YAŞAM GEREKÇEME
Sizin olduğu kadar tüm kadınları ve insanlığını doğuş günü olan dört nisan doğuş gününüzü yüreğimin en derin hasreti ile kutlarım başkanım. Büyük bir aşk ve tutku ile başladığınız devrim çabalarınızda size en fazla coşku veren çalışma oldu kadın özgürlük çalışması. Kadın geçit vermemek sizin bir savaş yaptınız insanlığın özgürlük yolculuğunda.
Ortadoğu’nun ve kapitalizmin geri kalıplarına sıkışmış kadının aydınlığa çıkartıp tanrıça tarihine siz yönelttiniz. Özgürlük silahlarını elimize tutuşturarak erkekliğini yenmiş biri olarak gerçek dostumuz oldunuz siz.
Tanırçalaşarak kadın renginden yaşamayı siz öğrettiğiniz için size cevap olabilmek boynumuzun borcudur. Borçlar zamanında ödenmedikçe koca yük haline gelir. İşte ben bu koca yükün bilinciyle çalışma ve YJA-STAR çizgisinde savaşma kararlılığındayım.
Gözlerim gözlerinizdeki o yüce derinliği, yüreğim yüreğinizdeki dost sıcaklığı arıyor. Yalçın kayalıkların uçurumlarında. Sizsiz olmayı düşünmek bir karabasan gibi çöküyor ütopyalarıma. Oksijensiz kalan bir canlının nasıl sıkışırsa nefesi kocaman beş yıl içinde her defasında aramızdaki uzaklığı düşündükçe işte öyle sıkışıyor ta kalbimin derinliği…
Ama yine her gün biraz daha beni Zilan gerçekliğine yaklaştıran bir gerçeklik var ise o da güneşin asla balçıklaşamayacağı, gölgelenemeyeceği gerçeğidir başkanım. Ne mutlu Üveyiş anaya ki, normal bir insan değil bir Mesih getirdi bu gün dünyaya. Ve doğumunuzdan dört gün sonra 8 Nisan vefat eden annenizi de anıyorum derin saygılarımla.
Evet başkanım biliyorum gelişmeler sizi çok zorluyor. Size uzanan el inmiş durumda. Ama hala milyonlarca el uzanmış, yarısı kadın eli yumruklarla İmralı’ya… değmesin diye boranlar o nasırlı ve dost ellere.
Bir HPG militanı olarak kadın renginde durmadan yorulmadan usanmadan size tıpkı 94’te verdiğim gibi savaşacağıma, çalışacağıma dair söz veriyorum. Sözüm onurumsa sözümü unutmak ölümdür.
Tekrardan bu doğuş gününüzü açmaya yüz tutan tomurcuğun coşku edasıyla kutlarken, özlem yoğunluğuyla ve yüreğimin hasretini beyaz martıların kanatlarından Marmara’nın güneş ışınlarıyla tılsımlı köpüren dalgalarından gönderiyorum. Sizi çok özledim başkanım.
Ş. SORXWİN CİWAN MUNZUR’UN KALEMİNDEN
(04 Nisan 2004)
YORUM GÖNDER