FEDAİ BİR RUH, BÜYÜK BİR FEDAKARLIKLA TARİHİ BİR SAVAŞ YÜRÜTÜYORUZ (3.BÖLÜM)
Türk askerleri ya çekip gidecekler ya da ölecekler;
Bilindiği gibi bu KDP’nin yol yapma olayına ilişkin 28 Ağustos'ta bir açıklama yaptık. Belki bazıları sıradan yaklaştı olaya ama Kürt sanatçıları sorumluluk duygusu ile yaklaşıp açıklama yaptı, kendilerine teşekkür ediyorum. Fakat bu sıradan bir durum değil. Amediyê'nin yolları biraz yamaç, orada 3 mevzimiz var. Düşman bu mevzilerimizi alamayacağını anladı ve KDP'yi devreye koydu.
Biz Kürt güçlerinin birbiri ile çatışmaması için hassas, sorumlu ve sabırlı bir şekilde yaklaşıyoruz. KDP şimdi burası bizim bölgemiz, size ne oluyor diyebilir ama biz yıllardır oradayız. O bölgede Türk devletini yenilgiye uğratacağız. Oradaki Türk askerleri ya çekip gidecekler ya da ölecekler. Başka yolu yok. Biz bir strateji yürütüyoruz ve bu strateji ile düşmanı yenilgiye uğratmak istiyoruz. Bunu Türk generalleri de çok iyi biliyor. Bu yüzden KDP'yi devreye sokuyorlar. KDP de gelmiş Kürdistan Bölgesi’nin bayrağını oraya dikmiş. Böyle olmaması lazım. Bizi bazı şeylere mecbur etmeyin. Söylediklerimize inanmayanlar varsa buyursun Amediyê'ye gitsinler. Orada her şeyi görecekler. Her tarafta Türk askerleri var ve üsler kuruluyor. Tamam sizin yerinizdir ama şu an Türk devleti ile orada bir savaşımız var ve siz araya girmeyin. O zaman bakalım biz mi onları yoksa onlar mı bizi yenilgiye uğratacak.
Bize haksızlık yapılıyor. İnsan biraz vicdanlı, biraz onurlu olur. Türk devleti zaten bütün imkanlarını bu savaşa yatırmış. Bu yolun Türk askeri için yapılması kötü bir durumdur. Eğer KDP biz orayı kendimiz için yapıyoruz, Türk askeri oradan çıkarsa biz gireceğiz derse bu daha kötüdür. Aramıza girmiş oluyorlar. Türk devleti bu politikasını her yerde uyguluyor. Şu an Bakur'da da korucuları askerlerin önüne alıyor ki saldırmayalım. Rojava’da o Rojava çetelerini her yerde önlerine koyuyor. Şu an Serêkaniyê, Efrîn’de durum böyledir. Ön saflarda Türkler yer almıyor, çeteler var. Aynısı burada Güney’de de yapmak istiyor. Biz zaten çekilmeyeceğiz, bu savaşta çekilmeyi kaldırdık. Hiç bir alanımızdan da geri çekilmedik. Ya düşman bizi orada yok edecek, ya da biz onları yok edeceğiz.
Bu topraklar bizim, halk adına savaşıyoruz ve Başûr'u koruyoruz
Eğer KDP'nin Balisan vadisinde yaşananlara ilişkin olayda parmağı yoksa ve Türk devleti arkadaşlarımızın yerini tespit edip saldırmışsa, o zaman yaralı arkadaşlarımızı bize teslim edin onlardan da dinleyelim ne olduğunu. Olay açığa çıksın. Yaralı arkadaşlarımızı tedavi edip bize verseydiler teşekkür ederdik. Normali budur, Kürt örgütleri arasında böyle bir ilişki olmalı. Arkadaşlarımız kimseye zarar vermeye gitmiyorlardı, bir yerden başka bir yere gidiyorlardı. Şu an hem bu olay, hem de geçen sene 2 grubumuz tuzağa düşürüldü, akıbetlerini bilmiyoruz. Buradan son kez söylüyorum; şehit arkadaşlarımızın cenazelerini ve yaralı, tutuklu olan arkadaşlarımızı sağlam teslim etsinler bize. Bu en makul taleptir. Bu talebi karşılamalarını bekliyoruz.
Herkes bilsin ki biz ulusal birlik çıkarlarını esas alıyoruz. Kürtler arasında bir çatışmadan bahsetmek istemiyoruz, karargah olarak böyle bir emir de vermek istemiyoruz ama bizim de üstümüze bu kadar gelmeyin. Böyle olmaz. Her şeyin bir usulü var. Biz fedai bir hareketiz. NATO'nun en güçlü 2. ordusunu 5 aydır Avaşîn'de durduruyorsak bu bizim gücümüzü gösteriyor. Kimse yanlış hesaplar yapmasın. Biz olaylara sorumlu yaklaşıyoruz. Bu yaşananları Kürt halkına havale ediyoruz. Bir şikayetimiz varsa halkımıza söylüyoruz. Bu ulusal bir meseledir. Halkımızın da ihmalkar yaklaşmaması lazım. Bu mesele daha da derinleşecektir. Zaten bir savaş var, durum kritik. Böyle konuşmaktan hoşnut değiliz ama halkımız da, dostlarımız da bilsinler ki böyle kritik bir durum yaşanıyor. Mesele kimin ne kadar gücü var, kimin yok değil. Mesele bu tarihi ve kırılgan süreçte Kürt halkının kazanımlarıdır. Karşımızda vahşi bir düşman var, herkesin gözü önünde Kürt güçlerini birbiri ile çatıştırmak istiyor. Bu Kürt halkının çıkarları ile uyuşmayan bir durum. Bizim tek endişemiz bu. Bu konuyu halka, kamuoyuna bu şekilde izah ediyoruz, herkesin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesini istiyoruz.
Kendilerini sorumlu görenlerin başında siyasetçiler geliyor. Ama burada herhangi bir siyasi partiye çağrıda bulunmuyorum; gerekli çağrıları daha önce yapmıştık. Ama Başûrê Kurdistan ve siyaseti büyük bir tehlike ile karşı karşıyadır. Bu durum herkesi ilgilendiriyor. Bu yüzden kimsenin bu gidişata sessiz kalmaması lazım. Mesela YNK'nin bir toplantısında Kek Bafil (Talabani), 'YNK 45 milyon Kürt için çalışacaktır' dedi. Bu güzel bir şey. Ama pratik de lazım. Pratiklerin de buna göre olması lazım.
Bizim hiçbir devletten, güçten bir beklentimiz yok. Biz sadece halkımıza bağlıyız. Bu yüzden başta Behdînan ve Başûr halkımız olmak üzere tüm Kürt halkına çağrıda bulunuyorum; bu durum karşısında sorumluluk üstlenin. Zap, Avaşîn, Metîna'da yürütülen direniş tüm Kürtleri ilgilendiriyor. Her şeyden önce bu direniş tüm Kürtler için onurdur. Eğer düşmanı orada yenilgiye uğratırsak, Başûr Kürtleri başta olmak üzere tüm Kürtlerin elini güçlendiririz. Yani sorun ulusal bir sorundur. Düşmanın bu savaş konseptini gördüğümüzde Avaşîn'de KDP'nin bize destek vereceğini bekliyorduk. Ama öyle olmadı. Tek bırakıldık. Ama halkımızdan beklentimiz ve umudumuz var. Orada savaşan arkadaşlarımız Kürdistan'ın 4 parçasındandır. Biz bu halk adına savaşıyoruz, Başûr'u koruyoruz. Bu direnişin başarılı olmasında herkesin faydası var. Bu direnişe destek verilmelidir, destek vermiyorsanız da karşı durmayın, düşmana ihbar etmeyin, istihbarat vermeyin.
Bir kez daha tüm yurtsever halkımıza, aydınlara, sanatçılara, siyasetçilere, Kürdistan gençlerine ve kadınlarına, aşiretlere, aşiret önderlerine, vicdan sahibi herkese çağrıda bulunuyoruz, bu durum karşısında sessiz kalmayın. Tarihi bir dönemdeyiz ve bu dönemde Kürt halkının ihtiyacı olan şey ulusal birliktir. Bu yüzden herkes üzerine düşen görevi yerine getirmelidir. Gerilla olarak üzerimize düşen görevi yerine getirdiğimize inanıyorum. Her gün canımızı veriyoruz. Bu halka verdiğimiz bir söz var ve sözümüze bağlıyız. İşgale karşı sonuna kadar direnmek istiyoruz. Rêber Apo yaklaşık 24 yıldır zindanda. İmralı'da psikolojik işkence sistemi var. Düşman Önderliğe geri adım atması için baskı yapıyor. Kürtlerin haklarından vazgeçmesini istiyorlar. Ama Rêber Apo buna karşı geldiği için düşman İmralı'da tecrit ve işkenceyi daha da artırıyor.
Yine gerillaya karşı ahlaksız saldırılar yapılıyor. Kimyasal silah kullanılıyor, taktik nükleer silah kullanılıyor. Göğüs göğüse savaşamıyorlar bu silahlarla savaşıyorlar. Bütün bunlara karşı halkımızın alanlara çıkması, örgütlenmesi, sessiz kalmaması lazım. Devrimci Halk Savaşı çerçevesinde görevini yerine getirmelidir. Bu hususta eksiklikler var, bu anlamda eleştirilerimiz var. Böyle vahşi bir düşmana karşı kimse sessiz kalmamalıdır. Avrupa'daki halkımızın çabaları var ama son dönemlerde onlarda da bir gevşeme var. Fakat en son İtalya'nın başkenti Roma'da bir konser oldu, çok değerli bir şeydi. Kim bunu düşündüyse, organize ettiyse, emek verdiyse teşekkür ve tebrik ediyoruz. Çok değerli bir şeydi. Dünyaca tanınan, ödüllü sanatçıların Önderlik ve Kürdistan halkı için konuşması çok anlamlıydı. Yine Hollanda'da Kürt festivali yapıldı o da kötü değildi ama daha fazla katılım sağlanmalı, daha fazla fedakarlık yapılmalı. Neden? Çünkü sıradan bir süreçte değiliz. Olağanüstü bir dönemden geçiyoruz.
Özellikle önümüzdeki 3 ay gerilla savaşı için çok önemli. Çünkü düşman da sonuç almak istiyor, biz de sonuç almak istiyoruz. Bunun için de destek lazım. Varlık ve yokluk savaşı dememiz boşuna değil. Gerçek budur. Bu yüzden bu süreçte kimin elinden ne geliyorsa yapmalıdır. Gençler gerilla saflarına katılmalı, kadınlar, yurtseverler herkes görevini yerine getirmeli. Bu dönem mücadele tarihimizde çok önemli bir dönem ve biz de bu süreçte kazanmak istiyoruz. Kendimize inanıyoruz, bugüne kadar uyguladığımız yol ve yöntemleri devam ettirirsek başarılı oluruz. 5 aydır devam eden direniş zaferi kaçınılmaz kılmıştır. Ama tabi ki hiçbir şey hazır bir şekilde elimize geçmiyor. Bunun için çabalamamız lazım. Bu süreçte daha fazla çaba göstermeli ve katılım sağlanmalıdır. Böyle olduğu taktirde bu dönemde çok büyük zaferler elde edeceğimize inanıyorum.
MURAT KARAYILAN (HEVAL CEMAL)
YORUM GÖNDER