FEDAİ BİR RUH, BÜYÜK BİR FEDAKARLIKLA TARİHİ BİR SAVAŞ YÜRÜTÜYORUZ (2.BÖLÜM)
Kürt halkı için Türkiye’nin yeni stratejisi tehlikelidir;
Türk devleti beka sorunumuz var, bizim için varlık ve yokluk savaşıdır dedi ve böyle başladı. Bizim de o süreçlerdeki çabamız tüm Kürt güçleri olarak ortak bir siyaset şeklinde cevap olmaktı. Belki birlikte tümden savaş gibi değil ama birbirimizi koruyalım, yani ortak bir görüş olsun diyorduk. 2013 yılında bizim çabalarımızlarla toplantı gerçekleştirildi, Ulusal Kongre için bir adım atıldı fakat bunun ardından durdu. Biz yeniden tartışmak istedik. Hareketimiz birçok güç ile görüşme gerçekleştirdi. Başta KDP ile iki görüşme yapıldı. Kendim de 2015, 2016 yılında yapılan iki görüşmede hazırdım. Türkiye yeni bir konsept inşa etti. Herkes tehlikede. Kürt halkı için Türkiye’nin yeni stratejisi tehlikelidir. Birlikte ortak olmalıyız, içimizde var olan sorunlar basit, eğer Rojava’da, Şengal’de artık nerede aramızda sorun varsa ortak bir şekilde oluşturulan heyetlerimiz oturup tartışabilir dedik. Ben kendim iki kez görüştüm, toplantıda kabul ettik ardından artık heyetin toplanması gerekirdi ama dediler ki heyet toplanmamış, randevu verilmemiş. O zaman anladık ki KDP bizimle görüşme yaptığı dönemde Türkiye ile de görüşme yapıyor. Yine o süreçlerde anladık ki bizimle değil de Türkiye ile hareket etmekten yana karar vermişler. Şüphesiz bu da Kürt siyasetinde iki bölüm oluşturdu. Hem de bu temelde gerçekleştirildi. Bu durumun kaç yıldır derinleşmesini istemiyoruz. Yine de tartışma ve görüşme zemini çabası içerisindeyiz, geliştiriyoruz. Bazen oldu da. Ama gittikçe derinleştirdiler ve bu derinleşme bu süreçlere kadar ulaştı.
Birincisi, KDP yetkilileri bilmeli ki, Türk devleti tarihinde hem Osmanlı hem de Cumhuriyet dönemi dahil ne kadar Kürt ile işbirliği yapmışsa sonradan o Kürtleri de tasfiye etmiştir. Mesela Dêrsim’de bazı aşiretler direndi, bazı aşiretler ise devletin yanında yer aldı. Ama ne zaman direniş kırıldı o zaman herkesi sürgün etti. İstisnasız tümü böyle. Bu konulara ilişkin bir örnek verebilirim. Kürdistan’da Haydarî Aşireti’nin reisi Hüseyin Paşa vaktinde ünlüydü, 40 bin askeri vardı ve Osmanlı adına Ruslara karşı 30 yıl savaştı. Türk tarihinde ise Serhat Bölgesi’ni Kazım Karabekir’in kurtardığı yazılır. Bu doğru değildir. Kurtaran kişi Kör Hüseyin Paşa’dır. Yani bu kadar Türkiye’ye hizmet etti. Bu kişi Şeyh Ahmed Barzani’nin dostuydu. Ardından Ağrı İsyanı’na katılma kararı alınca Şeyh Ahmed Barzani’yi ziyaret etmek istedi, ziyaret etti ve yoluna devam etti. Sonra gördük ki Türk devleti Medeni adında biri tarafından daha o namaz üzerindeyken şehit düşürdü, yeğeni ve oğlunu orada şehit düşürdüler. Türk devleti ardından 30 yıl bu aile ile savaştı. Çocuklarının peşine düştüler. Bazılarını şehit düşürdüler, bazılarını zindana attılar, bazıları İran tarafına geçti, yıllarca perişan oldular. Hatta o aileden olan yoldaşımız Serxwebûn’u 2 yıl önce Rojhilatê Kurdistan sınırı üzerinde suikast ile şehit düşürdüler. Yani Türk devleti onunla hareket eden Kürtleri de işleri bittikten sonra tasfiye ediyor. Bunun için Barzani ailesi şu an ne kadar Türkiye ile hareket etse de bir gün Türkiye onlara da karşı olacak.
İkincisi, ise eğer PKK olmazsa Türk devleti hiçbir Kürt’ü ciddiye almaz. Bu bir hakikattir. Başûr’la böyle ilişki kurmazdı. Önceden bir ilişkileri yoktu. Bizim çıkışımızla ilişkileri başladı. Sonra Rêber Apo esir alındı, Türk devleti PKK’yi bitirdik dedi, ilişkilerini git gide azalttılar fakat bizim savaşımız gürleşince Türk devleti, KDP ve Başûr’lu hareketlerle yeniden ilişki kurdular. Şimdi Başûr’u işgal ediyor. Açık ki bu işgal KDP’nin onaylamasıyla gerçekleşiyor. Türk devleti yerleştiği yerlerden kimse artık çıkaramaz. Çünkü Türk devletinin farklı bir tarzı daha var. Girdiği yerden bir daha çıkmıyor. Bu, Başûrê Kurdistan’ın geleceği ve statüsünü tehlikeye atıyor. Şimdi KDP diyor ki PKK için gelmişler. En azından PKK savaşıyor, üç dört yıldır direniyor, bu kadar şehit veriyor. Siz de onaylıyorsunuz, Türkiye’ye yardım ediyorsunuz ve siz hiçbir şekilde tepki göstermiyorsunuz, meşru görüyorsunuz. Başûrê Kurdistan halkının Türk devletinin Başûr’da bu kadar yeri işgal ettiğinden haberi var mı? 30 bin asker şu an Başûrê Kurdistan’a yerleşiyor. Biz kendimiz bu siyasetin Başûrê Kurdistan halkının geleceğini tehlikeye attığını söylüyoruz. Hatta Irak üzerinde de tehlike oluşturuyor.
Üçüncüsü, Bakurê Kürdistan’da zamanında Başûrê Kurdistan gibi büyük katliamlardan geçti. 50 yıldır bu devlete karşı mücadele sürdürüyoruz. 40 binden fazla şehit verdik, 10 bin tutuklumuz var. Başkanımız Rêber Apo şu an zindanda. Türk devletine karşı direnerek onları çözüm bulma noktasına getirmek istiyoruz. Bu açık bir durumdur. Türk devleti kendi sınırları dışındaki Kürtlerle, Başûrê Kurdistan’lı Kürtlerle gerçekten dost olmak istiyorsa, öncelikle kendi sınırları içerisinde yaşayan Kürtlerin kimliğini tanıması gerekir. Türk devleti kendi sınırları içerisindeki Kürtleri inkâr ettiği sürece dışarıdaki Kürtlerle dost olmaz. Bu bir hakikattir. Biz çözüm bulmak istiyoruz ama KDP’nin Türk devletine sunduğu katkı Bakur için çözümün önünü de kapatıyor. Yani devleti zayıflatmamıza, çözüm noktasına getirmemize engel oluyor. Devlete her konu da yardımcı oluyor. Devletin, gerillayı yok etmesi için yardım ediyor. Devlet, gerillayı bitirirse tüm Kürdistan’ı soykırımdan geçirir. KDP böyle yapmamalı, neden böyle yapıyor? Buna anlam vermedik. Neden böyle yaptıklarını halka izah etmeleri gerekir. Bunlar birbirleriyle nasıl bir anlaşma yapmışlar bilmiyoruz. İnsan merak ediyor. Bu yanlış bir şeydir. Bu MHP’nin zihniyetidir. MHP, Bahçeli zihniyeti Kürt düşmanıdır. Hulisi Akar, Kürt düşmanıdır bunlarla nasıl anlaşma yapılabilir. Bunun izahı yoktur. Buyursunlar izahını yapsınlar. Bugün insanlarımız zulüm görüyor. Biz bu zulme karşı duruyoruz. Lojistik, istihbarat, çembere alma, yol kapatma ve her konuda bu kadar yardım, katkı sunmak ne anlama geliyor. Bu kadarını da beklemiyorduk.
Dördüncüsü, herkes bilmeli ki PKK bitirilemez. PKK ideolojik bir harekettir. Bu ideoloji milyonlara yayılmış durumda. Milyonlarca Kürt kadını, genci, halkı ve Kürdistan’ın komşusuna Arap’ından Türk’üne bu fikri savunuyorlar. KDP yetkilileri neden milyonları karşısına alıyor, bilmiyoruz. Milyonlara karşı yürütülen düşmanlık unutulacak mı? Unutulmaz. Önceden savaş olmuştu. 92’den 2000’li yıllara kadar biz Kürtlerin arasında savaş olmuştu. Esasta biz bu sayfayı kapatmak istiyorduk. Kürtleri öldüren defteri tamamen kapatalım, bunun için çok çaba da harcadık. Yönetimimizin, Hareketimizin kararı bu şekildeydi. Ama tekrardan aynı şey derinleştirildi. Süleyman Soylu, Hulisi Akar’ın her gün şu tarihte PKK’yi bitireceğiz aklı ve deyişiyle hareket edip herhalde kendilerini kandırmıyorlardır. PKK bir fikirdir, PKK siyasettir, PKK toplumdur, milyonlarca insanı vardır. Neden onunla düşmanlık yapıyorsun? Bunda ne çıkarınız var? Türkiye ile ne anlaşması yaptınız? Bundan KDP’nin bir kazancı olmaz, zararı olur.
Beşincisi, bugün 21 yüz yıldayız. Dünya gelişmiş; sorunlarının tümünü diyalog yoluyla çözüyor. Sorun varsa da diyalog ile çözülmeli. Kürdistan’ı işgal eden Türk devleti ve ona benzer işgalci devletler diyor ki Kürtler millet değildir, aşiretler, kavga ediyorlar, halkın çıkarları doğrultusunda ortak siyaset yürütmüyorlar. Biz birbirimize karşı savaşırsak bu Kürt siyasetine karşı ayıp değil midir? Rojava, ENKS, Özerk Yönetim’in bir araya gelmesi için Amerika’nın arabulucu olması ayıp değil mi? Neden bizim aklımız yok mu? Biz bunu değiştirmek istiyoruz. Tüm milletlerde farklı görüşler var. Örneğin Amerika’da Cumhuriyetçiler de var, Demokratik Parti ve diğer devletçi partiler de. Ama herkes Amerika’nın çıkarlarını koruyor. Bir yerde buluşuyorlar. Söz konusu burada ulusunun çıkarları. Türkiye’de iktidar esasta Kürt düşmanlığı üzerinden kendisini inşa ediyor. Peki, siz bunlara nasıl katkı sağlıyorsunuz? Herhalde bunu inkâr edemezler, çünkü bu gözler önünde, her yerden gözüküyor. Böyle bir siyaset belki 80’li, 90’lı yıllarda işlerine yaramıştır, toparlanmak için bir temel oluşturmuş olabilir ama şimdi böyle olmaz. 2022 yılındayız. Telekomünikasyon çağındayız. Dijital Medya var. Dünya artık her şeyi biliyor. Yani kimseyi artık başka şeylerle ikna edemezsin. Herkes görüyor, okuyor. Sanal Medya var. Yani bu yürütülen siyaset doğru değildir. Toplumu karşısına alan, sadece para ve askeri güce dayanan iktidarlar ne zamana kadar ayakta kalır? Bu tür iktidarların hepsi yıkılmadı mı? Böyle bir siyasete karşı halk yarın burada da sokağa dökülür. Bu durumdan ne kadar erken vazgeçerlerse onlar için iyi olur. Kürt halkına karşı düşmanlık yapan Türk rejimi yerine Kürt halkı ile yürümeli. Bunu umuyoruz ve bekliyoruz. Zaman varken bu yoldan dönülmeli.
MURAT KARAYILAN (HEVAL CEMAL)
YORUM GÖNDER