PKK SÖMÜRGECİLERİN BÖLDÜĞÜ KÜRDİSTAN SINIRLARINI BİRLEŞTİRİYOR
"Acınızı, eyleme dönüştürün" Ho Chi Minh Kürdistanı dörde bölen sınırları özgürleştiren ve denetime alan PKK, sömürgeciliğin kalbine ölümcül darbeler vuruyor. Demokratik özgür Kürdistan devrim kemeriyle dört parça Kürdistanı aktif bir savunma temelinde görünür kılan PKK’nin bu stratejik hamlesine Kürt sınır kentlerini, askerlerle, kontralarla, sömürgeci kayyumlarla işgal eden Türk faşizmi tüm Kürdistan sınırlarını cihadist çeteleri doldurup bir cihadist kemeri inşa etmeyi arzuluyor. Bazı Kürt güçlerde bunun sonucunun nereye varabileceğini bile tahmin etmeden Türk faşizmine ve onun yayılmacı emellerine ne yazık ki tıpkı keskin bıçağı diliyle yalayıp kanını emen boğa gibi ölümüne yol açacak temelde yardım ediyor. Kürdistanı ilhak etme amaçlı son seçimlerde bu konsept çerçevesinde kurgulandı. Askeri işgal güçleri ve paramiliter yerel işbirlikçiler Urfa'dan başlayarak Ermenistan sınırına kadar sınır boyunca Kürdistan şehirlerini, ilçe ve beldelerini işgal etti. Botan adete baştan başa yeniden sömürgecilerin istilasına uğradı. Bu Türk zonu(kuşağı-kemeri)Sünni cihadisyen hat geçmişte dört parçaya bölünmüş ve PKK tarafından sonradan birleştirilmiş Kürdistan sınırlarının tekrar bölünmesini sağlamak ve stratejik darbeler vurarak buraları Kürtlerden arındırmak için seferberlik başlattı. Kürtleri Araplaştırma stratejisi temelinde geçmiş dönemlerde Suriye ve Irak’ın uyguladığı Arap Baas kemeri ile İran’ın farisi asimilasyon kemerlerini amaç ve kapsam olarak kat be kat aşan bir Türk sünni cihatçı kemerinin varlığıyla yüz yüzeyiz. Bu hamle Kürdistan'ın yeniden sömürgeleştirilmesi ve toplumsallığının dağıtılması girişimidir. Takriri sükûn kanunlarının güncelleştirilmiş versiyonlarıyla Kürt nüfusunun dağıtılması, doğum oranlarının önemli oranda düşürülmesi amaçlanıyor Kürt halkı için Nazi tarzı bir nüfus mühendisliği uygulanmak isteniyor. Uzun süredir Haftanin, Bradost alanı, Xarkuké ve Zini werté de yoğunlaşan Türk işgalciliğinin saldırıları Kandil’in de cihadisyen terör unsurlarının üslenmesine açılmasını amaçlıyor. Bu Kürt direniş mabedinin Sünni işgalci Türk kemerine açılması demek dört parça Kürdistan’ı tümden korumasız bırakmak ve tarihi Kürt özgürlük ideasının ölümüyle eşdeğer demektir. Türk işgalciliğine zemin olanlara iki hatırlatma yapmakta büyük yarar vardır, Kıbrıs ve Güney Kürdistan işgal üslerine bakın. Türk işgalciliği girdiği yerlerden kolay kolay çıkmaz ancak zorun gücüyle çıkarılır bu tarihinde doğruladığı bir tespittir. Türk işgalciliğine zemin olan her Kürt, Kürdistan’a ve Kürt halkına arkadan hançer saplayan kendi katilinden farksızdır. PKK’nin şahinler kalesi görkemli Kandil tüm Kürdistan’ın ve Kürt halkının en büyük güvencesidir. Varlığının da teminatıdır. Bunu bizler IŞİD’in Güney Kürdistan’ı işgal girişiminde de gördük PKK işgali önlemekle kalmadı, Şengal’i soykırımdan kurtardı, Kerkük başta olmak üzere bütün stratejik yerlere inen fedai Kürt gerillası düşmana korku, Kürt halkı başta olmak üzere Ortadoğu kadim halklarına güven saldı. Bugünde Rojava’da, Rojhılat'da, Kuzeyde ve Güneyde PKK gerillasının varlığı olmasa hiçbir Kürt ve güçten düşürülmüş azınlık bir gün bile ayakta kalamaz. Hiç kimse ne kendisini kandırsın ne de Kürt halkını kandırmaya kalkışsın. PKK ve Kandil Kürt halkı başta olmak üzere tüm halkların varlığının yegane güvencesi ve sigortasıdır. Kürtlerin tarihi acıları ve hayati süreçler karşısındaki psikolojik refleksleri farklıdır. Özel savaş politikalarının hedefindeki Kürt özgürlük mücadelesinin tabanı bu açıdan bir hayli deneyimli bir ideolojik politik bilince sahiptir. Her hayati süreçte hiç kimsenin tahmin bile edemediği görkemli çıkışlara imza atmıştır. Devrimci halk savaşı olgunluğu tabanla dokusal ve ruhsal bir temas oluşturursa ve de radikal sivil itaatsizlik eylemselliklerini radikal bir sokak gücüne dönüştürürse işte o zaman faşizmin vay haline. Kuzey Kürdistan’daki sessizlik kimseyi aldatmasın o şehirlerin ruhunda şuan uygulanan sıkıyönetim sahiplerini mezara gömecek devrimci intikam isyanı mayalanıyor. Sessiz onur isyanının yakıtını Kilyos’da, Fisté, Garzan’da, Cizre’de Türk ırk faşizmi fazlasıyla sağlıyor. Kürdün kabaran isyan damarı çağın ruhunu ve zamanını çok iyi okuyan özgürlük hareketi öncülüğünde Kürt ulusal birliğini yaratacak ve 21. yüzyılda Kürt ulusal stratejisini başarıyla zaferle taçlandıracaktır. Bundan da hiç kimsenin şüphesi de olmasın! Sünni Kürt IŞİD’ini yaratma projesinin kontra araç örgütlenmesi olan Hüda-Par teolog ve ideologlarının son süreçteki hezeyanları, tarihi fraksyoncu kindarlıkla Sünni Kürt IŞİD'i Hüda-Par evliliğinden türetilen ideolojik saldırıları, özel harp dairesinin laboratuvarlarında özenle üretiliyor. Binlerce troll gece gündüz Kürt ulusal birliğini baltalamak ve Kürdü Kürde kırdırtmak için çalıştırılıyor. HDP'nin ideolojik politik çizgisine bilinen çevrelerin tasfiyeci ideolog ve teologları taarruz başlatmış durumdadırlar. Kürdistan’ın tüm stratejik savunma merkezlerinin PKK’nin denetiminde olması soykırım kıskacındaki Kürt halkı için çok büyük bir şanstır. Bu denetimin dehada aktif sürdürülmesi ve güçlendirilmesi için tüm Kürdistan halkı Avrupa başta olmak üzere dört parçada en güçlü desteği sunmak için seferberlik başlatmalıdırlar. Kürt özgürlük dağlarının arka bölgeleri ovalar ve şehirler Alamut kalesini korurcasına, Kela Dımdıme’yi yaşatırcasına bu özgürlük mabedini sahiplenmelidirler. Zira Kürdün yegane güvencesi bu stratejik mercileri denetiminde tutan PKK’nin güçlü ve kudretli varlığıdır. Yaşamın etik değerini devrimci mücadele ile ortaya çıkaran ve ahlaki politik insanın ruhsal hakikat gücüne inanan Apocu devrim etik özgürlüğü esas alan toplumsallığı karlılıkla yaratıyor. Eleştirel hakikatin değiştiren ve dönüştüren dinamik ideolojik gücü ruhtan yoksun soyut Kürtlük lafazanlığını da bu süreçte tuzla buz ediyor. Güncele dair bir paragrafta buraya düşelim; öz savunma direniş kahramanlarının faşizm mahkemelerindeki duruşları ve onurlu berrak savunmaları özgür Kürt gençliğinin direniş manifestosu babında ele alınmalıdır. Yaşayanların tanıklığında canlı tarih hiç eskimeyecek bir şekilde Kürt toplumsal belleğine yeniden ve hak ettiği şekilde kazılmalıdır. Mutlaka belgesel filmi, Kitabı, Akademik direniş tezleri ortaya çıkarılmalı ve sanatsal çalışmalara konu edilerek dört parça Kürdistan gençliği başta olmak üzere tüm insanlığa mal edilmelidir. Bu onurlu kavga hiç sönmeyecek bir şekilde güncel 'dede sürüyor ve ebediyete kadarda sürecek! Diasporalara, yabancı ellere sürülmüş milyonlarca politik Kürdü bu hayati süreçte atıl bırakmadan önüne bir direniş manifestosunu yaratma görevi mutlaka konulabilmelidir. Uğur Şakar'ların ve korkusuz yoldaşlarının fedai ruhu bunu bizlere farz kılıyor. Güncel sorunların ve erime risklerinin ortadan kaldırılması ve devrim gündemiyle tekrar buluşmak için bu şarttır. Böylesi devrim süreçlerinde suskun kalmanın ve suçluluğunun vebali çok ağırdır. Ahlaki ve vicdani bir duruştan yoksun pasif eylemsizlik ruhsal çöküntüler getirir. İnsanlık yıkıcı yoksulluk ve ahlaki alçalmanın pençesinde kıvranıyor. İnsanlığın sorunlarına kayıtsız ve amaçsız yaşam kısa vadede bireysel çıkarlar sağlasa da kamusal özgürlük hissine sağır olduğu sürece bir anlam ifade etmez. Şu nokta iyi bilinmelidir Kürtler aslında şimdiden çok büyük kazandı, demokratik bilinç, cins bilinci, devrimci bilinç, kimlik ve kültür bilinci en önemlisi de vatanını sevme erdemini ve insanını bağrına basma mütevaziliğini zirveye çıkardı. Bu ölçünün hiç düşmemesi aksine giderek daha da yükseltilmesi gerekiyor. Evrensel adil olma karinesini tüm insanlığa karşı işletiyor Apocu paradigma. Kürt ulusunu birleştiren öz ruhunun gücü ile yüzleşmenin yegane aynasıdır PKK yaşam değerleri. Ahlaki pratikten yoksun taktiksel Kürdi siyasi söylemin teşhiridir aynı zamanda bu öz direnişçi ruh. Kürdün öz gücü ve iradesiyle kendi özgürlüğünü yaratma yoludur Kürdü dünyaya tanıtan PKK'nin bu insanlık yürüyüşü. Dünyanın vicdansız sessizliğine ve aktif suç ortaklığına rağmen yine verilen büyük teknik, ekonomik, askeri desteğe karşın emsalsiz bedellerle dimdik ayakta kalan bu 21.yüzyıl destansı direnişinin fedailerine layık olmak gerekiyor. Dünyanın neresinde olursa olsun her onurlu Kürdün bu yeni hamle sürecine ve ulusal kurtuluş seferberliğine kendisini katması ertelenemez bir yurtseverlik görevidir. ”PKK’yi iyi bilirim yenilmezdir." Diyen Önderliğinin bu inancına denk bir pratik duruşun sahibi olmak için artık halk olarak sıradan bir çabanın da ötesinde geçmemiz gerekiyor. Kimse kendisini aldatmasın yüzyılların biriken ağır Kürdistan yükünü PKK fedailiği dışında hiçbir güç Kürdistan'da kolay kolay sırtlayamaz ancak bu ağır yükü omuzlayan fedailer ordusunun bu şeref yükünü onurluca bölüşmeye soyunanlar kardeşlik hukukunun gereğini yerine getirebilirler. Devrimci yeni toplumsal ilişki biçimlerini yaratan ve yüzlerce yıllık başa bela dogmalardan kopmayı esas alan Kürt demokratik devrimi her ne pahasına olursa olsun Türkiye ve Ortadoğu’nun gerici zihniyetlerini alt ede ede zaferini ilan edecektir. Bizlerde Kürt özgürlük tarihinin yazıldığı bu hayati süreçteki aktif onurlu duruşumuzla gelecek nesillere direnişi miras bırakmanın devrimci yarışında olalım. KEREM ÇİFTÇİ (ARŞİV) |
YORUM GÖNDER