UMUT YILDIZI
Kod Adı: Berwar Amed
Adı Soyadı: Hamdiye Kapan
Doğum Yeri ve Tarihi: Çukurca-1972
Mücadeleye Katılım Tarihi: 1993
Şahadet Tarihi ve Yeri: 24 Aralık 1998-fedai eylemi/Van il merkezi
Bütün güzelliği ile dört tarafı yalçın kayalıklarla dolu kutsal topraklar…
Tarihsel birçok savaşıma neden olan,
bu savaşımlar ki, uygarlıkları yaratan…
Bu toprakları binlerce yıllık acılarıyla işleyen Çukurca halkı, umutlarını bağladığı Zağros dağlarından gelen rüzgarların esintisi ile yeni doğan çocuklarına bütün renklerin bileşiminde bir aroma yaparak tarihin karartılmış sayfalarını Zağros’un ilkbahar güzelliğindeki yaşamla, emekle yeniden yaratmak istediler.
Karartılmış tarihi güzelliğe çevirmek, hem çok zor hem de büyük emek gerektiren bir işti. Tarihte kendi kendini ‘lanetlenmiş toplum’ haline getiren bir halk gerçekliği; bu gerçeklikte birçok sınıfın kendisini hakim kılmak istediği bir halk… Çukurca halkının gerçekliği, kayıp ülkenin insan gerçekliğidir.
Öyle bir tarihtir ki; uygarlığa beşiklik eden, süreç içerisinde kendine yabancılaştırılan bir halk, bu gerçeklik içerisinde hakim olan aşiretsel ve feodal özellikleri olan bir toplum. Çukurca toplumunda orta halli, feodal özellikleri olan, bunun yanında Zağroslarda her geçen gün büyüyen özgürlük ateşi ile birlikte yurtseverlikle tanışan bir aile… Bu aydınlanmayla yeni yaşam arayışlarına yönelen, içinde birçok çelişkiyi barındıran ama bunun yanında büyük acıları da yaşayan bir toplum gerçekliğinin bir parçası…
Böyle bir ortamda büyüyen Berwar Yoldaş, 1975 yılında dünyaya geldi. Genelde Kürt toplumunda olduğu gibi, Berwar yoldaşın da büyüdüğü ortamda feodal özelliklerin hakim olması nedeniyle kız çocuklarının öğrenim görmesi, kabul edilemez bir durumdu. Çünkü kadını ikinci sınıf gören bir toplumda kadının görevi, günlük ev işlerinden ibaretti ve toplumda söz hakkı yoktu.
Böyle bir ortamda büyüyen Berwar Yoldaş, daha çocuk yaşlardayken geleneksel özelliklere ve kadını cendere altına alan törelere karşı durmaya çalışır. Farklı arayışlara yönelir, değişik hayaller kurar ve onların savaşçılığını yürütür.
Parti Önderliğinin söylediği gibi Berwar Yoldaş, Çocukluk hayallerine ihanet etmeyen ve güzel yaşamasını bilendir. Berwar Yoldaşın çocukluk hayalleri, yaşam kavgası vermesi ve daha güzel yaşaması için gerekçe oldu. En küçük çocuk olmasından dolayı aile ortamında seviliyordu. Yurtsever yönleri olan bir aile ortamında büyüyerek yurtseverlik özünü daha çocuk yaşta alması, onun kişilik şekillenmesinde önemli etkide bulunmuştur. Daha o dönemde kişiliğinde saygın ve olgun özellikler belirmeye başlar ve bu özellikler giderek kişiliğinin temelini oluşturur.
Okumaya olan büyük istemi, toplumsal gelenekleri kırarak kendi geleceğini tayin hakkını kazanma yönünde arayışlara yönelmesine yol açar. Israrı ve gelişme istemi, okuması önünde beliren engelleri ortadan kaldırması için güç kaynağı olur.
Çukurca merkezinde liseyi bitirdikten sonra mevcut toplumsal ölçüleri reddetmeye, yeni insan ölçülerini aramaya başlar. Kendisine esas aldığı farklı bir insan olma çabası, onda insan sevgisinin daha çok gelişmesini sağlar, doğallığı ve kişiliğindeki hümanizm, her zaman insanlarla paylaşım içinde olmasını beraberinde getirir. Ama bu özellikler onun için yeterli olmaz. Her zaman daha yeni olanı bulma yönünde savaşım verir.
Dicle Üniversitesi Muhasebe Bölümünü kazanır. Öncesinden başlayan ailenin toplumsal ölçüleri dayatma çabasına karşı yürüttüğü mücadele, bu dönmede daha fazla derinleşir. İçerisine girdiği her savaş, Berwar Yoldaş için kazanma gerekçesi olmuştur. Bu savaşımın sonucunda Diyarbakır yolculuğu başlar. Zağroslarda başlayan özgürlük sevdası, orada daha da güçlenir. Aileden aldığı yurtseverlik özü okul yıllarında bilinçle yoğrulmaya başlar. Giderek arayışları Amara’dan çıkarak tüm Kürdistan’a yayılan yeni yaşam yönünde derinleşir ve Berwar Yoldaş gençlik çalışmalarına katılır. Bu katılışla birlikte birçok eylemlilikte yer alır.
Evet, tarihte lanetli bir tanıma kavuşturulmaya çalışılan bir halkın var olma savaşımı, bütün tarihten intikam alma savaşımıydı bu. Bu dönemde yaşadığı zorluklar onu hiçbir zaman geri çekmemiştir. Zorlukların yol açtığı acılar, onu hem düşman gerçekliğini tanıma hem de buna göre özgürlük savaşımını verme yönünde daha büyük bir çabaya götürür.
Düşman, bütün yöntemlere başvurarak güneş ülkesinin insanlarının yitip gitmesini istiyordu. Bazen intihara zorlayarak, bazen de bizzat imha ederek bu amacını gerçekleştirmeye çalışıyordu. Güneş ülkesinde fırtınalara tutuldu insanlar. Her biri bir yana savruldu. Bunun adı, asimilasyon politikası olarak konuldu.
Bilmezlerdi ki, sevda kadınının yaratıcısı, yalçın kayalarda özgürlük tohumlarını ekmişti. Tarihin bütün lanetliklerine rağmen inanç, sevgi ve yeni insan yaratılıyordu kutsal topraklarda. Yeniden güneş ülkesinin insanları, insanlığa ebelik ediyordu.
Berwar Yoldaş, ülkeye duyduğu özlem ve sevgiyle güneş ülkesinin dağlarında Kürt aşkının gerçek kadın militanı olacaktı. Üniversite yıllarında geliştirilen eylemselliklere katılımı, halka cevap olma yönündeki girişimleri sonucunda onu da karanlıklara gömmek istediler. Oysa coşan, öyle bir bilinç, öyle bir duyguydu ki dört duvar arasında ne kelepçelerle, ne de işkencelerle sindirilebilirdi. O ruhun adı, Apocu cesarettir.
Berwar yoldaş, son derece zor koşullar altında yürüttüğü öğrenci çalışmaları sırasında, en imkansız görüneni imkanlı yapma cesaretini kendisinde oluşturur. Özgürlük dağlarına çıkma kararını da bu süreçte verir. Bu karar, Berwar Yoldaş’ın tarihe duyduğu sorumluluğu, Önderliğe ve şehitlere olan sınırsız bağlılığını, halk sevgisini, aynı zamanda düşmana duyduğu intikam ve öfkeyi ortaya koyuyordu. Böylece özgür yaşamın bir savaşçısı olma kararı verir ve 1993 yılında bir grup öğrenciyle birlikte gerilla saflarına katılır. Ondaki ısrar, moral ve coşku, bütün arkadaş grubunu derinden etkiler.
İlkin Avaşin alanında Apocu felsefesi ile yeni yaşamla tanışır. Hep özlemini duyduğu kutsal dağlarda bir süre eğitim gördükten sonra fiziki rahatsızlıklarından dolayı pratik sahaya geçişi gerçekleşmez. Buna rağmen Önderliğe ve ülkeye duyduğu büyük aşk, onda sürekli direnme gücü yaratır. Bir süre sonra tedavi amacıyla Güney sahasına geçer. Daha sonraları Zelê kampından pratik sahaya geçişi gerçekleşir. Kısa bir süre sonra Etruş kampında yönetici düzeyde halk faaliyetlerinde yer alır. Büyük bir emek ve çabayla sevgisinin gereği olarak halka umut verir. Bu yaklaşımlarından dolayı sevilen ve sayılan biri olur.
1996 yılının sonlarında Önderlik Sahasına geçer. Zeusların yaratmak istediği ataerkil sistemi, en derin hücrelerine kadar çağdaş Promethous’un ateşi ile parçalamak gerektiğini burada görür. Sevda kadınının yaratıcısından aldığı bilinçle çocukluğunda hapis olan hayalleriyle yeniden kuşanarak özgürlük savaşçısı olarak ülkeye geri döner. Çocuk hayallerinin Zagros dağlarına ulaşır. Özgürlüğün bitmeyen umut yıldızı Berwar Yoldaş, ülkenin bütün savaş koşullarında var olma savaşımı içerisinde kendisini gerçekleştirir.
Berwar Yoldaş, geliştirdiği yüce eylemle Önder APO’ya yoldaş oldu ve tarihsiz kadına tarih oldu. Bedenini parçalayarak geleceğe umut olurken düşmanın kurmak istediği kişiliğe, en küçük zerreciklerine kadar isyan ederek bedenini umut ülkesinde parçaladı ve bin yılların karartılmış ruhlarına Apocu ruhla, Zilan, Sema ve Fikri Baygeldi yoldaşların ardılları oldu. Özgür insan savunmasının yaratıcısı Önder Apo’yla yoldaş oldu. Yaşamda her zaman güzelliği, sevgiyi, adaleti arayan Berwar yoldaş için bütün bunların toplamı olan PJA, özgür yaşamın ifadesi olurken, eylemiyle yaratıcısı Önder Apo’ya ve özgürlük savaşçılarına bağlılığın ifadesi oldu.
Mücadele Arkadaşları Adına
BERİTAN ÇELE
pajk.org
YORUM GÖNDER