PKK SANAT İNCELİĞİNDE ÖRÜLEN BİR HAREKETTİR
Dile kolay, 43 yıl geride kalmış. Amansız geçen 43 yıla çok şey sığdırılmıştır. Başka bir coğrafyada, başka bir halk içinde ve başka bir düşmanla savaşılsaydı şimdi çoktan devrim gerçekleşmiş olacaktı. Ortadoğu’nun kaotik durumu, düşmanların ise TC ve küresel güçlerden müteşekkil olması, haliyle ciddi bir engel oluşturmuştur. 22 yıldan fazladır PKK önderliğinin tutuklu olması da dahil sayısız komplo, iç ve dış ihanete rağmen ayakta kalmayı başaran PKK, yoğun bir saldırı altında mücadelesini ilk günkü gibi devam ettirmektedir.
Bir devrimde yapılması gereken ne varsa gücü yettiğince zamanında ve birlikte yapmaya büyük bir özen göstermiştir. ‘Devim yapalım sonra şunu yaparız’ argümanlarından uzak mücadele içinde devrimsel gelişmeyi yaşayan bir hareket olarak gelişti. Yoğun savaş koşullarında örgütlenen ve mücadele eden PKK, bütün çalışma alanlarına aynı hassasiyetle yaklaşmıştır. Siyaset ve savaş öncelikli bir hareket olarak tanınmasına rağmen; kadın özgürlük mücadelesine, dil eğitimine, çeşitli sanat dallarına, kültürel faaliyetlere, basın yayın çalışmalarına, diplomasiye, halk eğitimine, toplumsal bilinçlenmeye, halklar ve dinler arası diyaloğa her zaman önem vermiş ve savaşla birlikte yürüyen faaliyetler olmuştur.
PKK önderliğinin yaşam tarzında somutlaşan değerler toplumsal yaşamın ölçüleri haline gelmiştir. Tarzı, temposu ve üslubu PKK kadrolarının ve halkın yaşamında bir kültüre dönüşerek devrimci direniş kültürü haline gelmiştir. Sadece Kürtler için değil uluslararası alanda da etkisini gösteren bu ölçüler birçok ulustan, etnik kökenden, dinsel inançtan insanın çekim merkezi haline gelmiştir. Nüfuz ettiği kitleye kazandırdığı ölçülerle bir devrim gerçekleştirmiştir.
Nefes nefese, kesintisiz yürütülen bu mücadelede büyük kahramanlık destanları yazılmıştır. Özelikle de kadın özgürlük mücadelesinde atılımlar yapmıştır. Hiçbir halka nasip olmayan tanrıça düzeyinde kadın direnişleri yaşanmıştır. Yeni nesiller bu türden sayısız kahramanlık türküleriyle büyümektedir. Yeni bir toplumsal inşanın bütün boyutlarıyla yürütülmeye çalıştığı kapsamlı bir pratiğin önünü açmış, yolunu göstermiştir.
Küresel çapta saldırılara maruz kalmasına rağmen bağımsızlıkçı çizgisinden ödün vermeden düşmanlarına yenilgiyi yaşatmıştır. ‘En büyük teknik insandır’ belirlemesinden hareketle düşürülmüş Kürt toplumundan diz çökmeyen, direnen bir kişilik yaratmayı başarmıştır. Yaşamın her alanına dokunarak yeniliklere, gelişmelere, değişime ve dönüşüme uğratmıştır. Her yaştan insanla temas kurmayı başararak, kalplere ve beyinlere ulusal düşünceyi ekmiştir.
Düşünsel alanda geliştirilen yeni toplumsal paradigma, evrensel çapta gelişmelere yol açarak çözüm gücü olmaya başlamıştır. Kısmen hayat bulduğu Rojava’da ise bütün dış saldırılara ve tehditlere rağmen, daha şimdiden geleceğin özgür toplum inşasında önemli bir kilometre taşı olmuştur. Faşist Türk devletinin despotik iktidarı Türkiye halklarına dayattığı sistematik teröre, hukuksuzluğa, yolsuzluğa, ahlaksızlığa, kadın katliamına, çocuk istismarına karşı pratik duruş sergileyen en etkili ve örgütlü muhalefeti oluşturmuştur. Kısacası 43 yıllık mücadeleye yüzyılları sığdırmış bir hareket olmuştur PKK.
PKK hareketi için çok şey söylenebilir. Bir şehitler partisi, bir kadın partisi gibi. Devrimin öncü partisi olarak esasında bir önderliksel harekettir. Temel karakterini, yaşam yasalarını önderliğinden almıştır. PKK hareketi, çekirdek oluşumundan günümüze kadarki gelişim seyri Başkan Apo’nun damgasını taşır. Sanatsal inceliğinde örülen bir harekettir. Ahlakı toplumun politik hafızası olarak tanımlamış. Toplumun doğasını ise kültür olarak tanımlamıştır. Sanatçıya ve sanata daha ilk adımlarda ilgi duyan saygı gösteren bir yaklaşım içinde olmuştur. Bilimsel felsefi ve ideolojik bir hareket olduğu kadar kültürel ve sanatsal bir harekettir.
Başkan Apo Merhum Aram Tigran’ın davudi sesinden etkilendiğini ve mücadelenin esin kaynağı olarak gördüğünü ve bu sesin mutlaka yaşaması gerektiğini defalarca belirtmiştir. Kültür kurumlarının boy verip gelişmesine özel bir önem vermiştir. Sayıları binlere varan kadrolar bu kurumlardan devrime katılmıştır. İlk filim çekimine 90’lı yılların başında başlanmıştır. Kültür-sanat alanı devrimin en önemli mevzii olarak görülmüş ve bu cepheden sömürgeci asimilasyona karşı savaş yürütülmüştür.
Günümüzde de sanatın ve sanatçının gelişimi için mücadelenin bütün olanakları seferber edilmiştir. Uygun çalışma koşulları, özgürce üretme ortamı yaratmıştır. PKK, mücadele birikimiyle sanata ruh katacak önemli bir kaynaktır. Özgürce sanat üretmek isteyen her daldan sanatçının kana kana bu kaynaktan içme hakkına şansına ve fırsatına sahip kılınmıştır.
PKK’nin 44 mücadele yılı Başkan Apo’ya, yoldaşlara ve tüm halklarımıza kutlu olsun. Yeni mücadele yılını Önder Apo’ya özgürlük, şehitlere layık bir mücadele yılı haline getirelim.
RAUF KARAKOÇAN
YORUM GÖNDER