KÜRDİSTAN DEVRİMCİ GENÇLİĞİ TOPLUMSAL DİRENİŞİN VE SAVAŞIN ÖNCÜSÜ OLACAK (2.BÖLÜM)
Zap savaşı tarihimizin en belirleyici savaşı;
Zap, direnişiyle özgürlük savaşının kıblegahı haline gelmiştir. Zagrosların asi, sert ve direngen dağları; Apocu fedai direniş çizgisini kuşanmış, özgürlük gerillalarını bağrına basmış, adeta özgürlük gerillalarıyla birlikte faşizme karşı direnmektedir. Zap şahsında Özgürlük Mücadelemiz’in en büyük savaşı hayat bulmaktadır. Bunlar öylesine söylenen sözler değildir kesinlikle. Kürt halkının bu saatten sonra nasıl yaşayacağı, geleceğini nasıl örgütleyeceği, 21. yüz yılda özgür bir yaşama sahip olup olmayacağını belirleyecek olan Zap’taki savaş olacaktır. Kürtler ve özgürlük savaşımız açısından çok tarihi bir dönemeçte bulunuyoruz. Kürdistanlı gençlik yüreğini ve beynini açarak bu savaşa karşı tutumunu netleştirmelidir.
Zap savaşı faşist soykırımcı TC Devleti’nin özgürlük davamızı tasfiye etme çabalarının zirve halini ifade etmektedir. Faşist TC, 200 yıllık Kürtleri soykırımdan geçirme stratejik planını Zap savaşıyla sonuca götürmek istemektedir. Bugün özgür Kürtlük adına yaratılan tüm değerlerin bileşkesi olan PKK’yi tasfiye ederek bu amacın önündeki en büyük engeli ortadan kaldırmayı hedeflemektedir. Bunun için tüm gücüyle, her türlü kaybı göze alarak, devletin tüm imkanlarını hegemonik güçlere peşkeş çekme temelinde her türlü askeri, diplomatik, siyasi desteği alarak saldırmaktadır. Bu yüzden Zap savaşı hem faşist düşman açısından hem de bizler açısından tarihimizin en stratejik, en belirleyici ve en kritik savaşı olmaktadır.
Zap savaşının zaferi sadece faşist AKP-MHP’nin sonunu getirmeyecek, bununla beraber Kürtler üzerindeki 200 yıllık soykırım planını da yerle bir edecektir. Bundan daha önemli bir mücadele süreci olmamıştır. O yüzden kıyasıya, kıran kırana, göğüs göğüse ve ölümüne bir savaş durumu şu anda Zagros dağlarında 5 aydan fazla bir zamandır devam etmektedir. Zap, sadece Zap olmaktan çıkmış ilmek ilmek örülen, her türlü bedelin fedaice göğüslendiği, başta Önder Apo olmak üzere gerillanın, halkımızın, kadınların ve gençlerin binbir emekle bugünlere getirdiği mücadelemizin kaderini belirleyecek bir savaş durumuna gelmiştir.
Kürdistan Özgürlük Gerillası bu bilinçle, bu iradeyle ve bu inançla fedailik destanlarının zirveye ulaştığı bir savaş ve direniş sergilemektedir. Vietnam direnişini defalarca katlayan olağanüstü, insan aklının sınırlarını zorlayan bir mücadele destanı yazılmaktadır. 5 aylık savaş bilançosu görmek isteyen gözler ve anlamak isteyen akıllar için savaşın boyutlarını ortaya sermiştir. Binlerce düşman askeri cezalandırılmış, onlarca düşman helikopteri darbelenmiş veya imha edilmiş, mevzi mevzi 24 saat kesintisiz savaş iradesi sergilenmiş, her türlü kimyasal, taktik nükleer denilen insanlık dışı yasaklanmış silahlara karşı, devletlerin bile dayanamadığı saldırılara karşı direnişten taviz verilmemiş, insanlık onuru savunulmuştur.
Kürdistan gençliğinin esas olarak görmesi gereken Kürdistan Özgürlük Gerillası’nın bu hakikatidir. Bu direnişin düzeyinin abartıldığını düşünenler olabilir, hakeza böylesi dehşet düzeyindeki kimyasal ve nükleer silah saldırılarına karşı nasıl dayanılabilir düşüncesinde olanlar olabilir. Yalnız bir söz vardır, güneş balçıkla sıvanmaz diye. Yaşanılan durum tam olarak budur. Normal insanların, sıradan devrimcilerin veya ortalama savaşçıların kesinlikle bir gün dahi direnemeyeceği açıktır. Bunda idrak edilemeyecek bir durum yoktur. Fakat Kürdistan devrimci gençliğinin en fazla yoğunlaşması, anlamak için tüm bilincini seferber etmesi gereken Apocu militan gerçekliktir.
Apocu militan çizgide yaşama, mücadele etme ve savaşma hem 50 yıllık devrimimizin özü hem de bugün Zap’ta yürüyen savaşın özetidir. Bu vahşi, insanlıktan nasibini almamış, soykırım hastası düşmana karşı direniş Apocu ideoloji ile mümkün olmaktadır.
Apocu ideoloji; en büyük zorluklar karşısında pes etmeyip zorlukların üzerine yürümektir
Apocu ideoloji; bir halkın özgürlük değerleri için her türlü bireysel yaşam güdüsünü kendisine haram görmek demektir.
Apocu ideoloji; bir lokma bir hırka felsefesiyle en kıt imkanlarda birer derviş gibi mütevazice yaşamak demektir.
Apocu ideoloji; anlamlı ve özgür bir yaşam uğruna tüm yaşamını mücadeleye, devrime adamak, gözünü zafer dışında başka hiçbir şeye dikmemek demektir.
İşte Apocu ideoloji tam da bu duruşu pusula haline getiren fedailerin yaşam ve mücadele çizgisini ifade etmektedir.
Önder Apo’nun en harika çalışması işte bu özgürlük ruhunu benimsemiş insanı yaratmaktan geçmektedir. NATO’nun ikinci en büyük ordusuna karşı şu anda Zap’ta devam eden final savaşı bu devrimci çizgi gerçekliğiyle yürütülmektedir. O yüzden direnişe dair söylenenler emin olalım ki azdır, eksiktir fakat kesinlikle fazla değildir.
KOMALÊN CİWAN KOORDİNASYONU
YORUM GÖNDER