KÜRT DEMOKRATİK ULUSAL BİRLİĞİNE DOĞRU
T.C ırkçı faşizminin Kürt halkını ısrarla soykırıma uğratma patolojik saplantısı karşısında PKK'nin tarihsel direnişinden beslenen Kürt halkında da büyük bir ulusal birlik arayışı ve özlemi var. PKK’nin yarım yüzyıllık yenilmezlik mücadelesi sonucu halkta düşmanını daha yeni yeni bilince çıkaran ciddi bir kitlesel uyanış var. Kürt halk tabanında ulusal birlik zemini çok diri ve güçlü. Kürdistan'ı dörde bölen Sykes-Picot ve Lozan antlaşmalarının hükmünü yitirdiği bir süreçte PKK öncülüğünde elde edilen kazanımları ve fırsatları “kalıcı bir statüye” dönüştürmek için Kürt halkının tüm güçlerini artık ivedilikle birleştirmeleri gerekiyor. Kürt halkının en doğal hakları olan demokratik özgür yaşam haklarını uluslararası güvencelere kavuşturmaları için tüm yollar “Kürt ulusal birliğine” çıkıyor. Tarihsel koşullar her zaman böyle elverişli olmaz, hemen şimdi ulusal demokratik birlik inşasını hayata geçirmeliyiz!
Kendi uluslaşmasını bir çok iç ve dış nedenlerden dolayı tamamlamamış Kürt halkı şimdi PKK’nin efsanevi fedai direnişiyle yakaladığı tarihi ulusal birlik fırsatını kaçırmak istemiyor. İhanet ve işbirlikçiliğe kendisini tümden yatıran KDP dışındaki tüm Kürdistani güçleri bir araya getirecek gelişmelerin arefesinde bulunuyoruz. KDP’nin kendisine maske yaptığı ve uzun zamandır Kürt halkını aldattığı “Kürdistani” sıfatı ve temsil iddiası da ortadan kalkacak. Ulusal birliğe gelmeyen ama düşmanla birlik olup Kürdistan‘ı işgale açan bu küresel sömürgecilerin talancı ve işbirlikçi güruhundan kurtulmak gerekiyor. KDP’nin paravan kontra yapılanmaları Roj, Enks, Agiri, Hizbul KDP gibi Kürt halkının düşmanı oluşumlar da tümden izole olacaklar. Zengin bir kültürel çeşitliliğe sahip Kürt halk mücadele tabanını TC destekli "muhafazakar sünni Kürtlük" projesiyle bölme stratejisi de çökecektir. KDP’nin çok kapsamlı bir ihanet ve işbirlikçilik çözümlemesi yapılıyor. Tüm Kürt halkının ortak gündemi KDP ihanetinin aşılmasına dönük giderek artan yüksek motivasyonudur.
Kürt toplumsal eleştiri okları son dönemde KDP ihanetine karşı kendisini maske ve mekap nesneleri üzerinden güçlü bir şekilde açığa vurdu. KDP mutlaka ama mutlaka bir gün tıpkı IŞİD gibi kendisine, "sarı mekaplıların ahını almayacaktım, onların onurlu direnişinin önüne çıkmayacaktım" diyecektir. "Hele hele o gaz maskelerine hiç dokunmayacaktım“ da diye hayıflayacaktır. KDP’ye mekapların ve gaz maskelerinin faturası çok ağır olacak. Sarı mekaplar ve gaz maskeleri KDP ihanetine Kürt halkının öfkesini yansıtan sembol nesneler oldular. Meğer bir sarı mekap ve gaz maskesi kadar ömrü varmış KDP ihanetini teşhirinin. Herkes haykırıyor, "Kürt halkının talanı üzerinde biriktirdiğiniz yatlarınız, katlarınız Kürt direniş geleneğinin fedaisi gerillanın attığı bir tek tırnağa kurban olsun“ diyorlar. Kürt özgürlük gerillası Kürt halkında ve özellikle gençliğinde öncü bir idol olarak büyük kabul görüyor. Kürdistan özgürlük gerillası tüm Kürt halkının ortak gönül bağı ve kırmızı çizgisidir. Kürt halkının kutsallarına kim olursa olsun ihanet edenler en hafif tabirle lanetlenirler! Kürt halkını sahte “Kürtçülük” ajitasyonlarıyla yıllardır sömüren KDP paralı trolleri, ideologları her gün sosyal medyada topa tutularak lanetleniyorlar. Kimse çocuğuna halkına ve tarihine ihanet eden Reber, Pırço, Emine Perixane ismini vermez! Ama onur ve gururla Ali Fırat, Çiyager, Zeryan, Axin, Egid ismini verirler! Yakın gelecekte hiçbir Kürt Mesud, Mesrur ve Neçirvan ismini de çocuğuna vermeyecektir. İşte Kürt toplumunun kendisine has en temel ilkesi budur. İhanetçi yaşasa bile meftadır ama Kürt halkı kutsal Kürdistan davası için canını veren her gerilla ve peşmerge ismini tarih boyunca hakkıyla yaşatacaktır!
Kürt halkının zenginlik kaynaklarına bir kene gibi çöken bu çetecilik ve talancılık ömrünü doldurmuştur. Kürdistan'ı parsel parsel düşmana satan ve tüm ihanet projelerinin ana aktörü olan KDP artık geri dönülmez bir şekilde bataklığa saplandı ve Kürdistan'da toplumsal huzursuzluğunun kaynağına dönüştü. Yozlaştıkça yozlaştı. Kaçkınların, ihanetçilerin, kontraların, hırsızların hamisi ve odağı oldu. KDP Güneyli siyasi parti ve kanaat önderlerinin itirazlarına rağmen Kuzey Kürdistan‘da Kürt halkına karşı katliamlar yapan Türk derin devletinin kontra örgütü Hüda-par'a Güneyi açtı. KDP’nin Kürt soykırım tarihinde işbirlikçi ve ihanetçi rolünün sicili af edilmez suçlarla doludur. KDP için Kürt halkına karşı işlediği suçlardan dolayı tarihi hesap verme zamanı!
PKK direnişinin yarattığı Kürdistan demokratik ulusal birlik formu fırsatına tüm Kürt halkının fikirleriyle onu zenginleştirmeleri ve güçlü bir destek sunması gerekiyor. Burada yaşanacak güçlü bir ortak kararlaşma Kürdistan ulusal tutum belgesine dönüşecek ve KDP’nin engellediği Kürt ulusal birlik kongresinde yaşam bulmuş olacak. Kürt halkının toplumsal mücadelede ortaklaşması KDP üzerinde de büyük bir baskı oluşturacaktır. Muhtemeldir ki bu KDP içinde var olan ayrışma ve bölünmeyi de hızlandıracaktır. KDP’nin yarattığı korku imparatorluğu da hükmünü yitirecektir. Yurtsever Güney Kürdistan halkı açığa çıkan demokratik uluslaşma şansını ve Barzani oligark hanedanlığından kurtulma fırsatını da kullanacaktır. Bu gelişmeler toplumsal alanda radikal demokratik değişim ve dönüşümleri de açığa çıkaracaktır.
Kürt halkına karşı işlenmiş suçlardan dolayı KDP’nin yargılanacağı adil toplumsal mekanizmalar da devreye girecek. Kürt ulusal soykırım suçlarını yargılayacak mahkemeler de oluşacak. Bu halk mahkemeleri tarihi kararlara imza atacak ve karanlık bir dönemi aydınlatmakla kalmayacak; ihanet ve işbirlikçiliğin artık Kürt toplumunda yaşam bulmasının zeminlerini de ortadan kaldıracak. Kürt ulusal yargısı ve anayasası yazım süreci de böylelikle hız kazanacak.
Kürt halkı Ortadoğu‘da verilen emsalsiz mücadele sonucunda elde edilen diplomatik pazarlık gücüne darbe vuran KDP kangreninden kurtulursa bambaşka kazanımları elde eden bir aktöre dönüşecek. PKK Kürt halkını faktör olmaktan çıkarıp aktör pozisyonu yükseltirken, KDP ihaneti ısrarla "piyon" olma teslimiyetini dayatıyor. KDP dört parça Kürdistan‘daki kazanımlara ve mücadeleye en büyük darbeyi vuran güçtür. Direnişi zayıflatan ve güçlenmesini engelleyen en önemli faktördür. Kürt halkının dinamik enerjisini vakumlayan ve içte tüketen KDP’ye Kürt halkının öfkesi dinmiyor. Şu an tüm dünyadaki Kürtlerin tek gündemi KDP ihanetidir.
Küresel güçler Ortadoğu‘nun kırılgan dokusuna yeni bir sivil soğuk savaş projesini yüklüyorlar. Kürdistan özgürlük mücadelesi bu sömürgeci güçlere ve işbirlikçilerine karşı halkların etik duyarlılığa sahip ahlaki çoğunluk birliğini tabanda yaratıyor. Etik siyasi sorumluluk bilincini taşıyan herkes PKK’nin öncülük ettiği Önder Öcalan'ın çağın paradigması etrafında kenetleniyor. Sosyalist eşitlik ve adalet taleplerinin zirveleştiği bu süreçte PKK’nin öncülüğünde toplumsal demokratik devrimler çağına bir davet var. Sermayedarların faşist bireyci bürokratik rejimlerine karşı devlet dışı toplumsal özerk direniş ağlarıyla devrime odaklanmak gerekiyor.
Dünyaca ünlü sosyolog filozof Slavoj Zizek otantik halk kahramanlarının tarihsel rollerini şöyle vurguluyor: “Sıradan insanların bilgeliğine inanmaktan çok uzağım: Çoğu zaman bizi ataletimizden çekip çıkaracak ve özgür olmaya zorlayacak bir usta figürüne ihtiyacımız vardır. Özgürlük ve sorumluluk acıtır, çaba gerektirir. Ne var ki bu ustanın en yüksek işlevi bizi özgürlüğümüze uyandırmasıdır.” Kürt halkını özgürlüğüne uyandıran ve Kürt halkının tarihi trajedisine son veren yine tarihi özgürlük fırsatını yaratan çağın onurlu barış bilgelik ruhu Önder Öcalan Kürt ulusal birliğinin ve barışının da mimarı ve güvencesidir. Önder Öcalan her zamanki ferasetli öngürü dehasıyla Kürt halkı önüne kurulan tuzakları çok erkenden gördü. Kürt ulusal birliğini sağlamak ve ulusal kongreyi toplamak amacıyla tarihi fırsatlar sundu Mesut Barzani ve KDP’ye. Ama ipi başkaların elinde olan ve piyon olma dışında bir misyon ve vizyonu olmayan KDP oligark kliği ulusal birliğe gelmedi. Daha doğrusu Kürt ulusal demokratik kongresi işine gelmedi. Kaçan fırsatın Kürt halkına çıkardığı ağır faturasının vebali KDP’nin boynundadır. Ulusal kongre gerçekleşseydi Rojava’da, Kandil‘de, Rojhilat‘ta, Bakur‘da, Başur‘da bunca Kürt genci şehit edilmeyecekti. Kürdistanlılar mülteci olarak denizlerde boğulmayacaktı ve Kürdistan'ı Kürt halkı adeta bir vebadan kaçarcasına terk etmeyecekti. Efrin, Maxmur ve Serekaniye bunca acıyı çekmiyecekti. Kürt halkının en önemli ekonomik geçim kaynağı olan zengin petrol rezervlerinin bulunduğu Kürt şehri Kerkük elden gitmeyecekti. Özcesi Kürt halkı olarak Önder Öcalan‘a vereceğimiz en büyük armağan Kürt demokratik ulusal birlik inşası olacaktır. Haydi hep birlikte yetersiz yoldaşlığın bir özeleştirisi olarak artık olmazsa olmaz stratejik bir gereklilik arz eden Kürt ulusal birlik inşası için çalışalım. Halkımızın kaderi için ilk ve son sözün sahibi olan fedailer ocağı gerillanın onurlu direnişi ile bütünleşerek zafer iddamızı kararlılıkla ortaya koyalım.
Yüreği her an Önderlik, şehitler, gerilla ve Kürt halkının kutsal davası için direnişle atan herkesin 1 Mayıs ve Ramazan bayramları kutlu olsun!
SERDEM AMED
YORUM GÖNDER