MARAŞ’IN İNTİKAM SAVAŞ'I
Savaş Maraş, “Bîr” ve “Pîr” Kürt damarının bir kişide aynı anda bulunması manasına gelen Rayber yani mürşittir. Böyle bir Kürt’ün doğal olarak gideceği, taşıdığı kültürü ve soy değerlerini katacağı yer PKK safları olacaktı.
19-26 Aralık 1978 tarihleri arasında Türk devleti, milliyetçi dinci çeteleriyle Maraş katliamı yaptı. TC bu katliamla Kürt halkının ulusal kimlik mücadelesini bir parti öncülüğünde geliştirmesini engellemeyi, Kürtleri Maraş ovasından çıkarmayı hedeflemişti. Bilindiği gibi sömürgeci soykırımcı TC, o günlerde Kürt halkının PKK adıyla örgütlendiği bilgisini almış, devrimcilere saldırılarını artırmıştı. Maraş katliamında hedef alınan Kürtler Reya Heq Aleviler olduğu için, katliam aynı zamanda bir Kürt Alevi katliamı olarak da tarihe geçmiştir.
1978’deki katliamın amaçlarından biri de Maraş Kürtlüğünü bitirmekti. Kürtleri çıkarıp burayı tümden Türkleştirmeyi hedeflemiştir. Düşmanın Kürtleri ülkesinin bu güzel ve verimli topraklarından çıkarmak için kullandığı gerekçe Kürtlerin İslam ve Türk düşmanlığı olmuştu. Bu argümanı kullanmasındaki neden, hedeflediği Kürtlerin Alevi olmasıydı. Şeyh Sait direnişinde Kürtleri laik cumhuriyet düşmanı göstermesindeki gerekçesini, burada İslam ve Türk karşıtlığına dönüştürmüştü. Yani amaç Kürt katliamı olunca TC gerektiğinde İslamcı gerektiğinde laik cumhuriyetçi kesilmektedir. Bugün de Kürtleri Türk düşmanı ve bölücü, tüm sürekleriyle Alevileri de İslam'a düşman göstermektedir.
Türklük ve İslam, Türk ulus devletinin mayasıdır. Türkmen halk tarihine de yabancı ve düşman bu devletçi Türk zihniyetini günümüzde en iyi AKP-MHP temsil etmektedir. CHP denilen zihniyet ise bunlara ebeveynlik eden yapıdır. CHP’nin Kürt ve Alevi soykırımında desteğini sürdürdüğü AKP-MHP’nin, Kürt ve Alevi düşmanlığını vahşet düzeyinde sürdürüyor olması tesadüf değildir.
Maraş katliamında kullanılan örgüt AKP ile birlikte iktidarda olan MHP’dir. Bugün tecavüzcü tarikatlar eliyle yoksul Araplardan devşirip Türkleştirmek istediklerini Maraş’ta Kürt köy ve kasabalarına yerleştirmek için çalışansa AKP’dir. Bunun içindir ki 1978’de devletin elinde slogan olan Türk İslam sentezi dincilik katliamdan iki yıl sonra devletin resmi ideolojisi ve siyaseti yapılmıştı. Bu durum Maraş (Gurgum) da dahil Kürtlerin olduğu her yerde TC’nin Kürtlere savaş açtığı anlamına gelmektedir. Başka bir ifadeyle TC, 1978’de MHP ile başaramadığını bugün AKP politikalarıyla nihayete erdirmek istemektedir.
Kürt halkının Maraş katliamına cevabı, Kurdistan özgürlük mücadelesini daha güçlü sahiplenmek olmuştur. Katliamdan sonra başta Pazarcık ve Elbistan’dakiler olmak üzere çok sayıda Kürt topraklarını terk etmek zorunda kalmış da olsa, gittikleri yerlerde ne inanç ne de ulusal kimliklerini unutmamış, değerleriyle yaşamayı sürdürmüştür. Kurdistan özgürlük mücadelesi gelişince de intikam için yüzlerce genci silaha sarılmış, halkı da yurtseverlik görevlerini en üst düzeyde yerine getirerek Maraş’ın düşmemesini sağlamıştır.
Maraş Kürt gençliği ilk günden Kurdistan özgürlük mücadelesine ilgi duymuş, yer almış ve gerilla mücadelesi başlayınca gerilla saflarına akarak katliamcılardan hesap sormuştur. Beseler, Erdallar, Nucanlar, Atakanlar, Delal ve Kasımlar… Maraş’ın bu yiğit devrimci evlatlarından son olarak bayrağı Savaş Maraş yoldaş devraldı. Ve binlerce Maraşlı gence yürüyecekleri yeni bir “YOL” açtı.
Maraş katliamının 45.yıl dönümünde Kurdistan özgürlük gerillası Maraş katliamını yapan zihniyetin iktidarda olduğu sömürgeci soykırımcı TC devletine karşı, Savaş Maraş duruşu ve silahıyla savaşıyor. Bu savaş sömürgeci soykırımcılardan intikam alan bir savaştır. Bu savaşın hamlesine, vuruş tarzına Savaş Maraş adının verilmesindeki anlam çok büyüktür.
Savaş Maraş yoldaş, Kürt soykırımcılarından intikam alan gerilla vuruş tarzına ad olmayı hakkeden bir komutandır. TC Maraş katliamı yaparken Kürtlerin PKK adıyla mücadele etmesini engellemeyi de amaçlamıştı. Bugün Zap-Avaşîn ve Metîna’da süren savaşta ise sömürgeci soykırımcı TC, Kurdistan özgürlük mücadelesini tasfiye etmeyi, tasfiye edemezse de güçten düşürmeye çalışıyor. 45 yıl önce PKK’nin kuruluşunu, PKK’nin başta Maraş hattındakiler içinde olmak üzere Kürt halkı içinde gelişmesini, kök salmasını, Kürtlerin PKK çizgisinde halklaşmasını engelleyememiş Türk faşizmi, bugün ne yapsa da hangi vahşeti uygulasa da hangi tür yasaklı silahlar kullansa da sonuç alamayacaktır. Çünkü gerilla 45 yıl önce düşmemiş Maraş’ın yurtsever evladı Savaş Maraş’ın manevi komutasında savaşıyor.
Savaş Maraş, tüm soykırım ve sömürgeci saldırılara rağmen yenilmemiş, bitmemiş Kürtlüğün timsalidir. Bu Kürtlüğün hem ulusal hem de inanç kimliğinin yaşatıldığı ana damarının evlatlarındandı. Bu damar, Kürt halk kültürünün binlerce yıl öncesine giden hafızası anlamında “Bîr”dir. Kökü derinlerdeki bu hafızayı her devirde aktaran kişi anlamında “Pîr” yani bilgedir. Savaş Maraş, “Bîr” ve “Pîr” Kürt damarının bir kişide aynı anda bulunması manasına gelen Rayber yani mürşittir. Böyle bir Kürt’ün doğal olarak gideceği, taşıdığı kültürü ve soy değerlerini katacağı yer PKK safları olacaktı. Böylece Savaş Maraş kişiliğinde binlerce yılık bir ruh, kimlik ve kişilik yeniden canlanacak mekana kavuşmuş oldu. Mekanına kavuşan Pîr’in yapacağı ilk şey, rızalık almak için yoldaşlarına türap olmaktı. O da bunu yaptı. Gelenekten kopmamış Pîr, her daim yüce ve derin bir “Bîr” taşır. Pîr yoldaşlarına Rêbêr’in gösterdiği ışığa pervane olmayı da öğretir. İşte bugün başta Zap, Avaşîn ve Metîna’da olmak üzere Kurdistan'da hakikate yürüyen gerilla böyle “Pîr”lerin komutasında savaşıyor; Savaş Maraş’ın yürüdüğü yolda Maraş’ın, Çorum’un, Dersîm’in ve tüm katliamların intikamını alıyor; güneşe niyaz olanlara da Pîr’i kendi tarihsel mekanına çeken Rêbêrin açtığı yolda mücadele edin diyor.
CİHAN EREN
YORUM GÖNDER