PKK'NİN KURULUŞUNUN ANISINA (1.BÖLÜM)
Yeni bir doğum günümüze doğru gidiyoruz. Biyolojik olarak doğumlar vardır, kutlanır. Siyasal olarak doğumlar vardır, anılır. Kültürel olarak doğumlar vardır, kutsanır. Felsefik olarak doğumlar vardır, yaşanılır… Biz PKK’yle yeniden doğduk; hem kutluyoruz, hem anıyoruz, hem kutsanıyoruz hem de yaşıyoruz. PKK bir insanı tepeden tırnağa yeniden yaratma eylemidir. Hele hele bu insan sömürge statüsüne dahi alınmayan bir halkın evladıysa, bu yeniden yaratım daha yakıcıdır. Bir arkadaşımızın deyimiyle “devrim düşürülmüş, düşmüş insanların yeridir.” Çünkü özgürleşmek için mücadele edenler konumlarından memnum olmayan insanlardır, toplumlardır. Yani düşürülmüş insan ve toplumlardır. Bunun içindir ki, özgürlük mücadelesine düşürülmüşlükten kurtulmak isteyenler gelir. Kendi halinden memnun olanların arayışları yüksek olmaz. Memnun edilmişlerin çok fazladan alıştırılmışlıkları söz konusudur. Öyle olunca yenilere yelken açmak akıllarına gelmez. Gelmez, gelemez çünkü onlar var olanın içine, kenarına, yanına monte edilmişlerdir. Başka bir deyimle sisteme entegre edilmişlerdir. Bu düşürülmüşler içinde geçerlidir. Her düşürülmüş olan potansiyel olarak özgürlükçü olabilir. Ancak her düşürülmüş mutlaka özgür olacaktır diye bir kural yoktur. Düşürülmüş olanlar eğer düşürülmüşlüklerin bilincinde değillerse, belki de kendi halinde memnun edilenlerden daha tehlikeli bir durumu yaşarlar. Buna biz “köle ruhun kökleşmesi” diyoruz. Kölelik bir kere benliklere, ruhlara, zihniyetlere sinmeye görsün orada yaşanacak olan sadece ve sadece düşürülmüşlük ve köksüzlük olur. PKK dünyanın en statüsüz halkı olan Kürtler içerisinden bir müjde hareketi olarak doğdu. Bir muştudur. Kürt halkına: Tek bir cümleyle ifade edeceksek; sen özgür olabilirsin müjdesi. Tek bir cümleyle ifade edeceksek; sen bu lanetli konumdan çıkabilirsin müjdesi. Tek bir cümleyle ifade edeceksek; sen kendin olma mücadelesine atıldığın andan itibaren onure edilirsin müjdesi. Evet, Kürt halkı bugün özgür olmanın yolunda kararlı adımlarla yürüyor. Evet, Kürt halkı bugün lanetli konumdan önemli ölçüde çıkmıştır. Evet, Kürt halkı bugün kendi olma mücadelesiyle dünya da kendisini onure ettirmiştir. İşte, PKK bunun için düşürülmüş bir toplumu, bir halkı dünya insanlık arenasına görkemli yeniden doğum yaptırma hareketi ve müjdesidir. PKK bu bağlamda bir toplumsal statüyü alt üst etmenin de adıdır. PKK bir halka reva görülen boyunduruğu parçalamanın ta kendisidir. PKK karanlık günleri yırtarak geleceğin aydınlık günlerine yelken açmanın bizatihidir. PKK Martı Jonathan misali yükseklerde tüm tehlikelere rağmen seyretmeye cesaret etmenin de ifadesidir. PKK ezilenlerin sesi olan İsa gibi gerektiğinde çarmıhı göze alarak dağların doruklarına tüm insanlığın günahlarını sırtına alarak çıkarak haykırmanın da adıdır. PKK geriliklere, köhnemişliklere, hakaretlere, zincirlemelere, prangalara, kötülüklere, çirkinliklere, ikiyüzlülüklere, zulme karşı yeni için, hoşgörü için, onurlu olmak için, köleliklerden kurtulmak için, iyilikler için, güzellikler için, dürüstlük ve adalet için yola çıkanlara ses olmanın da adıdır. Bir şeyler yapmak isteyip te yapamayanların, rahatsız olup ta bir tavır alamayanların, bir şeyler söylemek isteyip te söyleyemeyenlerin, konuşmak isteyip te dilleri kesilenlerin, haykırmak isteyip te Hallac gibi derisi yüzülenlerin, Mani gibi insanca yaşamak isteyip te taşlarla bağlananların seslerini, haykırışlarını, tavırlarını, çığlıklarını tokça, gürce hiç bir şeyden çekinmeden yaşama ve eyleme dökebileceğimizi söyleyen müjdenin kendisidir. Evet, PKK, doğum gününü insanca yaşamanın müjdesi ve muştusu olarak şimdiden selamlıyor ve doğum gününü, kendi doğum günümüz olarak kutluyoruz. Devam edecek… ŞEHİT KASIM ENGİN |
YORUM GÖNDER