PARTİMİZİN RESMİ KURULUŞUNUN 45. YILINDA DEVRİMCİ GÖREVLERİMİZİ BAŞARIYLA YERİNE GETİRELİM -8.BÖLÜM
Rojava’da ideolojik örgütsel değişim önemli
d) Geçen süreçte Rojava alanında belli bir hareketlilik yaşanmıştır. Hem tartışma ve arayış düzeyinde bu görülmüş ve hem de pratik düzeltme alanında bu tür çabalar gözlenmiştir. Fakat ideolojik-örgütsel çizgi düzeyinde anlayış ve pratik olarak ne düzeyde değişimin ve yeniden yapılanmanın yaşandığı henüz net değildir.
Pratikte yaşanan zorlukları aşma noktasında bir çabaları olduğu gözlenmiştir. Söz konusu pratiklerden birisi DAİŞ’in kamp saldırısı ve sonuçlarıdır. Rojava’da yaşanan rehavet düzeyini herkes görmüştür. İnanıyoruz ki, gereken düzeltmelerin yapılması için alanda yeterli çalışma yürütülüyordur. Diğer bir pratik sorunları ise Faşist TC saldırılarına karşı tedbir ve mücadele durumudur.
e) Son iki ayda Rojhilat Kurdistan ve İran’da yaşananlar gerçekten yeni bir nefes ve moral gücü oldu. ‘Bu biçimde Rojhilat’ta ve İran’da hiçbir şey gelişmez’ diyenlere doğu halklarının gerçeğini ve gücünü gösterdi. Kuşkusuz bu durumu doğru anlamak ve pratik süreci doğru yürütmek gerekiyor. Şimdiye kadar ‘büyük hata’ diyebileceğimiz türden hataların yapılmadığı gözleniyor. Elbette bu durum iyi ve de önemlidir, tabi daha dikkatli, duyarlı ve etkili olarak da geliştirilmesi gerekir. Mevcut rejimin de çok dikkatli yaklaştığı, çözüm üretmese ve bastırmaya çalışsa da büyük hata yapmama çabası içinde olduğu gözlenmektedir.
Açık ki, Rojhilat Kurdistan ve İran’daki mevcut devrimci gelişme zihniyet ve yaşam tarzı değişikliğini öngörmektedir ve esas olarak kadınların ve gençlerin serhildanı biçiminde gelişmektedir. Devrimci gelişmenin böyle olması çok önemlidir ve onu anlayıp ilerletme düzeyinde yaklaşmayı gerektirir. Bu açıdan serhildanların açığa çıkardığı zihniyet durumunu ve ideolojik duruşu doğru anlayarak, bu temelde kitleleri eğitmeye ve örgütlemeye çalışmak, gerici zihniyeti ve ideolojik ölçüleri çok yönlü eleştirmek gerekir.
Aslında İran’ın mevcut siyasi yapılanması reformcu değişiklikler yapmaya uygundur. Mevcut sistemde kısmi reformlar yaparak ve esas olarak da sistemi kitlelerin katılımı temelinde işleterek, yani eyalet, kent ve alt yönetimleri ve meclisleri tamamen seçime bağlayıp yetkilerini artırarak, kadın ve ifade özgürlüğü temelinde özgürlükleri geliştirerek mevcut eylemci kitlelerin talebi karşılanabilir. Fakat rejimin bunu ne kadar yapacağı ve böyle bir esnekliği ne düzeyde göstereceği belli değildir.
Rojhilat Kurdistan’ın ve İran’ın devrimci eylem alanı olması Kürdistan ve Ortadoğu açısından çok önemlidir. Bu durum Kürdistan ve Ortadoğu’daki devrimci süreci tamamlamakta, böyle olmazsa söz konusu süreç yarım kalmaktadır. Bu anlamda mevcut gelişmeler sadece Rojhilat Kurdistan ve İran için değil, aynı zamanda tüm Kürdistan ve Ortadoğu için büyük önem taşımaktadır. İlgili güçlerin bu bilinçle yaklaşarak, söz konusu devrimci gelişmeyi ilerleteceği ve kalıcı sonuçlara taşıyacağı inancındayız.
f) Geçen süreçte halk direnişindeki gelişmeler de dalgalı ve yetersiz olmuştur. Bu, düşman baskıları yanında, halkı eğitme ve örgütleme zayıflığından da kaynaklandığı açıktır. Ne yazık ki, çok geniş ve güçlü bir halk desteğine rağmen, onları eğitme ve örgütlemede ciddi zayıflıklar yaşamaktayız. Halkı eğitip örgütleyerek kendi kendisini yönetmesini sağlamak yerine, halkın yapacağı pratik işleri de yapma durumu yaşanmaktadır.
Kuşkusuz yeterince eğitimli ve örgütlü olmayan halk da inşa çalışmalarında ve demokratik kitle eylemlerinde zayıf kalmaktadır. Örneğin bu durumu yaşayan Bakur kitlemiz, biraz da AKP-MHP faşist saldırılarıyla yüz yüze gelince adeta eyleme kalkamaz bir durumu yaşar hale gelmiştir. Yurtdışındaki halkımızın ve dostlarımızın eylemlerinde geçen süreç itibariyle ciddi bir nicel zayıflık yaşanmıştır. Kuşkusuz Rojava halkımız her gün ayaktadır; fakat iyi hesap ve plan yapılmadan sürekli aynı tür eylemlilik fazla etki yapmamaktadır. Yine esasta inşa ve öz savunma çalışmasında olması gereken kitleyi, bu temelde eğitip örgütlemek yerine sürekli ve sıradanlaşan sokak yürüyüşüne çekmek çok doğru ve anlamlı olmamaktadır. Başûr’da kayda değer bir eylemlilik ortaya çıkmamıştır. Bu alanda Şengal ve Mexmûr halkımızın sürekli bir mücadele ve neredeyse her gün eylemlilik içinde olma durumu vardır ki, bunlar da rutini aşan bir düzeyde değildir.
Bu durum, yönetimimizin yaptığı çağrıları ve yol göstermeleri sonucunda, son dönemde kısmen değişmiş ve her alandaki halk direnişinde önemli bir gelişme ortaya çıkmıştır. Bunda gerillaya karşı kimyasal ve taktik nükleer silah kullanımı da kuşkusuz etkili olmuştur. Bu tür savaş suçu oluşturan silahları kullanmaya karşı geliştirilen Silopi, Taksim, Qamışlo, Düsseldorf ve diğer yurtdışı kentlerindeki eylemler nicel ve nitel bakımdan önemli olmuş ve belli bir etki yaratmıştır. Bu vesileyle, söz konusu halk eylemlerini de kutluyor ve selamlıyoruz. Demek ki eğitilip örgütlendirilirse halk her zaman eyleme kalkabilmektedir. Yaşananlar bu gerçeği açıkça göstermiştir. Bu temelde gereken düzeltmelerin yapılması ve asli görevlere sahip çıkılması gerekmektedir.
Çok açık ki, parti öncülüğü olarak bunu biz yeterince yapmaz ve halkı eğitme ve örgütleme görevimize sahip çıkmazsak, faşist-soykırımcı düşman özel savaş kapsamında kitlelere yönelik her türlü düşürücü ve korkutucu girişimi yapmaktadır. Bu konuda MİT’in ne kadar örgütlü ve planlı çalıştığı ortadadır. MİT’in faaliyetlerini boşa çıkarmanın ve yurtsever insanlarımızı MİT’e karşı korumanın yöntemlerini mutlaka bulmamız gerekir.
PKK YÜRÜTME KOMİTESİ
YORUM GÖNDER