PKK YENİ İNSANLIĞIN DEVRİMCİ TARİH YAZIMIDIR (2.BÖLÜM)
'' PKK büyük bir terbiye, edep yeridir, saygının ve hürmetin geliştiği yerdir.'' Reberti
Kürt halkında büyük bir düşünsel devrim yaşanıyor düşünsel tembellik ve yersiz öz güven yitimi hızla aşılıyor. Dünya ve bölge her yönüyle toplumun her kesimi tahlil edebiliyor yaşamının içinde söyledikleri ve bildikleri doğrultusunda yaşamayı esas alıyor. Bugün küresel finans kapital dünya hegemon sistemi her açıdan büyük bir tıkanma yaşıyor bu tıkanmanın ana nedeni de ahlaki zeminini tümden yitirmesidir bunu Ortadoğu özgünlüğünde bariz şekilde açığa çıkaran da PKK’nin ahlaki üstünlüğünü perçinleyen kesintisiz mücadelesidir. PKK ahlak ideolojisi kitleselleşerek halklarda destek buluyor, derinlik kazanıyor ve çok büyük toplumsal değişimler yaratıyor çünkü PKK bakir toprakların hakikat tohumudur!
Bu yüksek kitlesel ahlakın Rojava devriminde daiş terörizmine başkaldırısı yine Şengal de bin yılın insanlığın onur ve vicdan savaşında açığa çıkardığı yüksek ahlaki militanlık Ortadoğu'dan hızla dünyaya yayılmıştır bu evrensel ahlaki çağrıyı ruhunda duyumsayan binlerce enternasyonalist insan akın akın Rojava’ya gelmiştir. Dünyanın farklı ülkelerinden, ırklarından, inançlarından insanlar bu yeni evrensel ahlaki devrime canını katık yapmaktan çekinmemiştir. Şurası kesindir PKK temas ettiği her yere direnişçi devrimci çizgisini götürüyor ve ahlakını aşılıyor bu yaşanan öz gerçeklilik çığ gibi tüm dünyaya yayılıyor!
Bilge Öcalan’nın yarattığı ahlaki direniş hümanizmasını yaşamsallaştıran PKK onlarca filme konu oluyor, kitaba ilham kaynağı oluyor, modayı bile etkileyerek çığır açıyor ve en önemlisi de ezilen dünya halklarına kurtuluş için ilham kaynağı oluyor. Özü itibariyle PKK bir güneş gibi karanlık dünyayı aydınlatıyor! Kişisel çıkardan vazgeçip toplumsal yarar lehine tutum takınmak ve toplumsal sorumluluklara sahip çıkmak güçlü bir ahlaki dayanak gerektirir işte tüm değerlerin bireysel yarar ve çıkar etrafında şekillendiği günümüzde PKK sergilediği bu evrensel yeni ahlaki öncülükle halkların diriliş dayanağı oluyor ve bu seçeneği dünyaya bir kurtuluş modeli olarak sunuyor. PKK felsefesini yenilmez kılan da bu ahlaki üstünlüğe sahip olmasıdır.
PKK evrensel ahlakını besleyen düşünceleri ilerici insanlığın zapt edilemeyen öz köklerinden besleniyor. PKK insanlık değerlerini soykırıma uğratan Küresel hegemonik kapitalist modernite sistemini aydınlık varlığıyla anlamsızlaştırıyor ve sahip olduğu evrensel ahlaki üstünlükle onu yaşamın her alanında yenilgiye uğratıyor! Daha yeni Avrupa adalet divanında terör listesine konulma davasında egemen hukukun PKK hakikati karşısında içine düştüğü feci duruma tüm dünya tanıklık etti. PKK ahlaki hakikati uyduruk suçlamalara ve çıkarlara dayalı günümüz kapitalist kulluğa başkaldırıyor ve onu felce uğratıyor!
Türk, Arap, Fars kültürel soykırımcı kıskacında bulunan Kürt halkını ve vatanı Kürdistanı özgürleştirme yolunda her dakikaya devrimler sığdırıyor! Dünya sömürgecilerini böylesine korkutan ve titreten de PKK’nin bu demokratik ve ahlaki devriminin taban bularak hızla dünyaya yayılmasıdır! Düşünsel yenilmenin eşlik ettiği ahlaki üstünlük ideolojik bir tutuma dönüşüyor ve ahlaki politik toplum inşası için tüm dünyaya çağrıda bulunuyor. PKK toplumsal bilinçaltına yerleşen ahlaki Nirvana duygusunun zirvesidir!
İnsanlığın hakikat dervişi Ali Haydar Kaytan arkadaş Önder Öcalan ve PKK hakikatini aşağıdaki değerlendirmesiyle nede özlü bir ifadeye kavuşturuyor; “Edep’, yolun ışığıdır. Edep öğrencisini eğiten öğretmen, müridi Mürşide götüren kılavuzdur. Edepten yoksunluk demek hiç öğrenmemek, cehalete demir atmak ve kendini bilmekten kaçmak demektir.(…) Yolcu yola koyulduğunda, hatta yolda yürümeye niyet ettiğinde, yolu açan ve yola ışık tutan bir Mürşidi kabul etmiş sayılır. Bitmesi imkansız denilecek nitelikte olan bu yolun derinliklere götüren mesafesi yolcunun enerjisine, bu enerji de Mürşidinden aldığı paha biçilmez gıdaya bağlıdır. Gıda bu yolun yolcusunun bir sevgi değirmenini andıran yüreğinde öğütüldükçe enerji halini alır. Gıda tanelerini sevgi değirmeninden geçirmeyen kimse kesinlikle sağlıklı beslenemez. Beslenmeyen beden de ruhu kendinde hapsederek tüketir. Hamur olup yeniden karılmak için önce un olunması gerektiğini söyleyenler ne kadar da haklılar!
Bizim Mürşidimiz Önderliğimizdir, Önder Öcalan’dır. O bizim hakikat rehberimizdir. İyi, güzel, doğru ve özgür olan Ondadır; yol Odur, aşk odur. ‘Büyük inanç ve düşünce boğuşmaları sonucunda evrenin işleyiş yasalarının özüne varan’ bir Önderlik gerçeğinden söz ediyoruz. O, tüm insanlık tarihi boyunca olumlu anlamda bulunup sahip çıkılması gereken ne varsa, hepsini sentezleyip süzülmüş bal kıvamında hakikat yolunun yolcularına sunmuştur. Hakikat eğer anlamın dile gelmesi, dilde ifadeye kavuşması ve yapılanması ise, O, tek başına sürdürdüğü hakikati arayış yürüyüşünde sırlarını çözdüğü hakikati önümüze sermiştir. Yeni bir yürüyüşe kalkmanın ne anlamı ne de gereği vardır. Gerekli olan, kavramasını başarmaktır.(…) Kürtlerin tarihleri ve toplumsallıklarının derinliklerindeki tüm hakikatler, geliştirdikleri tüm direnişlerdeki anlam, hakikatin en eski tanrıça inançlarından Zerdüştlüğe kadar sürüp gelen tüm ifade biçimleri bir sentez olarak Onun öğretisinde birleşmiştir. ‘Geçmişin tüm mitolojik, dinsel ve felsefi öğretileri kadar çağdaş sosyal bilimin de öğretmek istediği, yine tüm direniş savaşları ve isyanlarının tek tek ve toplu olarak dile getirmek istediği hakikatler’ Onun öğretisinin içinde yer almaktadır. Hakikat yolunun yolcusuna düşen görev, inşasına giriştiğimiz demokratik ulusun zihninde ve bedeninde temsil edilen ve Onun ‘süzülmüş bal’ diye tanımladığı öğretisini kavramak, özümsemek ve pratikleştirmektir. ‘Mürit’ olarak özgürlük militanı tam bir eylem insanıdır; ruhu cana, sözü kendinde ve kendi toplumunda bedene dökendir; demokratik ulusun inşası çalışmasına kenetlenen ve bu çalışmada sonuç alan bir özgürlük savaşçısıdır.(…) “Eğer aşıksan, Onda yok olmadan Onda var olamayacağını gayet iyi bilirsin. Bu sözün yorumu ancak ve ancak, ‘Su’ olabilir. Su, bütün renkleri kendinde taşıdığı için rengi bilinmez. Su, bütün tatları kendinde taşıdığı için tadı bilinmez. Eğer O olursan, bütün tatlar ve renkler sende var olur. Bütün renkler ve tatları bilmen için ayrı çabaya ihtiyacın kalmaz. Nasıl ki sen kendini bilirken tek tek hücrelerini bilmek zorunda değilsen, O olunca ayırıcı sıfatları bilmek zorunluluğun kalmaz. Esasen, aşkta yok olup var olmak, zorunluluğun boyunduruğunu kırıp parçalamaktır. Yani hür olmanın dayanılmaz koşuludur. Suya bakınca elementlerini, elementlerine bakınca suyu göremezsin. Hidrojen yanar, oksijen yakar. Ancak su yanmaz ve yakmaz. Ateşi kendi içinde taşıdığından dıştaki ateşi söndürür. Mesele budur.”
Kan emici sömürgecilik ilkin ezdiği toplumun bilgi ve becerilerini köreltir böylelikle gelecekte onlar lehine demokratik katılımcı kurumlaşmaların ortaya çıkmasını imkansız kılar ezilen toplum eşitlik bilincini kolay üretemez duruma gelir. Örgütlü Kürt halkı ve devrimci bileşenlerini dağıtmaya dönük tüm politikalar yenilmeye mahkumdur demokratik siyaset kurumu dahil PKK zihniyetinden beslenen ve esas alan hiçbir kurumlaşma sonuç almadan duramaz ve faşizme asla boyun eğemez. Zorlu süreçlerde kenetlenme ve yenilenme bu hareketin mayasında var!
İçinde bulunduğumuz yeni hamlesel sürecin karakteri her yerde ve her koşulda direniş ve ayağa kalkıştır. Gündem savrulmalarına devrimci bir müdaheledir bu hamlesel süreç. Zindanda, sokakta ve yaşamın her alanında faşizmi kırmayı amaçlayan bu tarihi hamle özü itibariyle devrimci halk savaşının görkemli finaline işaret ediyor. Bütün direniş metodlarının birbirini besleyip tamamlayacağı devrimsel sonuçlara gebe eylemsel bir süreç. Bu eylemler konuştukça söz anlama kavuşacak ve ölçü yaratacak! Kritik süreçlerde gerçek halk öncüleri fedaice öne çıkar ve pratikleriyle de tarihe mal olurlar. PKK bu devrimci halk öncülüğünün beslendiği en büyük hakikat kılavuzdur!
Toplumsal eşitlik amaçlayan yenilikçi devrimci düşünceler toplumun dokusuna büyük bir politik coşku eşliğinde işliyor. Ahlaki, politik/ideolojik, ekonomik, etik hedefleri olan PKK salt teorik silikleşmeye karşı yaşamda inşaya ve devinime dayalı canlı bir silkinmeyi teşvik ediyor. Ahlaki politik toplumsallığı yeniden ayağa kaldırıyor. Demokratik devrimin önünü açıyor PKK halkları kaderleri üstünde söz sahibi yapıyor ve ekonomik-politik sorunlarını iradeleriyle çözmenin yol yöntemlerini gösteriyor!
PKK özgürlük ve eşitliğe dayalı demokratik bilimsel sosyalizmi soyut bir ham hayal olmaktan kurtarıyor ve yaşamda görünür kılma mücadelesinde büyük aşama kaydediyor buda kapitalist modernite aktörlerini ve bölgesel işbirlikçilerini çıldırtıyor, köle Kürdün uykularını kaçırtıyor, hesaplarını bozuyor! PKK insanlığa karşı bir iftira metni olan terör listesine eklenmek istenen o kutsal adının azametiyle büyük oyunu bozuyor!
27 Kasım 1978 yılında resmi kuruluşunu ilan eden PKK kuruluşunun 44. Yılına girerken her güne devrim içinde devrim sığdırmayı başarmış bir şekilde hala gürleşen bir gençlik dinamizmiyle inkar ve imhaya karşı ezilen halklara umut ışığı olmaya devam ediyor. PKK ilerici insanlığa 21.Yüzyılda ve kuruluşunun 44. Yılında etik-ahlaki temellere dayanan demokratik bir devrimi müjdeliyor!
PKK özgürlük düşünün politik duyguya dönüşmüş toplumsal eylemin temsilidir, Halkın ruhuna işleyen devrimin ahlak felsefesidir PKK. Devrimci kolektif duygu ve mantığın bileşkesidir! Kürt halkının tarihi özlemlerinin ve özgürlükle tutuşan ruhunun yerel/evrensel uyumunun yegane dermanıdır! Milyon car bijî Partiya Karkerên Kurdistanê!
SERDEM AMED
YORUM GÖNDER