BAĞIMSIZLIK VE BAĞIMSIZLIKÇI DURUŞ (5.BÖLÜM)
Önderlik gerçeğimiz ve PKK hareketi, hiçbir zaman bağımsızlığı ayrı devletle özdeşleştirmemiştir.
Bağımsızlığı bir ruhsal, düşünsel duruş, bir tutum, yaşam tarzı olarak ele almış, bir irade olarak görmüştür. Yoksa devlet olmayı ve ayrı devlet olmayı bağımsız olmanın ölçütü olarak almamıştır.
Ayrı devlet kuran, ayrı devlet olan birçok halkın, toplumun yarattığı devletin kısa sürede emperyalizmle yeni türden sömürgecilik ilişkilerine girdiğini, bağımlı ve işbirlikçi hale geldiğini görmüş ve değerlendirmiştir.
O bakımdan da devleti ve ayrılığı bağımsızlık olarak değerlendirmemiştir. Bağımsızlığı ayrı bir olgu olarak ele almıştır. Birey için de bağımsızlık öngörmüş, bir toplum kesimi için de bağımsızlık öngörmüş, toplum için de bağımsızlık öngörmüştür.
Bunu bir duruş biçimi, aslında özgür yaşam biçimi olarak ele almıştır.
Önderliğin bağımsızlık anlayışında özgürlük, özgür yaşam biçimi çok içerilmiş durumdadır. Benzerdir, birliktedir ve iç içedir. Dolayısıyla da bağımsızlık anlayışının doğru görülmesi, ele alınması gerekiyor.
Bazıları bu konuda da çarpıtıyorlar. Egemen sistem, devletçi sistem her şeyi kendine bağladığı gibi bağımsızlık, özgürlüğü de kendine bağlıyor.
En ağır bağımlılık, kölelik ilişkisini bile bağımsızlıkmış gibi yansıtmaya çalışıyor. Ondan etkilenen, düşüncesi o çerçevede olanlar da PKK’nin bağımsızlık ve özgürlük kavramlarını bu anlamda kullandığını sanıyorlar. Öyle kullandığı iddiasında bulunuyorlar. Bu doğru değildir.
Önder APO’nun baştan itibaren bağımsızlık anlayışı çok farklıdır, özgürlükle çok iç içedir. Toplum için olduğu kadar toplumun değişik kesimleri için, özellikle gençler, kadınlar için öngörülmüştür. Toplumsal kesimler için olduğu kadar her birey için de öngörülmüştür.
Bağımsız duruş sahibi olmak, özgür iradeli birey olabilmek Önderlik düşüncesinin ve mücadelesinin en temel yönlerinden birini oluşturuyor.
Özcesi bağımsızlığı ayrı bir devlet olarak tanımlamamasıydı. Ayrı devlet olarak siyasi bağımsızlığa ulaştığını iddia eden birçok ulusal kurtuluş hareketinin ortaya çıkardığı ulus devletin sonuçta emperyalizmle çok sıkı bir ilişki içerisine girmesi, yeniden bağımlı hale gelmesi PKK’nin bağımsızlık anlayışını etkilemişti. Dolayısıyla bağımsızlığı devlet olmakla da, ayrı devlet olmakla da özdeş tutmuyordu. Bağımsızlığı bir duruş, ruh hali, düşünce sistemi ve yaşam tarzı olarak görüyor, birey, çeşitli kesimler ve toplum için de gerçekleşmesi gereken, yaşanması gereken bir durum olarak ele alıyordu.
Bugünkü PKK düşüncesinin daha iyi anlaşılması açısından Önder Apo’nun geliştirdiği özgürlük, bağımsızlık anlayışının daha iyi anlaşılması, bugün de uygulanabilmesi açısından bu bağımsızlık anlayışının doğru kavranmaya ihtiyacı vardır. Çünkü yüzeysel ve kestirme bir biçimde devlet kurma eşittir bağımsızlık deniliyor. Dünyada bağımsızlık eşittir mevcut yüz bilmem kaç tane BM’ye üye olmuş devlet olarak ifade ediliyor. Bu yanlıştır. Böyle bir bağımsızlık tanımlaması kesinlikle bağımsızlık kavramının içini boşaltıyor, çarpıtıyor. Devlet egemenliğine geçmesine hizmet ediyor ve en kötü bağımlılığı, işbirlikçiliği bağımsızlıkmış gibi yansıtarak, kavramın içini boşaltıyor, tersyüz ediyor. Bu konuda da Önderlik zihniyetini, PKK’nin bağımsızlık anlayışını kesinlikle doğru kavramak gerekiyor. Bu konuda PKK’de ciddi bir değişiklik yoktur, aksine gelişme vardır.
“PKK bağımsızlıktan vazgeçti” diye değerlendirenler var. Bu, bağımlı hale geldi, ülkeden, halktan vazgeçti gibi algılamaya götürüyor. Bunlar külliyen yalan ve yanlıştır. Bu, PKK gerçeğini hiç anlamayanların, PKK’deki gelişmeyi doğru anlamayanların PKK’yi kendi realitesi içerisinde anlamak isteyenler değil de PKK’yi kendine göre tanımlamak, yorumlamak isteyenlerin uydurduğu bir yaklaşımdır.
O, olan PKK’yi değil de kendilerine göre olmasını istedikleri PKK’nin ifade edilmesi oluyor. Bu konuda yanılmamak gerekiyor. Bu nedenle de bağımsızlık, özgürlük kavramını, anlayışını doğru bilince çıkartmak özümsemek, Önderliğin, PKK’nin anladığı tanımladığı gibi görmek gerekiyor. Kim ne derse desin, doğru ya da yanlış ama PKK’ninki böyledir. Eğer PKK bir realiteyse o zaman, onun anlayışını da kendi gerçekliği içinde tanımak, kabul etmek gerekiyor. Bu bakımdan da PKK’nin bağımsızlık ve özgürlük anlayışı önemlidir.
Önderlik Kürdistan’daki sömürgeciliği tanımlarken, daha o zamandan birinci ve en tehlikeli olanının beyinsel sömürgecilik olduğunu söylemişti. Şimdi buna ‘kültürel soykırım’ diyoruz. ‘Kültürel soykırım’ kavramı yeni ortaya çıkmıyor. Önder Apo Kürdistan’a dayatılan sistemin bir soykırım olduğunu yeni ifade etmiyor, tanımlamıyor. Sadece bazı kavramlarda değişiklik var. Yoksa baştan itibaren tanımlama, çıkış böyledir. Böyle olmasaydı hem Kürt olgusunu hem de Kürdistan’a dayatılan inkar ve imha sistemini doğru bir biçimde tanımlayamasaydı, PKK var olabilir, gelişebilir miydi? O kadar zorlukları aşıp saldırılar karşısında ayakta kalabilir miydi? Kuşkusuz bu mümkün değildi. O nedenle de geçmişi doğru anlamaya kesinlikle ihtiyaç vardır.
Beyinsel sömürgecilik en tehlikeli sömürgecilikse, o zaman bağımsızlığın en temelde geliştiği yer de düşünce bağımsızlığıydı. Özgür düşünen, özgür iradeli, irade sahibi olan insan ve toplum haline gelebilmekti. Birinci ve en tehlikeli sömürgecilik beyinsel sömürgecilik ise birinci ve en temel özgürlük, düşünsel bağımsızlığı ve özgürlüğü elde etmekti.
Bağımsız düşünebilen, özgür düşünebilen, kendi gerçeğini görüp kendi çıkarına göre düşünmeyi bilen bir beyine ulaşmaktı. İşte bu bağımsızlığın özünü, temelini oluşturuyor. Bu, PKK’nin bağımsızlık anlayışının özüdür. Gerisi bu özün şu veya bu dönemde, o dönemin siyasi, toplumsal koşullarına göre biçim almasıdır. Devlet olmak ya da olmamak, örgüt olmak-olmamak, ayrılmak ya da birlikte olmak, şu veya bu, bütün bunların hepsi birer biçimdir, öz değildir.
Dolayısıyla bağımsızlık sadece biçimsel bir olgu değildir, özsel bir olgudur. PKK ve Önderliğe göre bağımsızlık gerçeği, özsel bir gerçektir. Onun da temelinde bir felsefe, duruş, anlayış, ruh hali, tutum vardır. O, birey ve toplumun bir duruş halidir. Bu dün de böyleydi, bugün de böyledir. Bu Önder Apo’nun karakteridir de. Önderlik gerçeğinin en temel özelliği oluyor.
Eğer Önderlik özelliklerinden söz edeceksek birinci özelliği olarak bunu koymamız lazım. Öyle koyamazsak o zaman Önderlik gerçeğini de, özelliklerini de doğru ve tam anlayamaz, çözümleyemeyiz.
DERLEME (PKK TARİHİ DERSİNDEN)
YORUM GÖNDER