PKK'NİN 43.KURULUŞ YIL DÖNÜMÜ KUTLAMALARI
PKK: 44. MÜCADELE YILINI ZAFER YILI HALİNE GETİRELİM:
Kuruluş yıldönümünü coşkuyla kutlamaya çağıran PKK Merkez Komitesi, “Tüm halkımızı ve dostlarımızı yaşanan gelişmeleri doğru ve yeterli anlamaya ve PKK’nin 44’üncü mücadele yılını daha büyük bir zafer yılı haline getirmeye çağırıyoruz!” dedi.
PKK Merkez Komitesi, 43. kuruluş yıl dönümü vesilesiyle internet sitesi üzerinden yaptığı açıklamada şunları belirtti:
PKK, “26-27 Kasım 1978 tarihinde Lice’nin Fis Köyü’nde kuruluş kongresini yaparak resmi kuruluşunu gerçekleştiren partimiz PKK’nin 43’üncü kuruluş yıldönümünü yaşıyoruz. Hareket ve halk olarak PKK öncülüğünde 44’üncü özgürlük mücadelesi yılına giriyoruz. PKK’nin 43’üncü kuruluş yıldönümünün, Parti ve Diriliş Bayramımızın, başta Önder Apo olmak üzere tüm yoldaşlara, yurtsever halkımıza ve devrimci-demokratik dostlarımıza kutlu olmasını diliyoruz. İlk büyük şehidimiz Haki Karer Yoldaş şahsında tüm kahraman şehitlerimizi saygı, sevgi ve minnetle anıyoruz. 44’üncü PKK yılında özgürlük ve demokrasi mücadelesi yürüten herkese üstün başarılar diliyoruz” dedi.
43. KURULUŞ YILDÖNÜMÜNÜ BÜYÜK COŞKUYLA KUTLAYALIM
“Bilindiği gibi, Önderliksel Doğuş ve partimiz PKK’nin temellerinin atılışı 1973 Newroz'unda gerçekleşmiştir” denilen açıklamada şunlar belirtildi: “Yani PKK aslında bir Newroz partisidir. Bu Büyük Özgürlük Yürüyüşü önümüzdeki Newroz'da ellinci yılına girecektir. Daha şimdiden Önderliksel Doğuşun ve PKK’nin temellerinin atılışının ellinci yılını selamlıyoruz. Başta kadınlar ve gençler olmak üzere tüm yurtsever halkımızı ve devrimci-demokratik dostlarımızı, her zamankinden daha büyük bir iddia ile ellinci yıla yürüyüşümüzü ve 43’üncü resmi kuruluş yıldönümümüzü doğru anlamaya ve büyük coşku içinde kutlamaya çağırıyoruz.
Yarım asra yaklaşan Önderlik ve Parti yürüyüşümüzü bugün herkes her zamankinden çok daha fazla tartışıyor. Elli yılda Önder Apo’nun ve PKK’nin Kürdistan’da neler yaptığını ve bunların Ortadoğu ile dünyayı nasıl etkilediğini anlamaya çalışıyor. Çünkü paradigma değişimi ve Üçüncü Önderliksel Doğuşla birlikte Önderlik gerçeğimizin evrenselleştiği ve PKK mücadelesinin tüm dünyayı etkiler hale geldiği biliniyor.
Bu noktada soruyu şöyle sormalıyız: Son elli yıla damgasını vuran Önder Apo gerçeği ve PKK mücadelesi olmasaydı, o zaman Kürdistan’ın ve Kürt halkının durumu ne olurdu? Kuşkusuz söz konusu soruya verilecek tek doğru cevap şudur: Bugün bu dünyada Kürdistan ve Kürtlük adına hiçbir şey kalmaz, sömürgeci-soykırımcı zihniyet ve siyaset tam başarı kazanmış olurdu. İşte yaklaşık elli yıllık mücadele ile Önder Apo ve PKK söz konusu soykırımı önledi, Kürt halkının varlığını ve özgürlüğünü garantiledi, insanlığı yeni bir soykırım lekesinden kurtardı. Bu gerçeği yeminli Kürt ve PKK düşmanı olanlar dışında bugün herkes kabul ediyor.
Önder Apo ve PKK, 43 yıllık tarihi özgürlük mücadelesi ile Kürt insanını ve toplumunu özgürlük temelinde yeniden yarattı. Kürt halkının ve tüm ezilenlerin özgürlük ruhu, bilinci, inancı, iradesi, örgütü ve eylemi oldu. Savunmasız Kürt halkını öz savunma bilincine ve gücüne kavuşturdu. Ulusal Diriliş Devrimini gerçekleştirerek demokratik ulus gelişimini başlattı. Faşist-soykırımcı egemenliğe ciddi darbeler vurarak, Kürt halkı için özgür yaşam ve demokratik yönetim yolunu açtı. Başûrê Kurdistan’ın siyasi statü kazanmasında belirleyici etki yaparken, Rojava Özgürlük Devrimi ile tüm ezilenler için yeni bir umut yarattı. Şengal’de Êzidi Kürt soykırımını önleyerek ve insanlığın başına bela edilmiş olan DAİŞ’i yenilgiye uğratarak insanlığın onurunu kurtardı. Her türlü yalan ve demogojiyi deşifre ederek Türkiye ve Ortadoğu’da büyük bir aydınlanma geliştirip demokratik devrimin önünü açtı.
PKK TARİHİN EN BÜYÜK GELİŞMESİNİ KADIN ÖZGÜRLÜK ALANINDA YARATTI
Kuşkusuz Önder Apo ve PKK, tarihin en büyük ve anlamlı gelişmesini kadın özgürlük alanında yarattı. Ekolojik devrimle birlikte Kadın Özgürlük Devrimini toplumsal özgürlüğün ve demokrasinin temeli yaparak, iktidar ve devlet sisteminin yarattığı tüm toplumsal sorunlar için çözümün ve tüm ezilenler için kurtuluşun bilincini, yolunu, örgütünü ve eylemini ortaya çıkardı. Bugün PAJK öncülüğünde ve YJA-Star kahramanlığıyla gelişen Kadın Özgürlük Devrimi bir yandan Kürt halk varlığının ve özgürlüğünün garantisi olurken, diğer yandan da bin yılların erkek egemen zihniyet ve siyasetini parçalayarak kadın özgürlüğünü ve bu temelde toplumsal özgürlüğü geliştirmektedir. Böylece 21. yüzyıl kadın yüzyılı olmakta ve özgür, farklılıklara dayalı eşit ve demokratik yaşam adım adım örülmektedir. Söz konusu gelişmelerin etkisi önümüzdeki yıllarda çok daha fazla görünür olacaktır.
Elbette söz konusu tarihi gelişmelerin yaratılması kolay olmamıştır. Bunları yaratabilmek için Önder Apo insan üstü bir çaba göstermiş, PKK ise fedai çizgisinde savaşmıştır. 43 yılın her anı büyük bir cesaret ve fedakârlık temelinde kahramanca mücadele ile geçmiştir. Her yıl öncekinden çok daha kapsamlı ve zorlu bir mücadeleye sahne olmuştur. Geçen 43 yılın her gününde kahramanlık destanları yazılmış, onlarca kahraman şehit verilmiştir. Açık ki söz konusu tarihi gelişmeler kırk binden fazla şehit verilerek ve onların gücüyle yaratılmıştır. Zorlukları yenip engelleri aşarak yürüme Apocu militanlığın temel tarzı olmuştur. Kürt halkının en yiğit kızları ve oğulları fedai çizgisinde mücadele ederek söz konusu gelişmeleri ortaya çıkartmıştır. Bu kahramanlık destanının inşa edici etkisi önümüzdeki süreçte çok daha fazla olacaktır.
43. YIL MÜCADELESİNİ SELAMLIYORUZ
Her yıl gibi PKK’nin 43’üncü yıl mücadelesi de görkemli olmuştur. ABD ve KDP’den destek alan AKP-MHP faşizmi, PKK’yi imha ve tasfiye etmek amacıyla planlı bir topyekûn saldırı yürütmüştür. Söz konusu saldırıda psikolojik savaştan askeri işgale kadar her türlü yöntemi ve aracı kullanmıştır. Böyle bir saldırıya karşı Hareketimiz ve halkımız da Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünü hedefleyen topyekûn bir direnişi Dem Dema Azadiyê ye Hamlesi temelinde geliştirmiştir. Özellikle kahraman gerilla güçlerimizin başta Gare, Metina, Zap ve Avaşin olmak üzere tüm Medya Savunma Alanlarında ve Bakurê Kurdistan’da geliştirdiği fedai direnişi, düşman saldırılarını kırmada öncü rol oynamıştır. AKP-MHP faşizmi kimyasal silah kullanımına kadar her türlü yol ve yöntemle saldırmasına rağmen, kahraman gerilla güçlerimizin Apocu irade ile geliştirdiği direnişi kıramamıştır. Böyle bir gerilla direnişine dayanan halkımız, başta kadınlar ve gençler olmak üzere dört parça Kürdistan’da ve yurtdışında sürekli bir eylemlilik geliştirerek hamlemizi başarıya ulaştırmayı sağlamıştır. Tutsaklar zaten sürekli bir direniş içinde olmuş ve hamleye en büyük katkılardan birini yapmıştır. Bunlar temelinde kahraman gerillamızın, kadınlar ve gençler öncülüğündeki halkımızın ve tutsakların 43’üncü yıl mücadelesini selamlıyor, başarılarını kutluyoruz.
AKP-MHP FAŞİZMİ 44. PKK YILINDA YIKILACAKTIR
Şimdi 44’üncü PKK yılına girerken sonuçlar ortadadır. ABD ve KDP desteğindeki AKP-MHP faşizminin “PKK’yi imha ve tasfiye planı” boşa çıkarılmış, AKP-MHP faşizmi açıkça yenilmiştir. Mücadele yılına tarihi Gare Zaferi ile giren kahraman gerillamız, 23 Nisan’dan bu yana süren Metina, Zap ve Avaşin savaşının da kazananı olmuştur. Gerilla direnişini kıramayan faşist AKP-MHP sürüleri, işgal ettikleri birçok alandan çekilmek zorunda kalmıştır. Bu süreç devam edecek, 43’üncü PKK yılında yenilen AKP-MHP faşizmi 44’üncü PKK yılında da yıkılacaktır. Artık ‘Çöktürme eylem planının’ kendisi çökmüş, AKP-MHP faşizminin sonu gelmiştir. Nitekim kendileri dahil herkes bu durumu kabul etmekte ve bu temelde Türkiye için yeni yönetim arayışları başlamış bulunmaktadır.
Çok açık ki, zorla ya da seçimle AKP-MHP faşizmi artık gidecektir. Kürtleri ve Türkiye halklarını daha fazla kana ve acıya boğmamaları kendi çıkarlarınadır. Şimdi esas gündem, AKP-MHP faşizmini yıkacak bir mücadeleyi geliştirmekle birlikte, Türkiye’nin yeni yönetiminin nasıl şekilleneceğidir. Nitekim hem ABD ve dış güçlerin ve hem de CHP ve iç sistem güçlerinin bu yönlü yoğun bir arayış içinde oldukları görülmektedir. Adeta telaş içinde Kürt düşmanı ve faşist TC’yi nasıl ayakta tutacaklarının arayışı içindedirler. Burada açıkça belirtelim ki, AKP’yi tekrarlayarak veya taklit ederek hiçbir parti bir yere varamaz. “Helalleşme” gibi muğlak kavramlarla çöken faşist-soykırımcı rejimi hiç kimse kurtaramaz. AKP-MHP faşizmini savaşarak yenmeyi başaranlar, bu tür oyun ve hileleri bozmayı da bilirler.
Burada CHP dahil Türkiye’deki tüm partilere ve Türkiye ile ilgili dış güçlere açıkça şunu belirtelim: Türkiye’deki faşist-soykırımcı zihniyet ve siyasetin yıkılıp aşılması ve Türkiye’nin gerçekten demokratikleştirilip Kürt sorununun özgürlük temelindeki çözümü için ne diyorsunuz? Halklara içi boş ‘helalleşme’ değil; faşizmin yıkılması, Kürdistan’ın özgürleşmesi ve Türkiye’nin demokratikleşmesi gerekiyor. Hileli yöntemlerle gündem saptırma çabası boştur. Herkes bu temelde tutumunu net olarak ortaya koymalıdır. Demokratik siyaset güçleri bu tarihi süreçte yıkılan AKP-MHP faşizminin demokratik alternatifini yaratmayı başarmalıdır. Burada KDP gibi işbirlikçi güçlere söyleyeceğimiz, faşist-soykırımcı zihniyet ve siyasetin payandası olmaktan artık kendinizi kurtarın. Başta ABD ve AB gibi dış güçler de artık Kürt halkının özgür iradesine saygı göstermeyi bilsinler ve Türkiye’de faşist-soykırımcı zihniyet ve siyaseti ayakta tutmak için oyun oynamaktan vaz geçsinler.
44. YILDA ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİNİ GELİŞTİREREK SÜRDÜRECEĞİZ
Kuşkusuz Hareket ve halk olarak 44’üncü PKK yılında da özgürlük ve demokrasi mücadelemizi geliştirerek sürdüreceğiz. 43’üncü yılda AKP-MHP faşizmini yenmeyi başardık, 44’üncü PKK yılında da yıkmayı başaracağız. Faşist-soykırımcı rejimi hileli yollarla ayakta tutma çabalarına fırsat vermeyeceğiz. Dahası İmralı işkence ve tecrit sisteminin kırılması ve Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünün sağlanması için her şeyi yapacağız. Uzun süredir Önder Apo’dan haber alınamamakta, sağlık ve güvenlik sorunu çok ciddi bir endişe kaynağı olmaktadır. Bu noktada İmralı tecridinin kırılması için her zamankinden daha etkili bir mücadele yürütmemiz gerektiği açıktır. 44’üncü parti yılında böyle bir mücadeleyi de başarıyla geliştireceğiz.
Elbette tüm bunları kendi öz gücümüzle, yurtsever halkımızın, kadınların ve gençlerin gücüyle yapacağız. Böyle bir mücadeleyi Kürt ulusal demokratik birliğini daha da geliştirerek, başta Türkiye halkları ve devrimci-demokratik güçleri olmak üzere Ortadoğu’da ve dünyadaki devrimci-demokratik dostlarımızla ittifak halinde yürüteceğiz. Bu temelde 27 Kasım Ulusal Diriliş Bayramını bir kez daha kutluyor, tüm halkımızı ve dostlarımızı yaşanan gelişmeleri doğru ve yeterli anlamaya ve PKK’nin 44’üncü mücadele yılını daha büyük bir zafer yılı haline getirmeye çağırıyoruz!”
PKK’Lİ VE PAJK’LI TUTSAKLAR: 44. YIL ÖNDERLİĞİMİZİN ÖZGÜRLÜK YILI OLACAK!
PKK’nin 43’üncü kuruluş yıldönümünü kutlayan PKK’li ve PAJK’lı tutsaklar, “44. mücadele yılını kadınların, halkların ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlük yılı olarak görerek, buna göre mücadele edeceklerini vurguladı.
PKK ve PAJK’lı tutsaklar adına açıklama yapan Deniz Kaya, PKK’nin 43’üncü kuruluş yıl dönümünü kutladı.
“PKK'nin yenilmezliğinin de boyun eğmezliğinin de sahip olduğu ‘kök’ten kaynaklandığı belirtilen açıklamada, “PKK, kök olarak bir Rêber Apo ruhudur, bedenidir. Kadınlara, halkımıza, halklara ve Önderliğimize karşı TC'nin yürüttüğü TC tarihinin en yoğun ahlak ve vicdan dışı savaşı-tecridine karşı sonuna kadar direnip 44. mücadele yılını kadınların, halkların ve önderliğimizin özgürlük yılı olarak görerek, buna göre direnip mücadele edeceğimizin sözünü veriyoruz” vurgusu yapıldı.
Tutsakların açıklaması şöyle:
“Partimiz PKK'nin 43. yılını direnişle, mücadeleyle başarıyla karşılayıp, 44’üncü mücadele yılına da Avaşîn başarı-zaferiyle girmiş bulunmaktayız. 44’üncü mücadele yılına girerken partimizin kuruluş yıl dönümü, halkımızın özgürlük mücadelesinin 44’üncü yaşı, başta Önderlik ve şehitlerimiz olmak üzere, tüm halkımıza ve insanlığa kutlu olsun diyoruz.
44’üncü mücadele yılını Önderliğimizin ve halkımızın özgürlük yılı yapacağımızın kararı ve inancı bugün daha güçlüdür.
PKK'nin özünü ve gelişimini Rêber Apo'nun çocukluğunda ve yaşamında görebiliriz. "PKK büyüdü ve geliştiyse, etkili olduysa bunda ilk çıkışın doğruluğunun payı büyüktür, belirleyicidir. Kök önemlidir, öz önemlidir. Gövde, dal, budak ona göre şekillenir" PKK'nin yenilmezliği, boyun eğmezliği de buradan geliyor. PKK, kök olarak bir Rêber Apo ruhudur, bedenidir. Bu kök asıl olarak Rêber Apo'nun çocukluğundan beri boyun eğmeyeceğini göstermiştir. İlk isyandan, karşı durmadan, kadının durumunu kabul etmemede kendini göstermiştir. Verili olanı kabul etmeyip, yeni yol bulma arayışına girme PKK'de somutlaşmıştır. Kadının, Kürt’ün, Ortadoğu halklarının ve insanlığın özgürlüğünün yolu sağlam kökler üzerine kurulu olup, bu kökler demokratik, özgürlükçü, eşit-kadın öncülüklü neolitik topluma kadar gider.
PKK, Şeyh Ubeydullah Nehri isyanından PKK'nin çıkışına kadar hep yenilgilerle karşılaşmış, son 200 yıllık tarihinde direnişler olsa da başarı yaşayamamış, Kürdistan-Kürtler için olduğu gibi TC faşizminin Kürt inkarı politikasına da ciddi bir cevaptır. Rêber Apo'nun bunu, "Kürdistan burada meftundur', 'meseleyi hallettik, gömdük' diyorlardı, 'HAYIR' dedim. Kürtleri gömemezsiniz. Yürüttüğüm savaş herhalde bunu kanıtlar. O mezarları parçaladık" şeklinde açıklaması, PKK gerçekliğini ifade eder.
Kürdistanlılar ve tüm kadınlar için PKK-PAJK bir özgürlük yoludur. Rêber Apo, “Kadın sorunu ulusal sorundan daha önceliklidir. PKK bir kadın partisidir" diyerek kadın özgürleşmesinin önemine mücadelesinin elzemliğine, bunun partisi olarak PKK-PAJK'a dikkat çekmiştir. PKK mücadelesinin yaratımı olan Rojava Kadın Devrimi bunun somutlarından biridir.
Amed zindan geleneğinin yarattığı direniş bayrağını daha yukarı taşıma görevi olan biz PKK ve PAJK'lı tutsaklar olarak, kadınlara halkımıza, halklara ve Önderliğimize karşı TC'nin yürüttüğü TC tarihinin en yoğun ahlak ve vicdan dışı savaşı-tecridine karşı sonuna kadar direnip 44. mücadele yılını kadınların, halkların ve önderliğimizin özgürlük yılı olarak görerek, buna göre direnip mücadele edeceğimizin sözünü veriyoruz.”
YJA Star: Özgür yarınlar PKK ve Önderliğine sahip çıkarak mümkündür!
PKK'nin 43, kuruluş yıldönümünü kutlayan YJA Star Merkez Karargah Komutanlığı, “Özgür yarınlar PKK ve O'nun Önderliğine sahip çıkarak ve onların öncülüğünde örgütlü mücadeleyi yükselterek mümkün olabilir” dedi.
YJA STAR MERKEZ KARARGAH KOMUTANLIĞI YAPTIĞI YAZILI AÇIKLAMA İLE PKK 43. KURULUŞ YILDÖNÜMÜNÜ KUTLADI:
Komutanlık açıklamasında şunlar belirtildi;
“Yarım asıra yaklaşan partimizin 43. yıl dönümünün sevincini yaşıyoruz. Bu 43 yılda büyük bedeller verildi. Büyük başarılar sağlandı. Bu başarıların mimarı ve en büyük direnişi sergileyen başta Önderliğimiz olmak üzere, kahraman şehitlerimize, yurtsever halkımıza ve tüm direnen yoldaşlarımıza kuruluş bayramımızı kutluyoruz. Ordu'lu Hakiler'den Çorum'lu Cumaliler'e, Azez'li Azizler'den Rakka'lı Botanlar’a, Çerkes Hêlinler'den Bursalı Gülnaz Egeler'e, Yunanlı Elefteryalar'dan Alman Andrealar'a, Utalar'a, Bager Nujiyanlar'a, Arjantili Lêgerîn Çiyalar'a kadar dünyanın dört bir yanından PKK'ye katılarak Önder Apo ve Kürt Halkı etrafında kenetlenen tüm devrim şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyoruz. Partimizin direnişçi özünü kişilik haline getirerek büyük bir direnişin sahibi olan, partimizin kurucuları arasında yer alan Sara Arkadaş'ın anısına bağlılığın gereği olarak Özgür Kadın Çizgisi’nde direneceğimizin ve yaratılan devrim değerlerini korumaya canını adayan Çavrê, Adîfe, Diyana, Sarya, Amara, Ronahî, Ruken, Aryana Baran, Nûjiyan Amed, Hîlan Goran, Nûda Sason ve Şîlan Goyi arkadaşlar şahsında şehitlerimizin izinden ayrılmayacağımızın sözünü veriyoruz.
PKK, 27 Kasım 1978 yılında, yok sayılmak istenen Kürt Halk Gerçekliği karşısında 'Kürdistan Sömürgedir' teziyle yola çıkmıştır. İlk günden itibaren bir adanmışlar hareketi olarak ortaya çıkan partimiz PKK, 43 yıldır süren Özgürlük Mücadelesi’yle Kürdistan ve Ortadoğu'nun temel değişim dinamiğine dönüşmüştür. Gelişim diyalektiği PKK'de çok güçlü işlemiştir. Gerici, tıkanmış, karanlık, köhne ve köleci düşünceleri Kürdistan'da söküp atarak özgürlük fikrinin filizlenmesini sağlamıştır. PKK, öldü denilerek üstü toprakla örtülen bir halktan, tüm dünyaya öncülük eden bir halk gerçeğini ortaya çıkarmıştır. PKK'de gelişen özgür yaşam paradigması ezilen halkların, kadınların ve tüm dünyanın kurtuluş umudu olmuştur.
Kürdistan'da yürütülen işgalci hegemonyanın karşı mevzilerinde, kadınlar bugün en öndedir. Kadınları özgür yaşamla buluşturan PKK, yaman savaşan kadının da yaratıcısı olmuştur. Kendi varlık nedenlerini PKK'de bulan, kendini öz iradesiyle ortaya koyan, ordulaşan ve tüm dünya kadınlarına öncülük yapan Kürt kadını, erkek devletin en temel yıkıcı gücü konumundadır. PKK, erkek devletin kışkırttığı kadın nefreti karşısında duran Özgür Kadın Çizgisi’nin militanları olan kadınları öz savunma bilinciyle buluşturarak kadınların kendine güvenmesini sağlamıştır. PKK saflarına katılan her kadın kendi özgürlük ihtimaline katılmaktadır. Bu anlamda PKK kadınların var oluş partisidir. PKK, kadınların özgür bir gelecekte yaşamasının garantisidir.
PKK’Yİ YENİLMEZ KILAN VAR OLUŞ ÖZÜDÜR
PKK, her şeyden önce büyük bir bilinç ve irade hareketidir. PKK'yi yenilmez kılan bu var oluş özü olmaktadır. Ortadoğu ve dünya gerçekliğinde yarım asıra varan mücadele bu öz temelinde gelişmektedir. En büyük tekniğin insan olduğu somut olarak PKK'nin yarım asırlık direnişinde gözler önüne serilmiştir. Bilinç kazandıkça öz varlığına sahip çıkan, kendi öz değerleri ile bütünleştikçe iradeleşen ve sistem karşısında öz savunmasını başlatan birey ve toplum PKK'nin en büyük zaferidir.
PKK sosyalist değerleri temsil eden ahlaki politik toplumun yaratılmasının mücadelesini verdi, ilkel milliyetçilik çizgisinin karşısında durdu. Kadını ikinci plana iten cinsiyetçi anlayışları yıkarak, kadınları köleliğe mahkûm eden dinci dogmatizmi özgürlük felsefesiyle bertaraf etti. Pozitivist bilimlerin toplum üstü bilgi yapılanmaları karşısında bilginin kominalleşmesinden yana oldu. Jineoloji bilimiyle özgür düşünce ve özgür bilimin kapılarını başta kadınlar olmak üzere tüm topluma açtı. İktidar tekelleri karşısında, bireyin öz iradesini esas alarak, farklılıkların kendi kültürleriyle yaşam bulmasını savundu. Geliştirdiği demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü paradigmayla toplumsal sorunlara, başta da kadının kölelik sorununa temel bir çözüm oluşturdu. Kadının ezilen ilk cins olması dolayısıyla kadının özgürleşmesini savunurken, özgür eş yaşam paradigması temelinde tüm toplumu savundu, toplumun özgürleşmesinin temellerine kadın özgürlüğünü yerleştirdi. PKK 43 yılda insanlığın en büyük zihinsel devrimini gerçekleştirdi. Bu bağlamda, PKK özgür insanın savunulmasının ifadesidir. PKK farklılıkların zenginlik ve özgürlük olduğu gerçeğidir. PKK kadim kölelik paradigmaları karşısında toplumun özgür yaşam paradigmasıdır.
PKK KURU AĞACIN YAŞAM SUYUYLA YENİDEN BULUŞMASIDIR
PKK, binlerce yıldır bilinci uyuşturulmuş insanlığın uyanışı olmuştur. İnsanlık ayaklarındaki zincirlerin kırılabileceğinin farkındalığına PKK sayesinde ulaşmıştır. PKK, düşürülmüş olan kadının, toplumun, insanlığın ayağa kalkmasıdır. PKK, başı önüne eğdirilmeye çalışılanın baş kaldırışıdır. PKK, taşta gülün yeşermesi, kuru ağacın yaşam suyuyla yeniden buluşmasıdır. PKK, 'Hayali Kürdistan burada meftundur' diyenlere karşı kefenini yırtarak dirilen Kürt halkının cevabıdır. PKK, Qazî Muhamedler'in, Nuri Dersimiler'in, Seyit Rızalar'ın, Şeyh Saitler'in intikamıdır. PKK, Ağrı'nın, Dersim'in, Lice'nin, Hani'nin, Koçgiri'nin, Mahabat'ın, Qamışlo'nun tarihsel olarak yeniden doğuşudur. PKK, kendini uçurumlardan atan Besêler'in, Zarifeler'in, Ağrı'lı Gülnaz Analar'ın, dar ağacında bile boyun eğmeyen Leyla Qasımlar'ın, direnen Kürt kadın geleneğinin özgürlük partisidir.
PKK'de özgür insan gerçeği yaratılmıştır. Yarım asırdır köleliğe karşı direnen Önder Apo bunun sembolüdür. 22 yıllık İmralı direnişiyle özgür insan somutlaşmıştır. Bu bağlamda 43. yılında PKK, Siyanê'de, Zendura'da, Mam Reşo, Aris Faris ve Tepê Sor'da, özgür insan gerçeğiyle direndi. Botan'ın Kato dağlarında işgalci Türk güçlerine kök söktüren, Serhat'ta Türk savaş güçlerine darbe üstüne darbe vuran, Rojava ve Şengal'de özerkliğini yaratan PKK'nin özgür insan gerçeği oldu. Werxelê ve Tabûra Ereba'da vahşice bir savaş yürüten işgalci TC ordusuna geri adım attıran PKK'de yaratılan özgür insan gerçekliğinin yılmaz iradesiydi.
ÖNDER APO VE PKK, SÖMÜRGECİLİĞİ TEMELLERİNDEN DİNAMİTLEMİŞTİR
Sömürgeci devletler kendilerini yenilmez tanrısal bir güç olarak toplum üzerinde inşa etmiş ve toplumu bu sahte gerçekliğe zorla, hileyle, yalanla inandırmaya çalışmışlardır. Fakat Önder Apo ve PKK devletlerin yarattığı bu illüzyonları yıkarak, onların ne kadar zayıf olduğunu tüm dünyaya göstermiştir. Elinde çok sınırlı teknik imkanlarla sadece insan iradesini esas alan bir gerçeklikle elli yıldır süren bu savaşta, Önder Apo ve PKK başta işgalci TC devleti olmak üzere devletlerin yüzündeki maskeyi yırtıp atmış, topluma devletlerin gerçek yüzünü göstermiştir. TC şahsında işgalci devletler, her ne kadar özel psikolojik savaş aygıtlarıyla bu gerçeği gizlemeye çalışsalar da, Önder Apo ve PKK sömürgeciliği temellerinden dinamitlemiştir. 27 Kasım'da başlayan Kürdistan üzerindeki sömürgeciliğin yıkılışı, İmralı direnişiyle zirveye ulaşmış, özgür kadın çizgisinde direnen Devrimci Halk Savaşı’yla zafere ulaşacaktır.
KADINLAR PKK’NİN YARATTIĞI ÖZGÜR KADIN ÇİZGİSİNDE BİRLEŞEREK KURTULABİLİRLER
İşgalci TC devletinin Kürdistan'da yürüttüğü işgal ve sömürge savaşında süper güçlerin savaş üssü olduğu bilinmektedir. Bu durum Türkiye halklarının her gün fakirleşmesi anlamına gelmektedir. Türkiye halkları sofralarındaki ekmeğin çalınmasına, özgürlüklerinin ellerinden alınmasına daha fazla göz yummamalıdır. Kendilerini her gün ezen bu faşist sistemleri ortadan kaldırmak için örgütlü mücadeleyi seçmelidirler. Taşeron TC ve onu besleyen zehirli emperyalizmin panzehiri örgütlü toplumdur. Kadınlar her gün gerçekleşen katliamlardan ancak PKK'nin yarattığı Özgür Kadın Çizgisi’nde birleşerek kurtulabilirler. PKK'nin hem kadınlar için, hem bölge halkı hem de dünya halkları için tek kurtuluş yolu olduğu görülmelidir. PKK'nin yaratıcı gücü olan Önder Apo'nun zindan koşullarında kalmasına hiç kimse tahammül etmemelidir. Önder Apo ve PKK tüm imkanlarıyla özgürlüğün kazanması için öncülük etmektedirler. Fakat özgürlüğü asıl zafere götürecek olan halkımızın örgütlü serhildan duruşu olacaktır. Özgür yarınlar PKK ve O'nun Önderliğine sahip çıkarak ve onların öncülüğünde örgütlü mücadeleyi yükselterek mümkün olabilir.
PKK Hakiler'den Amed Zindan direnişçilere kadar, halk serhildanlarında şehadete ulaşan yurtsever halkımızdan dağlardan ovalara Kürdistan'ın her karış toprağını kanlarıyla sulayan on binlerce şehidimizin bizlere mirasıdır. PKK 22 yıldır İmralı işkence hanesinde direnen Önder APO'nun biz kadınlara armağanıdır. Önderlik'ten aldığımız bu armağanı emanet misali gözümüz gibi koruyup büyüteceğiz. PKK, Kürdistan'ın dört bir yanında özgür yaşam uğruna fedaice mücadele ederek şehadete ulaşan Ekînler'in, Zarînler'in, Avzemler'in, Nûşîndalar'ın, Eylemler'in, Semalar'ın, Nalînler'in, Dîdarlar'ın, Koçerînler'in, Taralar'ın, Berçemler'in, Şîlan goyi’lerin ve daha binlerce özgürlük fedaisinin özgür yaşam vasiyetidir. PKK'yi korumak ve zafere ulaştırmak YJA Star olarak en büyük yaşam iddiamızdır. Bunun için Werxelê Direnişçileri’nin direniş şiarıyla bir kez daha haykırıyoruz. ''Kemiklerimiz eriyinceye kadar mücadelemizi sürdüreceğiz!'' ve mücadelemizi kesinlikle zaferle taçlandıracağız.''
KOMALÊN CİWAN: 44. YILDA WERİN CENGA AZADİYÊ:
Komalên Ciwan Koordinasyonu: Tüm Kürdistan gençliğine çağrımız şudur: “ 44. yılda PKK zafer çizgisinde yaşayalım, mücadele edelim ve savaşalım, gerilla saflarına akın ederek düşmana tarihi bozgununu yaşatalım.
Komalên Ciwan Koordinasyonu, PKK’nin kuruluş yıldönümünü yaptığı açıklama ile kutladı.
Komalên Ciwan, “Kürdistan devrimci gençliğinin özgürlük ocağı olan partimiz PKK’nin kuruluşunun 43. yıldönümünü başta Önder Apo’ya, tüm yurtsever halkımıza, mücadele yoldaşlarımıza ve tüm insanlığa kutluyoruz. Özellikle varlık ve özgürlük mücadelemizin esas kahramanları olan, her şeyimizi borçlu olduğumuz ve bizleri bugünlere getiren tüm şehitlerimizi saygı, özlem ve minnetle anıyor, zafer sözümüzü yeniliyoruz” dedi.
“PKK, 43 yıldır devam eden bir mucizenin adıdır” denilen açıklamada, “Tarihe damgasını vuran bir özgürlük savaşı olması ilk çıkışından bellidir. Olağanüstü koşulların olağanüstü devrimciliğiyle özgürlük kervanı yola koyulmuştur. Faşist soykırımcı TC Devleti’nin bitirdik dediği koşullar hakimdir. Kendisine ihanet ettirilmemiş bir Kürt bırakmayan zorba, vahşi bir sömürgecilik Kürdistan’da kol gezmektedir. Fiziki katliamlarla iradesi kırılmış, inançsızlaştırılmış, bilincine pranga vurulmuş bir Kürtlük geriye kalmıştır. Kürt olma dışında her şey Kürtlere reva görülmüştür. Kürdün duygusu, düşüncesi, varlığı ve yaşamı her yönüyle soykırımcı düşmana hizmet eder duruma getirilmiştir. Gencinden yaşlısına, kadınından erkeğine tüm toplum insanlıktan çıkarılmak istenmiştir. Bunun arayışında olan her canlı faşistçe, alçakça ve iğrenç yöntemlerle ortadan kaldırılmaya çalışılmıştır” diye belirtildi.
Önder APO, Kürdistan’da devam eden bu soykırım cenderesine aklını ve yüreğini ortaya koyarak dur demiştir. Faşist soykırımcı düşmanın beyinlerde ve yüreklerde kurduğu karakolları imha etme savaşına girişmiştir. Kürtlükten geriye inançsız, kendisini dayandıracağı bir düşüncesi olmayan ve mücadele ruhundan boşalmış bir posa kalmıştır. Önder APO, 24 yaşında başladığı devrim yürüyüşüne faşizmin yok ettiği değerleri yeniden yaratmaya çalışarak başlamıştır. PKK çıkışının muhteşem hakikati burada saklıdır. Önder APO, özgürlük düşüncesini kıblesi gören, inandığı değer uğruna başını vermekten sakınmayan ve son olarak da amacı başarma mücadelesinde fedai ruhla kuşanmış bir kişilik yaratmıştır. Düşmanın kişiliği dip noktasına getirerek posalaştırdığı kişilikten zafer çizgisinde yaşayan, mücadele eden ve savaşan yeni bir kişilik yaratılmıştır.
Önder APO, öncelikle kendisinde yeniden doğuşu yaratmıştır. Ardı sıra bunu PKK denilen mucizevi gerçeğin mayası haline getirmiştir. Önder Apo’nun kendisinde başlattığı savaş zamanla tüm Kürdistan’a taşırılmış, PKK’nin yenilmez hakikati böyle gerçekleşmiştir. Önder Apo genç yaşında, dayanacağı hiçbir maddi güç ve imkan olmadan, faydalanabileceği sistemli bir düşünce olmadan, güvenebileceği herhangi bir imkan olmadan tarihin en zorlu devrim mücadelesine girişmiştir. PKK bu biçimde çıkışı itibariyle tarihin gelmiş geçmiş en devrimci hareketi olmuştur. 43 yıllık fırtınalı devrim mücadelesi bu gerçekliğe dayanmıştır. Bugün İmralı gibi dünyanın görüp görebileceği en vahşi işkence sistemi altında bile, iradesi, inancı ve bilinciyle faşist düşmana diz çöktürten bu duruştur. İmralı’nın günümüzde tüm insanlığa umut aşılayan, inanç taşıran ve zafer duygusu yaratan bir özgürlük mektebi haline gelmesi de bununla bağlantılıdır.
Yoksa ne kirli çıkar uğruna birleşmiş hegemonik güçlerin topyekûn saldırılarına ne de bu çirkef sistemin yerel ayağı faşist TC’nin soykırım konseptlerine karşı ne halk ne de hareket olarak ayakta durulamazdı. Faşist soykırımcı düşman yaşadığı çaresizliği artık kimyasal silahlar ve son model teknik ve teknolojiyle aşmak istemektedir. PKK’yi sadece maddi bir oluşumdan ibaret gören bu anlayış fakiri düşman zihniyeti Zap, Metina ve Avaşin’de PKK’nin zafer çizgisine ahdetmiş özgürlük gerillalarının fedai direnişine çarpmaktadır. Her biri gencecik gerillalar olmasına rağmen koca NATO ordusu ve uluslararası desteği sonuç alamamaktadır. Her PKK’yi bitireceğim diyen faşist kafa 43 yıldır her geçen gün PKK’nin büyüdüğü gerçeği karşısında kudurmaktadır. 43. yıla damgasını vurarak faşist AKP-MHP rejimini çöküş noktasına getiren de bu direniş olmuştur. Ödenen bedeller çeliğe verilmiş su misali PKK harcının daha güçlü karılmasına yol açmakta, direniş bayrağının daha yükseklere taşınmasına vesile olmaktadır.
Tüm zorluklara, tüm bedellere, tüm zulüm saltanatına rağmen halen Kürdistan gençliğinin özgürlük mekanı olarak PKK saflarına akın etmesinin en büyük anlamı budur. Kürdistan gençliği 43 yıldır geleceğini PKK ile hayal etmektedir. 43 yıldır tüm faşist zorbalıklara rağmen gerilla safları boşluk tanımamıştır. 43 yıldır Kürdistan gençliği mücadele etmekten yılmamış, faşistlerden tarihi intikam almanın meskeni olarak dağların yolunu tutmuştur. Önder APO öncülüğünde başlayan devrimci gençlik yürüyüşü gençlik ruhunda, kendisini hep genç tutarak ve genç başarma şiarında kilitlenerek düşmana kabus yaşatmaya devam etmektedir. PKK’nin dinmeyen enerjisi, gevşemeyen direnişi, soğumayan intikam duygusu ve ateşi hiç sönmeyen zafer amacı ilk günkü ruhunu korumaktadır. “Genç başladık, genç başaracağız.” sözü artık Kürdistan gençliğinin yaşam felsefesi haline gelmiştir. Önder APO, Kürdistan gençliğini fedai kuşaklar olarak devrimin öncüsü yapmayı başarmıştır. Dolayısıyla gençlik öncülüğünü özümseyen PKK direnişi bugün soykırımcılara kök söktürmektedirler. Soykırım planları yaratılan gençlik direniş çizgisiyle her zaman, her yerde ve her türlü engele rağmen boşa çıkartılmakta, sonuçsuz bırakılmaktadır.
44. yılda da PKK direniş çizgisi aman tanımaz bir duruşla tüm ceberrut dünyaya ve faşist sürülerine karşı hesap sormaya devam edecektir. Önder Apo’nun bilinç, irade ve inançla donattığı Kürdistan gençliği faşist soykırımcı sistemi yıkıncaya kadar mücadele mevzilerine, savaş çeperlerine, zafer meydanlarına akmaya devam edecektir. PKK yürüyüşü artık zaferden başka hiçbir sonuca ulaşamayacak bir yürüyüşün adı olmuştur. Bu gerçeği değiştirebilecek hiçbir faşist ve hiçbir faşist rejim mümkün olmayacaktır. Kürdistan Apocu gençliği de bu mücadelenin en ön saflarında mücadele etmeyi ve savaşmayı var olma ve özgür olmanın kanunu haline getirecektir. 44. PKK yılı kesinlikle zafer çizgisinde direnen ve mücadele eden gençlik öncülüğüyle bir devrim yılı haline getirilecektir. Bu temelde tüm Kürdistan gençliğine çağrımız şudur: “ 44. Yılda PKK zafer çizgisinde yaşayalım, mücadele edelim ve savaşalım, gerilla saflarına akın ederek düşmana tarihi bozgununu yaşatalım. Kürdistan’ın onurlu gençleri ve genç kadınları özgürlük adına WERİN CENGA AZADİYÊ diyoruz…”
DERLEME
YORUM GÖNDER