PKK'NİN KURULUŞUNUN ANISINA (10.BÖLÜM)
“Onur Savaşçıları” 27 Kasım PKK’nin kuruluş yıldönümüne dönük yapılan bir tartışmayı TV’de izliyoruz. Bir genç 27 Kasım PKK’nin yıldönümünü kutlarken, PKK’lileri -gerillaları- “Onur Savaşçıları” olarak selamlıyor. Kürdistan tarihinin bol ihanet ve kahramanlıklarla dolu olduğunu yazılarımızdan birinde yazmıştık. Ancak ihanet ve işbirlikçilik kendisini kurumlaştırarak Mangurtlarla bugüne kadar getirirken, kahramanlık sadece ve sadece bireyler bazında kendisini yaşatabilmiştir. O da münferit olarak. Böyle olunca da kahramanlık bir kültür olarak bugüne taşınamamıştır. Kürtlerin tarihinde Gılgamış ve Enkidu’ya karşı bir Humbaba direnmiştir ancak sonu hem hüsran olmuş hem de tarihe-egemenlerin tarihine-vahşi, cin olarak geçerek bugünlere gelmiştir. Bir Medli Key Akser vardır, egemenlerin ve sömürgeci işgal güçlerinin tüm devşirme istemi ve girişimlerine rağmen kısmen Kürt olarak kalabilmiştir. Demirci Kawa diye bilinen mitolojik kahraman olmalıdır. Belki de Kürtlerin tarihinde yaşamış neredeyse tek isim. Sonralarında tarihe damgasını vuracak bir Kürt’le karşılaşma olmayacaktır. Ta ki Seladdin Eyubi’ye kadar. Seladdin Kürt olsa da Araplar adına İslamiyet adına hareket eden biri olmasından dolayı uzun yıllar hem de çok uzun yıllar Arap ve kimi yalan dolanla Türk yapılmıştır. Son yıllarda daha gerçekçi ve doğru bilgiler gün yüzüne çıksa da Kürtlere bir miras olarak çok bırakılmamıştır. Savaş arenasında daha ileri olan bir Şergo ya da Şerkoy’u yeni yeni gün yüzüne çıkıyor ki bu da bir miras olamamış. Devam edersek; yıllarca kahramanlık diye ele alacağımız destanlar yaratsalar da kahramanlar ve kahramanlık bugüne kadar kurumsal bir kültür olarak gelememiştir. Bunun acısını en iyi Ahmede Xani “derdimiz” adlı şiirinde dile getirir. Çok sonraları İhsan Nuri Paşalar, Rındaxanlar, Ali Şerler ve Zarifeler, Nuri Dersimiler ve isimlerini veremeyeceğimiz nice isimsiz kahraman. Yakın tarihte ise bir Ali Asker, Sait Kırmızıtoprak, Sait Elçi, Faik Bucak ve yine nice isimsiz kahraman. Hepsinin ortak kaderi bir kahramanlık geleneği yaratamamaları. Kahramanlık geleneği yaratamadılar çünkü tüm bu kahramanların direnişçilerin-görkemli direnmişte olsalar-bastırıldılar, ezildiler. Ve onlara ilişkin yazı yazanlar başkaları oldu. Sömürgeciler oldu, işbirlikçiler oldu, ihanetçiler oldular. 27 Kasım gününün başka bir anlamı da tüm bu tarih silmelere, belleksizleştirmelere dur demenin de başlangıcı olmasıdır. Kahramanlıkları bugüne sadece taşımak değil, ölümsüzleştirmenin de dili oldu 27 Kasım günü. Yazılmamış olanları yazan, gün yüzüne çıkmamış olanları gün yüzüne çıkaran, hak ettikleri yeri almayanları hak ettikleri yere yerleştirirken de, hak etmeyenleri de deşifre ederek teşhirini iyi yapan bir gün olmuştur 27 Kasım. Kim Humbaba’yı, kim Key Akser’i, kim Şergo’yu, kim Ahmed’e Xani’yi ve nice bugünlerde isimleri ağızlarımızda düşmeyenleri gün yüzüne taşırarak tüm dünyaya, tüm Kürtlere götürdü diye soracak olursak, 27 Kasım günüyle başlayan bir süreç olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Denilecek ki bunlar eskidende biliniyordu. Evet, bunlar eskiden de biliniyordu. Ama tarihin karanlık ve tozlu raflarında bu tarihi belgeleri indiren 27 Kasım’dır. Bu unutulmayacaktır. Geçmişte Kürtler kıymetsizlendirilmişlerdi. Düşmanlar, sömürgeciler Kürt’le o kadar alay etmiş ve rencide etmişlerdi ki Kürt bizatihi kendisiyle alay eder ve Kürtlüğünden kaçarak aslında kendinden kaçardı. Ancak 27 Kasım günü ile başlayan kürdün kıymetlenmesi söz konusudur. 27 Kasım ile giderek gelişen PKK mücadelesi kendisini dağlara çıkararak dağlarda bir direniş kültürünü yeniden yaratmıştır. Kürt özgürlük savaşçıları dağlarının doruklarında tüm zorluklara inat bir halkı yeniden yaratırlarken elbette onlar kıymetleneceklerdir. Elbette kıymetlendirileceklerdir çünkü insanın en önemli varlığı olan yaşamını feda etmeyi görkemli başardılar. İnsanın en sevdiği canı bir halk için müthiş bir özveri ile ortaya koyarak vermesini-hem de hiç bir şey istemeden-bildiler. Hem de yaşamı uğruna ölecek kadar sevdiler. Bunu yapanların ağırlıklı bir bölümü bu halkın bağrından çıkan, en seçkin evlatlar olmalarından kaynaklı da, halkımız onları yaratanların nasıl bireyler olduğunu bilerek kıymetlendirmiştir. Dahası, 27 Kasım günü ile başlayarak gelişen kendisini bir halkın derdine derman etme girişimi giderek gürbüzleşerek Kürdistan tarihinde olmayan bir kültürü kalıcılaştırdılar. Kahramanlık kültürünü… Halkımızın diliyle; Onur Savaşçıları Kültürünü. 27 Kasım günü bu bağlamda harcanan emeklerinin boşa gitmediğini, her kendini feda edenin, her kahramanın tarihte artık isminin altın harflerle yazılacağını ve bu kahramanlık kültürünün bir gelenek olarak ebedileşerek gelecek kuşaklara taşırılarak Humbabalara, Key Akserlere, Şergolara, Ahmede Xanilere, Rındaxanlardan Zarifelere, Ali Şerlerden İhsan Nuri Paşalara, Nuri Dersimilere, Dr. Şıvanlardan Ali Askerlere ve nice kendisini halk için feda eden isimsiz kahramanın yazılmamış istemleri ve vasiyetlerine de cevap verilerek ONUR SAVAŞÇILARI olmasını bilen gününde adıdır 27 Kasım.
Devam edecek… ŞEHİT KASIM ENGİN
|
YORUM GÖNDER