SERDEM AMED ARKADAŞIN VEDA YAZISI
VEDA EDERKEN İNCE BİR SİTEM
"Cesaret ikinci vatandır!" Kemal Tahir
Türkiye’yi yöneten derin klik Kürdün kalemini çoktan kırmıştır ve bu noktada toplumsal algıyı yönetme ve yönlendirmede oldukça mesafe almıştır. Kürtler barbar işgalciler ve işbirlikçileri tarafından tüm varoluşsal insani değerlerinden yoksun bırakılmak isteniyor. Bunun sonucu olarak da aktif soykırım tehdidini her gün yaşıyor. Kürdün bu sistematik aşağılanmaya karşı duyduğu öfke ise gittikçe zirveleşiyor. Bunu gören düşman kimi sahte merkezler inşası üzerinden bu öfke ve isyanı sönümlemek istiyor. Bu kirli tasfiye planını ve derin yapıyı sarsacak en etkili yol ve yöntem ise politize olmuş Kürt halkının desteğine sahip sarsıcı bir otonom savaş yöntemidir.
Hiç kimse kendisini aldatmasın: Kürdün ezeli ve ebedi devrim merkezleri ilelebet Önderlik ve PKK’dir. Sahte çözüm merkezleri yaratan tasfiyecilik konseptinin tüm varyantları bu hakikat karşısında yok hükmündedir.
Biliniyor; insanın çürümesi vicdan ölümüyle başlar. Her gün etrafımızda bunu doğrulayan ve bu tanıma uyan sayısız güncel pratiklerle karşılaşıyoruz. Zaten sevgi ölmüşse insanı şekillendirme gücü olmaz. Yağmalanmış ülkemizin intikam duygusu iliklerimize kadar bizleri sarsarken Ülkemizin yaralı kalbinden akıyor dinmeyen hüznümüz. Bu varoluşsal süreçte her şeye karşın karşıtına benzememek ve uzlaşmamak için kendini bilmek devrimci erdemliliğin temel ilkelerinden biridir. Bizlerde vicdani sorumluluk gereği bu yakıcı süreçte yazılarımızla katkı sunmaya çalıştık. Bunu yaparken sayısız engellerle karşılaştık buna rağmen asla yılgınlık göstermedik ve gücümüz ölçüsünde enerjimizi içimizdeki kimi sorunlu anlayışlara karşı tüketmek yerine düşmanı hedeflemeyi seçtik.
Üzerimizde adeta kesintisiz bir mobbing uygulandı. Klasik tanımıyla mobbing, bir veya birkaç kişinin bir diğer kişiye uyguladığı, düşmanca ve ahlaka, etiğe aykırı yöntemlerle uygulanan sistematik psikolojik bir baskıdır. Kısaca yalan ve hilelerle kişileri “yıldırma, sindirmede” denebilir. Aslında kelimenin anlatmak istediği şey: Duygusal taciz. Psikolojik şiddet, dışlama, aşağılama, rahatsız etme, çalışma motivasyonunu ve özgüvenini kırma, mutsuz etme. Son süreçte bir çok alanda tekelleşen ahbap çavuş bürokratizminin yazılarımıza uyguladıkları şey tamda bu oldu. Bölgecilik şovenizmi ve Ahbap çavuş bürokratizmi el ele kendilerinden olmayanları barındırmıyorlar bu alanda. Buda ince bir sitem olsun!
Her türlü tasfiyeci eğilime ve ideolojik saldırılara karşı oldukça toleranslı ve refleksiz bir sosyal medya yurtseverliği keskin ideolojik refleksler gösteren ve denetimlerine girmeyen yoldaşlarına karşı acımasız bir linç ve sansür kampanyası yürütüyor. Ustaca kullandıkları karakter ve itibar suikastçileri üzerinden herkesi çok rahatlıkla olmayan olgular üzerinden negatif algılar yaratarak yaftalıyorlar. Bu gayet örgütlü kliğe hiç kimse dokunamıyor bile. Derin ve kirli yoz ilişkilere dayalı uzlaşılar kokuşmuşluğuna kirlenmeden direnebilmek adeta mümkün değil. Düşman trollerine ve sansüre hiç gerek yok zaten birileri onların yerine bunu gönüllü olarak bu alanda hakkıyla yapıyorlar. Bu klik nereye elini atıyorsa kurutuyor ve dağıtıyor. En son el attıkları sosyal medya alanını da kurutmaları hiç zaman almayacaktır.
Özcesi; Hiç kimsenin etkisi altında kalmadan hür irademizle sosyal medya alanından çekilme kararı aldık. Elbette temenni olarak gitmiyoruz, bu yakıcı süreçte mücadeleden kaçmıyoruz ve mevziyi terk etmiyoruz sadece bu tasfiyeci anlayışın maskesini düşürmek için doğru zamanı bekliyor olacağız.
Bu hayati süreçte ideolojik refleksleriyle öne çıkan ve bizlerden desteklerini hiç esirgemeyen “Düşünce Komünü Sitesinin değerli devrimcilerine teşekkürü borç bilirim.” Önderliği, Şehitleri, Partiyi, fedakar halkını ve özgür ülkesini her ne koşulda ve mekanda olursa olsun ruhunda yaşayanlara ve yaşatanlara selam olsun. Savunduğu devrimci fikirleri ilk günkü gibi dervişane yaşayanlara helal olsun. Vicdanlarından taviz vermeyenlere bin selam olsun.
“Son muhteşem olacak.”
SERDEM AMED
YORUM GÖNDER