DAĞLAR ÖZGÜRLÜK MEKÂNIDIR…
Gerillalara …
Kürdistan'ın Her Mevzisinde Direnen Özgürlük Savaşçılarına…
Yüzümüz hep özgürlük dağlarına dönük. Yaşamın ilmek ilmek örüldüğü, yeniden yaşama merhaba denildiği, her günü yeniden yeniden anlam yüklenerek yaşandığı bir coğrafya da ya da bir hareket içerisinde olmak herkese nasip olmaz. Dağlarda yaşamak ya da dağlı olmak. Kürtler için Dağ ya da dağlı olmak, kendini dağlara adamak özgürlüğe ulaşmanın kilit anahtarıdır.
Dağlar, sarp kayalıkları, geçit vermez uçurumlarıyla asiliğiyle özgürlüğü ifade eder.
Dağlı olmak dağı sevmek ve onun için yaşamını adamaktır.
Yaşadığının anlamına varmak ya da hissederek yaşamak tam da buna denk geliyor herhalde. Kürtler kadar hiçbir topluluk tanımam ki özgürleşme uğruna veremeyeceği bir şeyi olmasın. Her şeyiyle kendisini özgürlüğüne adamış ve ona ulaşmamın mücadelesini veren yiğit kızları ve erkekleri olmasın. Anlamak, hissetmek ve bu hisse göre yaşayabilmek. Halkımızın kutsanmışları hepsi aynı mekânda tanrıça kutsallığında kutsal topraklarını korumak adına kendilerini adamaktan bir an bile tereddüt yaşamazlar. Bir insan eğer bir şeyi seviyorsa ona büyük bir aşkla bağlanır ve bu aşkı her an, her gün büyütür.
Yaşamımızın bir parçası olan ve bizden hiç kopmayacak olan paylaşımlar. Arkadaşlarla aynı ortamda olmak özgürlüğe en yakın olduğun anlardır. Kavgada tanırsın yoldaşlarını, mutluluklar, özlemler, tebessümler ve acılarıyla…
Her bir şehit arkadaşı andığımızda yılların yarattığı çizgilere ve derinliklere inmeye çalışırız. Dağlarda yeşeren yeni yaşamın tomurcukları olan hevaller… En güzeli seni sen yapan hevallerin vardır. Hevallerimiz, yoldaşlarımız, dostumuz, arkadaşlarımız. Öyle bir diyalektik kurulur ki ona yüklenen anlam yaşamı büyütür ve yüceltir.
Yaşamımıza anlam yükleyen Kutsal mekânlarımız, dağlarımızdır…
Dağlar geçit vermez, sınır koymaz, ket vurulmaz yüreklere. Buralarda düşünceleri engelleyecek ne beton duvarlar ne de teneke yürekli insanlar vardır. O yüzden dağlar yaşamın kaynağıdır. Doruklarında ilkbaharın o güzel esintisi yansır tüm coğrafyaya…
Kürdistan dağları, üzerini beyaz bir çarşaf gibi örten beyaz kardan yavaş yavaş kurtulur. Doğa nefes alır. Yeniden doğuşa merhaba der. Hiç durmadan akan şelaleleri, bin bir renklerle açan çiçekleri ve insanın kıymaya bile bakamadığı coğrafyasıyla çığlığını bir bayram havasında yansıtır. Bahar mevsimi dağda en güzel mevsimdir. İnsanı her zaman rahatlatan incitmeyen rüzgârı ve yağmurlarıyla yeniden başlangıç, yeniden bir oluşuma can vermenin coşkusunu yaşar.
Dağ havası başkadır. Dağda olmak bu havayı solumak, sevinçleri, hüzünleri, acıları, öfkeleri, mutlulukları, mutsuzlukları yaşamak ya da paylaşmak yaşamımıza anlam yükleyen en önemli özelliktir.
Doğa özgürlüğünü ve esnekliğini korur her zaman. Sınırlar yoktur, sınırsızlığın doruğundadır. Dağlar yaşam kaynağıdır. Sular hiçbir sınır tanımadan akar gider yataklarına…
Suları o kadar temiz ve berraktır ki hayranlık yaratır insanda bakamadan duramazsın. Bir müziğin ezgisini yansıtır dizelerinde…
Dağlar Korur Bizleri…
Kendisini besleyen kahraman oğulları ve kızlarının direnişlerini kutsayarak doğasal diliyle direniş kültürünü korur, benliklerimize işler ve yüreklerimizde direnişleri büyütmemiz için mekanlar açar.
Yüksek kayalıkları ulaşılmazlığı, teslim alınmazlığı, özgürlük ruhunu aşılar ve nakşeder gerillanın yüreğine. Bir gerilla için dağlara tırmanmak, zirvelere ulaşmak bir aşktır. Sonunda zirveye ulaşma bilinci kazındığı için beynine ve yüreğine doruklara ulaşmak için didinir durur. Her aşılan dağın zirvesine ulaştıkça ulaşılamaz olduğunun bilincine varır. Gerillanın direnişlerini duyurmak istercesine insanlığa, ovayı ve şehri ihanetten arındırmak ister. Yakar ateşini dağın başında… uyur gerilla kefiyesiyle ve huzura erer. Duyguları temiz, yüreği arınmış sımsıcak ve gururla dalar uykusuna….
Dağlar taşı, toprağı suyu, her alanı, her çiçeği anlam yüklü anılarla doludur. Anılar geçmişimizi ve geleceğimizi diri tutan gerçekliklerimizdir. Anılarımız doğruya ulaşmada ve geçmişimizi nereden geldiğimizi ve ne için mücadele verdiğimizi bizlere öğreten öğretmenlerdir. Yaşadığımızı bizi biz eden anılarımızdan öğreniriz. Doğa da bu anıları yaşatabilmede ve canlı tutabilmemizde yardımcı olur bizlere…
Belki bir ağacın altında yaşadığımız güzel anlar, aynı patikalarda geçişlerde mola verdiğimiz anlar, kara çaydanlığımızdaki yudumladığımız çaylar, yaşanan mutluluk anları ya da sevincin yarattığı gözyaşları… Yıllarda geçse ağacın dallarında ve köklerinde yankı bulur ve geri götürür yaşananlara bizi…
Tarih bu gün olur ve unutamayacağımız canlı bir varlık haline gelir.
O yüzden tarih günümüzdedir biz de tarihin başlangıcında gizliyizdir.
Her taşın,
Her ağacın,
Her suyun,
Bir tarihi vardır belleklerimizde…
Güzel olan, anlamlı olan unutulmaz. Hep büyütülmek bir çiçek gibi sürekli sulanmak ister.
Gerilla yüreği de doruklarda direnişinin ateşini yakarak halaya durur dağlara doğru…
Dağlar onsuz gerilla da dağlarsız olamaz…
PKK İnsanlığın umudu.
PKK Özgürlük ruhu
PKK Yaşam ışığı
PKK insanlık açısından bir nefes ve kurtuluş umududur.
PKK felsefesi var olanla yetinmemek hep daha fazlasını düşünmek ve başarmaktır.
ROJDA FIRAT
YORUM GÖNDER