BERİTAN; İHANETE BOYUN EĞMEYEN ÇİZGİDE YÜRÜMEKTİR
25 Ekim’den kaynaklı bu yazıyı yazma sorumluluğu duydum. Hem Şehit Beritan’ın şehit düşüşünün hem de kadın ordulaşmasının 30. yılına girdiğimiz böyle bir günde savaşın yoğun olarak yaşandığı medya savunma alanlarında bugüne ilişkin yapılcak anmaları takip etmek için bir yolculuğa çıktık.
Kürt Özgürlük Hareketinde hangi savaş koşullarında olursa olsun şehit düşen arkadaşları anmak, o günlerde toplanıp onları tekrardan yaşatmak bir gelenek halini almıştır ve olmazsa olmazdır. Biz de bugün için hazırlık yapan bir grup gerilla arkadaşın yanına katılıyoruz. Bu gerilla grubunun yanına gittiğimizde zor koşullara rağmen hemen her çalışmadan anma etkinliği için arkadaşlar gelmişti. Bütün arkadaşlar hazırlık yapmış ve arkadaşları toplanmış bir şekilde buluyoruz. Ş. Beritan anmalarının olmazsa olmazı un helvası da anma sonrasında yenmek için büyük bir özenle hazırlanmış.
“Beritan Arkadaş yaşamı anlamış ve sırrını çözmüştü.”
Anma şehitler anısına bir dakikalık saygı duruşuyla başlıyor. Şehit Beritan’ın ardılları olarak bu mücadele mirasını omuzlayıp yürümek bütün arkadaşlara sorumluluk ve heyecan yüklüyor. Saygı duruşunun ardından yılların verdiği tecrübeyle anma konuşmasını Heval Dilan üstleniyor. Heval Dilan konuşmasına Ekim ayının Kürt Kadın Özgürlük Hareketindeki öneminden bahsederek başlıyor. Şehit Beritan’ın kadın özgürlük mücadelesinde yaptğı çıkışı, Reber Apo’nun kadın ordulaşmasındaki ısrarı ve Güney Savaşında kadın komutanların savaşta verdiği mücadele, bu savaşın yönünü değiştirmedeki kararlılıklarını ve anılarını paylaşıyor. Ve gerilla gerçekliğini en güzel anlatan, bunu yaşamsallaştıran Şehit Beritan’ı bu sözlerle anlatıyor: “ Beritan arkadaş savaşa girmeden önce yaşamda kazanmıştı. O yaşamı anlamıştı ve sırını çözmüştü. Beritan arkadaş o dönem Cudi üzeri katılımını gerçekleştirdi. Beritan arkadaşın katıldığı dönem ben de Cudi dağındaydım. O dönem katılımın yoğun bir kısmı metropol ve üniversitelerden gerçekleşiyordu. Öğrencilerden yoğun bir katılım gerçekleşiyordu.O zaman Beritan ve Tanya arkadaş da katıldılar.Bu iki arkadaş büyük bir gurupla Cudi dağının oraya geldiler. O zaman arkadaşlarla birkaç gün geçirdik. Evet, belki yeniydiler ama özellikleri daha o zamandan farklı olduklarını gösteriyordu.”
Şehit Beritan Kürt kadınındaki direniş ruhunu yaşamsallaştıran bir örnektir.
Heval Dilan, Şehit Beritan’ın doğaya yaklaşımından, hayvan sevgisinden, gerilla ile doğa birlikteliğini nasıl anlamlandırdığından bahsediyor. Ş Beritan’ın kadın gerillalar üzerindeki etkisini yaşama bağlılığı ve nasıl sorumlu bir duruş sergilediğinden bahsediyor anılarında. Ve aslında yoldaşlığın, militanlık ölçülerinin PKK gerçekliğinde, özelliklede öncülük rolü üstlenen Kürt Kadın Hareketinde başarıya ulaşmanın kilidi olduğunu görüyoruz. Şehit Beritan ihanetçi çizgiye karşı PKK’nin militanlık ölçüleriyle nasıl cevap olunacağını ve Kürt kadınındaki direniş ruhunu yaşamsallaştıran bir örnek oluyor.
Heval Dilan bizimle anılarını paylaşmaya devam ediyor. Bu kadar şehit arkadaşla birlikte kalmak, onların mücadele çizgisini ilerletmek bütün arkadaşlara bir sorumluluk yüklüyor. Yaşanan şahadetlere rağmen hergün yeniden büyük bir azimle mücadeleye devam etmek, bunun sorumluluğunu üstlenmek ağır ama PKK’deki yoldaşlık gerçekliğinin bir sırrı. Herkes H. Dilan’ı merakla dinliyor. Bu kahramanlık anılarından daha güçlü çıkabilme isteği bu anmaların bıraktığı yoğunlaşmalar oluyor. Arkadaşlar kısa bir ara veriyor ama Ş. Beritan’ı tanıyan her arkadaş anılarını anlatmaya devam ediyor. Herkes büyük bir dikkatle dinliyor.
Kısa bir aradan sonra H. Dilan konuşmasına devam ediyor. Güney Savaşını anlatmaya başlıyor. İhanetçi çizgiye karşı kadının direniş çizgisini Ş. Beritan’ın şahsında dinliyoruz. Ve H.Dilan konuşmasına şöyle devam ediyor: “Bu süreçte güney savaş hazırlıkları yapılıyor. Nuda arkadaş ve orada yeni olan birkaç arkadaş daha savaşa katılmak için ısrar ediyorlar ama Beritan arkadaş buna izin vermiyor. Ama Nuda arkadaşa şunu söylüyor diyor ki “Bu savaşta çok üzgünüm çünkü işbirlikçi Kürtler var bu savaşta ve bu büyük bir savaş olacak. Ama her arkadaş bulunduğu her yerde defterine mutlaka yaşananları yazmalıdır. Hepimiz bulunduğumuz yerlerde kendi günlüklerimizi yazacağız daha sonra bir araya geldiğimizde bu günlüklerimizi ve yaşananları birbirimize okuruz” diyor. Yani o dönem hangi arkadaşın nerede ve neler yaptığını aslında kayıt altına almak istiyor Beritan arkadaş. Bir de Nuda arkadaşa özellikle de belirtiyor diyor ki: “Bir tarih olarak ele almalı ve öyle yazmalıyız.” Beritan arkadaş hem Nuda arkadaş onlara bir görev vererek aslında onlara sorumluluk yükleyerek onlara moral veriyor bir yandan da tarihi sorumluluk görevini yerine getirmiş oluyor.”Heval Dilan Ş Beritan’ın yazma tutkusunu ve gerillanın her anının tarihe geçirilmesi gerektiğinin önemle üzerinde durduğunu belirtiyor ve konuşmasına şöyle devam ediyor:“Güney savaşı öncesi yaşanan hazırlıkların yanında Rubarok eylemi var. O dönem Nuda arkadaş yenidir. O da Rubarok eylemine katılmak ister ama Beritan arkadaş ona ve yeni arkadaşlara izin vermez. Beritan arkadaşın kendisi takım üzerinde orada eyleme katılır ve yaralanır. O dönem “Artık ben dağlarla nişanlandım, kanımı döktüm.”diyor. Bu Beritan arkadaşın önderlik gerçekliğine bağlılığını ve savaşa inancını gösteriyor. O eylemde yaralanmış olmak Beritan arkadaşta bir mutluluk yaratıyor. Bu yaralanma aynı zamanda Beritan arkadaşın güçlü olan bağlılığını daha da güçlendiriyor.“ Amaca ulaşmadaki hırs, sevgiyi bir kez daha hissediyoruz. Kürt Kadın Hareketinin diğer dünya devrimlerinden farkı da bu olsa gerek. İnanç ve iradeyle bağlılık… Bunu Ş.Beritan’ın ve burdaki kadın arkadaşların şahsında görüyoruz. Ve H. Dilan konuşmasına şöyle devam ediyor:” Oluşturulan bu çizgiler bizim için önemli yaşam ve mücadele çizgileridir. Bugün de Zap’ta, Metina’da, Heftanin’de yani bütün savaş cephelerinde direnen Beritan arkadaşın çizgisidir. Mersin’de Ruken ve Sara arkadaşların şahsında gerçekleştirilen eylem Beritan arkadaşın başarı çizgisidir. Bizden istenen yaşanan bu eylemlerin güncelliğini korumaktır. Şehit düşen her arkadaş bize bu sorumluluğu yüklemektedir. Bu yüzden her zamankinden fazla bu mirası sahiplenmemiz gerekiyor. Büyük bedeller vererek bugün kadın ordulaşmasının 30. yılına girmiş bulunuyoruz.”
Dilan konuşmasına son veriyor ve kadın gerilla grubu Ş.Beritan’ın sevdiği ‘Drama Köprüsü’ şarkısını söylüyor ve anmanın sonuna geliyoruz. Ş. Beritan’ın anmalarının olmazsa olmazı un helvasını Ş. Beritan’ın isteği üzerine her anmada olduğu gibi bütün arkadaşlar toplanıp birlikte yiyoruz. Bu anmalarda insan bir daha söz veriyor kendine. Şehitlerin açtığı yolda ilerlemek ve başarı için her şeyi yapmak… Bizde bugün bu gerilla grubunun yanından bu duygularla ayrılıyoruz.
Beritan’ı onun mücadele arkadaşlarından dinlemek, hayal etmek, bu yoldaşlığı hissetmeyi bu yolculuğun üzerimizdeki etkisi olarak yanımızda götürüyoruz.
RUKEN MARDİN
pajk.org
YORUM GÖNDER