşatacak, hayallerini gerçekleştirecek ve mücadelesini mutlaka zaferle taçlandıracağımızın sözünü veriyoruz.
2. Yeni dönem gerillacılığımızın genç komutanları Eylem ve Bahoz yoldaşlarımız 4 Temmuz 2022 günü Kato Jîrka alanında bulundukları sırada gerçekleşen düşman saldırısında kahramanca savaşarak şehadete ulaşmıştır. Büyük bir umut ve iddia ile yer aldıkları Botan alanında kendilerinden beklenilen öncülük misyonunu başarılı bir şekilde yerine getiren bu değerli komutanlarımız işgalci ve soykırımcı Türk devletine karşı militanca duruşlarıyla örnek birer Apocu oldular. Her anlarını Önderliğimizin ve halkımızın özgürlüğünü sağlamak için yoğunlaşarak ve emek vererek geçiren bu değerli yoldaşlarımız bu duruşlarıyla içerisinden geçtiğimiz dönemin mücadele karakterini de belirlemiştir. Bizler de yoldaşları olarak Eylem ve Bahoz yoldaşlarımızın anılarına bağlı kalarak mücadelelerini zaferle sonuçlandıracağımızın sözünü bir kez daha yineliyoruz.
Şehadete ulaşan yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:
Kod Adı: Eylem Mazlum
Adı Soyadı: Evîndar Kavak
Doğum Yeri: Mêrdîn
Anne – Baba Adı: Vezire – Mahmut
Şehadet Tarihi ve Yeri: 4 Temmuz 2022 / Kato Jîrka
Kod Adı: Bahoz Mijînî
Adı Soyadı: Mücahit Tok
Doğum Yeri: Mersin
Anne – Baba Adı: Fatma – Abdurrahman
Şehadet Tarihi ve Yeri: 4 Temmuz 2022 / Kato Jîrka
Mêrdîn bölgesi yıllardan beri Kürt kültürünü korumadaki ısrarı, ülkemiz Kurdistan’ın özgürlüğü için geliştirdiği direnişlerle her zaman özel bir konumda olmuştur. Bundan dolayı her zaman düşman saldırılarının hedefinde olmuş fakat direngen Mêrdîn halkımız hiçbir zaman inandığı değerlerden taviz vermemiş, mücadelesinde ısrarcı olmuştur. Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’nin gelişmesiyle birlikte Mêrdîn halkımız da PKK ve özgürlük gerillasının yanında olmuş, bu mücadeleye binlerce yiğit evladını katmış ve yüzlerce şehidi ile mücadelemize öncülük etmektedir.
Eylem yoldaşımız da bu mücadeleci halkın bir ferdi olarak Stewrê ilçesinde yurtsever bir ailede doğmuştur. Eylem yoldaşımızın dayısı Lokman yoldaşımız 1990’lı yıllarda Partimize katılmış ve 1999 yılında da şehadete ulaşmıştır. Bu durum Eylem yoldaşımızın yaşamını ve gelecek hayallerini etkilemiş ve dayısının izinden gitme kararlılığını pekiştirmiştir. Eylem yoldaşımız gençlik dönemlerinde birçok defa gerilla güçlerimizi görme imkanı bulmuş; yoldaşlarımızın yaşam duruşlarından, ilişki biçimlerinden, insanlara verdikleri değerden etkilenmiştir. Kurdistan Özgürlük Gerillasında bu duruşu sağlayan ideolojik derinliğin Önderlik felsefesi olduğunu öğrendikten sonra Önderliği daha fazla okumaya başlamıştır. Bütün Kürt halkının ve ezilen halkların umudu haline gelen Önderliğimizi okudukça Eylem yoldaşımız da özgürlüğün kaynağına ulaştığını hissetmiştir. Yüreği bir yandan özgürlük için çarpan Eylem yoldaşımız bir yandan da halkımıza karşı geliştirilen katliamların kendisine yüklediği sorumlulukları hissetmiştir. Özellikle Şengal ve Rojava alanlarında DAİŞ çeteleri eliyle halkımıza karşı geliştirilen katliamların hesabının mutlaka sorulması gerektiğini düşünmüş ve bunun da radikal bir mücadeleden geçtiğini bilmektedir.
Bu temelde 2014 yılında gerilla saflarına katılan Eylem yoldaşımız yeni savaşçılar eğitimini Qendîl alanında görmüştür. Aldığı eğitimlerle askeri olarak kendisini yaşanan savaş sürecine göre hazırlamayı temel hedefi haline getirmiştir. Bunun için birçok silahı kullanmayı öğrenmiş, gerilla taktik ve tarzında derinleşmiştir. Yine her ne kadar daha önceden Önderliğimizi okumuş olsa da dağ ortamında aldığı ideolojik eğitimlerin yaşamına daha fazla dokunduğunu hissetmiş ve bu durum kendisine büyük bir güç vermiştir. Özellikle bir kadın gerilla olarak dağların zorlu şartlarına karşı büyük bir irade savaşı vermesi ve giderek doğa ile bütünleşmeye başlaması da kendisi için ayrı bir moral kaynağı olmuştur. Kendisini dağla birlikte yeniden yaratan Eylem yoldaşımız ilk defa kendisi olduğunu hissetmiştir.
Daha sonra Zap alanına geçen Eylem yoldaşımız burada yaşanan yoğun savaş pratiğinin içerisindeki yerini tereddütsüz almış ve yaşama ve savaşa katılımı ile örnek bir militan olmuştur. Uzun bir süre Zap alanında pratik yürüten Eylem yoldaşımız yaşamındaki birçok ilki bu alanda yaşamıştır. Düşmana karşı ilk eyleminden ilk şehadet haberini almaya kadar birçok ilki Zap alanında yaşamıştır. Aynı zamanda askeri ve yaşamsal anlamda büyük tecrübeler kazandığı bu alana sarsılmaz bir bağla bağlanmıştır. Özellikle birlikte düşmana karşı büyük bir mücadele yürüttüğü yoldaşlarının şehadetleri Eylem yoldaşımızın derinden etkilemiştir. Bunun için yürüdüğü her patikada, yüzünü çevirdiği her dağ doruğunda yoldaşları ile yaşadığı anları anımsamıştır. Bundan dolayı anlam dünyası daha da genişleyen Eylem yoldaşımız artık dağa ve doğaya farklı bakmaya başlamıştır. Tanrıçaların taht kurdukları Zagroslarda bir YJA Star gerillası olarak yer almak ve tanrıça kültürüne savaş açan zalim devletlere karşı amansız bir savaşın içerisinde olmak Eylem yoldaşımıza ayrı bir güç ve moral vermiştir. Bir kadın olarak kendisine çizilen sınırları aşmayı, içine hapsedilmek istendiği kalın duvarları yıkmayı en temel amaçlarından biri olarak görmüş, eşsiz emeği ve çabası ile bu amacını gerçekleştirmiştir. Eylem yoldaşımız yaşam kaynağı olarak gördüğü Önderliğimizin savunmalarını, çözümlemelerini Zap pratiği boyunca da okumuş, bu anlamda kendisi ile Önderliğimiz arasına mesafenin girmesini önlemiştir. Önderliğimizi her okuduğunda yeni bir şeyler öğrenen, bu öğrendiklerini kişiliğine yedirip yaşamının bir parçası haline getiren Eylem yoldaşımız, Önderliğimizin hala ağır bir tecrit altında tutulmasında Apocu bir militan olarak kendisini sorumlu görmüş ve bu durumu kabullenememiştir. Bunun için daha fazla mücadele yürütülmesi gerektiğini düşünmüştür. Bu temelde düşmana karşı en etkili mücadele alanının Bakurê Kurdistan olduğuna inanmış ve Bakurê Kurdistan’a gitmek istemiştir. Fakat öncesinde kendisini yeni dönemin gerilla taktik ve tarzında yenilemesi, derinleştirmesi ve profesyonel bir gerilla haline getirmesi gerektiğine karar vererek bir eğitim sürecinden geçmiştir. Bu eğitim sürecinde kendisini hem ideolojik hem de askeri anlamda sorgulamış ve büyük dersler çıkarmıştır.
Moral ve kararlaşma boyutunda mücadele yaşamının zirvesini yaşayan Eylem yoldaşımız, yüzünü Bakurê Kurdistan’a dönmüş ve silahlı mücadelemizin ilk geliştiği alanlardan biri olan Botan alanına geçmiştir. Bakurê Kurdistan’a geçtikten sonra da yaşama ve savaşa katılımında her zaman en önde olmayı hedefleyen Eylem yoldaşımız Botan alanının halkımız ve Hareketimiz açısından öneminin farkındalığıyla mücadele etmiş ve giderek bu mücadelesini boyutlandırıp geliştirmek istemiştir. Kato Jîrka alanının bölge komutanlığında yer alan Eylem yoldaşımız öncü bir YJA Star komutanı olarak düşmanın Botan halkımızı asimile edip değerlerinden koparmasını önlemek için büyük bir emeğin sahibi olmuştur. Kato alanında gerçekleştirdiği eylemlerle düşmana ağır darbeler vuran Eylem yoldaşımız gerçekleşen düşman saldırılarında şehadete ulaşarak halkımızın kahramanlık tarihindeki yerini almıştır.
Toprağına, kültürüne ve ülkesine bağlılığı ile yıllardır işgalcilere karşı onurlu bir duruş gösteren Botan halkımız, Kurdistan Özgürlük Hareketi’nin ortaya çıkması ve işgalci TC devletine karşı fedaiyane bir mücadele geliştirmesi ile birlikte partimiz PKK ile bütünleşmiştir. Gözleriyle şahit oldukları PKK fedailiğine sonuna kadar ve hesapsızca inanarak binlerce yiğit evladını gerilla saflarına göndermiştir. Botan halkımızın bu yurtsever duruşu ve partimiz PKK’yi sahiplenişi sömürgeci Türk devletinin halkımızı soykırımdan geçirme hayaline büyük bir darbe vurmuştur. Bundan dolayı bu soykırımcı zihniyet başta Botan olmak üzere Bakurê Kurdistan’ın birçok yerinde halkımıza karşı katliamlar yapmış, binlerce köyü yakıp yıkarak, yüzbinlerce insanımızın göç etmesine neden olmuştur. Soykırım siyasetini bu şekilde sürdürmek isteyen düşman yine halkımızın onurlu direnişine çarpmıştır. Önderliğimizin özgürlük felsefesi ve gerillanın fedakarca direnişi ile tanışan halkımız her şart altında direnmeyi seçmiştir.
Bahoz yoldaşımız da Türk metropollerine göç etmek zorunda kalan Botan’lı yurtsever bir ailenin ferdi olarak doğmuştur. Qileban’ın yurtsever Mijîn köyünden olan bir aileden doğmuş olması Bahoz yoldaşımızın yurtsever bir bilinçle büyümesine yetmiştir. Her ne kadar Kurdistan’dan uzakta da büyümüş olsa ailesinden aldığı derin Kürtlük ve yurtseverlik bilinciyle daha küçük yaşlarından itibaren Partimize ve gerillaya sempati beslemeye başlamıştır. Halkımızın özgürlük mücadelesi ve onun yarattığı şartlar içerisinde büyüyen Bahoz yoldaşımız doğal olarak kendisini de bu mücadelenin içerisinde bulmuştur. Gençlik dönemlerinde büyük bir enerji ve coşku ile gençlik çalışmaları içerisinde kalmış, düşmana karşı geliştirilen birçok protesto eyleminin içerisinde yer almıştır. Fakat yüzü her zaman Kurdistan ve özgürlük dağlarına dönük olan Bahoz yoldaşımız, en etkili ve halkımızın özgürlüğünü sağlayacak mücadelenin gerilla saflarına katılmaktan geçtiğine inanmıştır.
2015 yılında gerilla saflarına katılan Bahoz yoldaşımız ülkesi Kurdistan’a olan özlemi ve gerillaya olan hasretiyle kısa sürede gerilla yaşamıyla bütünleşmiştir. Yaptığı her çalışmaya aşkla ve tutkuyla sarılan Bahoz yoldaşımız yer aldığı çalışmalarda başarılı olmuş ve yüzünü yeni çalışma ve başarılara dönmüştür. Özellikle askeri çalışmalara olan ilgisi nedeniyle gerilla taktikleri üzerinde derinlikli yoğunlaşmalar yapmıştır. Geçmiş savaş pratiklerinden ders çıkarmasını başaran Bahoz yoldaşımız yeni taktiklerin geliştirilmesi ve başarılı bir şekilde uygulanması için büyük bir emeğin ve çabanın sahibi olmuştur. Bu temelde gerillanın yeniden yapılandırılması projesi çerçevesinde sürekli kendisini yenilemiş ve eğitmiştir. Günümüz savaşlarında kullanılan askeri tekniğin öğrenilmesinden, düşman tekniğine karşı alınması gereken tedbirlere kadar birçok konuda kendisini geliştirmiştir. Fakat günümüz savaşlarının sadece tek ayak üzerinde yani salt askeri yetkinlikle kazanılamayacağına inanmış ve ideolojik anlamda da yetkinleşmesi gerektiğini bilince çıkarmıştır. Bu amaçla Önderlik felsefesini okumuş, tartışmış ve çıkardığı sonuçları kişiliğinde oturtarak Apocu bir militan olmayı hedeflemiştir. Kendisini Önderlik ideolojisi temelinde samimi ve dürüst bir şekilde ele alan Bahoz yoldaşımız üzerindeki sistem özelliklerini hızla aşmış ve özgür bir birey olmaya emin adımlarla ilerlemiştir. Bu özelliği sayesinde tüm yoldaşlarının takdirini kazanmış, örnek alınan bir militan olmuştur. Kendisini askeri ve ideolojik olarak yetkinleştirdikten sonra halkımızın öncü bir militanı olarak içerisinden geçilen tarihi sürecin ve halkımızın özgürlük beklentilerine cevap olmak için Bakurê Kurdistan’a geçmeyi hedeflemiştir.
Bu temelde kökleriyle buluşmaya, Botan alanına doğru yola koyulmuştur. Büyük bir iddia, kararlılık ve kesin başarı temelinde geçtiği Botan’da ilk olarak Besta alanında çalışmalara katılmıştır. Besta alanındayken daha çok düşmanı takip etme, hareket tarzını anlama konularına yoğunlaşmış ve bu temelde gerçekleştireceği eylemlerin planlamasını yapmıştır. Özlü ve fedakar katılımı ile Besta alanında gerçekleştirilen birçok eylemin hem hazırlık hem de uygulama aşamalarında yer almış ve bu eylemlerin başarılı olabilmesi için büyük bir çaba sarfetmiştir. Daha sonra Kato Jîrka alanına geçen Bahoz yoldaşımız bu alanda katılım temposunu daha da yükseltmiş ve dönemin gerekliliklerine cevap olmaya çalışmıştır. Düşmanın tüm teknik üstünlüğüne rağmen Apocu gerillacılığın yüksek yaratıcılığı ile yeni eylemlerin planlamasını yapmış, büyük bir gizlilik ve hassasiyetle bu planlamalarını başarı ile sonuçlandırmıştır. Özellikle Deriyê Qaçê alanında gerçekleştirilen yaratıcı sabotaj eyleminde düşmana büyük kayıplar verdirmiş ve gerillanın yenilmezliğini ve zaferdeki ısrarını bir kez daha göstermiştir. Her anını emekle yaratan bir militan olan Bahoz yoldaşımız bu özelliği ile Apocu militanlığın özüne ulaşmış, cesaret ve fedakarlığıyla tüm yoldaşlarına örnek olmuştur.
Mücadeleleriyle inancın, kararlılığın, özgürlük değerlerine bağlılığın en özlü örneklerinden olan Sîpan, Rahime, Eylem ve Bahoz yoldaşlarımızın başta değerli aileleri olmak üzere tüm yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyoruz.
3 Ekim 2022
HPG BASIN İRTİBAT MERKEZİ
YORUM GÖNDER