KADINDAKİ TANRISAL GÜZELLİK
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününüzü kutluyorum. Devrimci mücadelelerde yaşamını yitiren tüm kadınları saygıyla anıyorum.
Kadın olmak; kimlik, benlik ve oluşmaktır. Kadın olmak; mücadele, örgütlülük ve başarı demektir. Kadın olmak Ş. Zilan, Ş. Bêrîtan ve Ş. Sara demektir. ‘Jin’ olmak yaşam, enerji ve kendin olmaktır. Kadın olmak Önderliğin “Kadındaki tanrısal güzellik” deyişine cevap olmak, özgürlüğün peşinden koşmak ve dünyadaki tüm kadınlara akmak, akmak…
Şehit Zilan Akademisi olarak 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle hazırladığımız programımızı iki gün gecikmeli yaptık. Moral çok güzel geçti. Her arkadaş aldığı sorumluluğu büyük bir özveri ve istekle en iyi şekilde yerine getirmeye çalıştı. Skeç, tiyatro, folklor, şiir, koro ve konuşmalar olarak programımız gerçekleşti. Ve tabii ki avare de oynandı.
Tiyatronun ana teması Ortaçağ’da kadının yakılması, derisinin yüzülerek öldürülmesi, kadının bilim dünyasında yerinin olmaması, kadının toplumsal hekimliğinin kiliseyi endişelendirmesi, bedeninin günah sayılması, emeğinin sömürülmesi ve kadının kara çarşafla kapatılması ile tüm bunlar karşısındaki direnişidir. Ve Ş. Sara, Ortaçağ’dan günümüze kadar tarihe mal olmuş kadınlara doğru bir yolculuk yaptı. Kadınlar suskundu, Şehit Sara hepsine tek tek dokundu, can oldu, konuştu onlarla, söz oldu: “Mirasınızı yükleniyorum” dedi usulca. Çıkardı kara çarşafı kadınların üzerinden ve gitti. El salladı gitmeden: “Hep Kavgaydı Yaşamım” dedi. Gitti, Gitti…
Avare mesajları sürecin ruhuna uygundu. Tüm maniler Botan’a gitmek üzerinden hazırlanmıştı. Bu Devremizin ortak önerisi olarak ifade edildi. Aynı zamanda PAJK bu önerimizi dikkate almazsa manice bir ifade ve üslupla isyan edeceğimizi belirttik. İlgililere duyurulur.
Koro, bülbül gibi şakımasa da arkadaşlarımız gül güzelliğinde bir müzik dinletisi sundular bize. Dengbêjide kadın ve Önderlikle ilgili parçalar seçilmişti. Repertuar kapsamlıydı ve dönemin görevlerini içeriyordu. Bu defa da koro grubumuz müzik yoluyla Bakur’a gitme isteğimizi “dubare” etti. Bu kez mesajımızın merkezinde heval Delal vardı.
Skeçi bölükteki genç kadınlar hazırlamışlardı. Genç kadınlar bütün şirinlikleri ve canlılıklarıyla hem bizi güldürüp hem de düşündürmeye sevk ettiler. Tabi skeçe konu olan kimi arkadaşları da birazcık, azıcık kızdırdılar. Genç ve devrimci cadılar hepiniz şahaneydiniz. Evindar, Têkoşîn, Nazlıcan, Sarîna, Zelal, Bêrîtan, Zeynep, Rojîn, Gulan ve Delila arkadaşlar güzellik simgesiydiniz. Geleceğin güçlü gerilla komutanları, Önderliğin yoldaşları, Ş. Sara’nın ardılları. Başarılar.
Halayda Ortadoğu ve Kürdistan’da yaşayan halkların zengin halaylı kültürlerinden birer kare sundu bize arkadaşlar. Mêrdin, Soran, Serhet, Botan oyunlarını oynadı. Her ne kadar alternatif halay grupları çıkmış olup esas halay grubuna meydan okusalar da, halay ekibi iyi hazırlanmıştı. E ne de olsa halayın başında Vanlı Ronya, halayın sonunda ise Kobanili Zeynep heval olursa halay böyle coşkulu olur. Ve tabi Viyan hevallerin zılgıtları vardı, ıslıklar sizin içindi.
Şiir okuyan h. Avesta güzel Kürtçesi ve naif sesiyle yüreğimize dokundu. Şiire doyduk. Yüreğine sağlık güzel kadın yüreğine…
Koma Amara 8 Mart programımıza katıldı. Güzel bir müzik dinletisini bize yaşattılar. Teşekkürler sesi, sözü ve özü güzel kadınlar…
Program bittikten sonra ne mi oldu Tepe’de? İkinci Big-Bang Patlaması gerçekleşti. Bu defa evrende biriken enerji değil, Şehit Zilan Devresi’nde biriken enerji patladı: Bom! Kadındaki enerji formu akışkandır. Anlamlaşır ama maddeleşemez. Kadın enerjisi rüzgârdır; eser, yağmurdur; yağar, sudur; akar, akar…
Aylardır, Şehit Zilan Akademisinde Önderlik felsefesinde yoğunlaşma, Zîlan, Bêrîtan ve Sara arkadaşların çizgisinde anlamlaşmaya çalıştık. Ancak aylardır bedenimizde biriktirdiğimiz enerji 8 Mart programıyla kendisini dışa vurdu. Halay oldu, zılgıt çekildi, slogan oldu, Önderlik oldu, özgürlük-isyan oldu, Ortadoğu oldu, Kürdistan oldu, evren oldu. Dünya oldu, kadın oldu, aktı aktı. Heval Viyan’da kocaman bir gülüş oldu. H. Besra’ da tebessüm, h. Zeynep’ in gözünde ışıltı oldu, h. Ardıl’da çocuk yaramazlığı, h. Ronahi’de mahcup bir gülüş, h. Rûken’de al al yanaklar, h. Avaşin’de resim oldu. H. Şinda’da zılgıt, h. Lorin’de dengbêjlik oldu. H. Berfin ve Hedar’da halay başı, h. Esmer’de canlılık, h. Gulê’de hevalno olduk. Heval Norşin, Dorşin, Fidan Afrin, Gulçiya, Axin, Fidan Amudê, Dilgeş, Pelşîn, Madura, Edessa, Avesta, Sozdar, Batufa, Zêrîn, Ronya, Bêrîtan, Şîlan’la halka halka halay olduk.
Bu arada günün mutfakçısı ve subay arkadaşlar, yani heval Zozan ve Batufa çok yoruldunuz. Her şey için elinize sağlık.
Jin, Jiyan, Azadi.
ŞÎNDA MÊRDİN
pajk.org
YORUM GÖNDER