HERGÜN YENİDEN DOĞMAK
Kürdistan halkı ve dostları 4 Nisan günü Önder Apo’nun 64. Doğum gününü kutladılar. O gün yüz binlerce insan Önder Apo’nun doğduğu köye Amara’ya akın etti ve hep birlikte ona duymuş olduğu bağlılığı gösterdiler. Ülkenin dört biryanından gelmişlerdi ve o gün orada olmak istemişlerdi. Halaylar çektiler, türküler, marşlar söylediler, pankartlarını, bayraklarını dalgalandırdılar. Coşkulu bir topluluktu, izleyen herkesi hayrete düşürebilecek bir heyecan yaşıyorlardı. Orada olmak isteyip de, olamayanları bile kendi canlılığı ve ahengi içersine çekmeyi, onlarla bütünleşmeyi başarmışlardı.
Neden böyle olmuştu. 4 Nisan’dan iki hafta önce 21 Mart’ta başta Amed olmak üzere yine meydanları doldurmuşlardı. Orada da Önder Apo’ya olan bağlılıklarını göstermişler ve yapmış olduğu çağrıyı kabul ettiklerini ilan etmişlerdi. Aradan kısa bir zaman geçmesine rağmen aynı topluluklar yeniden kararlı bir şekilde bir araya gelmişlerdi. Hatta bu bir araya gelişi günler öncesinde gerçekleştirmişlerdi.
O nedenledir ki, kararlı topluluklar 4 Nisan gelmeden günler öncesinde meydanlarda kutlamalarını başlatmışlardı. Bulundukları her yerde bunu gerçekleştirmişlerdi. Önder Apo’ya olan bağlılığın bir simgesi olarak milyonlarca fide, toprakla buluşturulmuştu. Amara’ya da günler öncesinde gelinerek hazırlıklar yapılmıştı. Etkinliklerin düzenleneceği alanın bakımını gerçekleştirmişlerdi. Yedisinden- yetmişine tüm halk kendisini buna hazırlamıştı. 3 Nisan’dan itibaren de o alanı tam bir bayram ve şölen yeri haline getirmişlerdi.
Öyle anlaşılıyor ki, 2013 yılının 4 Nisan’ı bundan sonra da konuşulmaya, anlatılmaya devam edecektir. Öyle olmalıdır da. Fakat burada “öyle olmalıdır” derken, bunun nedenini de doğru anlamak gerekmektedir. Yoksa bunu yapmadan Kürt halkı ve dostlarının, 4 Nisan’ı bu kadar coşku ve heyecanla kutlandığını, sahiplendiğini anlamlandırmak mümkün olmayacaktır.
Önder Apo İmralı’da tutsak olarak bulundurulmaktadır. Tek başına bir hücre de yaşamak zorunda kalmıştır. 15 yılı bulan bir süredir bulundurulduğu böylesi koşullarda; aylarca, bazen de yıllarca yakınları ve avukatları ile görüştürülmemiştir. Tek başına bırakılmıştır. Ağır hakaretlere maruz bırakılmış ve tehdit edilmiştir. Canına kast edildiği anlar olmuştur. Zehirletilerek katledilmeye çalışılmıştır.
Tüm bu süreçlerde yanında sadece duyacağı başka ses olarak bir kanallı radyo bulunmuştur. Ancak daha sonraları son iki yıl içerisinde İmralı’ya gönderilen tutsaklarla birlikte başka insanlarla konuşabilme, merhabalaşma imkânına kavuşmuştur.
Buna rağmen Bir Halk Önderi olarak halkına, öncülük ettiği harekete karşı görev ve sorumluluklarını yerine getirmeye devam etmiştir. Paradigma değişimini gerçekleştirmiş ve yeni mücadele perspektifi ile rolünü oynamıştır. Ve bugün de bu rolü oynamaya devam etmektedir.
21 Mart 2013 tarihinde açıklanan çağrısı ile de bunu bir kez daha çok somut olarak göstermiştir. Önder Apo 2013 yeni Newroz yılına girerken, yeni bir süreci başlatmıştır. Bu sürecin adını da “Demokratik Kurtuluş ve yeni yaşamın kuruluşu” olarak formüle etmiştir. Mücadelenin her anını; yeni bir başlangıç olarak kabul eden ve buna göre bir yaşam felsefesine sahip olan Önder Apo, böylece 2013 Newroz’un da yeni bir doğuşu daha gerçekleştirmiştir.
Kürdistan halkı da, her zaman yeni doğuşlar, başlangıçlar yaratan ve yaratmaya da devam eden Önder Apo’nun 64. Doğum günü kutlamıştır. Böylesine anlam ifade eden önderliğin, büyük bir coşku ve heyecanla doğum gününün karşılanmış olmasından doğal başka bir şey olamaz.
Elbette sadece buda değildir. Kürdistan halkı ve dostlarının Önder Apo’nun doğum gününü böylesine coşkulu ve heyecanlı kutlamış olmalarının başka nedenleri de vardır.
Apocu Hareket ortaya çıkmadan önce Kürt halkının içerisine düşürüldüğü durum bilenmektedir. Yok oluşla tarihten silinmekle karşı karşıya getirilen, sömürge bile sayılmayan bir halk olma durumuna getirilmişti. “Kürdüm demek” büyük bir cesaret işiydi. Kürtlüğün ’den utananlar, Türkleşmeyi kendisine asıl amaç edinenler vardı. Ağrı İsyanının bastırılmasından sonra Büyük ve Küçük Ağrı dağlarının mezar taşları yerine konulduğu bir karikatürün üzerine yazıldığı gibi “muhayyel Kürdistan burada metfun” denilmişti.
İsyanlarının bastırılması, katliamlara ve sürgünlere maruz bırakılmaları, önderlikleri katledilerek, öndersiz bırakılmaları buna neden olmuştu. Tüm bunlara son veren ise Önder Apo oldu. Mezara yatırılan Kürt halkını içerisine bırakıldığı, o çukurdan çıkarttı. Yeniden ayakları üzerinde durmasını sağladı ve bugün dünyanın en saygın halklarından biri konumuna; politik Ahlaki toplum ölçülerini yakalayan bir gerçeklik haline getirdi.
Kürdistan halkı ve dostları böyle bir önderliğin 64. doğum gününü kutladılar ve olması gerektiği gibi de ona olan bağlılıklarını gösterdiler. Bundan başka bir karşılama da mümkün değildi.
4 Nisan Şehitleri Mahsum Karaoğlan ve Mustafa Dağ şahsında tüm özgürlük ve demokrasi mücadelesi şehitlerinin önünde bir kez daha saygıyla eğilerek; her yeni günün, yeniden yaşama duruş haline geleceği nice yıllar dileğiyle.
CEMAL ŞERİK (ARŞİV)
YORUM GÖNDER