NEFES NEFESE BİR YAŞAM
Kod adı: Şilan Kobani
Adı ve soyadı: Meysa Baki
Doğum tarihi ve yeri: 1971 / Kobani
Katılım tarihi ve yeri: 1988 / Halep
Şahadet tarihi ve yeri: 29 Kasım 2004 Musul’da şehit düştü.
Şilan… Sözüne sadık bir yaşam
Şilan… 33 yıla sığdırılan özgürlük savaşçısı….
Şilan… Gururla donanmış yüreğin sahibi …
Şilan… Ortadoğunun yıkılmaz dogmalarını aşan yenilkçi sesin sahibi…
Şilan… Kürt kadınının özgürlük savaşının işçisi, savaşçısı, yürüteni, komutanı…
Şilan… İstikrarın, sadakatin, militanlığın eşsiz temsili…
Şilan… Karanlığın bitim noktası, aydınlığın yüzü…
Şilan… Gericiliğe korku salan,yiğit insan…
Şilan… Kürdistan’da şimdi bir destan…
Şilan… Bir sembol…
Şilan… Barışın haykırışı…
Şilan… Halkların birliktenliğinin adı….
Şilan… Kadına has olan…
Şilan… Anlatır mı bu kelimeler seni? Tarif eder mi? Tanımlar mı? İfade eder mi? Bilinmez
Seni toprağa verdiğimiz gün geliyor aklıma. Çok düşünmeden, hani çok kafa yormadan ve buna kafa yoracak bellek henüz yerli yerine gelmediği bir zamanda yüreğimiz konuşmuştu… yürekten çıkan haykırışlar seni tanımlamıştı. Belki de en yalın, en gerçek olanıydı o haykırışımız… Hani derler ya , ‘gerçek basit ve yalın olandır’ diye. Yürekten gelen sestir diye… İşte o gün yüzlercemiz hep birden ‘ŞİLAN JİYANE’ dedik çok düşünmeden ve dinlediğimiz tek yer yüreklerimizdi. Ve yürek bunu haykırdı Şilan… ‘ŞİLAN JİYANE’ dedi. Sonrasında anladım. Anladım ki sen hepimizin yüreğinin JİYAN’ıymışsın… Yaşamıymışsın… Yüzlerce insanın ilk refleksi, ilk içtepkisi bu olmuştu şehadetine… ve imrenilecek bir yaşam dedim. İmrenilecek bir insan, ilk hatırlattığı ‘yaşam’ olan bir imrenilecek bir kadın. Seni en güzel bu anlattı sanırım. Evet… Şilan… Jiyan…
Olanca gericiliğiyle birleşen güçlerin ortak saldırısıyla gerçekleştirdikleri, insanlık ayıbı, katledilişiniz, hiç durmadan kanayan bir yaradır yüreğimizde… Gündüz ortası Musul meydanın da kurşuna dizilmek… Tüyler ürperten bu dakikaları anmak dahi insan olanın kanını dondurmaya yeter. Neydi son yaşadıkların? Neleri düşündün? Neler hissettin? Yaşamının film karelerinden hangisine takılı kaldı gözlerin? Şilan’ım… Yüreğin nasıl yandı? Nasıl çalıştı belleğin? Bunları düşündükçe kan beynime, öfke yüreğime damlıyor. İnsan olanın insanlığından utanası geliyor.
Düşün ki 21.yüzyılda, düşün ki insanlık savaşçıları, şehir meydanlarında kurşuna diziliyor. Hiçbir savaş kuralında, hukukunda, olmadık bir şekilde, Ortaçağ vahşetine taş çıkartırcasına, sorgusuz sualsiz kurşuna diziliyor. Suçları, insan olmak. Suçları, özgür yarınlara gönül vermek. Suçları, Ortadoğu halklarına dayatılan emperyal çözüme karşı durmak. Suçları, ihanetin gericiliğin karşısında onuru korumak. Suçları, halkların birliği için çalışmak. Suçları, halkını savunmak.
Cezası… Yargısız İnfaz… İşte suç… İşte ceza….Dostoyevski yaşasaydı sanırım yeniden alırdı kaleme “Suç Ve Cezayı”. Yürekteki acısı beterdir şüphesiz ama biz bilincimizle, yüreğimizin acılarını dindirmedik mi bunca yıl? Özgürlük andımızla, yürümedik mi kararlılıkla? Şilan ve arkadaşlarından öğrenmedik mi bu gerçeği. Beter gelen bu acının dindirilmesinin Şilan olmaktan, yaşam olmaktan, özgür yaşamı yaratmaktan geçtiğini bellemedik mi? İşte bu yüzden acımız büyük. Ama kararlılığımız bir o kadar daha büyük. Çünkü “Şilan Jiyan olmuştu.” 33 yıla sığdırılmış nefes nefese bir yaşamdır Şilan yoldaş. Bu kısa ama dolu yaşamdan öğrenilecek çok şey var. Çünkü gerçekten de insanlığın özgürlük mücadelesine mal olmuş kahramanlardandır Şilan yoldaş.
MÜCADELE ARKADAŞI
pajk.org
YORUM GÖNDER