FEDAİ RUHLU SEVECEN YOLDAŞ
En sert olan mücadele yollarına düşmeden Agır arkadaşın sarf ettiği sözlerdir:
“Adım Agır Afrin 1999 da partiye katıldım. Kandil ve Behdinan alanlarında kaldım. Arkadaşlara başarılar diliyorum” diyecek ve yollara düşecektir. Bir yoldaşımızın deyimiyle yüreğimizin bir köşesinden başka bir köşesine… göçmen kuşlar misali ülkemizin güneyden kuzeyine…
Agır yoldaş Afrinlidir. Afrin ise ülkemizin belki de en güzel tabiatına sahip bir coğrafyasıdır. Öyle ki neredeyse her zaman bir bahar havası vardır Afrin’de. Bol sulu toprağıyla tam bir bereket beşiği. Öyle ki bu bereket insanlarını da yansımış. İnsanları hamarat. Her biri-en genci dahi-birkaç meslek öğrenmiştir. Toplumdaki “altın bilezik” meselesi burada kök salmıştır. Hem hamarat hem de cana yakındırlar. Bana denilse ki dünyanın en sıcak ve sempatik insanları kimdir, vereceğim tek bir cevaptır: Afrinliler. Hele birde Afrin anaları yok mu? Belki de dünyanın en şefkatli analarıdır.
Hem böyle bir toprakta büyüyeceksin, hem böylesine bir toplumun içerisinde dünyaya geleceksin, hem de emekçi ve sıcakkanlı olmayacaksın. Bu olur mu? Tabii ki bu olmaz.
İşte Agır yoldaşta ilk ülkeye gelir gelmez çalışmalara en aktif katılanlardan bir tanesidir. Aynı taburda kalmıştık. Küçük güneyde yeni gelmişti. Biraz gençlik çalışması da yapmıştı. Yani halkın içerisinde halk için çalışmalar da bulunmuştu. Hem halkı tanımış hem de kendisini geliştirerek gelmişti. Bizde halkı örgütlemeye giden militanlar öncelikli olarak eğitim alıp geliyorlar. Evet, gerillalar ya da militanlar halkı örgütlüyorlar ancak terbiyelerini, ölçülerini ve de hayat okulunda mezun olurlarken mazbatalarını halktan alıyorlar. Bu bizde bir kuraldır. Bu bizde vazgeçilmez bir ilkedir. Ve bu ilkeyi koyan ise büyük önder Başkan Apo'dur. Başkan Apo her zaman yeni davaya adım atan militanlarını halkın içerisine göndererek eğitimlerini sağlamıştır. Militanları emekle ve halk sevgisiyle böyle tanıştırmıştır. Ve en iyi eğitimin halkın içerisinde alınan eğitim olduğu da tartışılmazdır.
Agır yoldaş 1999 yılında saflara gelirken Kürt halk önderliğinin uluslar arası eşkıyalarca tertiplenen bir komplo sürecine denk gelmişti. O binlerce küçük güneyli genç gibi ilk elden Başkan Apo'nun fedaileri olarak dağa çıkmak için başvurmuştur. Ve gelen tüm gençlerin ilk hedefi önderliği kurtarmak için kendilerini feda etme ruhudur. Bunun için bizler 99 yılında katılan gençlere fedai katılımı diyoruz.
Evet, Agır yoldaşta bu fedai katılımın içerisinde yerini alacaktır. Ancak arkadaşlar onu hemen ülkeye göndermeyeceklerdir. Çünkü küçük güneyde yapılacak işler vardır. O önce orada tutulacaktır. Arından da 2000 yılında o kendisini dayatarak dağlara çıkacaktır.
İlk çıkacağı yer Gare’dir. Önce Gare alanının Xere sahasında kalacaktır. Ardından da farklı yerlerinde de kalacaktır. Daha sonra ise bir gurup Kandil alanı için istenince o Kandil alanına geçecektir.
Kandil’de hem askeri hem de teorik eğitimler görecektir. Teorik çalışmalarda kendisini geriye veren biri değildir. Ancak o daha çok pratik eğitime ağırlık vermektedir. Teknik eğitimini başarıyla bitirecektir.
Bulunduğu taburlarda sempatik ve fedakâr duruşuyla göze çarpmaktadır. O bulunduğu tim, takım, bölük ve tabii ki taburda her zaman sevilen biri olarak anılacaktır. Çalışkanlığına söz yoktur. Fedakârlığına diye bir şey olamaz. Hele birde o insanın içini ısıtan gülümsemesi ve kendine has espri yapması yok mu, bunlar onu dediğim gibi her zaman aranan yapacaktır.
Onunla kaldığım süreçte oldukça sevecen biriydi. Muhtemelen bu güzel özelliğini gittiği her yerde de korumuştur. Asla bir gün boş bir tartışmaya girmemiştir. Geri tartışma ortamlarında hep kaçınmıştır. Velev ki o istemeden böyle bir ortama tanık olmuşsa bulaşmamaya özen göstermiştir. Bu Agır yoldaşın eleştirel olmadığı anlamına gelmez. O gördüğü yanlışlıklara karşı durmasını her zaman bilmiştir. Eleştirmiştir. Özelde mahali, yerel, dar ve bölgesel ilişkilerde kaçınmıştır. Bu geri çeken özellikleri hep eleştirmiştir. Ancak onun prensiplerine ters olan davranışlarda da hep kaçınmıştır. Bunun için onun bulunduğu ortamda arkadaşlar ona karşı güven duyarlardı. Bir gün başka yansıdığını duyan ve gören olmamıştır. Ve tabii ki bunun böyle olmasında belirleyenin kendisi olduğu muhakkaktır.
Evet, çok güzel bir gençti. Sevilmeyi hak ediyordu. El üstünde tutulmayı da hak ediyordu. Öyle yoldaşların gönlünde kendisine yer açmıştı.
Kandil alanında önemli deneyimler ardından kuzey önerisini yapmıştı. Kuzey önerisini yaparken ve daha sonra onunla kuzeye giderken birlikte olan bir yoldaşı onu şöyle tanımlıyor:
“Agır arkadaş Afrinli bir arkadaştı. Kızılbaş köyündendi. Genelde Halep’te yaşamıştır. Okumuştur. Küçücükken terzicilik yapmıştı.
Önderlik yakalandıktan sonra önderlik için saflara katılmıştı. Bir dönem kitle içerisinde gençlik çalışmalarında bulunmuştu.
Kısa bir süre sonrada gerillaya katıldı. İlk kaldığı alan Kandil oldu. Gerilla da eğitimlerde ağırlığını askeri eğitimlere verdi. Uzun bir süre eğitim sahalarında kaldı.
Daha sonra da gönüllü olarak kuzey sahasına geçti. Güney hazırlık sürecinde birlikte kaldık. Onun düzenlenmesi Garzan eyaletine oldu.
1 Haziran hamlesinde rol oynamak istiyordu. Katkılarını sunmak istiyordu. Partinin de bu yönlü istemleri vardı.
Garzan alanında partinin talimatıyla Agır arkadaş Erzurum eyaletine geçti. Yolculuk uzun sürdü. Önce Amed’e ardından da Erzurum alanına geçti.
Agır yoldaş her zaman partiye bağlı bir militandı. Partiyi tanıyarak katılmak istiyordu. Pratiklerde en önde yer almak için dayatıcı oluyordu. Yine yoldaşlığı güzeldi. Seviyordu yoldaşları. Yoldaşlarına hizmet etmeyi seviyordu. Çok alçak gönüllüydü. Komunalizmi seviyordu. Yine düşüncelerini alenen söyleyen biriydi. Açık bir yoldaştı. Tartışmayı da seviyordu” diyecek ve Agır yoldaşla kuzeye geçişini bize anlatacaktır.
Güneyde yaşadığı gelişmeleri kuzeyde de devam edecektir. Emekçiliği ile sevilen biridir. Kaldı ki kişilik olarak oldukça uyumu esas alan bir yapısı vardır. Bulunduğu hiçbir ortamda ona dönük bir rahatsızlık göremezsiniz. Bu esasta dil ve yaşamda yakaladığı olgunlukla bağlantılı bir durumdur. O çok göze batmadan ama hiçbir zamanda gözlerde ırak olmadan yoldaşlarıyla bir hukuk oluşturmuştur. Bu dengeyi yakalamak her zaman mümkün olmuyor. Gerilla gibi sert mücadele ortamında yoldaşlarıyla son derece uyumlu yaşamak, uyumlu olmak önemli bir meziyettir. Yaşamın en sertinde yer yer yaşam sorunları –inançlar yüksekte olsa-sorun diye insanın karşısına dikili verir. Savaşın kendisi zaten oldukça sert bir olgudur. Savaşın bir de gerilla tarzından olanı ise daha da zordur. Birkaç gerilla yoldaşıyla birlikte dünyanın topuna kafa tutuluyor. Birkaç gencecik fidan NATO’nun gözde ordusuna kafa tutuyor. Bu gerçekten oldukça zor bir olaydır. Birkaç kişi ile on binlik ordulara karşı durmak, sadece karşı durmakta değil bu on binlik gücü perişan edeceğinin iddiasını taşımak her babayiğidin harcı değildir.
Evet, bu her babayiğidin harcı olmayan durumu Agır yoldaş kendi duruşuyla sergilemesini kusursuz gösterebilmiştir. Tüm pratiklerinde bu belirgin olarak kendisini göstermiştir.
En son bir komplo sonucu Muş’un Kozmi alanında şehit düşene kadar da bu herkesçe kabul gören genç, incilikli bir yoldaşlık ruhuyla bu ender görülen durumu sergilemesini bilmiştir.
Evet, genç ama yaşamda oldukça olgun olan Agır Afrin yoldaşı bir komplo sonucu kaybediyoruz. Yine ihanet, yine komplo sanki bir kader gibi bu halkın boynuna sarılmış ve kendi kirli karakterini yeniden icra ediyor.
Güzel yoldaşım seni o sevecenliğinle, seni o güzel ruhun ve huyunla, yoldaşlara karşı gösterdiğin özenle ve de seni o amansız fedakârlığınla her zaman anacağız.
Ruhun şad olsun güzel Afrinli genç, ruhun şad olsun.
AGIR (AHMET YUSUF) YOLDAŞIN ANISINA
MÜCADELE ARKADAŞI
YORUM GÖNDER