TOPLUMA İLLÜZYON SATMAK
Kitlelerin öz yaşam gerçekliliğinden kopuk siyasi illüzyon satmak inanç ve umut kırılması yaratır. Tarihi idealleştirmek ve toplumu geçmişte yaşamaya teşvik ederek bugüne-yaşayan diri hayata tahakküm kurmak toplumsallığa yapılmış kötülüklerin en büyüğüdür. Biliniyor zihinsel gericilik çaresiz bir illettir.
Şiddet ve korkuyu bir dizginleme aracı olarak kullanmak değil insanlar için hayvanlar dahil tüm yaşayan canlılar için bir cinayetten farksızdır. Şiddet ve korku insanlığa dair sevgiyi ve öz saygıyı yok eder ve geleceğe dair ortak yaşama umudunu sakatlar. Kendine bile gücenir insan.
Acıları gözlerinde dilsiz konuşan toplumlar içlerine kapanırlar tüm öfkeleri çarpık büyür ve bu çok trajedik olayların fitilini ateşler. Herkesin acıları birbirine düşmanlaşırlar.
Ancak vicdanının sesini dinleyenler bu gidişata dur diyebilirler ve insanlığın ortak kutsal değerlerine uygulanan tüm baskıları sonuçsuz bırakabilirler aslında paravan yalanlara vicdanın hakikat gücü yeterdir.
İnsanlık değerleri kimliğine dönüşenler puslu havalarda gemiyi terk etmezler. Toplumsal dayanışmanın ön saflarında sonuna kadar direnirler. Umut beslerler her daim aydınlık ve özgürlük inancına. Barış, sevgi ve dostluklara sıkıca birlikte sarılırlar. Dik dururlar!
Bugün insanlığın vicdanı aydınlar koşar adım topluma illüzyon satan, halkın geçim kaynaklarını talan eden elit seçkinlerinin sofralarını bir obje gibi süslüyor ve yok pahasına vicdan onurunu peşkeş çekiyorlar. Bu topluma açık gösteride halkın vicdanı kanıyor ve güven yara alıyor.
Her türlü sınırsız iktidar sorununa insani ve vicdani çözümler bulmak olasıdır biri hariç; eğer ülkenin vicdanı çürürse ona çare yoktur ve çöküş kaçınılmazdır onun için her ne olursa olsun ülkenin vicdanını çürütmemek lazımdır. Kötülük ilkin adalet duygusunu bozar cellat kurbana, kurban cellada dönüşür ve bulaşıcı bir virüs gibi birbirini çoğaltır oysa adil kalındıkça umut vardır!
Kitlenin yaralı yüreğini onarması için kötümcül illiüzyon satıcılarına karşı artık birbirini işitmesi gerekiyor ve kötülüğün salgıladığı korkuya karşı kolektif düşünmeyi becermeleri bir zorunluluğa dönüşüyor. Çaresizlik girdabına kapılanlar sadece kendilerini kandırıyor sessiz bir ölüm içlerinde büyüyor. Herkes içinde tınısını duyduğu özgürlük notalarını bir araya getirebilirse her şey daha da kolaylaşacak.
“Gölgelerden asla korkmayın. Bunlar yakın bir yerde bir ışık olduğu anlamına gelir.” Ruth Renkel
KEREM ÇİFTÇİ
YORUM GÖNDER