KANLI TOPRAKLARDA BARIŞI YEŞERTEN BİLGE
Küresel ölçekte yankı bulması kaçınılmaz olan, bu çağın ruhunu aşan ve kanlı topraklarda barış yeşerten bilge Öcalan'ın görkemli felsefesine tanıklık ediyor insanlık. Sömrülen insalığın kanıyla beslenen barış kaçkınları ve darbe dinamiklerinin karanlık delhizlerini bir korku almış başını gidiyor. Barışçıl süreçler topluma karşı işlenmiş suçların egemen güçlerin cezasızlık güvencesini yırtar atar. Kürt halkı başta olmak üzere demokratik devrimci çevrelerin tümü için faşist gelenek tarafından üretilmiş olan yaygın önyargıların manipüle edilmesiyle elde edilmiş olan imtiyazlar son bulur. Kürt halkı başat olmak üzere bu klik eliyle parçalalanma, sürgün, fiziki imha, damgalanma yaşamış kurbanlar hesap sormaya başlar. Devletin şiddetten tümden arındırıması demokratik barışçıl çözümleri önceler. Sıradanlaşan örgütlü kötülükten beslenen kapitalist modernitenin sivil dini milliyetçiliğe dayalı yeni hastalığı neo barbarizm acımasız bir anti insani karaktere bürünmüş durumdadır. Buna karşı toplumsal direnişe öncülük eden demokratik devrimleri bunca kanlı yönelimlere rağmen insancıl erdem ve feraset sınırında tutmayı başarmak onlara dünya ölçeğinde evrensel bir ahlaki üstünlük ve toplumsal meşruluk kazandırır. Dünyayı eşitlik ve özgürlük temelinde değiştirme ideasında ki devrimci fikirlerin yenilgilerinden önemli dersler çıkaran ve demokratik dönüşümü bir alternatif paradigmayla taşlandıran Apoist devrim gelecek nesillerin demokratik devrim umutlarını diri tutmayı başararak küçümsenmeyecek bir ahlaki politik zafer kazanmıştır.
Apoist demokratik devrim stratejisi doğduğu ve doğrulandığı yerde barışçıl bir halklar birlikteliğini tüm savaş ve soykırım dayatmalarına karşın olanaklı kılıyor. Ezidisi, İsevisi, Ateisti, Yahudisi ve Müsülmanı aynı çatı altında toplanıyor radikal demokratik devrimin çoğulcu dokusu esnek bir uzlaşma temelinde ahenkle toplucu ruhla uyuşuyor. Özelde Şengal'de, Maxmur'da, Kandil'de, Rojava da genelde ise tüm ortadoğuda halklar Apoist devrimi özgür iradeleriyle içselleştirerek ölümüne savunuyor. Küresel düzeyde barışçıl karakterinde ısrar eden bir hakikat ve vicdani, düşün sorgulama felsefesine dönüşüyor Apoist demokratik modernite devrimi. Bugün reel gerçekliliğe ve hakikate denk stratejik düşünme bilgeliğini kavrayacak feraset sahibi insanların zihnini vicdanlarına katık yapma gerekliliği tüm çıplaklığıyla orta yerde duruyor. Yığınsal çoğunluğu militarize eden bilinç körlüğü toplumu millileştirme hayali kuran faşizmin ekmeğine bal kaymak sürüyor. Ahlakın ve vicdanın anti tezi işte bu ince toplumsal özalgı yanılgısında vücut buluyor. Ölümcül edilgen politik yanılgılar ortadoğu insanının önemli handikaplarından biridir. Kaostan düzen kuramaması ve ortaya çıkan fırsatları bile farkedememesi bu sorunlu yanılgısından kaynaklıdır. Sorunları yaratan mantığa saplanıp kalmayan İnsanları önemseyen ve tümden kapsayan yeni bir bakış açısı yaratmak çözüm gücü olmayıda beraberinde getirir. İdeolojik delilik ve saplantılı bulaşıcı nefret ve de kör şiddeti örgütlemek hiç kimseye kazandırmaz aksine herkese kaybettirir.
Hakikati güçten düşüren ve toplum kırım amaçlayan karanlık savaş tellallarının, maddi ve manevi sahte kurtuluş vahyilerini topluma pazarlayanların kanlı maskelerini tarihsel bir toplumsal bilince sahip aydınlanmacı barışın çözüm bilgesi tarafından eleştirel bir toplumsal bilinç yaratılarak ustaca düşürdü. 20 yılını geride bırakan bir tabutlukta ve ağır tecrit altında halklar adına direnerek ve de bir çözüm gücü olarak da kendisini ortaya koyarak toplumsal sorumluluğa sahip çıkmak her yiğidin harcı değildir. Türkiye gibi fiilen yürürlükte olan karma melez faşizminin (sağ-sol-dinci-milliyetçi-ulusalcı koalisyonu) etkisini kıracak tek direniş muhalefeti sahada aktif olan Apoist barışçıl devrimdir. Bu demokratik barışçıl devrim toplum kırım siyaseti yürütenTürk melez faşizminin ahlaki, vicdani ve siyasi meşruluğunu kökten tartışmaya açıyor ve de temellerini sarsıyor. Siyaseti tümden militarize etmeyi hedefleyen melez faşizm kurumlaşması empeyalist, sömürgeci, kapitalist ve anti demokratik bir saldırgan şiddetle kendisini ifadelendiriyor. Kürt özgürlük devrimini önlemeye dönük bölge gericiliğiyle ittifaklar kurarsada kendisi için kaçınılmaz olan çöküşe doğru emin adımlarla yürüyor.
Barışçıl Apocu devrim giderek yaşamda derinleşen olgusal bir hakikat bilgisi olarak kendisini toplumsallaştırıyor. Faşizmi tarihselleştirerek halkları birbirine kırdırmayı ve bölgesel gerici faşizmi canlandırma derdinde olan AKP ihvancı maceracılık karşısında halkları bu yeni devrimci bilinçle uyandırarak aktif karşı çıkmaya çağırıyor. AKP'nin topluma giydirmeye çalıştığı deli gömleğine karşı yüzleşmeye davet ediyor ve tarihinde kitlesel soykırım uygulamış halkların utancından onları kurtarmanın yolunu gösteriyor. Melez faşizmin ırksal proto ırkçılığının barbar doğasını barışçıl devrim önderliği iyi çözümlüyor ve onun istilacı tarzda topluma el koyma isteğini görüyor. Olay ve olgu içinde doğrudan yaşarken benzersiz çözümleme gücü sayesinde bunu önceden anlamlandırıyor. AKP gerciliği kurban seçtiği Kürt halkına karşı işlediği suçlarda Türk toplumunu cellad, sanık, tanık ve kurban olarak da bu yarattığı suça bulaştırıyor.
Apocu devrimin hümanist doğasıyla uyumlu toplumsal çoğulculukta// çeşitlilikte karşılığı olan bir yaratıcı ve yapıcı siyasetin dilinini ortaya çıkarmak dönemin ruhuyla uyumluluk göstermek için gereklidir. Ruhsal arınma yaratan vicdani bir eylemsellik mutlak karşılık bulur ve radikal demokratik refleksleri yeniden canlandırır zaten dinamik barış süreçleri de böyle ivme kazanır. Apocu demokratik barışçıl devrim toplumsal ruhun cinnet geçiren şiddetin eline geçmesi önündeki en temel korunaktır ve ahlaki yıkıntı girdabında çırpınan toplumsallığı çekip çıkaran bir can simididir. Demokratik barış için gerekli güçlü bir insani sezgiselik içgörgüsü ve duyarlılık yaratma zihniyetinin dönüşüm berraklığıdır. Rojava Apocu devrimin meşruluğunu ilan etme arafesinde çekilen bu sancılar büyük doğuşların yeni habercisidir. Kürt halkını her açıdan yeniden direnişle yaratan15 Ağustos büyük diriliş hamlesini barışçıl demokratik bir halklar devrimine ortadoğu da ulaştıran tarihin bu görkemli zafer çizgisi devrimcileri şimdi de yeni 15 Ağustosun yıldönümünde ilerici insanlığa özgür vicdanlar ve hür beyinler mabedi İmralıdan radikal demokratik kurtuluşu müjdeliyor!
“Nefretin açtığı yaralar nefretle tedavi edilemez. Ruhta açılan yaraları tedavi edebilecek tek güç sevgidir ve bu, yaşadığımız evrenin en temek kuralıdır.(...) Binlerce mum, tek bir mumun ışığıyla yanabilir.(...)Var olmanın en büyük sırrı korkusuz olmaktır. Geleceğin size getireceklerinden korkmayın. Korkularınız yüzünden başkalarına bağımlı yaşamayın. Cesur olmak özgürlük kilidinin anahtarıdır. (... Binlerce savaşı kazanmak için savaşmak yerine kendinizi fethetmeyi deneyin. Zafer, sizsiniz.'' BUDA.
KEREM ÇİFTÇİ
YORUM GÖNDER