SEVDANIN GÜZELLİĞİNDE AÇTIM GÖZLERİMİ
Her gün doğumu ve batımında, sonsuz sevdanın kalp atışlarını her an hissettiğimde ve semaların mavisinde büyük yaşamın izlerini gördüğümde başladı Umudum… İnancın yüceliğini, kavganın her geçen gün büyüyen ateşini, daha çocukken anamın gözlerinde gördüğüm acıda anladım. Özgürlüğe hasret, hakikat arayışçılarının ardından koyuldum yola ve hakikat savaşçılığını anı anına kendimde yaratmanın zorunluluğunu henüz ilk adımda tıpkı bahar tanında ta derinden hissedebiliyordum. Rüzgarın kanatlarında, sevdanın güzelliğinde yeniden doğmuş gibi açtım gözlerimi yaşam pusulasına ulaşmış gibi emin adımlarla yol alıyorum yarınlara.
Sonbaharın asil ve bir o kadar narin esintisiyle süzülen yaprak taneleri yücelerdeki hakikati fısıldarken kulaklarıma, yeniden doğuşa evrildi tüm demler. Umudun senfonisi yankılanırken semalarda, Arjinde hayat bulan hayalin inancı olmaya söz verdi yüreğim. İşte o zaman var oluşa anlam kazandıranın aslında kavganın büyüklüğünde ve sevdanın yüceliğinde olduğunu, Dicle gibi çağlayan yüreklilerde gördüm. Ve her an, Andok’un yalçınlığını iliklerimde hisseder, haykırırcasına halaya durur, yeniden varoluşa bağlanır sevdam. Yıllar ve aylar geçer, acılar içinde geçer bir bir tarih sayfaları, tüm fırtınalara direnir bu yürek. Özgür mekanlarda, özgür düşlerin yazdığı destanlardır her yağmur ve kara kışın ardından özgürlük ateşini alevlendiren.
Umutları da sevdaları gibi yücedir dağlı yüreklilerin
Bir gerillanın içten sarılışı, buzulları eriten sıcacık tebessümüdür adımlanan patikalara her defasında yeni bir heyecan katan ve tıpkı bir serüvendeymişçesine adım adım en doruklara arşınlayan. Adım adım aradım sonsuzluğu kayıp giden zamanları ararcasına, nefes nefese verdim kavgamı gül kokulu çocukların umutlarına, bir bir uğurladım dağ yürekli yoldaşlarımı umudun yoluna ve bir bir sarıldım dağlı çocuklara zafer inancıyla… Umutları da tıpkı sevdaları gibi coşkun akan ırmaklar kadar dur durak bilmez ve yol alırdı. İşte şimdi bağrımda büyüyen yaşamlarla büyük sevdaya ve yarının umuduna gebeyim.
Yaşamın gizemine yol alırken, deniz mavisi gözlerimde durmaksızın anlatırım dağa, taşa, yere, göğe, şimdiye ve geleceğe. Ve geride bıraktığımız her yol ayrımında sonsuz defa tüm karanlık dehlizleri özgürlük halayına tutuşan yüreklerle paramparça ediyoruz heval. Tükenmeyen sesimizle büyük yaşamı arzulayan yüreklerle özgürlük türkülerini haykırıyoruz. Yalın ayak bastığım topraklarda yücelerdeki aydınlığa ilerliyorum heval. Soluksuz bir bir geride bırakırken patikaları dağların bağrında yoldaş oldum Gülnaz ve Viyanlara. Nazlı yüreklere ve gülüşlere bağlandım. Her seferinde yeni bir dünyanın kapılarını aralarken kendimden de bir parça bıraktım ki her gelen beni de alsın yüreğine, her yürekte bir olalım diye, bir olurken kavganın güzelliğinde yeni günlere doğalım diye, yeni günlerde tekrardan Gever’de, Sur’da, inancın iz bıraktığı her yerde yeniden buluşmanın umuduyla…
Zargê de başladı hikayem ve Zap, Xakurkê ve de tüm Kürdistan da var olacak…
Zamana sığdıramadığım benliğim büyük aşkın heyecanıyla Amed’de, Zap’ta ve Xakurkê’de yağmura, rüzgara ve de yıldızlara karışıp Güneşe hasret yüreğimi savuruyorum. Aydınlansın diye karanlık geceler kar beyazı saçlarımı savuruyorum Kürdistan’a. Surda, Gever’de ve Nusaybin’de yanan özgürlük meşalesinin bir parçası, Saranın yaşam kavgasını yüreğime nakşetmiş, annemin büyük yaşam inancıyla akıttığı göz yaşlarını derya gözlerime içirmiş, umutlu ve direnişçi halkımın çocuklarına söz vermiş Arjinim. Yüksek dağlarla çevrili Zargê’nin eteklerinde başladı öyküm ve içimdeki fırtına. Zargê’nin doruklarından büyük ve anlamlı yaşama yol alırken sonun muhteşem olacağına inanan yoldaşların inancıyla bizde hep var olmaya yeminliyiz.
Günbatımının kızılında, kor ateşin izlerinde ve mavinin derinliklerinde sevda deryası olurken ay ışığının yapraklarda bıraktığı narin aydınlığa, tabiatın cezbeden coşkusuna ve Güneşin sıcaklığıyla dağların doruklarına bırakırken bedenimi, savuruyorum hasretimi. Sınırların ötesinde, bitip tükenmeyen mücadelemde, umutlu yüreklerin hayallerinde, mavi gökyüzünün derinliğinde, yüreğime ışık olan yıldızlarda ve her yeni günde Newroz olmaya yeniden var olmaya kararlı Arjinim.
MÜCADELE ARKADAŞLARI
Kod Adı: Arjin Fis
Adı Soyadı: Fatma Demir
Doğum Yeri: Amed
Anne - Baba Adı: Ayşe - Feyzi
Şahadet Tarihi ve Yeri: Şubat 2016 / Medya Savunma Alanları
YORUM GÖNDER