GÜNEŞE YOLCULUK
Mezopotamya topraklarında tanrıçaların taht kurduğu Zagros, Toros zirvelerinde bir direniş destanı yazılıyor yeniden. Güneşin çıkışıyla buğdayın filizlenişi kadar direngen bir kültürü yaşayan Mezopotamya’nın en eski halkın beyinlerinde. Yeniden tarihin direnişi canlanıyor. Unutulmuş yok sayılmış bir halkın hafızası güneşin yolunda direnişten özgürlüğe bir köprü kuruyor.
Gerilla ve halkın kenetlenmiş elleri. Yediden yetmişe kadar ve yeniden gözlerini Dünya’ya açan bir bebeğin yüreğinde bile isminiz nakış ediliyor. O tertemiz minik eller ve küçük yürekler Önder Apo’yu görmek özlemiyle büyüyorlar. Fikrinizle tanıştığı anda hakikat şarabının tadına vardıklarında.
Her biri Kürdistan toprağının gelini Zilan, Sema, Doğa olup düşmanın beyninde patlayıp. Mazlum Doğan yoldaşın elinde yanan meşaleyi devir alarak etrafınızda yükselen ateş halkalarına karışıp her biri ateş kıvılcımları olup etrafını aydınlatıyor.
Güzellikler saçıyorlar etrafına geleceğe umut ve gerillanın yüreğine ışık olup her birimize örnek oluyorlar yaşama aşkla bağlılıklarıyla. Söz olsun ki bizde hakikat savaşçıların öğrencileri olarak bize bıraktığınız mirasa sahip çıkarak yolunuzun yolcusu olacağız.
RENGİN ADAR
Güneşim Olan Önder Apo’ Ya
Mem’in Zine duyduğu aşka benzer
Aramızdaki bağlılık bağı
Ferhat’ın Şirin için dağı delmesine benzer
Aramızda ki inanç bağı
Mecnun’un çöllerde Leyla’yı aramasına benzer
Sana olan arayışlarım
Sincar da Derweşçe Evdinin yanında
Zagrosun eteklerinde
Cudinin zirvelerinde
Haranda İbrahim’in yanında
Ararım seni
Tarihin en gizli anlarında
Ararım seni
Varlık yokluk sınırında
Aradıkça kaybolurum
Kayboldukça kendim olmayı öğrenirim
Ben, ben oldukça seni bulurum aslında
Seni buldukça
Özgürlüğüne ve hakikatine sevdalanırım Önderliğim…
EVİNDAR BOTAN
YORUM GÖNDER