APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (5. BÖLÜM)
APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (5. BÖLÜM)
0 Yorum
611
15-12-2021

DEVRİMCİ MİLİTAN EN GERÇEKÇİ İNSANDIR

Biraz saygılı, anlayışlı olmayı ve oldukça tehlikeli konumlardan çıkmayı başarmalısınız. Mevcut durumlarınızı oldukça tehlikeli buluyorum. Gerek yaşam, gerek savaş sorunlarınız küfre ve imhaya çok açıktır. Akıldan yoksun olduğunuz kadar, moralden de oldukça yoksunsunuz. Kendinizi çok dağıtmış, anormal durumlara sokmuşsunuz. Kişiliğinizde bir delilik biçimi gerçekleşiyor ki, bu çok sakıncalıdır. Bu durum aşılmazsa düşmana hiç gerek yok. Hatta bırakalım düşmana karşı savaşı, kendinize karşı açtığınız bu savaşla bile bire bir kendi sonunuzu getirebilirsiniz. Tehlike bu açıdan büyük ve her sahada yaşanıyor. Bu sorunlara güç yetirmeye çalışıyorum, fakat bu kadar anormal duruma düşmüş kitleyi, insanı ve özellikle de sözümona öncü gücü hizaya getirmek sanıldığı gibi kolay değil. Dizginsiz ve ölçüsüz yaklaşımlar aşılmazsa, ilk ve son kurtuluş şansınızı da çok tehlikeli bir son bekliyor. Tabii bunun altındaki muazzam kültürsüzlük, düşmanın baştan çıkardığı kişilik ve bitirilmiş yaşamın bütün değerleri mücadeleyi çok olumsuz etkiliyor. Acı ve umut da gerçekçi gelişmediği için, duygularda anormalliği aşamama, akılda da mantığın tüm gerçekleriyle oynama, hele politik mantık, irade davranışı daha da işlemez duruma gelmiştir. Savaşa hiç anlam verememe, niçin savaş, nasıl bir savaş sorularını anlamsız bırakma daha da tehlikeli bir halde seyrediyor. Kendini kontrol edememe şu anda en temel özellik olup çok yaygınca yaşanmaktadır. Bu yaklaşım, savaşta hiç sınır tanımadan, aslında objektif olarak en canice bir hak gibi kendini gösteriyor. Bu anlamda birer canisiniz desem, belki yadırgarsınız.

Tabii savaşı kurallarına göre yürütmeyince, kişinin bir caniden farkı kalmaz. Kürt tipinin genelde suç tipi olduğunu her zaman söyledik. Fakat bu suçlu kişilikte bu kadar ısrar etmeniz çok saçmadır. Bu sorunu çözmeye çalışıyoruz, ancak engel üstüne engelle karşılaşıyoruz. Son zamanlarda düşmanı unuttuk, sizde gerçekleşen düşman artık yetiyor da artıyor bile. On beşine gelen çocuklardaki yüksek dinleme ve anlama gücünün bile çok uzağındasınız. Bu da tuhaf bir durumdur. Kendinizi kontrol edemiyorsunuz. Oysa askerlik, öncelikle kendini kanunlar veya siyasi çizgiler temelinde denetlemekten ve disipline etmekten geçer. Oysa partinin çizgisi, partinin yasası, partinin siyaseti, partinin işleyiş kuralları, sizin hiç umurunuzda bile değil. Artan özgürlük imkanları, sizin yaklaşımlarınızda daha fazla kural tanımazlığa ve çizgi dışılığa yol açıyor. Bu neden böyledir diye hiç rahatınızı bile bozmuyorsunuz. Tarihteki sahte müminleri çok iyi tanıyoruz. En iyileriniz -ki, fazla başını kaldırmamış, bilinçlenmemiş olanlardır- partinin öyle bir mümini oluyor. Bu neye yarar, öncelikle insanın kendi içindekini tanıması gerekiyor. Önce kendi içinizdeki savaşı başarmanız gerekir. Dışarıya karşı iktidar olabilmek için bu gereklidir. Kendinizi tanımaya bile yanaşamıyorsunuz? “Kimim, neyim ve rolüm nedir” diye kendinize tek bir soruyu bile sorma cesaretini gösteremiyorsunuz. Kendinden hesap sormayan kişilik, kendini unutan kişiliktir. En ağır suçları da işlemiş olsa, kendi vicdanına hiç seslenmesi olmayan kişiliktir. Maalesef bu, sizin pratiğinizde gerçekleşti. Bu durumu nasıl önleyeceğiz? Aklıma sık sık sizden kaçmak gelir, ama bir savaşçı yanımız olduğu için, amansız yüklenmekten daha değerli bir şey yok diyerek direniyorum.

Bir kavga inadım var. Çocuklukta tam yapamadığımı şimdi yapıyorum. Oyunun kurallarına gelmemeleri, çok eskiden beri tanıdığım bir özellik ve ilk isyanı da bu yüzden başlatmıştım. Şimdi siz, bu tutumu daha tehlikeli bir biçimde sürdürüyorsunuz. Babalarınız da yok ki, babam gibi bana karşı çıksa. Delikanlılığınızla ortaya atılmışsınız, oynuyorsunuz. Arkanızda sınıf olsaydı daha iyi yüklenirdim. Arkanızda sınıfınız da, aşiretiniz de yok. Olsaydı, onlarla babama karşı yaptığım gibi şiddetli bir savaşımı geliştirirdim. Sınıf da sizsiniz, oğul da sizsiniz, baba da. Hepsi
şahsınızda birleşmiş. İşlenilen hatalar bir köy ortamında olsaydı bu kadar tehlikeli olmazdı. Oysa bu hatalar tüm bir ulus adına işleniyor. Hatta dünyayı da ayağa kaldırmışız, bize bakıyorlar. Anamla olan savaşlarımda ne kadar akıllıymışım. Sizinle ananızın ve sülalenizin ilişkilerini göz önüne getirerek, böyle oğul büyütülmez, böyle kız olmaz, ama olmuş bir kere diyorum. Kendim de böyleydim, sizi fazla ayıplamıyorum. Fakat benim yaklaşımım çok farklıdır. Yerinde, akıllıca hareket ettim ve kendime güvendim. Güçsüzlüğümü ve zayıflıklarımı hissettim, ne zaman yenileceğimi hep gördüm ve iğne ucu kadar bir imkanı yakaladığımda onunla kendimi beslemeye çalıştım. Benim farkım biraz buydu. Tabii siz hiçbir zaman bunu ne düşündünüz, ne de yaptınız. Sorunun esası buradan kaynaklanıyor. Şu anda Kürt halkı, dünyada kendi başına en çok bela olan halkı temsil ediyor. Ancak çok iddialıydım anama karşı Ana, sen analığı taslamayı bırak, büyük suçlusun diyordum. O zaman onu böyle susturdum. Çok tarihi bir gerçeği söylemiştim. O zaman tektim, insanlarla bu kadar tanışma yoktu. Ancak, sonradan başıma gelecek olan daha o zamandan belliymiş gibi yaklaşmıştım. Ne kendimi beğendim, ne de oldum olası yakaladığım iyilikleri, güzellikleri pek tatmin edici buldum. Şimdi Başkanlık adı altında bir şeyler yapmaya çalışıyoruz.

Sizin başka çareniz olmadığı ve benim gücüm de bu kadar olduğu için halimiz böyle oldu. Her iki durum adeta birbirini tamamladı. Tabii bu çok zoraki bir savaş oldu. Fakat ne de olsa ben kendimi biraz yürütebiliyorum, siz ise bunu yapamıyorsunuz. Benim kendimi yürütecek gücüm var, ama siz ne olacaksınınız? Gerçekten hiçbir şey için sabretmediğim kadar, sizin büyümeniz için sabrettim. Deneme-sınamayla yaşamı ve savaşı öğretmeye çok büyük özen gösterdim, ama ufacık bir ilerleme sağlamış, bekleme durumundan çıkmış değilsiniz. Tabii büyümemiş, yüzyıllardan beri hep cüceleşmiş bir halkın öncülüğü de bu derin etkiyi yansıtacaktır. Gerçekleşen de budur. Haklısınız, “ne zaman büyüdük ki, bizden gerçek önderler bekliyorsun” diyebilirsiniz. Doğru, nereden geliyorsunuz ki, büyüklük taslayasınız. Çoktan bitirilmişsiniz. Düşman da “çoktan öldüler, bittiler” diyor. Biraz da o geleneği yansıtıyorsunuz. Soyu tükenmiş, insanlığı kurutulmuş bir gelenekte, herhalde benim istediğim gibi bir kişi olmak çok zordur. Düşünün ki, benim gibi güçlü konuşan, savaş konusunda bu kadar yaratabilen bir kişi bile, gerçeğiniz karşısında konuşamıyor. Ağalık, ilkellik, doğruya gelememe, sevgisizlik ve en önemlisi de zavallılık durumunu yaşıyorsunuz, tam da bela olma dedikleri gibi. Ben de her zaman en çok bu durumunuzdan kaçıyorum. Elimde bela olmayan bir ilişki, bir yoldaş yakalamak istiyordum, ancak tam tersi başımıza geldi. Yoldaşlık tanımında, kesinlikle bela olma kuralına yer yoktur, ama PKK mirası temelinde belki iyi bir aşiret olabilirsiniz. Türkiye‟de Dev-Yolcular vardı, Dev-Genç mirasını Türkiye‟nin sol çingeneleri biçiminde kullandılar. PKK mirası herhalde bundan daha da kötü kullanılacaktır. Çingenelerin bile gerisinde bir durum ortaya çıkabilir. Ben, çingenelerin psikolojisini fazla incelemedim, ama ilk bakışta söylenebilecek olan; toplumsal kurallar çerçevesinde kendini dışlanmış bulan kesim olduğudur. Marjinal kalmışlardır. 

Fakat, yine de kendilerine göre bir düzene oturmuşlardır. Sizleri acımasız sömürgeci iradenin elindeki esir toplumdan çıkartmanın sonucu, ya gerçek PKK‟li tarzında bir militanlıkla büyük bir insanlık değeri olabilirdi ya da çingeneden daha beter bir durum ortaya çıkabilirdi. Şimdi ağır basan, çingeneye benzeyen yanlar oluyor. Boşuna “çingene paşaları, çingene komutanlar” demiyorum. Maalesef bu durum, gittikçe kendisini gösteriyor. Tam çingeneleşme de değil, henüz o gelişmeyi sağlamış değilsiniz, ama işaretleri oldukça fazladır. Gerçek PKK‟liliği yaşama geçirmek istiyoruz, ancak buna kimse yanaşmıyor. Bu dayatmalarınız karşısında daha fazla direneceğim. Pek fazla kendimi göstermeye hevesim yok, ama sizin dayatmalarınız karşısında kendimi biraz daha göstermem gerekiyor. Neye mal olursa olsun, tam bir gösteriye kalkışmam yerinde olabilir. Şimdiye kadar mantığı fazla zorlamak istemedim. İradeye de kırılacak, aşındıracak kadar anlamsız yüklenmek istemedim. Fakat mevcut tutumlarınızda ısrar ederseniz, her iki yönlü de gösteriye kalkışabiliriz. Benim kendimi kullanmam, kendimi savaştırmamın ne anlama geldiğini düşünmüyorsunuz, hiç umurunuzda bile değil. Bana hep, laf dinlemez eski ağaları, kendini bir şey sanan köylüleri, yine ukala küçük-burjuvaları anımsatıyorsunuz. Sizin temsil ettiğiniz o güçleri çok iyi tanıyorum. Ben onlarla kavgalıyım, onları oldukça da zorladım. Zaten fazla direnme kabiliyetleri de yok; öldürücü darbeyi yemişler ve fazla ayakta kalmaları da mümkün değildir. Ama yine de kişiliklerinizde yansımasını buluyorlar, ancak neyi, kimi temsil ettiğinizi hiç fark etmiyorsunuz. Kendi üzerimde bir savaşçı tartışması da yürütmek istiyorum, ama hiç ciddiye almıyorsunuz. Zaten eskiden beri alay konusuydum; köy alay etti, devlet alay etti, MİT alay etti, şimdi de siz alay ediyorsunuz. Kendimi nasıl alay edilmez duruma getireceğimi veya sizi doğduğunuza pişman ettirecek kadar nasıl güçlü tutacağımı düşünüyorum. Bizim köylüden, hatta devletten bile fazla hayır gelmediği veya bunların karşımızda fazla dayanamayacakları ortaya çıktı.

Şimdi sıra sizde. Kesinlikle size, oyunu kurallarına göre oynamayı öğreteceğim. Eminim ki, bir çok kılığa gireceksiniz, her türlü kaçış yolunu deneyecek, lanetli yaşamı ve karılaşmayı kabul edecek, yine de doğruya gelmemekte ısrar edeceksiniz. Fakat bu da kolay geçmeyecek, yine sizinle uğraşacağız. Siz ki, benim geliştirmek istediğim savaşçılıkla bu kadar oynadınız, bunun ne anlama geldiğini sizinle mücadele ederek size kavratacağız. Adam olmak kolay değildir ve bu gerçeği anlayıncaya kadar sizinle mücadele edeceğiz. Çünkü yiğitlik silahıyla, savaşçılıkla oynanmaz. Barzani‟ye mi kaçacaksınız, TC‟ye mi? Düşmanım artıkça bende de o kadar mücadele azmi gelişir. Hele özellikle de hainlerin kaçtığı yerlere karşı mücadele etmek iştahımı kabartır. İntikamcıyım, hatta ucuz mezara girenlere de öyle yaklaşıyorum. Mezardakilerin de kurtulamayacaklarını çok önceleri çözümlemiştik. “Bir istediğin canımızdı, onu da mezara verdik” demenizi de asla kabul etmiyorum. Ya bu savaşı öğreneceksiniz ya da biz sizinle böyle savaşacağız. Arkadaşlarına ve dostlarına çok dikkat eden biriyim. Hiç birisine niye geldin demem, kalbimde en ufak bir rahatsızlık duymam. Ama kişiliğimi de savunacağım ve ne kişiliği olduğunu göstereceğim. Ben davetiye çıkarmadım, karasevdalı bir biçimde buraya kadar ısrarla gelen sizsiniz. Büyük bir kısmınız “gideriz Başkanın yanında güç alırız” dediniz. Zaten hep bunu söylüyorlar. Güç alırsınız, ancak o gücü nasıl kullanacaksınız? Gücü alıp, çingene paşası gibi canımıza okurcasına, en değerlilerimizi katledercesine kullanmak için yanımıza geliyorsunuz, artık bu oyunu da durduracağız. Benim kendime ahtım vardır, yanımdaki insana sonuna kadar güç veririm, ama onun da bu gücü doğru kullanma andı vardır. Kullanmazsa ne olur? Beni tanıyan tanır. Gidin devlete sorun; benimle oynanır mı, oynanmaz mı? Gidin anama sorun; benimle oynanır mı, oynanmaz mı? Gidin PKK‟nin büyük şehitlerine sorun; öğrendiğiniz bir kelimeyi bile doğru kullanmazsanız, size bağlı kalınır mı, kalınmaz mı? Bırak o kadar parti olanaklarını, savaş silahlarını heba etmeyi, bir kelimeyi bile yerinde kullanmazsanız ne olacağını sorun, onlar size gereken cevabı verirler.

Bizim hayallerimiz, bizim intikamlarımız, kinlerimiz, öfkelerimiz, coşkularımız neyi söyler? Bunları anlamadan, bunlara bağlı olmayı bilmeden savaşmak mümkün değildir. Hiç eğitmediğim halde, çocukların bile hepsi akıllı bir asker gibi yetişiyorlar. Halka gidin bakın; gelen bütün bilgilerde “halk, Önderliğe çok bağlı” deniliyor. Tabii, beni tanıyıp tanımamaları da önemli değil, ama militanlarımızdan çok daha bağlıdırlar. Çocuklar mükemmel bağlı, yaşlı ninelerdedeler de öyle. Ancak iki yaş sınırından ortaya doğru geldiğimizde, özellikle de PKK içindekilere ve orduya doğru yol aldığımızda kendini bilmeme, haddini bilmeme geliştikçe gelişiyor. Halbuki hem çocuklar hem yaşlılar söz konusu olduğunda biri ermiş, diğeri ise suça bulaşmamış olarak değerlendirilebilir. Orta yaşa doğru geldiğimizde ise, kendini bir şey sananların kuralsız tırmanışı söz konusudur. Biz bunu önleyeceğiz. Yiğitlik pek kolay değil. Orta yaş, yiğitliğin en çok konuşturulması gereken yaştır. Ama gel de bunu tanınmaz hale getirenleri gör. Benim sıkça kendime söylediğim ve yarın bütün halka açıklayacağım husus; neden adam olmak istenmiyor sorusudur. Ben bildiğiniz adamlardan değilim diyeceğim. Bunu söylerken, tüm bu kişiliklerle nasıl çeliştiğimi ve savaştığımı göstereceğim. Başkanı heyecanla bekleyen insanlar bakacaklar ki; bu adam hiç de sanıldığı gibi değilmiş. Burada mükemmel oynayacağım. Yıllarca küçük oynayanların, sahte kişiliğin ne olduğunu göstereceğim. Siz ki beni zorladınız, imana gelmediniz, ben de bunların hikayesini gücüm oranında daha da geniş kesimlere anlatacağım. Meşhur provokatör, yazdığı son mektubunda “Nasıl çıktıysan, yer yarılsa da öyle içine girsen” diyordu. O da bir söylem! Yeryüzüne böyle çıkmayı ben de istemezdim, ama kendimi çıkmış gibi görüyorum. O zaman kim yerin içine girecek, onu da iradeler belirler. Şimdi biraz benim iradem belirliyor. En kolay olan, ucuz ölmektir. Siz zaten ona doğru kayıyorsunuz, ama o da sadece düşman provokatörünün istediği bir sonuçtur.

Yiğitlerin kolay ölmemesi gerektiğini tüm tarih söyler. “Ben kolay ölmem” sloganına bağlı olmak, bizim en temel ilkelerimizden biridir. Savaşın en temel bir ilkesi, kolay ölmeme ilkesidir. Tabii kolay ölmemek uğruna bir çok kişiyi öldürerek değil; kolay ölmemek, savaşı amansız geliştirmek ve düşmanı imha etmekle mümkündür. Düşmanı imha etmeyen, kolay öldürülmeye yol açmış olur. Örgütlemeyen, morali geliştirmeyen kolay ölüme yol açar. Bunlar temel özelliklerdir. Sizler, hayattayken bile kolay ölüm pozisyonundasınız. Tüm bunlar savaş teorisinin en önemli özellikleridir. Aynı zamanda, benim savaşta çok kurnaz olduğumu da bilmeniz gerekir. Peygamber bile, “Savaşın onda dokuzu kurnazlıktır” der. Ben bu ilkeye de bağlıyım. Ama nasıl kurnazlık? Tabii ki, sizin köylü kurnazlığınız biçiminde değil. Sizin sergilediğiniz kurnazlık değil, aptallıktır. Savaş hilesi, kesinlikle sizin yaptığınız o kurnazlıklar gibi değildir. Biz onu biraz gösterdik. Bu zavallılar savaşa mı geliyor, savaşçı mı olacaklar diye hep düşünüyorum. Siz, en az başaracağınız bir işe dört nala koşuyorsunuz. Hiç olmazsa benim gibi konuşmasını, eğitmesini ve özellikle örgütlemesini bilseydiniz, belki bir işe yarardınız. En yapamayacağınız iş savaştır ve herkes bunu istiyor. Diğer işlere var mısın diyorum, hepsi başını önüne eğiyor. Çok tuhaf bir tip. Değil sağlam bir komuta yürüyüşü, doğru bir oturuşu bile yok.
Bunların hepsi de sözde komuta yapısıdır. V. Kongre de komuta sorunu tartışılırken bazıları eleştiriye kaldırılmış. “Partileşmeden, doğru ordulaşma esasına hükmetmeden komutanlık olmaz, biraz kendini gözden geçir, kendini anlamaya çalış, olup biteni kavra ve sonra görev alabileceksen al” denildiğinde; “Rütbemiz mi indirilmiş, komutanlıkla mı oynamışız” diyerek küsüyorlar. Hatta kendilerine göre bir teorileri de var: “Ağzı biraz laf yapan aydınlar geldi, köylüler iktidardan düştü” diyorlarmış. Bazıları bunu eskiden de söylüyordu.

Kör Cemal pratiğini de hatırlıyorum; bir arkadaşımıza III. Kongre‟de Avrupa‟ya git dinlen dediğimizde, Kör Cemal bunu “aydınlar iktidardan düştü, köylüler iktidara geçti” diye yorumlamıştı. Kendisine çok geniş yetkiler ve olanaklar verdik ve ülkeye yolladık. Bir baktık ki, adamın iktidardan anladığı, henüz yerine ulaşmadan bir çingene çadırı kurmakmış. Zagroslar‟ın eteğine vardığında bütün yaptığı, “hoşunuza gitmeyeni çatışma esnasında vurabilirsiniz” demek oldu. Bu kişi “ikinci adamlığa” soyunuyordu. Köylü iktidarını kurmuş! Verdiği talimat aynen şöyle; “Baktınız ki biri gözünüze hoş görünmüyor veya engeldir, çatışma esnasında vurabilirsiniz.” Örneğin, şehit Erdal arkadaşımız vardı, nasıl şehit düştüğünü tam çözemedik ve böyle birkaç değerli arkadaş da bu şekilde şehit düştü. Düşman kurşunuyla mı yoksa bazı sözümona iktidar olmak isteyenler tarafından mı şehit düşürüldüler, belli değil. Hatta Agit arkadaşın şahadeti konusunda da tam bir sonuca ulaşamadık. Çatışma esnasında bir yerden kurşun geliyor, ancak düşman kurşunu olup olmadığı belli değil. Bu kişilik iktidarı böyle anlıyor. Oysa böyle bir iktidar yok. Burada bir hırsızın, bir caninin veya bir çok ilkelin hareket tarzı vardır. Keşke köylüler de iktidar olsaydı. Kaldı ki köylülerin iktidarı demokratik olur. Ancak demokrasi onları iktidara getirebilir. Barzani iktidarlığı feodaldir, işbirlikçidir. O sahanın kralı odur. Zaten hemen yanı başlarındadır, “sıkıştığımızda Barzani‟ye kaçarız” diyor. İçimizde biri bölük komutanıyken takım komutanı olmuş ve buna canı sıkılmış. Bu durum karşısında elinden gelen şu oluyor; kendisi gibi bazı köylüleri topluyor “ben giderim KDP radyosunda çağrı yaparım, siz de gelirsiniz” diyor. Köylü iktidarını isteyenin bulduğu çareye bakın. Ağasının radyosunda konuşacak ve böylece iktidar olduğunu kanıtlayacak. Küçük burjuvaziden veya aydından intikam alacak. Düşünün ki, bunlar en eski arkadaşlarımız oluyor.

Bu aynada herkesin kendisini biraz görmesi gerekir. Hiç böyle iktidar savaşı olur mu? Kaldı ki PKK‟de öyle aydın da, köylü de yok. Bir numaralı aydın da, köylü de benim. Benim kadar köyü bilen de, benim kadar aydınlanmayı bilen de yoktur. Buna dayanarak belirtiyorum; nerede köylülük, nerede aydınlık? Hepsi zavallı, dağda yürümesini bile bilmiyorlar. Köylüdür, ama kırk yıldır bir jandarmanın uşağı olmaktan bile kurtulamamış. KDP ağasının veya “kralının” eteğini öpemeyecek kadar zavallıdırlar. Aydın da kukladır. Sözümona bunlar birbirini kabul etmiyorlarmış, iktidarı birbirlerinin elinden alacaklarmış! Güney Savaşında arkadaşlarımız raporlarında yazıyor; “canları sıkıldığı için küsmüşler, moralleri bozulmuş ve tam savaşmamışlar.” Ortada iktidar mı var? Hayır, ortada imha var, imha yaşanıyor. Orada gücün hepsini kaybedecekler, ama sözümona iktidar savaşı verdiklerini sanıyorlar. Ne kadar büyük bir gaflet, ne kadar büyük bir bilinçsizlik var. Ondan sonra da nereye kaçıyorlar? Düşünün ki, gittikleri yerlerde de onlara ölümlerden ölüm beğendirtiyorlar. İnsan kendine kötülük eder de bu kadar mı eder? Yetmez aydını da öyle, fukara köylüsü de. Birbirlerine müthiş değer vermeleri gerekirken, aydın olan anında bir kelime daha fazla öğretmek durumundayken; köylü olanın doğru emekçiliğini geliştirerek, aydının aydınlığını da harekete geçirmesi gerekirken yaptıkları, sözde bir iktidar savaşıdır. Hiç umurunda mı o erken ölsün, o boşa çıksın? Bu anlayışın içinde incir çekirdeğindeki kadar beyin yoktur. O halde, komutanlığınıza nasıl anlam vereyim? Bir halk ordusu komutanı böyle olur mu? Bu bilinçsizliğe, bu gaflete yer verir mi? Karargahlarımızda tabandaki köylülük ve küçük-burjuvalık, onun fitne-fesadı en üst düzeyi bile birbiriyle karşı karşıya getiriyor, ancak karargahlarımız bunun farkında değiller. 

Onlar da sözde aydınlar ve en üst düzeydedirler. Ne kadar zavallıca bir durum. Halbuki birliğinizi biraz geliştirebilmek için, hiçbir insanın aklına getiremeyeceği yöntemlerle kırk yıldır bir savaş yürütüyoruz. Bunu anlayacaklarına, bundan tarihi dersler çıkaracaklarına işleri-güçleri kendilerini nasıl dayatacaklarını düşünmek oluyor. Eminim ki on beş yaşındaki bir kız bile kendisini böyle görücüye çıkarmaz. Veya kendisini pazara çıkarıp da satmak isteyenler bile böyle zavallı, böyle sefil olmaz. İnsan kendisini bu şekilde alay konusu eder mi? Unutmayın ki, henüz komutanlığın yanından bile geçemiyorsunuz. İçimizdeki aydınlar da laf ebesi olmaktan öteye gitmemişlerdir. Yetmişlikler de dahil olmak üzere aydınlanmayı doğru-dürüst başaran yok. Aydınlamayı gerçek anlamda biraz ben idare etmeye çalışıyorum. Özgür köylüyü de ben temsil ediyorum. Bunu anlayıp değer vereceklerine, bizi de boşa çıkarıp sözümona kendi aralarında eski köylü fesadına, köylü kavgasına tutuşuyorlar. Biri diğerine, diğeri de ona vurur; Türk jandarması da gelir, ana- avrat küfreder, bir tokat ona, bir tane de diğerine patlatır ve ondan sonra diktasını sürdürür. Durumunuz aynen budur. Sonuç olarak, Türk ordusu buranın hakimidir. Bunlar da sözde gerillacı komutanlar. Birbirlerine karşı iktidar savaşı yürüteceklerine, düşmana karşı yürütseler olmaz mı? Kaldı ki, iktidar düşmandadır, bizde değil. PKK şu anda iktidarda olan bir parti değil. İktidarda olanlar, yanı başınızda Güneyde işbirlikçilik, Kuzeyde düpedüz acımasız Türk ordusudur. “Eşeğini dövemeyen semerini dövermiş” derler; düşmanı dövemiyorlar, ama birkaç yıldır birbirlerini boşa çıkarmak için akla hayale gelmedik oyunlar oynuyorlar. 

Düşman yanı başınızda; Güneyde de savaştık, Kuzeyde de, ikisine karşı da ne kadar zayıf, ne kadar yetersiz olduğunuzu biliyorsunuz, çünkü kendiniz yaşadınız. İktidar savaşı bunun neresindedir? Hepinize, özellikle de aydınlarımıza ve yöneticilerimize soruyorum; iktidar bunun neresinde? Doğru dürüst bir mevziiyi savunma, doğru dürüst bir gelişme yaşama, sonra da “komutanlık ne oldu, kim karargahtan sorumludur” de. Bu tür şeyleri bırakın, düşmana karşı ne yaptınız? Ben burada savaşçı yetiştirmesem, para ve silah göndermesem, o dağlarda karnınızı doyurabilir misiniz? Siz eskiden de köylüydünüz, eskiden de aydınlar vardı, ancak KDP‟nin kapısında uşak, köle oluyordunuz. Sizi bundan başka bir şey bekliyor muydu? Büyüklerinize sorun, aydınlar Barzani‟nin peşmergesi, hatta kahyası bile olamazlardı. İşte bir Sarı Baran vardı, düşkün bir bayanla kaçtı. Adamı uşaktan daha beter etmiş, hatta bir odaya atmışlar. Belki bir katiptir veya herhangi bir ayak takımı işi vermişlerdir diyordum. Araştırdık, ancak onu da vermemişler. Bunlar sözde en üst düzeyde aydın! Köylüler içinse zaten açık söylüyor, “bizim ayakkabılarımızı bile öpemezler” diyorlar. Yani büyükleriniz bile onların ayağını öpemeyecek kadar uşaklarındandır. Gerçek buyken, bir Türk jandarması karşısında ne olduğunuzu söylememe hiç gerek yok. Bunları unutup, “KDP‟nin radyosuna gideyim, öteyim” diye düşüneceksiniz. Köylü kadınlarına, kızlarına Barzani yakınları el koymuş. Neden böyle oluyor diye Barzani‟ye şikayet etmişler. Barzani ise; “Çok güzel, Barzani gibi bir ailenin, kabilenin erkeklerinin sizin kızları elde etmesiyle, adice kullanmasıyla siz yücelmiş oluyorsunuz, daha ne istiyorsunuz” demiş. İşte bu tür şeyleri geliştiriyorlar. Bunun için nereye gittiğinizi anlayacaksınız.

İnsan kendisine karşı biraz saygılıysa, “Nedir bu yaptığım” der. Onu da bırak, bin bir emekle sizi yaşatacak bazı imkanlar veriyoruz, bunun üzerinde hesap yapıyorsunuz. İktidar olmak isteyen en azından aşiretinden, köyünden etrafına birkaç yüz kişiyi alır, örgütler. Aydın ise dil gücüyle, eğitim gücüyle bazı insanları örgüte bağlar. Hazır gönderdiklerimizi bile kaçırtacaksınız, ondan sonra da “biz iktidar savaşı veriyoruz” veya “ben komutanlıktan, karargahtan kolay kolay düşmem” diyeceksiniz. Eğer bu görev ve yetkiyi istiyorsan bunun kuralı var, bunun savaşla bağlantısı var. İktidar güzel bir şey, ama iktidar kimden alınır? Birbirimizden iktidar alabilir miyiz? Bizim birbirimizden alacağımız bir iktidar yoktur, ancak birleşerek iktidarı alma gibi bir görevimiz vardır. Hem de çok sıkı sıkıya örgütlenerek, birbirimizi yoldaşça güçlendirerek iktidarı parça parça işbirlikçiden, faşistten koparcağız. “Kim daha etkili, kim kimin yerine geçecek, kim diğerini ucuz kullanacak, bastıracak veya yardakçılık ederek kullanacak” gibi sözler, bir PKK militanının ağzına alamayacağı sözlerdir. Bir PKK militanının bunları aklına getirmesi bile suçtur. Ancak bu tür söylem ve düşünceler gelişmiş, hatta ortalığı silip-süpürecek duruma gelmiş. Bunlar, çoğunuzun yüreğine rahatlıkla
kabul ettirdiği şeylerdir. Oldukça vahim bir durum. Bunları şunun için belirtme gereği duyuyorum, siz ne yaptığınızın farkında değilsiniz. Bu suça sözümona aydınlarımızın, sözümona köylü kökenli komutanlarımızın hepsi bulaşmıştır. Savaşçı gücümüzün potansiyelinin yüzde beşini bile kullanmamışlardır. Bırakalım gelişme imkanlarının doğru kullanılmasını, bunların heba edilmesinin önüne bile geçmemişlerdir. Köylüler bile “gidin, aldatarak PKK‟den bol bol kazanabilirsiniz” diyor. Silahlarımızın, erzaklarımızın hırsızlıkla elimizden nasıl alındığını biliyorsunuz. 

Peki gerçek buyken, siz nasıl “kim iktidar veya kim etkili-yetkili olacak” diyeceksiniz? Siz elinizdeki etkiyi-yetkiyi kaptırıyorsunuz, önce bunu düşünmeniz gerekiyor. İktidar imkanlarını artırın, arazi kurtarıp, değer biriktirin. Bu da ancak eğitimle, örgütlenmeyle ve bizzat savaşla olur. Ondan sonra da ben iktidar oldum dersiniz, o zaman iktidarın hepsi sizin olsun. Tüm eyaletlerimize savaşçı gönderdim, silah gönderdim. Eskiden Botan‟da bir çakınız var mıydı? Botan‟a savaşçıları ben kazandırdım ve bu savaşçıların binlercesi şehit düştü. Siz daha yedi yaşında bir çocukken, bu mücadeleye ilk adımı biz attırdık. Verilen emeklere biraz saygılı olmalısınız. O ideoloji, o politika savaşımını Ankara‟da yıllarca ölüm-kalım savaşı biçiminde verdik. Kırk yıllık savaşımla yoğrulmuşuz, size onların ürününü aktardık. Yalnız Botan‟a da değil, bütün Kürdistan‟a bu ürünleri aktardık. Gerçek bu değil midir? Dersim‟e, Serhat‟a... buradan onlarca müdahaleyi biz yapmadık mı? Bu çalışmaların hepsi bizimle başlamadı mı? Bunları inkar edip, ardından da “kim daha fazla etkiliyetkili” demek asla kabul edilemez. Bunları ağzınıza bile almamalısınız. Bunların hepsi parti değerleri, halk değerleridir. Bu mücadelede binlerce şehidin kanı vardır ve her birisi Kürdistan‟ın bir köyündendir. Kürdistan‟da toprağa düşenlerin araştırmasını yapın; hepsi Kürdistan‟ın ayrı bir köyündendir. Hatta içlerinde enternasyonalistler de vardır. Bunların gerçeğini görmeden, “ben buranın beyiyim, ben buranın ağasıyım” derseniz, bunu hiç kimse kabul etmez. Kaldı ki biz ülke savaşçısıyız, hatta enternasyonal savaşçıyız. Bunlar PKK‟nin savaş ilkeleridir. Bunları unutup, “ben şu dağın ağasıyım” veya “ben komutanım” mı diyeceksiniz; insan böyle ilkel düşünür mü?

Her birinizin sorumluluğu altında o kadar şehit verildi, kimdi o şehitler? Acaba komutanlarımız o şehitlerin adlarını biliyorlar mı? Biz Haki Karer‟in anısına bir parti ilan ettik; Agit arkadaşın anısına Kürdistan tarihinde ilk defa gerillayı gerçekleştirdik. Tanıdığımız birkaç tane yoldaşımız için bunları yaptık. Peki siz ne yaptınız? Yüzlerce şehit verdiniz, ancak birisinin adını dahi bilmiyorsunuz, yüreğinizde yerleri bile yok! Size nasıl saygılı olacağız? Siz nasıl savaş vereceksiniz? En yüce değerlerinizi unuttuktan, onların anısına saygıyı yitirdikten sonra, sizin bir canavardan farkınız kalmaz ve yarın tarih karşısında yargılanırsınız. Bu kutsal değerleri bile göz ardı edenler neden bahsedebilir? Kaldı ki, halktan da o kadar insanın ne hale düştüğünü biliyorsunuz, bir çoğunun köyleri yakıldı. Hiç bunların üzerine düşünmeyecek, bunlara karşı görevimiz nedir demeyecek, sonra da ucuz komutanlık taslayacaksınız; bunun ne kadar yanlış olduğu ortadadır. Onun için size, tehlikelisiniz diyorum.

HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN

YORUM GÖNDER

ZİYARETÇİ YORUMLARI

BENZER KONULAR

15 AĞUSTOS ATILIMI BİR KEZ DAHA DOĞRULANMIŞ VE ZAFERE OLAN İNANCI SARSILMAZ KILMIŞTIR!

ÖLÜMSÜZLÜK,BİRAZ DA KAHRAMANCA DİRENİŞTEN GEÇER

ÖNDERLİĞİN 29 HAZİRAN 1999 İDAM KARARI

ÖNDERLİK SAVUNMALARINDA KUANTUM  

AŞK ÖZGÜRLÜĞÜ ARAYIŞTIR

PKK'YE DAYATILAN TASFİYECİLİK VE TASFİYECİLİĞİN TASFİYESİ

HALKIMIZI TASFİYE ETME TARİHİNE PKK'DE VERDİĞİMİZ  CEVAP  

MEŞRU SAVUNMA BİLİNCİ

HALKIMIZI TASFİYE ETME TARİHİNE PKK'DE VERDİĞİMİZ CEVAP

HALKIMIZI TASFİYE ETME TARİHİNE PKK'DE VERDİĞİMİZ  CEVAP  

ÖZGÜRLÜK PROBLEMİ (1. BÖLÜM)

ÖZGÜRLÜK PROBLEMİ (2. BÖLÜM)

TOPLUMSAL ADALETİN HUKUKLA OLAN İLİŞKİSİ

EMEK VE TOPLUM (1.BÖLÜM)

EMEK VE TOPLUM (2.BÖLÜM)

ETİK-ESTETİK ÜZERİNE 1.BÖLÜM

ETİK-ESTETİK ÜZERİNE (2. BÖLÜM)

LI SER RÊBAZ Û REJÎMA HEQÎQETÊ NAVEROK (BEŞA 1 E MİN)

LI SER RÊBAZ Û REJÎMA HEQÎQETÊ NAVEROK (BEŞA 2 E MİN)

LI SER RÊBAZ Û REJÎMA HEQÎQETÊ NAVEROK (BEŞA 3 E MİN)

LI SER RÊBAZ Û REJÎMA HEQÎQETÊ NAVEROK (BEŞA 4 E MİN)

LI SER RÊBAZ Û REJÎMA HEQÎQETÊ NAVEROK (BEŞA 5 E MİN)

LI SER RÊBAZ Û REJÎMA HEQÎQETÊ NAVEROK (BEŞA 6 E MİN)

LI SER RÊBAZ Û REJÎMA HEQÎQETÊ NAVEROK (BEŞA 7 E MİN)

LI SER RÊBAZ Û REJÎMA HEQÎQETÊ NAVEROK (BEŞA 8 E MİN)

LI SER RÊBAZ Û REJÎMA HEQÎQETÊ NAVEROK (BEŞA 9 E MİN)

LI SER RÊBAZ Û REJÎMA HEQÎQETÊ NAVEROK (BEŞA 10 E MİN)

KOMPLO ORTAMININ OLUŞUMUNA DAİR-I

İMRALI ADASINDA CEZAEVİ YAŞAMIMA DAİR

KOMPLO ORTAMININ OLUŞUMUNA DAİR-II

DEVRİMCİ HALK SAVAŞINA KARŞI NATO’NUN GLADİO SAVAŞLARI

‘YA ÖZGÜR YAŞAM YA SOYKIRIM!’-1-

ÖZGÜRLÜK ÇOCUKLUKTA BAŞLAR

‘YA ÖZGÜR YAŞAM YA SOYKIRIM!’-2-

DEMOKRASİNİN ÖNCÜLÜĞÜNÜ HALKIMIZ YAPACAKTIR 

GÜZELLİĞİN İÇERİĞİNDE TOPLUMSALLIK VARDIR, KOLEKTİVİZM VARDIR

UCUZ YAŞAM YOKTUR, UCUZ YAŞAM ÖLÜMDÜR

YAŞANAN PATLAMA OLAYI TARİHLE EN ŞİDDETLİ HESAPLAŞMADIR

ZEMİNİMİZ SON DERECE DEVRİMCİDİR

NASIL YAŞAMALI?

RUHUMU SATMAMAM ÖZ SAVUNMAMDIR

DEMOKRATİK ANAYASAL ÇÖZÜM GELİŞMEZSE HALKIN DİRENME HAKKI VARDIR!

DEMOKRATİK ULUS ÇÖZÜMÜNÜN ARAYIŞÇISI OLMAK

KÜRT HALKININ ÖZGÜRLÜK İRADESİ BENİ UMUTLANDIRIYOR

PKK BİR ÖZGÜRLÜK HAREKETİDİR

KARARLIYIZ KESİN KAZANACAĞIZ

DEVRİM BÜYÜK BİR GÖNÜLLÜLÜK OLAYIDIR

ÖZGÜRLÜĞE GÖZÜNÜ DİKMEYEN ÖZGÜR OLAMAZ

PKK EVRENSEL BİR HAREKETTİR

PKK, MEZHEPLER MOZAİĞİDİR

ÖZGÜRLÜK OLMADAN ETİK VE ESTETİK OLMAZ

KADIN KURTULMADAN

DEMOKRATİK ULUS KÜLTÜRÜ

CHE GERİLLA TARZININ BÜYÜK TUTKUSUDUR

SOSYALİZM CİNSLER ARASI UÇURUMUN VE EŞİTSİZLİĞİN YIKILMASIDIR

PKK, BÜYÜK YAŞAYANLARIN PARTİSİDİR

GÖÇ, GÖÇ...

DEVRİM, KENDİ İÇİNİ NETLEŞTİRME HAREKETİDİR (1. BÖLÜM)

DEVRİM, KENDİ İÇİNİ NETLEŞTİRME HAREKETİDİR (2. BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK  (1. BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (2.BÖLÜM)

KÜRT AŞKI

TOPLUMUN ÖZGÜRLEŞMESİ

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (3.BÖLÜM)

SINIRSIZLIK VEYA MEZOPOTAMYALI OLMAK

ALEVİLİK KARDEŞLİĞİN ÖZÜDÜR

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (4.BÖLÜM)

ORTADOĞU'DA DEMOKRATİK MODERNİTE ÇÖZÜMÜ

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (5.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (6.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (7.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (8.BÖLÜM)

ÖNDERLİK GERÇEĞİ VE PKK DENEYİMİ

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (9.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (10.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (11.BÖLÜM)

BİZİM ÖYKÜMÜZ BİR HALKIN DİRİLİŞ ÖYKÜSÜDÜR

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (12.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (13.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (14.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (15.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (16.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (17.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (18.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (19.BÖLÜM)

KÜRT HALKININ EN BÜYÜK SİLAHI PKK’DİR

PARTİLEŞME HALK TARİHİMİZİN VE İNSANLIĞIN EN ANLAMLI İFADESİDİR

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (20.BÖLÜM)

ORTADOĞU TOPLUMUNUN İKİNCİ BİR KADIN DEVRİMİNE İHTİYACI VARDIR

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (21.BÖLÜM)

PARTİLEŞME; YÜCE HALK TARİHİMİZİN KUTSAL YÜRÜYÜŞÜDÜR

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (22.BÖLÜM)

PARTİMİZİN ÇIKIŞ TARZINA UYGUN YETİŞMEK PARTİ ŞEHİTLERİNE SAHİP ÇIKMAKTIR

PKK EN ZORU BAŞARAN HAREKETTİR

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (23.BÖLÜM)

PKK ŞEHİTLERİN ANISINI YAŞATMA HAREKETİDİR

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (24.BÖLÜM)

PKK; KÜRDİSTAN HALKININ GERÇEK OKULUDUR, TOPLUMSAL BİLİNCİNİ KAZANDIĞI, SAVAŞMASINI ÖĞRENDİĞİ BİR OKULDUR

BAŞARI YOLUNA GİREN PARTİ MİLİTANLIĞI KESİN ZAFERİ KAZANIR

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (25 .BÖLÜM)

PKK TARİHİ ÖNDERLİK TARİHİDİR

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (26.BÖLÜM)

PKK TARİHİ YENİLMEZLİK TARİHİDİR

KÜRDİSTAN ROMANI

PKK TARİHİNİ İYİ BİLMEYENLER PKK KİŞİLİĞİNİ DOĞRU TEMSİL EDEMEZLER

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK(27.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK(28.BÖLÜM)

PKK VE KÜRT HALKI ARTIK TASFİYE EDİLEMEZ

PKK, BİR İNSANLIK SAVAŞIMININ ÖZNESİ DURUMUNDADIR

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK(29.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK(30.BÖLÜM)

PKK’LİLEŞME HİÇ ŞÜPHESİZ SOSYALLEŞMEDİR

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK(31.BÖLÜM)

PKK HAREKETİ TARİHİ OLARAK BİR YARGILAMA HAREKETİDİR(1.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (32.BÖLÜM)

PKK HAREKETİ TARİHİ OLARAK BİR YARGILAMA HAREKETİDİR (2.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK(33.BÖLÜM)

PKK'DE YAŞAMIN TEK ŞARTI DÜŞMANIYLA BOY ÖLÇÜŞTÜRMEDİR

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (34.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (35.BÖLÜM)

PKK'LİLİK EN SOYLU DÜŞÜNCE VE DAVRANIŞ DEMEKTİR

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (36.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK(37.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK(38.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK(39.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK(40.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK(41.BÖLÜM)

PKK'NİN ŞARTLARI , YAŞAMIN ŞARTLARIDIR

APOCU MİLİTAN KİŞİLK (42.BÖLÜM)

BU SAVAŞ HALK SAVAŞIDIR

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (43.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (44.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (45.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (46.BÖLÜM)

PKK'LİLİK GERÇEKÇİ OLMADIR

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (47.BÖLÜM)

''1990’LARDAN SONRAKİ DEVRİMCİ HALK SAVAŞI, KÜRDİSTAN POLİTİKALARINI BOŞA ÇIKARMIŞTI''

''ADIM ABDULLAH''

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (48.BÖLÜM)

ORTADOĞU'DA DEMOKRATİK MODERNİTE ÇÖZÜMÜ

SAVAŞ VE SANAT

PKK’NİN SORUNLARA GETİRDİĞİ YENİ ÇÖZÜM MODELİ

HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN İMRALI'YI ANLATIYOR (1.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (49.BÖLÜM)

HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN İMRALI'YI ANLATIYOR (2.BÖLÜM)

KÜRDİSTAN'IN VARLIĞI VE ÖZGÜRLÜĞÜ ÖZ SAVUNMASIZ OLAMAZ

YENİ DÖNEMDE PKK’NİN KİMLİĞİ VE ANLAMI

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (50.BÖLÜM)

HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN İMRALI'YI ANLATIYOR (3.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (51.BÖLÜM)

HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN İMRALI'YI ANLATIYOR (4.BÖLÜM)

PKK BİR İNSANLIK SAVAŞIMININ ÖZNESİ DURUMUNDADIR

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (52.BÖLÜM)

HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN İMRALI'YI ANLATIYOR (5.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (53.BÖLÜM)

HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN İMRALI'YI ANLATIYOR (6.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (54.BÖLÜM)

HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN İMRALI'YI ANLATIYOR (7.BÖLÜM)

PKK'NİN TARİHE AĞIRLIĞINI NASIL KOYDUĞUNU VE HALKININ KURTULUŞ SEVİNCİNİ BU GÜNLERDE NASIL YÜKSEKLERE ÇIKARDIĞINI İSPATLAR

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (55.BÖLÜM)

HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN İMRALI'YI ANLATIYOR (8.BÖLÜM)

PKK’DEKİ DÖNÜŞÜMÜN ÖZÜ

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (56.BÖLÜM)

BİR KİŞİNİN GÜCÜNÜ BELİRLEYEN YAŞAM FELSEFESİDİR

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (57.BÖLÜM)

HALKLAR TARİHİNE BÜYÜK KATKIMIZ OLDU (1.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (58.BÖLÜM)

HALKLAR TARİHİNE BÜYÜK KATKIMIZ OLDU (2.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK (59.BÖLÜM)

HALKLAR TARİHİNE BÜYÜK KATKIMIZ OLDU (3.BÖLÜM)

ÖNDERLİK GERÇEĞİ, BAŞARIYA KİLİTLENMEKTİR

MEŞRU SAVUNMA PERPEKTİFLERİ (1.BÖLÜM)

SANATIN DEVRİMCİ İŞLEVİ

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (1. BÖLÜM)

MEŞRU SAVUNMA PERSPEKTİFLERİ (2.BÖLÜM)

SANAT, EDEBİYAT VE RUH

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (2. BÖLÜM)

MEŞRU SAVUNMA PERSPEKTİFLERİ (3.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (3. BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (4. BÖLÜM)

İLKEL MİLLİYETCİ VE OPORTÜNİST YAKLAŞIMLAR, BİRLİK DEĞİL ÇATIŞMA DOĞURUR

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (5. BÖLÜM)

BİR HALKIN MÜSLÜMANLIĞINA SAHİP ÇIKMASI

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (6. BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (7. BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (8. BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (9. BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (10. BÖLÜM)

HALK TARİHİNE BÜYÜK KATKIMIZ OLDU (4.BÖLÜM)

14 TEMMUZ DİRENİŞİ PKK'NİN EN BÜYÜK  GEREKÇESİDİR

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (11.BÖLÜM)

FELSEFE’NİN KISACA TANIMI

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (12.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (13.BÖLÜM)

HALK TARİHİNE BÜYÜK KATKIMIZ OLDU (5.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (14.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (15.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (16.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (17.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (18.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (19.BÖLÜM)

PKK'YE KARŞI GLADİO SAVAŞLARI

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (20.BÖLÜM)

TASFİYE PLANI ‘DEMOKRATİK AÇILIM’ ADI ALTINDA PİYASAYA SUNULDU

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (21.BÖLÜM)

PKK’NİN ASIL BUNDAN SONRA ROLÜNÜ BAŞARIYLA OYNAMASI GEREKİR

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (22.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (23.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (24.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (25.BÖLÜM)

TARİHİ HESAPLAŞMA GÜNLERİNDEYİZ

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (26.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (27.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (28.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (29.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (30.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (31.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (32.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (33.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (34.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (35.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (36.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (37.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (38.BÖLÜM)

KÜRDİSTAN KÜLTÜRÜ ÜZERİNDE ZORAKİ ASİMİLASYON POLİTİKALARI

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (39.BÖLÜM)

KÜRTLERİN KÜLTÜREL SOYKIRIMI

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (40.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (41.BÖLÜM)

KADIN VE TOPLUMSAL DEVRİM (1.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (42.BÖLÜM)

KADIN VE TOPLUMSAL DEVRİM -2

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (43.BÖLÜM)

KÜRDİSTANİ VE EVRENSEL

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (44.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (45.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (46.BÖLÜM)

1985 YILINDA ALMANYA MERKEZLİ NATO GLADİOSU PKK'YE KARŞI HAREKETE GEÇİRİLDİ

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (47.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (48.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (49.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (50.BÖLÜM)

YAŞAMAK ÖLMEKTEN DAHA ZORDUR VE BEN ZOR OLANI TERCİH ETTİM

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (51.BÖLÜM)

KOMPLO ÇEMBERİNDEKİ BİR HALKIN ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇISI OLMAK (1.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (52.BÖLÜM)

KOMPLO ÇEMBERİNDEKİ BİR HALKIN ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇISI OLMAK (2.BÖLÜM)

YÜCELTECEK TUTUMLARA, KARARLARA ULAŞMAK

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (53.BÖLÜM)

KOMPLO ÇEMBERİNDEKİ BİR HALKIN ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇISI OLMAK (3.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (54.BÖLÜM)

KOMPLO ÇEMBERİNDEKİ BİR HALKIN ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇISI OLMAK (4.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (55.BÖLÜM)

KOMPLO ÇEMBERİNDEKİ BİR HALKIN ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇISI OLMAK (5.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (56.BÖLÜM)

KOMPLO ÇEMBERİNDEKİ BİR HALKIN ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇISI OLMAK (6.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (57.BÖLÜM)

KOMPLO ÇEMBERİNDEKİ BİR HALKIN ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇISI OLMAK (7.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (58.BÖLÜM)

BERİTAN ÇİZGİSİNİ TAKİP EDİN!

KOMPLO ÇEMBERİNDEKİ BİR HALKIN ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇISI OLMAK (8.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (59.BÖLÜM)

KOMPLO ÇEMBERİNDEKİ BİR HALKIN ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇISI OLMAK (9.BÖLÜM)

APOCU MİLİTAN KİŞİLİK CİLT II (60.BÖLÜM-SON)

KOMPLO ÇEMBERİNDEKİ BİR HALKIN ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇISI OLMAK (10.BÖLÜM)

15 ŞUBAT KOPLOSU 21. YÜZYILIN EN BÜYÜK KOPLOSUDUR

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (ÖNSÖZ-1)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (ÖNSÖZ-2)

YÜCELTECEK TUTUMLARA KARARLARA ULAŞMAK (2.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (ÖNSÖZ-3)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (ÖNSÖZ-4)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (1.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (2.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (3.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (4.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (5.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (6.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (7.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (8.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (9.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (10.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (11.BÖLÜM)

ORTADOĞU'DA TEKNOLOJİK DEVRİM VE EKOLOJİK-TOPLUM

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (12.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (13.BÖLÜM)

GERÇEĞİN DİLİ OLARAK EDEBİYAT(1.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (14.BÖLÜM)

GERÇEĞİN DİLİ OLARAK EDEBİYAT(2.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (15.BÖLÜM)

GERÇEĞİN, ADALETİN VE SEVGİNİN ARAYİŞÇİLARİNA

GERÇEĞİN DİLİ OLARAK EDEBİYAT(3.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (16.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (17.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (18.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (19.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (20.BÖLÜM)

KADIN GERÇEKLİĞİ (1.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (21.BÖLÜM)

KADIN GERÇEKLİĞİ (2.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (22.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (23.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (24.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (25.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (26.BÖLÜM)

MAZLUM YOLDAŞIN ANISI YOLUMUZU AYDINLATAN SÜREKLİ BİR MEŞALEDİR!

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (27.BÖLÜM)

BAHARA YAŞAM GÜCÜ KADAR GÜÇLÜ VE CANLI KARŞILIK VERELİM!

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (28.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (29.BÖLÜM)

MAZLUM DİRENİŞCİLİĞİ PARTİNİN BÜYÜK RUHUDUR

HALKIMIZIN NEWROZ İSYANLARI ULUSAL KİMLİĞE, ÖZGÜRLÜĞE DÖNÜŞ HAMLESİNDE ZAFERİN KANITIDIR

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (30.BÖLÜM)

HER NEWROZ SÜREKLİLEŞEN BİR YENİLENMEDİR

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA (31.BÖLÜM)

PKK BİR NEWROZ PARTİSİDİR (1.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (32.BÖLÜM)

PKK BİR NEWROZ PARTİSİDİR (2.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (33.BÖLÜM)

NEWROZ ZAFERİ KESİNLEŞTİRMEK! (1.BÖLÜM)

PKK BİR NEWROZ PARTİSİDİR (3.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (34.BÖLÜM)

NEWROZ ZAFERİ KESİNLEŞTİRMEK! (2.BÖLÜM)

HALKIMIZIN NEWROZ İSYANLARI (1.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (35.BÖLÜM)

DİRENİŞ ŞEHİTLERİMİZ GELİŞMENİN GERÇEK SAHİBİDİR (1.BÖLÜM)

HALKIMIZIN NEWROZ İSYANLARI (2.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (36.BÖLÜM)

DİRENİŞ ŞEHİTLERİMİZ GELİŞMENİN GERÇEK SAHİBİDİR (2.BÖLÜM)

HALKIMIZIN NEWROZ İSYANLARI (3.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (37.BÖLÜM)

DİRENİŞ ŞEHİTLERİMİZ GELİŞMENİN GERÇEK SAHİBİDİR (3.BÖLÜM)

HALKIMIZIN NEWROZ İSYANLARI (4.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (38.BÖLÜM)

DİRENİŞ ŞEHİTLERİMİZ GELİŞMENİN GERÇEK SAHİBİDİR (4.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (39.BÖLÜM)

AGİT'İ ANMAK, O'NU ANLAMAKTIR!

DİRENİŞ ŞEHİTLERİMİZ GELİŞMENİN GERÇEK SAHİBİDİR (5.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA (40.BÖLÜM)

AGİT YOLDAŞ, PKK'DE ŞEKİLLENDİRİLMEK İSTENİLEN MİLİTAN KİŞİLİKTİR

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA (41.BÖLÜM)

AGİT YOLDAŞI ÇÖZÜMLEMEK ARGK’Yİ ÇÖZÜMLEMEK DEMEKTİR (1.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA (42.BÖLÜM)

HALK SAVAŞI ÖZGÜRLÜK SAVAŞIDIR, KAHRAMANLAR SAVAŞIDIR (1.BÖLÜM)

KAHRAMANLIK DÖNEMİ ŞEHİTLERİNE BAĞLILIK, SAVAŞAN HALK KAHRAMANLIĞI GERÇEKLİĞİNE ULAŞMAKLA MÜMKÜNDÜR

AGİT YOLDAŞI ÇÖZÜMLEMEK ARGK’Yİ ÇÖZÜMLEMEK DEMEKTİR (2.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA (43.BÖLÜM)

KIZILDERE ŞEHİTLERİNE BAĞLILIĞIMIZI TÜRKİYE DEVRİMİ’NE YENİDEN SARILARAK GÖSTERELİM (1.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (44.BÖLÜM)

KIZILDERE ŞEHİTLERİNE BAĞLILIĞIMIZI TÜRKİYE DEVRİMİ’NE YENİDEN SARILARAK GÖSTERELİM (2.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (45.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (46.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (47.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (48.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (49.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (50.BÖLÜM)

İMRALI NOTLARINDAN GENÇLİĞE İLİŞKİN DEĞERLENDİRMELER

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (51.BÖLÜM)

SAVAŞLA YAŞAM HAKKI KAZANILMIŞTIR

HAKİKAT ALGISIYLA BÜYÜYEN YAŞAM, EN ZOR ACILARI BİLE MUTLULUĞA DÖNÜŞTÜREBİLİR(1.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (52.BÖLÜM)

HAKİKAT ALGISIYLA BÜYÜYEN YAŞAM, EN ZOR ACILARI BİLE MUTLULUĞA DÖNÜŞTÜREBİLİR(2.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (53.BÖLÜM)

HAKİKAT ALGISIYLA BÜYÜYEN YAŞAM, EN ZOR ACILARI BİLE MUTLULUĞA DÖNÜŞTÜREBİLİR(3.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (54.BÖLÜM)

HAKİKAT ALGISIYLA BÜYÜYEN YAŞAM, EN ZOR ACILARI BİLE MUTLULUĞA DÖNÜŞTÜREBİLİR(4.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (55.BÖLÜM)

HAKİKAT ALGISIYLA BÜYÜYEN YAŞAM, EN ZOR ACILARI BİLE MUTLULUĞA DÖNÜŞTÜREBİLİR(5.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (56.BÖLÜM)

HAKİKAT ALGISIYLA BÜYÜYEN YAŞAM, EN ZOR ACILARI BİLE MUTLULUĞA DÖNÜŞTÜREBİLİR(6.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (57.BÖLÜM)

HAKİKAT ALGISIYLA BÜYÜYEN YAŞAM, EN ZOR ACILARI BİLE MUTLULUĞA DÖNÜŞTÜREBİLİR(7.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT-I (58.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA I.CİLT (59.BOLUM)

BEN ÖZGÜRLÜĞÜN KOMUTANIYIM

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA I.CİLT (60.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA I CİLT (61.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA I CİLT (62.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA I CİLT (63.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA I CİLT (64.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA I CİLT (65.BÖLÜM)

HEDEF ÜLKE VE ÖZGÜRLÜK SAHİBİ OLMAKTIR

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA I CİLT (66.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA I CİLT (67.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA I CİLT (68.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA I CİLT (69.BÖLÜM)

KOMPLE DEVRİMCİLİK KOMPLE KİŞİLİK İSTER

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA I CİLT (70.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA I CİLT (71.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA I CİLT (72.BÖLÜM)

KÜRDİSTAN PKK'NİN DAMGASINI TAŞIMAKTADIR

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA I CİLT (73.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA I CİLT (74.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA (75.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA I CİLT (76.BÖLÜM)

1 MAYIS, SOSYALİZM VE PKK’DE GELİŞEN EVRENSEL ÇÖZÜM (1.BÖLÜM)

1 MAYIS, SOSYALİZM VE PKK’DE GELİŞEN EVRENSEL ÇÖZÜM (2.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA I CİLT (77.BÖLÜM)

1 MAYIS, SOSYALİZM VE PKK’DE GELİŞEN EVRENSEL ÇÖZÜM (3.BÖLÜM)

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA (78.BÖLÜM)

SAVAŞ BİR KURAL İŞİ, BİR ÖZ İŞİ, İLKE İŞİ, BİR ÖRGÜT İŞİDİR; SAVAŞ DEVRİMCİ YAŞAM İŞİDİR

SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA I CİLT (79.BÖLÜM)

SOSYALİZM ÖZGÜRLÜK İNANCI VE BİLİNCİDİR

DERSİM’DE KIŞLA KÜLTÜRÜ ÜZERİNE

PKK ŞEHİTLERİN ANISINI YAŞATMA HAREKETİDİR (1.BÖLÜM)

PKK ŞEHİTLERİN ANISINI YAŞATMA HAREKETİDİR (2.BÖLÜM)

HAKİ KARER YOLDAŞIN ANISINA

HAKİ KARER, HİÇBİR ÇIKAR GÖZETMEKSİZİN DOĞRULARI YÜREĞİ İLE SAVUNUYORDU

PKK BİR İNSANLIK HAREKETİDİR

BU BAŞARI TARZINI HİÇ KİMSE ÖNLEYEMEZ

ZİLAN KADININ DİRİLİŞİDİR

ZİLAN YAŞAM MANİFESTOSUDUR (1.BÖLÜM)

ZİLAN YAŞAM MANİFESTOMUZDUR (2.BÖLÜM)

ZİLAN’I ÇÖZÜMLEDİK, ZİLAN BİR AŞK…

14 TEMMUZ DİRENİŞİ PKK'NİN EN BÜYÜK GEREKÇESİDİR (1.BÖLÜM)

14 TEMMUZ DİRENİŞİ PKK'NİN EN BÜYÜK GEREKÇESİDİR (2.BÖLÜM)

14 TEMMUZ DİRENİŞİ PKK'NİN EN BÜYÜK GEREKÇESİDİR (3.BÖLÜM)

BİZ KAYALIKLARDAN KÖK SALIP YEŞEREN BİR HAREKETİZ (1.BÖLÜM)

BİZ KAYALIKLARDAN KÖK SALIP YEŞEREN BİR HAREKETİZ (2.BÖLÜM)

PKK FELSEFESİ VAR OLANLA YETİNMEMEK, HEP FAZLASINI DÜŞÜNMEK VE BAŞARMAKTIR

BİR HALK DİRENMEYE KARAR VERİRSE, HER TÜRLÜ GERİCİ EMPERYALİST HESAPLARI BOŞA ÇIKARIR

BENİM YAŞAMIM SADECE BİR ULUSUN HİKAYESİ DEĞİL, İNSANIN ÖZGÜRLEŞMESİNE DE EN GERÇEKCİ CEVAPTIR

ÖLÜMSÜZLÜK BİRAZ DA KAHRAMANCA DİRENMEKTEN GEÇER

TÜMÜYLE ŞEHİTLERE VE ZİNDAN DİRENİŞÇİLERİNE SELAMIMIZ; SAĞLAM BİR PRATİKTİR (1.BÖLÜM)

TÜMÜYLE ŞEHİTLERE VE ZİNDAN DİRENİŞÇİLERİNE SELAMIMIZ; SAĞLAM BİR PRATİKTİR (2.BÖLÜM)

İMRALİ KAYALIKLARINA ZİNCİRLENDİM!

BİLİMİN ETİKTEN YOKSUN GELİŞMESİ, ÇAĞDAŞ HASTALIKLARIN TEMELİDİR

HALKLARIN ÖZGÜRLÜK OLASILIĞI: ÖZEL SAVAŞ

HALKLARIN ÖZGÜRLÜK OLASILIĞI: ÖZEL SAVAŞ (2.BÖLÜM)

DEVRİMLER EN YAKICI SÖZ VE EYLEMDİR

YENİDEN DOĞUŞLARI SAVAŞLA GERÇEKLEŞTİRECEKSİNİZ

DEVRİM MUAZZAM ÖZGÜRLEŞME İMKANI VERİYOR

KADIN SORUNU ÇÖZÜMLENDİĞİ ORANDA DEVRİMLER GÜÇ KAZANIR

SAVAŞ BİR HALKI KENDİNE GETİREN KÖKLÜ BİR EYLEMDİR (1.BÖLÜM)

DEMOKRATİK MODERNİTENİN YENİDEN İNŞA SORUNLARI

GENÇLİĞE İLİŞKİN DEĞERLENDİRMELER (1.BÖLÜM)

GENÇLİĞE İLİŞKİN DEĞERLENDİRMELER (2.BÖLÜM)

GENÇLİĞE İLİŞKİN DEĞERLENDİRMELER (3.BÖLÜM)

DEMOKRATİK ULUS ÇÖZÜMÜNÜN ARAYIŞCISI OLMAK

YEREL, BÖLGESEL SORUNLAR VE DEMOKRATİK ULUS ÇÖZÜMÜ

GENÇLİĞE İLİŞKİN DEĞERLENDİRMELER (4.BÖLÜM)

GENÇLİĞE İLİŞKİN DEĞERLENDİRMELER (5.BÖLÜM)

DEVRİMLER EN YAKICI SÖZ VE EYLEMDİR (2.BÖLÜM)

BİZDE ŞEHADET YAŞAYAN KAYNAKTIR, YAŞATAN KAYNAKTIR

ULUS-DEVLET KISKACINDA KÜRTLÜĞÜ SAHİPLENMEK

PARTİ HALKI KÖLELİKTEN ÖZGÜRLÜĞE TAŞIYAN KÖPRÜDÜR

BENİM DURUMUM, GERÇEKLEŞEN VE ÖZGÜR KİMLİKLİ BİR HALK OLAYIDIR (1.BÖLÜM)

BENİM DURUMUM, GERÇEKLEŞEN VE ÖZGÜR KİMLİKLİ BİR HALK OLAYIDIR (2.BÖLÜM)

15 AĞUSTOS ATILIMI’NIN ESAS ANLAMI, SİZİN BÖYLE SAVAŞMAYA CESARET EDEN BİR HALK DURUMUNA GELMENİZDİR

15 AĞUSTOS ATILIMI SİZİ SAVAŞAN BİR HALK DURUMUNA GETİRMEKLE EN BÜYÜK BAŞARISINI ORTAYA ÇIKARMIŞTIR

PARTİMİZ KENDİNİ KANITLAMIŞ BİR PARTİDİR

SAVAŞAN HALKIMIZA!

FİZİKİ VE KÜLTÜREL TASFİYE

BENİ TARTIŞMAK, BİR HALKIN KADERİNİ TARTIŞMAKTIR

BİZ HER ZAMAN DOĞRULAR İÇİN YAŞADIK

BUNDAN SONRASI KESİN ZAFERE DOĞRU YÜRÜMEDİR

SİZ YAPACAK VE SİZ BAŞARACAKSINIZ

HALKLARIN ÖZGÜRLÜK OLASILIĞI GERİLLASIZ DÜŞÜNÜLEMEZ

İMHACI SÖMÜRGECİLİĞİN YAŞAMINA“HAYIR” DEDİK

GERİLLA…

ÜLKEYE, PARTİYE VE ÖNDERLİĞE BÜYÜK SADAKATLE BAĞLILIĞIN ŞEHİDİDİR

ÖZGÜRLÜĞE GÖZÜNÜ DİKMEYEN ÖZGÜR OLAMAZ

HALKLARIN ÖZGÜRLÜK OLASILIĞI GERİLLASIZ DÜŞÜNÜLEMEZ (2.BÖLÜM)

GER QONAX BAŞ NEYÊ VEKOLANDIN KESAYET BAŞ NAYÊ DAHÛRANDIN

ULUSUN GERÇEK TEMSİLCİ GÜÇLERİ HALK MECLİSLERİDİR

İDEOLOJİK KİMLİK VAZGEÇİLMEZ BİR OLGUDUR

ÖZGÜRLÜK İDEOLOJİSİ, İNSANI MÜTHİŞ SAVAŞTIRIRSA ÖZGÜRLÜK İDEOLOJİSİDİR

PKK’DE GELİŞEN EVRENSEL ÇÖZÜM

KADIN ORDULAŞMASINA DOĞRU

YAŞANAN PATLAMA TARİHLE HESAPLAŞMADIR (1.BÖLÜM)

“HAKİ PARTİMİZİN SİYASİ VE ASKERİ RUHUYDU''

DEMOKRATİK VE EKOLOJİK TOPLUM (1.BÖLÜM)

DEMOKRATİK ULUS KÜLTÜRÜ

TARİH İLE HESAPLAŞMA

ORTADOĞU SAVAŞLARI NASIL SONUÇLANABİLİR?

ZİLAN VE SEMA TARİHİN VE KADININ DİRİLİŞİDİR

DEVRİME KALKAN HER ZAMAN GENÇTİR (1.BÖLÜM)

DEVRİME KALKAN HER ZAMAN GENÇTİR (2.BÖLÜM)

DEVRİME KALKAN HER ZAMAN GENÇTİR (3.BÖLÜM)

PKK’NİN ORTAYA ÇIKIŞI, SANATIN DİRİLİŞİDİR

BİZ DE KENDİ KENDİMİZİ YÖNETEBİLİRİZ

SANATIN YÜREĞİ DEVRİM İÇİN ATMALI (2.BÖLÜM)

SANAT, ZİHNİN VE RUHUN KANATLANMASIDIR (3.BÖLÜM)

KENDİNİ ÖRGÜTLEYEN İNSAN BİR ORDU GÜCÜNDEDİR-1.BÖLÜM

KENDİNİ ÖRGÜTLEYEN İNSAN BİR ORDU GÜCÜNDEDİR-2.BÖLÜM

KENDİNİ ÖRGÜTLEYEN İNSAN BİR ORDU GÜCÜNDEDİR-3.BÖLÜM

KENDİNİ ÖRGÜTLEYEN İNSAN BİR ORDU GÜCÜNDEDİR-4.BÖLÜM

KENDİNİ ÖRGÜTLEYEN İNSAN BİR ORDU GÜCÜNDEDİR-5.BÖLÜM

SANATIN YÜREĞİ DEVRİM İÇİN ATMALI-2.BÖLÜM

SAVAŞ ÖRGÜTÜ KADAR, SANAT ÖRGÜTÜNE İHTİYAÇ VARDIR

MÜCADELE ÖNCELİKLE ZİHNİYET ALANINDA KAZANILMALIDIR

DÎROKA MÊTINGERIYÊ Û CIVAKA ÇÎNDAR

II-CIVAKA KOLEDAR Û MÊTINGERÎ

III- CIVAKA FEODAL Û MÊTINGERÎ

IV-CIVAKA KAPÎTALÎST, MÊTINGERÎ Û SERXWEBÛNA NETEWEYÎ

MÊTINGERÎ Û PÊVAJOYA KAPÎTALÎZMÊ YA REKABETA SERBEST

EMPERYALÎZM, MÊTINGERÎ Û SERXWEBÛNA NETEWEYÎ

DI NAVBERA HER DU ŞERÊN PARVEKIRINÊ YÊN EMPERYALÎST DE REWŞA CÎHANÊ

ÖZGÜR KADIN PERSPEKTİFLERİ-1.BÖLÜM

REWŞA WELATÊN SOSYALÎST

REWŞA MÊTINGEH Û TEVGERÊN RIZGARIYA NETEWEYÎ

ÖZGÜR KADIN PERSPEKTİFLERİ-2.BÖLÜM

ÇÎNA KARKER Û KOMÎNÎST

DEMOKRATİK MODERNİTEYİ YENİDEN İNŞA GÖREVLERİ -1.BÖLÜM

DEMOKRATİK MODERNİTEYİ YENİDEN İNŞA GÖREVLERİ -2.BÖLÜM

ÖZGÜR KADIN PERSPEKTİFLERİ-3.BÖLÜM

PKK ÖNDERLİĞİ HALKÇIDIR VE BAĞIMSIZDIR

CIVAKA KURDISTANÊ

B) DI SERDEMA FEODAL DE KURD Û KURDISTAN

3-DI HEGOMONYAYA TIRK U ÎRANIYAN DE KURDISTAN

C-DI NAV SÎSTEMA EMPERYALÎST DE KURDISTAN

İMRALI ADASINDA CEZAEVİ YAŞAMIMA DAİR

İMRALİ KAYALIKLARINA ZİNCİRLENDİM!

HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN 1999 KOMPLO SÜRECİNİ DEĞERLENDİRİYOR

HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN İMRALI'YI ANLATIYOR -1.BÖLÜM

HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN İMRALI'YI ANLATIYOR -2.BÖLÜM

HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN İMRALI'YI ANLATIYOR -3.BÖLÜM

HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN İMRALI'YI ANLATIYOR -4.BÖLÜM

HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN İMRALI'YI ANLATIYOR -5.BÖLÜM

HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN İMRALI'YI ANLATIYOR -6.BÖLÜM

HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN İMRALI'YI ANLATIYOR -7.BÖLÜM

HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN İMRALI'YI ANLATIYOR -8.BÖLÜM

ÖZGÜR KADIN PERSPEKTİFLERİ-4.BÖLÜM

KOMPLO ÇEMBERİNDEKİ BİR HALKIN ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇISI OLMAK -1.BÖLÜM

KOMPLO ÇEMBERİNDEKİ BİR HALKIN ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇISI OLMAK -2.BÖLÜM

KOMPLO ÇEMBERİNDEKİ BİR HALKIN ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇISI OLMAK -3.BÖLÜM

KOMPLO ÇEMBERİNDEKİ BİR HALKIN ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇISI OLMAK -4.BÖLÜM

KOMPLO ÇEMBERİNDEKİ BİR HALKIN ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇISI OLMAK -5.BÖLÜM

KOMPLO ÇEMBERİNDEKİ BİR HALKIN ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇISI OLMAK -6.BÖLÜm

KOMPLO ÇEMBERİNDEKİ BİR HALKIN ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇISI OLMAK -7.BÖLÜM

KOMPLO ÇEMBERİNDEKİ BİR HALKIN ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇISI OLMAK -8.BÖLÜM

KOMPLO ÇEMBERİNDEKİ BİR HALKIN ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇISI OLMAK -9.BÖLÜM

KOMPLO ÇEMBERİNDEKİ BİR HALKIN ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇISI OLMAK -10.BÖLÜM

ÖZGÜR KADIN PERSPEKTİFLERİ-5.BÖLÜM

ÖZGÜR KADIN PERSPEKTİFLERİ-6.BÖLÜM

ÖZGÜR KADIN PERSPEKTİFLERİ-7.BÖLÜM

MÊTINGEHKIRINA KURDISTANÊ JI ALIYÊ KOMARA TIRKIYÊ VE

MÊTINGEHKIRINA BAŞÛRÊ KURDISTANÊ

MÊTINGEHKIRINA ROJHILATA KURDISTANÊ

DIVÊ JI BO ZIMANÊ KURDÎ CIHÊN AZAD WERIN AFRANDIN

ÖZGÜR KADIN PERSPEKTİFLERİ-8.BÖLÜM

II- CIVAKA BAKURÊ KURDISTANÊ PÊKHATEYA EKONOMÎK

PÊKHATEYA (YAPI) CIVAKÎ

ÖZGÜR KADIN PERSPEKTİFLERİ-9.BÖLÜM

ÖZGÜR KADIN PERSPEKTİFLERİ-10.BÖLÜM

PROLETARYA

PKK BİR NEWROZ PARTİSİDİR-1.BÖLÜM

NEWROZ ZAFERİ KESİNLEŞTİRMEK!-1.BÖLÜM

NEWROZ ZAFERİ KESİNLEŞTİRMEK!-2.BÖLÜM

PKK BİR NEWROZ PARTİSİDİR-2.BÖLÜM

PKK BİR NEWROZ PARTİSİDİR-3.BÖLÜM

ŞOREŞA ME ŞOREŞA AFIRANDINA HEZKIRINÊ YE

DEVLET YERİNE DEMOKRATİK YÖNETİM

KADIN DOĞASI

SEVGİ ANLAMAYA DAYALI OLURSA ANLAMLIDIR

PERWERDE Û PÊKHATEYA ÇANDÎ

PÊKHATEYA NETEWEYÎ