BİR YERDEN BAŞLAMALI
Öncelikle yaşamından başlayalım seni anlatmaya. Mardin’in asi evladı. Sur mücadelesinin baş eğmez, yiğit kahramanı Bahoz Agır. Analar ardından kaç ağıt, kaç dengbej, kaç türkü söyledi kim bilir. Mardin’in yurtsever bir ailesinde doğup büyüdün ve yaşamın boyunca da varlığını hep muazzam direnişlerle mücadelelerle ebedileştirmeye ant içtin adeta. Sıradan bir yaşamı yaşamayacağına ve gerekirse ölüm ile bu yaşamı özgürlükle kutsayacağına dair söz vermiştin. Sen bu davada yaşamın asıl anlamına erişeceğini biliyordun, yaşam aşktı ve aşkta yaşamda bu özgürlükteydi. Artık sende özgürlük için ölümü göze alanlardan biri olmuştun yaşam aşkı için yaşam için yaşatmak için bu davaya Mardin’in kutsal topraklarından mücadeleye adım attın. Ve Kürdistan senin gibi uğruna ölecek kahramanları olduğu için her zaman anlamla, inançla, umutla yaşam buldu ve bulmaya devam ediyor. Çünkü PKK hep senin gibi yiğitlerin mekânı oldu. Ve Sur’da da senin gibi yiğitler savaştı sur yiğitlerin dergâhı oldu Sur senin hakikati bulduğun kutsal mekân oldu senin hakikat dergâhın oldu. Mekanlarda bu yaşamlarla kutsandı kahramanların yaşam aşkı ile kutsanmıştı mekanlar Sur senin yaşam aşkın ile kutsanmıştı.
Senin gülüşün, yaşam aşkın yaşama olan aşkın yankılanıyordu şimdi mevzilerde ve düşüyordu zalimin, ölümün, inkarın üzerine tıpkı bir balyoz gibi. Senin yaşamın ile öyle bir donanmıştı ki Sur’un sokakları geçit yoktu Azraillere, kan emici, gözü kan ile bürünenlere geçit yoktu. Sur’da yaşama ve yaşatmaya yer vardı, Sur’un kapıları hakikate açılacaktı sadece yaşam can bulacaktı burada. Çünkü sen yaşam demektin ve yaşam ile kutsanmıştın sen. Sur’un tüm sokaklarına senin resmin nakşedildi yaşamın, mücadelen, aşkın, inancın ve umudun nakşedildi Sur sokaklarında. Her anın ayrı, ayrı can buldu. Yaşam coşkun halen taze halen canlıydı ve tüm sokaklarda yaşam coşkun yankılanıyordu. Sen Sur ile bir olmuştun tıpkı o dillere destan kaleler gibi sende bedenini Sur için yaşam için insanlık için bir kale yapmıştın geçit vermez bir kale.
Sen bedenini, yüreğini, aşk ve inancını Sur ile bütünleştirenlerden oldun. Sur sizlere ster gâh oldu, yaşam oldu yaşamın asıl kaynağı oldu. Sur sizlerle asıl olan hakikat ile buluştu. Özü bulduğunuz dergâh, kaynak oldu tüm güzelliklerin birleştiği sonsuz bir devrim halayı oldu Sur.
Evet yoldaşım bir yerden başlamalı anıları anlatmaya biz nereden başlayalım seninle. Küçük sakin akan ama kendine hayran eden şelaleli kampımızdan başlayalım bence ne dersin? Evet yine günün doğuşu ile roj baş çekildi, hemen kamelyaya geçip kahvaltıdan sonra günlük planlama ya göre hareketlenme başladı. Tabi son olarak sizin oy birliğiniz ile benim kamp yapımına katılmama kararım alındı. Tabi bende bir saat itiraz edeceğime ve sizin de bunu kabul etmeyeceğinize, ben yemek yapma taraftarı oldum. Sen de yardımcı olmak istedin ve başladık beraber yemek yapma hazırlıklarına. Ateş yakıldı hazır yemekler üstüne konuldu. Görevdeki arkadaşlara çay götürmeye karar verdik ve çok ta emin olduğumuz yemeklerin üstünü kapatıp bir kenara koyduk, artık rahattık ne de olsa yemeklerimiz hazırdı. Yani arkadaşların yanında fazla zaman geçirebilirdik. Sen çaydanlığı ben bardakları almış gayet mutlu ve içi rahat yoldaşlarımıza doğru yol altık. Çay içtikten sonra sen gayet mütevazıce “ee yoldaş sen kalkmayı düşünmüyorsun galiba günün görevlileri olarak yavaş yavaş gidip yemek hazırlasak hani” deyince hemen kalktık. Tabi yolda da sen valla yemek çok hoş oldu kesin parmaklarını yiyecekler gidip hazırlayalım onlar gelmeden deyip duruyordun. Ben de tabi senle yemek yaparız da beğenilmez mi deyip sana katıldım ki kendimizi kampta bulduk. Bulduk bulmasına da yemekleri bulamadık, ben ilk başta her zamanki gibi senin yine bir şaka yaptığını düşündüm ya da öyle olsun istedim. Fakat maalesef sen değildin bu sefer ve o çok güvenerek yaptığımız yemekler yoktu. Birkaç saniyelik öylece birbirimize bakıp adeta donmuş gibi durakaldık ki kasabın(köpeğin) gelişi ile tüm sorular cevaba kavuştu.
Yemeği çok beğenmiş olacak ki tencereleri dahi kendi ile sürükleyip bir yerlere götürmüş deyince ben hali ile güldüm, senin sert bakışınla birden sustum fakat sende fazla dayanamayıp bu sefer oturup beraber güldük. Gerçekten de tencereyi yukarıya kadar sürüklemişti ve içinde yemeğe dair bir kırıntı dahi kalmamıştı. Ne yapacağımızı bilemedik bir türlü, ee mecburen kahvaltı hazırladık fakat gelen arkadaşlar yorgunluktan çok acıkmışlar ve senin sürekli dile getirmenden dolayı gelir gelmez ee hevaller nerede şu menşur güzel yemekleriniz deyince biz kahvaltıyı önlerine koyduk. Tabi bununla beraber esprili göndermeler ve bol gülüşler ile gerçekten de muazzam bir sofra hazırlandı. Bu güzel anımızın yerini hiçbir güzel yemek dolduramayacaktı, hele senin o güzel gülüşünün yerini o kadar içten gülüyordun ki.
Yine güzel muazzam bir güne merhaba dedik hep beraber. Kahvaltıdan sonra ateş yakabilmek için odun toplamaya hazırlandık bu sefer senin bildiğin bir tarafa doğru yola koyulduk. Ve başladık beraber odun toplamaya, odunlar toplandıktan sonra şöyle sırtına bir ağaca verip biraz dinlenmek ne güzel oluyor demeden seni oturmuş sırtını bir ağaca vermişken buldum bile. Daha sözüm bitmeden sen eylemi pratiğe koymuştun bile bana ve diğer arkadaşlara kalan da haliyle sana eşlik etmek oldu. Karşımızda o kadar muazzam ve eşsiz bir manzara vardı ki tam da hep beraber ve yorgunken bir şarkı ne güzel giderdi değil mi? Tabi bu istek kesinlikle senin için değildi fakat sen; tabi yoldaşım sen hiç merak etme şimdi bir şarkı söyleyeceğim dedin üzülsem mi sevinsem mi bilemedim aslında. Ben Fırat arkadaşa söylemiştim fakat sen birden şarkıya girince doğal olarak sustum. Ve işte o bende hep anı olan ve hep de öyle kalacak asla unutamayacağım şarkı. Bir can almak ile insan biter mi? Sesin güzelliği önemli değildi, sen o kadar içten isteyerek söylüyordun ki sana eşlik ederken buldum birden kendimi, sonra yoldaşlarımızla beraber söyledik. Bu şarkı artık senin dilinden dökülmeyen bir şarkı olmuştu, ne zaman şarkı desem sen daha söz bitmeden şarkıya başlamış oluyordun hep. Kampımız güzel şelalesi olan çiçeklerle etrafı sarılan muazzam bir davanın muazzam bir mekanıydı. Ve en güzel en yiğit insanların unutulmaz anılarına şahitlik eden bir mekân olarak hep hafızamda kaldı.
ŞEHİT BAHOZ AGIR ANISINA
ZEYNEP ASYA
YPS.ONLİNE
YORUM GÖNDER