DİRENGEN REFLEKS SERDEM AMED YAZILARI (3.BÖLÜM)
ORTADOĞU’NUN KÖTÜCÜL ERİL ZİHNİYETİNE İSYAN!
"Bir toplumun ne kadar özgürleştiğini anlamak istiyorsanız, bir kadının ne kadar özgürleşmek durumunda olduğuna bakacaksınız...Kadını özgür olmayan bir halkın özgür olma şansı yoktur.” Reberti
Sistematik olarak Kürt kadın kırım politikalarının “Din” adına uygulandığı ülkelerden biri de sömürgeci ve despot İran mollalar rejimidir. Diktatör Saddam Güney Kürdistan'da Kuranın “Enfal” ayeti ismini verdiği Kürt soykırımında 182 bin Kürdü toplu olarak yok ederken yaşları 10 ile 20 arası binlerce Kürt kadınını Arap saraylarına cariye olarak sattı. Ta Mısır'a kadar Kürt kadınları pazarlarda satıldı. Saddam’da sözüm ona müslümandı. Despot Esad rejimi de farklı bir yol izlemedi. TC Dersim soykırımında binlerce Kürt kızını aynı yöntemlerle ortadan kaldırdı. Dersimin kayıp kızlarının binlercesi hala ortada yok. Işid barbarlığı da zihniyetdaşları ve fikir babaları gibi binlerce Ezidi Kürt kadınına tarihin görebileceği en büyük vahşeti uyguladı. Pazarlarda 10 yaşındaki kız çocuklarını sattı ve bunu da “Din” adına yaptığını ilan etti. Son Hol kampında kurtarılan Ezidi kadınlarından bir de adına “Din” dedikleri vahşeti dinleyin.
Bitimsiz özgürlük arayışına cevap olmak adına artık her türlü isyan anlatısını hafızalaştırmak gerekiyor. Topluma dayatılan “öğretilmiş çaresizliğe” inat toplum ve bireyi çare haline getirmeliyiz. İnsanı değersizleştiren dinmeyen iniltilere kulak verelim: “Toplumdaki önyargıları üstlerinde taşıyan, dışlanmanın her hâlini yaşamış “kör insanlar” yaşadıkları toplumda yayılmış, bir damga gibi onların bedenlerine yapıştırılmış önyargılar. Serzenişleri yükselerek boşlukta dağılıyor. Ne tanrı ne de el uzatacak bir insan var her şey hiçliğin derinliğinde olup bitiyor.” Feryatlarına bizler de her yerde ve her koşulda: "Hayatın adaletsizliğine, ona en büyük zararı verebilecek olan şeyle, entelektüel şiddet ve öfkeyle karşılık vermek gerekir." diyelim. Zulme isyan vazgeçilmez bir insani onur hakkıdır!
Kürt ulusal özgürlük bilincinin taşıyıcıları olan Kürt kadınlarının İran kötücül mollalar rejimine başkaldırı geleneği tarihsel köklere sahiptir. Daha bir kaç gün önce kötücül İran molla rejiminin sözüm ona “Ahlak(!) polisleri” 22 yaşındaki genç Kürt kadını Zhina Amini (Mehsa Amini)yi saç telleri görünüyor diye döve döve öldürdüler. Kürdistanı işgal eden sözüm ona İslam rejimleri sistematik olarak Kürt kadın kırım politikalarını eş güdümlü olarak yürütüyorlar. Ortadoğu karanlık tarihini tekzip eden ve kadını tarihi özgürlük rolüyle yeniden buluştura Apoist kadın kurtuluş ideolojisi tüm bu gerici despot güçlerin korkulu rüyası oldu. Bu vandal eril zihniyetin sistematik olarak yarattığı Kürt kadın ölümleri yeni bir dirilişi ve uyanışı başlatacak Doğu Kürdistan'da ve İran’da. Bilge Öcalan’ı tarih bir kere daha doğruluyor: Kürt kadın özgürlük devrimi bir kere daha Ortadoğu'nun çehresini değiştiriyor!
Geçmişte Saddam'ın vahşethanelerinde, Esad'ın kölelik cenderelerinde, şimdide faşist TC zindanlarında ve İran kötücül mollalar rejimine ait hapishanelerinde Kürt kadını direnmiştir ve görkemli direnmeye devam ediyor. İnsanlığın umudu bu kadın özgürlük devriminde. Bunca kadına vahşice yönelim özgür kadından duyulan korkudandır. Ama korkunun ecele faydası yoktur; Ortadoğu’nun kalbinde Apocu Kadın özgürlük devrimi mutlaka filizlenecek. Zamanın sabır gölgesi kadınların eril zihniyete başkaldırısıdır bu. Özgürlük haykıran avazlar eril cehaletin sağır kulaklarını bir kurşun gibi delip geçecek. Apocu paradigmadan kaynağını alan kadının özgürlük notaları insanlığı yeniden besteleyecek!
Apocu Kadın kurtuluş devrimi işgalci ve sömürgeci rejimlerin saltanatlarını yıkacak. Küresel güçlerin yeniden makyajladıkları devşirme ılımlı İslam projesi de bunun önünde duramayacak Ortadoğu'da ölümle durdurulmak istenen Kürt halkı Ortadoğu halklarına da bir kere daha kökleri derin olan başkaldırılarla öncülük edecek. Arap baharına erken doğum yaptıranlar halklara umutsuzluk aşıladılar. Ama biliniyor; Ortadoğu’da demokratik kurtuluş umudu her türlü jeopolitik tehditleri bertaraf eden ve yarım yüzyıldır kesintisiz direnen Kürt kadın özgürlük baharındadır. Doğal vicdanla bağının yitirmemiş olanlar kalplerini sonuna kadar bu kadın özgürlük devrimine açsın ve destek versin. Alanlardan yükselen ve çığ gibi büyüyen kadınların özgürlük çığlıklarına kulak verin bunu rahatlıkla duyacaksınız Jin, Jiyan, Azadi çağıdır isyanla mayalanan!
Ortadoğu coğrafyasında Kürt halkı söz konusu olduğunda sürekli Allah adına konuştuğunu iddia eden ve dindarlık kisvesi altına saklanan vahşi şarlatanlara tanıklık etmekteyiz. Din ve iman adına Kürt kadınlarına dönük kırım-soykırım politikalarına anında fetvalar çıkarılıyor. Tüm bu varoluşsal tehditler kendisini dayatırken, ısrarla salonlara çekilmek istenen Kürt halkının sokaklarda dünyayı titretecek bir vicdani atmosfer yaratması gerekiyor. Ortadoğu ve Kürdistan da kronikleşmiş sorunlara sokağın vicdan gücüyle siyasi çözümler üretmek gerekiyor. Bunun içinde Kürt halkına daha fazla politik alanlar yaratmak şart. Asıl güç artık dileyen rutin eylemselliklerde değil, onun yerine caydırıcı bir ikna ve etki gücüne dayalı toplumsal direniştedir. Baskıcı rejimler eğitimli ve bilinçli direngen kitlelerin talepler karşısında ayakta kalamazlar. Yeter ki bunun için genel toplumsal uyanış yaratan Apocu paradigmayı kitlelere çağı karşılayan doğru tarz ve yöntemlerle taşırmayı bilelim.
Kürt halkına ve Ortadoğu halklarına demokratik kurtuluş kapılarını sonuna kadar açan Sayın Öcalan’ın Kadın özgürlük devrimini esas alan paradigmasıdır. Çağa cevap olan demokratik modernite paradigması Ortadoğu despotlarından kurtuluşun yanı sıra Kürt halkı ve Ortadoğu halkları için büyük bir çözüm gücü anlamına da geliyor. Her küçük kıvılcımı gür bir ateşe dönüştürmek insanın vicdan mesafesinde duruyor. Kadim ve bakir Ortadoğu toprakları Kürt kadınının özgürlük devrimi sayesinde yaşamla buluşan özgür eylemsel fikirlere gebedir. Bu Kadın hakikat devrimi zemin kazandıkça eril zihniyetin yarattığı çirkinlikler son bulacak. Aynı zamanda bu bitimsiz devrim direnişi insanlığın nihai kurtuluş ve özgürlüğü için demokratik özgür yaşam inşacılığına açık bir davettir de!
SERDEM AMED
YORUM GÖNDER